Memur-Sen: Gıda terörünün önüne geçilemiyor

ANKARA(ANKA) - Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Toç Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın gıda güvenilirliğinin sağlanması, gıdalarda taklit ve tağşişin önüne geçilmesi, insan sağlığının korunması konularındaki çalışmalarının yetersiz olduğunu ve bu nedenle gıda terörünün önüne geçilemediğini söyledi.

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Toç Bir-Sen (Tarım-Orman Çalışanları Birliği Sendikası) Genel Başkanı Günay Kaya Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın gıda güvenilirliğinin sağlanması, gıdalarda taklit ve tağşişin önüne geçilmesi, insan sağlığının korunması konularındaki çalışmalarının yetersiz olduğunu ve bu nedenle gıda terörünün önüne geçilemediğini kaydetti.

Kaya, dünyada gıda ve su kaynaklı hastalıklara bağlı olarak, her yıl ortalama 2 milyon kişinin hayatını kaybettiğini, gıda güvenirliliği çalışmalarının yetersiz olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Günümüzde ülkeleri ve insan sağlığını tehdit eden en önemli risklerin başında gıda terörü gelmektedir. Dünyada gıda ve su kaynaklı hastalıklara bağlı olarak, ne yazık ki, her yıl ortalama 2 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Kimi sahtekarlar, daha fazla kazanmak uğruna, hileli yöntemlere başvurarak gıda güvenliğini hiçe saymakta ve insan sağlığını tehlikeye atmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı son dönemlerde gıda güvenilirliğinin sağlanması, gıdalarda taklit ve tağşişin önüne geçilmesi, insan sağlığının korunması konularında birtakım çalışmalar yapmaktadır. Ancak bu çalışmaların yetersiz olması, sürekliliğinin sağlanamaması nedeniyle ülkemizdeki gıda güvenliği yeterince tesis edilememiş, gıda terörünün önüne geçilememiştir.”

-“ÖZEL BİRİMLER OLUŞTURULMALIDIR”-

Gıda terörüne karşı mücadelede devlet yetkililerine, ilgili kurumlara, kuruluşlara ve sivil toplum örgütlerine büyük bir sorumluluk düştüğünün altını çizen Kaya, insan sağlığını tehdit eden ürünleri üreten işletmelerle etkin bir biçimde mücadele edecek özel birimler oluşturulmasının önemine dikkat çekti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, Sağlık Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile birlikte koordineli çalışması gerektiğinin de altını çizen Kaya sözlerini şöyle sürdürdü:

“Merdiven altı, kayıt dışı üretim diye tabir edilen ve ne tuhaftır ki medyada sürekli reklamı yapılan, iddia edildiği gibi insan sağlığına hiçbir yararı olmayan aksine insan sağlığını tehdit eden ürünlere ilişkin derhal geniş çaplı bir inceleme başlatılmalıdır. Denetim ve kontrol hizmetleri artırılmalı; insan sağlığını tehdit eden ürünleri üreten işletmelerle etkin bir biçimde mücadele edecek özel birimler oluşturulmalıdır. Bu birimlerin can güvenliklerini sağlayıcı önlemler alınmalı, motivasyonlarını artırıcı uygulamalar devreye koyulmalıdır. Halkın sağlığını tehdit edebilecek gıdalarla, ürünlerle mücadelede denetimlerin, kontrollerin ve ağır yaptırımların yanı sıra halkı bu konuda bilinçlendirecek çalışmalara, kampanyalara da son derece önem verilmelidir. Kurulacak özel ekipler gerekirse ev ev dolaşmalı, aile hekimliklerinde bu konularda uzman, danışman kişiler istihdam edilmeli, bu faaliyetler kamu spotlarıyla ve özel sektörün de içinde yer aldığı sosyal sorumluluk projeleriyle desteklenmelidir. Bakanlık laboratuvar sonucu ile taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen gıda işletmelerini, firmaları kamuoyuna daha cesurca ifşa etmelidir. Ayrıca Bakanlık, bünyesinde yeterli oranda istihdam edilmeyen, tüm uzmanlığı gıda alanı olan gıda mühendisleri için yeni alımlar yapmalı ve bu mühendis kardeşlerimizin denetimlerdeki etkinliklerini artırmalıdır. Bakanlık sofralarımıza kadar gelen tüm gıdaların üretimlerinin her aşamasında gerekli ve yeterli kontrolleri yapmalı, milletimizin sağlıklı ve güvenli ürünleri temin edebilmesi için sorumluluğunu yerine getirmelidir.’’

Halkın da gıda alımında ve tüketiminde daha dikkatli olması gerektiğini ifade eden Günay Kaya, “Vatandaşlarımız hayatlarını ve sağlıklarını tehlikeye düşürebilecek, özellikle çocuklarımızın sağlığını olumsuz etkileyebilecek tüm şüpheli ürünlerden kaçınmalı, sağlığı tehdit eden ürünler üreten firmaları ihbar etmeli, gıda takviyesi gibi ürünlerin tüketiminde Bakanlık ve uzman görüşlerini dikkate almalıdır” dedi.

İnsanların her türlü gıda tüketiminde helal gıda sertifikası olan ürünleri tercih etmelerinin son derece önemli olduğuna vurgu yapan Kaya, “Güvenli gıda tüketimi; bireylerin, toplumun ve milletin sağlığı açısından hiçbir şeyle değiştirilemez” ifadelerini kullandı. Kaya, Toç Bir-Sen olarak bu son derece hayati, ikamesi olmayan konuyla ilgili GİMDES (Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği) ile birlikte ortak çalışmalar yaparak sendikal anlamda sosyal sorumluluk bakımından önemli çalışmalara imza attıklarını da belirtti. (ANKA)

(AR/ÖZK)