Öne Çıkanlar Arap Çin Büyükelçiliği Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi Çin Eximbanktan 300 Milyon Dolar Kredi Sağladı Çin Devlet Konseyi Gümrük Tarifesi Komisyonu Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan galataport uyuşturucu seçim Çelebi Havacılık Çelebi Hava Servisi Genel Müdürü Osman Yılmaz

Erdoğan: Lozan, Türkiye İle Yunanistan Arasındaki Bir Anlaşma Değildir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atina’da Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile düzenledikleri ortak basın açıklamasında, “Son zamanda özellikle Yunanistan’da gündeme gelen Lozan ile ilgili tanım ve Lozan’ı tanımlama şekli bir defa bu işi iyi anlamak gerekiyor. Lozan, Türkiye ile Yunanistan arasındaki bir anlaşma değildir. Lozan, 11 ülkenin katılımını kapsayan bir anlaşmadır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos’un daveti üzerine bugün Yunanistan’a gitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Çipras ile baş başa ve görüşme sonrası ortak basın açıklaması düzenlediler. Düzenlenen basın açıklamasında ilk olarak konuşan Çipras, iki ülke arasındaki ilişkilerin modernleşerek 21. yüzyıla uygun bir düzeye çıkacağını belirtti. İki ülke arasındaki ilişkinin hem Ege’de hem de Doğu Akdeniz’de istikrara katkıda bulunacağını belirten Çipras, “Bu modernleştirme sadece Lozan Antlaşmasına kati saygı çerçevesinde gerçekleşebilir ve bu anlaşmanın yeniden yapılandırılması, güncellenmesi söz konusu olamaz. Bu konuda bir kez daha çok açık ve net bir şekilde söylüyorum. Bu temelde Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı ile çok açık ve net bir şekilde konuştuk bugün. Biz anlaşmazlıkların arkasına gizlenmeyi değil bunları çözmeye düşündük. Birbirimizi karşılıklı olarak anlamak durumundayız” dedi.

Ege’de iki ülke arasında gerçekleşen gerginlikler ile ilgili de konuştuklarını belirten Çipras, “Ben kendi tarafımdan Türkiye’nin bölgedeki ihlallerinin sona ermesi gerektiğini söyledim. Yunanistan hava sahasının ihlalleri bizim ilişkilerimiz açısından bir risk teşkil ettiğini söyledim” ifadelerini kullandı.

“YUNANİSTAN YARGISININ KARARLARI BAĞIMSIZ BİR ŞEKİLDE ALINIR VE HEPİMİZ TARAFINDAN SAYGIYLA KARŞILANIR”

Avrupa’ya yönelen, demokratik bir Türkiye’yi Yunanistan’ın her zaman destekleyeceğini söylediğini belirten Çipras’ın konuşması şöyle devam etti:

“Türkiye karşı karşıya kaldığı başarısız darbe girişiminden sonra ümit ediyoruz ki en kısa sürede demokratik reformlara geri dönecek ve inanıyorum ki bu konuda mevcut hükümet reformları desteklemektedir. Buna paralel olarak yine Sayın Cumhurbaşkanı ile güvenlik konusundaki işbirliğini daha da derinleştirilmesini konuştuk. Yunanistan’ın temel ilkesini ve değerinin demokratik süreçlere saygısından bahsettim. Bizim ülkemiz demokrasi ve özgürlük ülkesidir ve bizim ülkemizin darbecileri destekleyebilecek bir ülke olmadığını söyledim. Büyük bir açıklıkla şunu da söyledim. Yunanistan bir Avrupa ülkesidir, hukuk devletlinin temel ilkesidir bu hukuk devletinin yönetim ve yargı arasındaki bağımsızlığı. Yunanistan yargısının kararları bağımsız bir şekilde alınır ve hepimiz tarafından saygıyla karşılanır.”

ERDOĞAN: GECİKMİŞ ADALET, ADALET DEĞİLDİR

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında uzun yıllardır Türkiye’nin terör ile mücadele ettiğini ve Yunanistan’ın da teröre yabancı olmadığını ifade etti.  17 Kasım terör örgütünün Yunanistan’da neler yaptığını bildiklerini söyleyen Erdoğan’ın konuşması şöyle devam etti

“Bu açıdan bizimle en rahat empati kurabilecek ülkelerin başında Yunanistan geliyor. Son dönemde Yunan güvenlik birimlerinin attığı adımları takdirle karşılıyoruz. Bizim için özellikle 15 Temmuz gecesi demokrasimize kasteden 251 insanımızı şehit eden FETÖ militanlarının adaletle yüzleşmesi büyük önem taşıyor. Tabii FETÖ’cü şahısların Türkiye’ye iadesi ile ilgili Sayın Çipras’la olaydan hemen sonra başlattığım görüşmede ve bugünde bu basın toplantısı vesilesi ile Yunan yargısına benim bir çağrım var, o da şudur: ‘Gecikmiş adalet, adalet değildir.’ Lütfen bu konu ile ilgili kararı gerekirse Adalet Bakanlar devreye girmek suretiyle görüşerek, Türkiye’de biliyorsunuz işkence idam söz konusu değil. Bunların Türkiye’ye iadesi de mümkündür. Çünkü bunlar bir darbe gerçekleştiren kişilerdir.

“PEKİ LOZAN, SADECE EGE’Yİ Mİ KAPSIYOR?”

Sayın Başbakan ile yaptığımız görüşmelerde azınlık sorunlarını da ele aldık. Bu bağlamda Batı Trakya Türk azınlığının bir diğer ifade ile Müslüman azınlığının durumunda uluslararası hukukun gerektiği iyileştirmelerin yapılmasını talep ettim. Buraya tabii özellikle şuradan girmem de fayda var. Son zamanda özellikle Yunanistan’da gündeme gelen Lozan ile ilgili tanım ve Lozan’ı tanımlama şekli bir defa bu işi iyi anlamak gerekiyor. Lozan, Türkiye ile Yunanistan arasındaki bir anlaşma değildir. Lozan, 11 ülkenin katılımını kapsayan bir anlaşmadır. Belki de şaşıracaksınız. Mesela Lozan’ın kapsamında Japonya’da var, Lozan’da İngiltere var, Lozan’da Bulgaristan var, Fransa var. Tüm bu ülkeler bu anlaşmanın içerisinde yer almışlardır. Peki Lozan, sadece Ege’yi mi kapsıyor? Ege’nin dışında Lozan ile ilgili hiçbir şey yok mu? Batı Trakya’da ki azınlıkların hukuku yok mu? Burada ki azınlıkların hukukunu bu anlaşma ile biz nasıl teminat altına alacağız. Şu anda Batı Trakya’da 150 bin Müslüman, Türk, Pomak azınlık var. Bunların hukukunu herhalde araştırmak korumak özellikle de Yunanistan’da ki yönetimin görevi olsa gerek.”

“DEDİLER Kİ, ‘BU İŞ BU ŞEKİLDE YÜRÜRSE BİZ BUNU BİTİRECEĞİZ’”

Kıbrıs meselesi ile ilgili de konuşan Erdoğan, kendisini Kıbrıs Meselesinde aktif bir rol oynadığını belirtti. Kıbrıs meselesinin zirve noktası olarak Burgenstock’ta ki görüşmeler olduğunu dile getiren Erdoğan’ın konuşması şu şekilde devam etti:

“O zaman Davos’ta ki bir görüşmede Kofi Annan benden rica etmiştir. Demiştir ki, ‘Bu konuda ne düşünüyorsunuz?’ Ben size soruyorum dedim, gel şu işi beraber ele alalım. Dedi ki: ‘Ben üç kere teşebbüs ettim başarılı olamadım, bir daha girmek istemiyorum.’ Gel dördüncüsüne beraber girelim dedim, ‘Tamam’ dedi. ‘Ben görüşmelerimi yaptım başlayabiliriz’ dedi ve başladık. Tabi Yunanistan garantör ülke, Türkiye’de garantör ülke, İngiltere’de garantör ülke. Çalışmalarımıza da başladık. Önce Dışişleri Bakanlarımız hepsi çalışmaları yürüttükten sonra final çalışmasını İsviçre Burgenstock’ta yaptık. Kofi Annan, Başbakanlar orada bir araya geldik. O zamanlar Karamanlis Yunanistan başbakanaydı ve görüşmeler ve çalışmalar bittikten sonra son ana geldiğimizde hatta Güney Kıbrıs tarafı masadan çekilmek istedi. Kofi Annan dedi ki: ‘Ben söz verdim, burada bu işi bitireceğiz’ dedi. İş referandum safhasına geldi, işte bildiğiniz gibi Kuzey Kıbrıs Türkler evet dedi ama Güney bir o kadar tam ters hayır dedi. Oradan Avrupa Birliği’ne Güney Kıbrıs girdi. Yoksa o ana kadar Güney Kıbrıs’ın böyle bir şansı söz konusu değildi ve bize orada söz verdiler. Dediler ki, ‘Bu iş bu şekilde yürürse biz bunu bitireceğiz.’ O süreci de ben yaşadım.”

“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KARARINI AMERİKA VE İSRAİL’DEN BAŞKA REDDEDEN YOK”

Dün ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak gördüğünü belirttiği açıklama ile ilgili de konuşan Erdoğan, Trump’ın açıklamasının bölgenin ve dünyanın barış adına son derce talihsiz bir açıklama olduğunu söyledi. Erdoğan’ın konuşması şöyle devam etti:

“Kudüs, semavi üç dinin kutsal bir mekanıdır. Müslümanların, Hristiyanların ve Yahudilerin. Yapılan açıklamalar her şeyden önce uluslararası hukukun açıkça ayaklar altına alınmasıdır. 1980 Birleşmiş Milletler ’in bu konuda kararı var. Sadece Amerika ve İsrail’den başka o kararı reddeden yok. Tüm dünya o kararı sahiplendi. Şimdi farklı bir yöntemle, ‘ben yaptım oldu’ demek suretiyle bir açıklama yaptılar ve bu talihsiz adımla bölgeyi ciddi manada sıkıntıya sokacaklarına inanıyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olarak 13 Aralık’ta İstanbul’da tüm üye ülkelerle bir zirve yapacağız. Aynı zamanda Arap Ligi’nin bütün mensupları ile orada beraber olacağız ve oradan bir sonuç bildirgesi çıkacak.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.