“Türkiye-Pakistan Kardeşliği, Tarihi Olayların Pekiştirdiği Hakiki Bir Kardeşliktir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Millî Meclisi ve Senatosu ortak oturumunda yaptığı konuşmada, “Türkiye ile Pakistan arasındaki kardeşlik bağları, dünyada pek az ülkeye ve millete nasip olur. Bugün gıptayla bakılan Türkiye-Pakistan kardeşliği, tarihin güçlendirdiği, tarihi olayların pekiştirdiği hakiki bir kardeşliktir” dedi.

Türkiye-Pakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 6. Toplantısı için Pakistan’ın başkenti İslamabad’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan Millî Meclisi ve Senatosu ortak oturumuna katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

İslamabad’a inmelerinden itibaren kendilerine coşkuyla kucaklayan tüm Pakistanlılara, Pakistan makamlarına samimiyetleri, misafirperverlikleri için şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan’da, kendilerini yabancı gibi görmediklerini, İslam dünyasının bu mümbit coğrafyasında kendilerini evlerinde gibi hissettiklerini belirtti. 

“TÜRKİYE İLE PAKİSTAN ARASINDAKİ KARDEŞLİK BAĞLARI, DÜNYADA PEK AZ ÜLKEYE VE MİLLETE NASİP OLUR”

“Türkiye ile Pakistan arasındaki kardeşlik bağları, dünyada pek az ülkeye ve millete nasip olur” sözleriyle konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün gıptayla bakılan Türkiye-Pakistan kardeşliği, tarihin güçlendirdiği, tarihî olayların pekiştirdiği hakiki bir kardeşliktir” ifadesini kullandı.

1915’te Çanakkale’de Türk askerleri çarpışırken, binlerce kilometre ötede Lahor Meydanı’nda gerçekleştirilen tarihî destek mitingini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Pakistan halkının, Kurtuluş Savaşımız sırasında, ekmeğinden artırarak gönderdiği yardımları hiçbir zaman unutmadık ve unutmayacağız. Kardeşlerinin istiklal mücadelesine katılarak canlarını feda eden Şevket Ali kardeşleri, Çavduri’leri unutmadık, asla unutmayacağız” dedi.

Pakistan’la Türkiye arasındaki ezeli kardeşliği, ebediyyen muhafaza edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke insanlarının kardeşliğinin, kan bağından değil, gönül bağından, dostluklarının menfaatten değil muhabbetten geldiğini belirtti.