IMF Türkiye'nin Not İndirimini Değerlendirdi

Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı yükselen piyasalar için S&P, Moody's ve Fitch'in not derecelendirmelerinde yaptığı değişiklikleri yorumladı.
IMF'nin yeni yayımlanan Küresel Finansal İstikrar Raporu'nda "Siyasi Risklerin Finansal Piyasa Etkileri" başlıklı bir paragraf yer aldı.
Kimi ülkelerde yaşanan son gelişmelerin makro finansal istikrarı korumak için siyasi istikrar ve siyasi kesinliğin önemini vurguladığına değinen IMF "Geçen yıl reform için beklentiler ve politikaların yönüne ilişkin artan belirsizliği tetikleyen büyük siyasi gelişmeler görülmüştü. Brezilya'nın notu Fitch tarafından Mayıs 2016'da düşürülmüş, Türkiye'nin notu Temmuz 2016'da Standard & Poor's tarafından düşürülmüş, Moody's ve Fitch tarafından bir not indirimi için incelemeye alınmış ve Güney Afrika'nın notu Fitch tarfından 2015 aralığında düşürülmüştü, ülke 2016 haziranında Moody' ve Standard & Poor's tarafından yatırım yapılabilir derecenin altında bir indirmden ancak kurtulmuştu" denildi.

Bu olayların tümünde siyasi belirsizlikten "önemli bir faktör" olarak sözedildiğini belirten IMF şöyle devam etti:
"Kimi durumlarda bu gelişmeler ülke ratingleri üzerinde doğrudan etkiye sahip olmuş ya da piyasa oynaklığı nöbetlerini tetiklemişti. Olumlu bir not olarak, Hindistan istikrarlı bir siyasi ortamdan yararlanmayı sürdürürken, Peru'da son seçimler ve Arjantin'deki siyasi önlemler yatırımcılar tarafından olumlu algılanmış, bölgedeki siyasi istikrar ve gelecekteki reform belklentilerini yansıtmıştı. Yükselen piyasalarla gelişmiş ekonomiler arasında artan finansal bağlar ikisi arasındaki yayılma riskini artırmış ve kimi ülkeleri özellikle dışarıdan gelebilecek siyasi risklere karşı açık bırakmıştı."
Artan siyasi belirsizliğin çoğu yükselen piyasa ekonomisi için yatırım iklimini, orta vadeli büyüme potansiyeli üzerinde olabilecek bir etkiyle kötüleştirebileceğine değinen IMF, "Aynı zamanda, büyük yükselen piyasaların kendi yatırım derecelendirme ratinglerini yitirebilecekleri, yabancı yatırımcıların sağlam para borcunu zorla satmayı potansiyel olarak tetikleyecek artmış bir 'olay riski', yani bir şirket ya da sanayii negatif olarak etkileyebilecek bir risk de bulunuyor" dedi.