Akademesyenlerimizin Sorunları Görmezden Geliniyor

Tüm Üniversite Çalışanları Sendikası Genel Başkan Selahattin Özkaya, "Yükseköğretim sistemimizde akademisyenlerimizin ve üniversite çalışanlarımızın sorunları görmezden gelinmeye devam etmektedir" dedi.
Tüm Üniversite Çalışanları Sendikası Genel Başkan Özkaya, yaptığı yazılı açıklamayla, 2016-2017 eğitim öğretim yılının birçok sorun ve aksaklıkla beraber başlayacağını ifade etti. Özkaya, yeni eğitim öğretim yılının 19 Eylül Pazartesi günü açılacağını hatırlatarak, bu açılışın 15 Temmuz ve sonrasında yaşanan gelişmeler nedeniyle açığa alınan öğretmenler, akademisyenler, memurlar ve birçok kamu görevlisi gibi var olan sorunların üzerine yeni ve birçok eksiklikle beraber gerçekleşeceğini belirtti.
Sürdürülen soruşturmalarda suçluların ceza almaları, suçsuzların ise bir an önce görevlerinin başına dönmeleri için dikkatle ve özenle bir çalışma yürütülmesi gerektiğini ifade eden Özkaya, “Atama eksiklikleri nedeniyle ilk ve orta öğretimde yaşanan olumsuzluklar ve yetersiz kadrolar nedeniyle yükseköğretimde yaşanan eksiklikler nedeniyle bu eğitim öğretim yılında da ülkemiz eğitiminde birçok aksaklık ve sorun kendini göstermekte, günübirlik ötelemelerle sorunlar giderek büyümekte ve geleceğe büyüyerek aktarılmaktadır” ifadelerini kullandı.

“ÜNİVERSİTELERDE YAŞANAN MAĞDURİYETLERİN ÖNÜNE GEÇİLEMEDİ”
Türkiye’nin en önemli sorunu olan Milli Eğitimin kargaşa ortamında günden güne amaçlarından uzaklaştığını, yetersiz kaynak ve imkanlarla, her yıl yapılan farklı uygulama ve politikalarla içinden çıkılmaz bir hal aldığını ifade eden Özkaya, şöyle devam etti:
“Bütün bunların yanı sıra İlk ve orta öğretimin devamı olan yükseköğretim sistemimizde de gerek akademik ve gerekse idari personelin yaşadığı sorun ve problemler günden güne büyümeye devam etmekte, akademisyenlerimizin ve üniversite çalışanlarımızın sorunları da görmezden gelinmeye devam etmektedir.
Bugün itibariyle ülkemizdeki bütün üniversitelerde geleceğinden endişeli, yarın ne olacağım kaygısını her an hisseden akademisyenlerimizin yaşadıkları kadro problemlerinin yanı sıra, akademik ve özlük haklardaki olumsuzluk ve adaletsizlikler giderilememiş yaşanan mağduriyetlerin önüne bir türlü geçilememiştir.
İdari ve teknik personelin de gerek kadro ve gerekse özlük haklarındaki eksiklik ve adaletsizlikler diğer kamu kurumları personeline kıyasla günden güne daha da artarak tüm kamu çalışanları arasında üniversite çalışanlarını en düşük ücrete mahkum etmiş, kadro ve kariyer ilerlemelerindeki engeller günden güne daha da büyümüş ve aşılmaz hale gelmiştir.”
“SINAV SONRASI GETİRİLEN MÜLAKAT UYGULAMALARI DEVAM ETTİRİLİYOR”
Özkaya, eğitim-öğretim sisteminde yaşanan olumsuzlukları şöyle açıkladı:“İdari görevlendirmelere akademik personelin görevlendirilmesi, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının yetersizliği, teknik ve idari personelin üst eğitimden kaynaklanan intibak ve yükselmelerinin engellenmesi, 13-b/4 uygulamasının üniversite çalışanlarına keyfi olarak uygulanan adeta bir sürgün maddesi haline getirilmesi, üniversitelerde oluşturulan kurullarda idari personelin hiçbir şekilde temsil edilmiyor olması, tayin ve nakil yönetmeliği olmadığı ve bir bakanlık teşkilatı kapsamında değerlendirilmediği için personelin iller veya kurumlar arası geçiş taleplerinin hiçbir şekilde karşılanmadığı ve tam tersi birçok hukuksuz ve usulsüz uygulama ile çalışanların baskılandığı ve sindirildiği, Şube Müdürü unvanları için yazılı sınav sonrası getirilen mülakat uygulamasının torpilin ve adam kayırmacılığın en üst düzeyde yaşandığı bir vakıa iken devam ettirilmesi, diğer kurumlarda idari personel için var olan uzman ve uzman yardımcılığı kadrolarının, üniversitelerde akademik unvanlara dahil edilmesi suretiyle idari personelin kariyer ilerlemelerinin kısıtlanmış ve engellenmiş olması, özel hizmet tazminatları, ek gösterge eksiklikleri, 666 sayılı KHK ile gasp edilen döner sermaye hak kayıpları, yetersiz lojman, kreş ve anaokulu imkanları dolayısıyla yaşanan maddi ve manevi kayıpları, Milli Eğitim Bakanlığı’nda ödenen Eğitime Hazırlık Ödeneği uygulamasından üniversite çalışanlarının faydalandırılmaması, servis, lokal, sosyal tesis gibi imkanların yetersizliği.”
Özkaya, yeni Eğitim-Öğretim yılına ilişkin, “Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği çağdaşlaşma ülküsünde, milli birlik ve beraberlik ruhuna uygun olarak eğitim camiamıza, öğretmenlerimize, akademisyenlerimize, velilerimize ve öğrencilerimize hayırlı olması” temennisinde bulundu.