Veliler Bilimsel Ve Laik Eğitim İçin Bir Araya Geldi

Kitle örgütü temsilcileri, öğrenci velileri ve CHP’li milletvekilleri “Bilimsel ve Laik Eğitim için Harekete Geçiyoruz” sloganıyla bir araya geldi. ODTÜ’de düzenlenen etkinlikte Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından açıklanan yeni eğitim müfredatı eleştirildi.

Bilimsel ve Laik Eğitim Hareketi tarafından bugün ODTÜ’de bir etkinlik düzenlendi. Davetlilerin konuşmalar yaptığı programda vatandaşlar da bilimsel ve laik eğitim üzerine görüşlerini ifade etti. CHP İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve İlhan Cihaner ile CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz’ın da katıldığı etkinlikte laik eğitimin önemi vurgulandı. Etkinliğe veliler ve kitle örgütü temsilcileri de katıldı.

Katılımcılara El Kitabı Dağıtıldı

Katılımcılara el kitabının dağıtıldığı etkinlikte, Çocuk Hakları, Eğitimde Cinsiyet Eşitsizliği İçin Kadın, Bilimsel Laik Eğitim İçin Hukuk ve Bilimsel Laik Eğitim İçin Veli başlıklı masalar kuruldu. El kitabında velililerin çocuklarının kendilerinden izinsiz etkinliklere gönderilmesini engelleyebilmeleri için okul müdürlüğüne yazabilecekleri dilekçe örneği ve okul eğitiminde yaşanabilecek laiklik ihlallerine karşı neler yapabilecekleri yer aldı. Katılımcılara verilen broşürlerde eğitim müfredatında yapılan değişiklikler eleştirildi.

“İsmet Yılmaz Koltuğundan Olabilir”

Bilimsel ve Laik Eğitim Hareketi adına ilk konuşmayı yapan Betül Öztürk, yeni müfredatta Atatürk’ün yok sayıldığını, Evrim teorisinin çıkartılıp yerine cihadın eklendiğini belirtti.  Bilimsel ve Laik Eğitim Hareketi’nin gericiliğe, diktatörlüğe karşı laiklik mücadelesi yürüttüğünü söyleyen Öztürk, 4+4+4 sisteminin ardından, eğitim alanının ikinci kapsamlı saldırı dalgasıyla karşı karşıya olduğunu ifade etti. Öztürk, eğitim sisteminin her sene skandallarla ve başarısızlıklarla kamuoyunun gündemine geldiğini vurgulayarak, “En son Naci Avcı’yı bile koltuğundan etti bu eğitim sistemi. Şimdi İsmet Yılmaz’la yoluna devam ediyor. Ama bu başarısızlıkları çözemezse, imam hatip gerçeklerinin üstünü örtemezse korkarım o da koltuğundan olabilir” şeklinde konuştu.

“Nüfusun Yarısını Birey Olmaktan Çıkartan Bir Tanımla Karşımızdalar”

Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Sema Kendirici de yeni milli eğitim müfredatında yapılan değişiklikleri eleştirerek, “Kadını boyun eğip çocuk yetiştiren, itiraz etmeyen, ses çıkartmayan, nüfusun diğer yarısını birey olmaktan çıkartan bir tanımla karşımızdalar. Bu müfredatla da bunları, beyinleri yıkayarak hayata geçirmek üzere harekete geçtiler” diye konuştu. Yeni müfredatın devletin en büyük utancı olduğunun altını çizen Kendirici, sorunları engellemek için örgütlenmek gerektiğini vurguladı.

“Bu müfredat ile eğitim programından eğitimi çıkarıyorlar”

Yargıçlar Sendikası eski Genel Başkanı Mustafa Karadağ yaptığı konuşmada günümüzde laik, demokratik cumhuriyet eğitimiyle hesaplaşan bir iktidarın olduğunu ifade etti. Karadağ, “Bir iktidar düşünün. Siyasi iktidar var olabilmek için eğitimsizleştirmeyi seçiyor. Çünkü şu anda Türkiye’yi yöneten sürekli kendi kusurlarından nemalanan bir iktidar var. Kendileri yapıyorlar, sonra düzelttiriyorlar kendilerine göre” dedi. Siyasi yönetimin, insanların birey olmalarını istemediğini söyleyen Karadağ “Çünkü bireyler sorgular. Bunun için eğitimsizleştiriyor. Bu müfredat ile eğitim programından eğitimi çıkarıyorlar” dedi. Karadağ konuşmasını, “Eğer biz geleceğimizi düşünüyorsak,  laik bilimsel eğitimden ödün vermek istemiyorsak, laik yaşamamızdan, demokratik cumhuriyetten ödün vermek istemiyorsak evlerimizden değil alanlardan konuşalım. Sokağa çıkalım” diyerek sonlandırdı.

 “Cumhuriyetin En Değerli Kazanımları Ve Yapıları İmam Hatip Okulu Oluyor”

Karadağ’ın ardından Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği Başkanı Enver Önder, konuşma yaptı. Eğitimde 15 yıl içerisinde bozulmaların, yozlaşmaların yaşandığını belirten Önder, “Biz süreç içerisinde dilimizin döndüğünce, gücümüzün yettiğince bir şeylerin dillendirilmesine karşı çıkmaya çalıştık. 18 milyon öğrencinin velisi gibi temsil ettiği potansiyele yaraşır bir gelişme sağlayamadık” dedi.

“Cehalet Bekçiliği Yapıyor Devlet”

Önder, İmam Hatip okullarına ilişkin, “Adrese dayalı kayıt yapıldığı takdirde çocuklarımızın bulunduğu aile çevresinde, onların bulundukları mahallede imam hatip okulundan başka okul yoksa bu çocuklar zorunlu olarak imam hatip okuluna gitmek zorunda kalacaklar” dedi. Önder, isteyenler için imam hatip okulu açılması gerektiğinin altını çizerek, “Şu anda yapılan cumhuriyetin en değerli kazanımları, cumhuriyetin en değerli yapıları, binaları ve okulları imam hatip okulu diye tahsis edilerek cehalet bekçiliği yapıyor devlet” değerlendirmesinde bulundu.