Öne Çıkanlar diyarbakır istanbul Aydem Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Ömer Fatih Keha Türk EğitimSen Genel Başkanı Talip Geylan Kuşadası Belediyesi Suriye Sorunu EMİNE ERDOĞAN myk galatasaray çin cumhurbaşkanı suriye

Wuhan Virüs Enstitüsü Müdürü: "Hiç Sahip Olmadığımız Bu Virüs Laboratuvarımızdan Nasıl Sızabilir"

Yeni koronavirüs salgını tüm dünyayı sarsarken, az sayıdaki Batılı politikacı belirli bir siyasi amaç için çeşitli viral komplo teorilerini teşvik etmektedir. "Yeni koronavirüsün Wuhan'daki laboratuvardan sızdığı" iddiası bunlardan biri. Uluslararası akademik camia ise yeni koronavirüsün doğadan kaynaklandığı konusunda fikir birliğine vardı.

Wuhan Virüs Enstitüsü Müdürü Wang Yanyi, CGTN'ye özel bir röportaj vererek yeni koronavirüs ile ilgili bir dizi soruya yanıt getirdi.

CGTN: Salgın başladığından beri, yeni koronavirüsün Wuhan Viroloji Enstitüsü'nden sızdığına dair spekülasyonlar hep mevcuttur. Buna nasıl bakıyorsunuz?

Wang: Bu tam bir uydurmadır. Enstitümüz ilk olarak geçen sene 30 Aralık'ta bilinmeyen pnömoninin klinik örneğini aldı. Örnek içindeki patojeni kontrol ettikten sonra, şimdi SARS-CoV-2 olarak adlandırılan yeni bir koronavirüs içerdiğini gördük. Daha önce hiçbir bilgiye sahip değildik, virüsle hiç karşılaşmadık, araştırmadık ya da korumadık. Aslında herkes gibi, virüsün var olduğunu bile bilmiyorduk. Hiç sahip olmadığımız bu virüs laboratuvarımızdan nasıl sızabilirdi ki?

CGTN: Nisan 2018'de Nature dergisinde yayınlanan bir makale, yarasalardan kaynaklanan yeni bir koronavirüsten bahsedildi ve bu koronavirüs laboratuvarınızda bulunuyor. Bu, salgına neden olan virüs mü?

Wang: Aslında, MERS (Orta Doğu Solunum Sendromu), bahsettiğiniz virüs ve SARS-CoV-2 gibi birçok koronavirüsün ilk keşfedildiğinde hepsine yeni koronavirüs denir. 2018 yılındaki makalede bahsedilen virüs SARS-CoV-2 değildi. Söz konusu virüs esas olarak domuz yavruları arasında ishale ve ölüme neden olur ve daha sonra SADS olarak adlandırılır. SADS'in genom dizisi SARS-CoV-2'nin genom dizisiyle % 50 oranında benzeşir. İki virüs arasında büyük fark var.

CGTN: Ancak Şubat ayında enstitünüzün Nature'da yayınladığı başka bir makalede yarasalardan kaynaklanan diğer bir yeni koronavirüsü keşfettiğinize işaret edildi. Bu virüs SARS-CoV-2'ye yüzde 96,2 oranındaki benzerlik gösterir. Bu benzerlik oranı çok yüksektir. COVID-19 salgını bu virüsten kaynaklanmış olabilir mi?

Wang: Bahsettiğiniz, SARS-CoV-2'ye yüzde 96,2 oranında genomik benzerliğe sahip olan yarasanın koronavirüsüne RaTG-13 denir. Profesyonel olmayan birçok kişi açısından yüzde 96,2'lik benzerlik oranı çok yüksek bir sayıdır, ancak koronavirüs en büyük genomlara sahip RNA virüslerinden biridir.

SARS-CoV-2'yi örnek alalım, genomunun tamamı yaklaşık 30.000 baz içerir. Yüzde 3.8'lik bir fark 1.100'den fazla nükleotid konumunun farklı olması anlamına gelir. Doğada bir virüsün doğal olarak evrimleşip SARS-CoV-2 haline mutasyon geçirmesi uzun zaman alır.

Son zamanlarda virüslerin evrimini inceleyen dünyada öncül bir virolog olan Edward Holmes tarafından yapılan bir açıklama dikkatinizi çekti. Edward Holmes RaTG-13'ün doğal olarak SARS-CoV-2'ye gelişmesinin yaklaşık 50 yıl alacağına inanıyor.

1.100'den fazla pozisyonun farklı olması çok büyük bir sayıyı içerir, ayrıca bu pozisyonlar SARS-CoV-2 genomundaki belli nükleotit pozisyonlarıyla eşleşmelidir. Bu da bu kesin pozisyonlardaki 1.100'den fazla mutasyonun SARS-CoV-2 olması gerektiği anlamına gelir. Bu olasılık çok düşüktür.

Birçok insan, enstitümüz RaTG-13'ün SARS-CoV-2'ye genomik benzerliğini bildirdiği için, laboratuvarımızın RaTG-13 virüsüne sahip olması gerektiğiyle ilgili yanlış anlamaya sahip olmaktadır. Aslında bu gerçek değildir. Yarasa örneğinin gen dizisini sıralarken, RaTG-13'ün genom sekansını aldık, ancak RaTG-13'ün canlı virüsünü izole etmedik ve elde etmedik, bu nedenle RaTG-13'ü sızdırma ihtimalimiz yok. .

CGTN: Enstitününüz SARS-CoV-2'ye veya RaTG-13 adlı canlı virüse sahip olmadığını söylediniz. Koronavirüsleri araştırma çalışmalarını gerçekleştirmekte olan Wuhan Viroloji Enstitüsü'nde herhangi bir canlı virüs yok mu?

Biraz önce Wuhan Viroloji Enstitüsü'nden bazı araştırma ekiplerinden bahsettiniz. Bunlardan biri olan Profesör Shi Zhengli liderliğindeki ekip 2004 yılında yarasa (SARS'a benzer) koronavirüslerini incelemeye başladı. Ancak araştırmaları SARS'ın kaynağının izlenmesine odaklandı. Onlar SARS'a neden olana benzer yarasa koronavirüsleri izole edip elde etmeye çaba gösterdi.

Tüm SARS-CoV-2 genomunun SARS genomuyla sadece yüzde 80 benzeştiğini biliyoruz. Açık bir fark. Bu yüzden Profesör Shi'nin geçmiş araştırmalarında, ekip SARS virüsüne daha az benzeyen bu tür virüslere dikkat etmedi. Bu yüzden RaTG-13'ü izole etmeye ve elde etmeye çalışmadılar, çünkü genomu SARS genomuna benzerlik oranının sadece yüzde 79'un üzerindedir.

Yıllar süren araştırmaların ardından Profesör Shi ve ekibi yarasalardan bazı koronavirüsleri izole etti ve elde etti. Şimdi üç canlı virüs suşumuz var. Bunlardan biri SARS virüsüyle en yüksek benzerlik, yani yüzde 96 oranındaki benzerliğe sahiptir. Ancak CoV-2'yle en yüksek benzerlik oranı yüzde 79,8'de.

CGTN: Wuhan Viroloji Enstitüsü, SARS salgınından bu yana koronavirüsleri incelemeye özen göstermektedir. Virüsleri izlemek için çok çaba sarf ettiniz. COVID-19 salgını başladıktan sonra, bu yepyeni virüsün kökenini aramak için neler yaptınız?

Wang: Uluslararası akademik camia virüsün yabani hayvanlardan kaynaklandığı konsensüsüne vardı. Ancak dünya genelinde tüm farklı yabani türlerin ne tür virüsleri taşıdığını ve SARS-CoV'ye oldukça benzeyen virüslerin nerede olduğunu hala bilmiyoruz. Bu yüzden cevapları bulmak için dünyanın dört bir yanındaki bilim adamları arasındaki işbirliğine ihtiyaç vardır. Bu bağlamda, kökeni aramak için sonuçta bilim insanlarının bilimsel verilere ve gerçeklere dayanarak karar vermeleri gerekir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.