Öne Çıkanlar tesk genel başkanı bendevi palandöken kılıçdaroğlu Pandemi palandöken şehit adana fetö tüik abd tesk yunanistan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel

Akşener, “Türkiye’de Son 17 Senede Yaşananlar, Adeta, Tarihte Bir Tersine Gidiştir”

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, “Türkiye’de son 17 senede yaşananlar, adeta, tarihte bir tersine gidiştir. Demokrasiden krallığa doğru, zenginlikten fakirliğe doğru bir gidiştir. Türkiye’yi, hakkın, hukukun, özgürlük ve adaletin yitirildiği bir yola soktular. Bu tersine gidişin adı; ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir.” dedi. 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin meclis grup toplantısında konuştu.

"Milletimizin beklentisi ve mesajı budur"

Geçtiğimiz hafta Cumhuriyetimizin 96’ıncı yaşını kutladıklarını belirten Akşener, "Uzun zamandır görülmemiş bir coşku, sokaklarımızı, meydanlarımızı doldurdu. Cumhuriyet ortak değerimiz. Böyle bir coşkuyla buluşmayalı epey zaman olmuştu. Hepimize çok iyi geldi. Siyasi gerginlik stratejisiyle milleti kutuplaştıran anlayış, artık işe yaramıyor. Tüm siyasi aktörlerin bu hatadan dönmesi gerekiyor. Milletimizin beklentisi ve mesajı budur. Nitekim, 25 yıl sonra yönetimi el değiştiren, İstanbul, Ankara gibi büyükşehirler, büyük organizasyonlarla Cumhuriyet’i kutlayınca gördük ki, her zamankinden farklı olarak, saray da kutlama yapıyor. Millet kutlayınca, saray da kutluyor. İşte bu, normalleşmenin ta kendisidir." dedi. 

"Siz, İYİ ve cesur insanlar, bu güzel görüntülerin mimarısınız"

Herkes şunu bilmelidir ki; Manevi değerlerimize saldırmak Cumhuriyetçilik değildir. Cumhuriyete saldırmak da maneviyatçılık olamaz diyen Akşener, "Manevi değerlerimiz de, Cumhuriyetimiz de, bizi biz yapan ortak değerlerimizdir. Yeniden “biz” olabilmenin yolu, ortak değerlerimizde buluşabilmek, farklılıklarımıza da saygı göstermektir. İYİ Parti’nin ilk gününden bu yana, sözünü ettiğim yeni dil, işte tam da budur. Milletimizin Barış Pınarı’ndaki duruşu, Cumhuriyet’in yerelden merkeze, devletiyle, milletiyle birlikte kutlanması; Şahsi menfaatlere değil, milletin menfaatlerine hizmet eden bir dil ve siyaset tarzının, ülkemizin en önemli ihtiyacı haline geldiğinin göstergesi. Siz, İYİ ve cesur insanlar, bu güzel görüntülerin mimarısınız." dedi. 

“Umarım sahada kazandığımızı, masada kaybetmeyiz"

Ülke olarak zor zamanlardan geçiyoruz diyen Akşener, “Son 10 yıldır, dünyanın başına bela edilen Büyük Ortadoğu Projesi, nihayetinde gelip kapımıza dayandı. Bu projenin eş başkanı olmakla övünenlerin vizyonsuzluğu, ülkemizi büyük belalarla baş başa bıraktı. İktidarın kendi eliyle sınırımızdan geçirip, yolda lahmacun ısmarladığı teröristlerle, şimdi ordumuz mücadele ediyor. Dünyada, aklı başında hiçbir devlet, teröriste seyahat acenteliği yapmaz. Ama maalesef, devletin idaresi basiretsizlerin elindeyse, bunlar oluyor. Milletimizin ve bizim, ülkemizin iyiliği uğruna destek verdiğimiz Barış Pınarı Harekatı’nda, bugün gelinen noktadan endişe duyuyoruz. 480 kilometre uzunlukta, 30 km derinlikte bir alanı güvenli bölgeye dönüştürmek amacıyla başlayan harekat, yeni bir vizyonsuzlukla yarım kaldı. Uyarmış ve demiştim ki; “Umarım sahada kazandığımızı, masada kaybetmeyiz.” dedi. 

"Memurunu, işçisini enflasyona ezdiren Sayın Erdoğan, iş kendine gelince, kesenin ağzını açıyor"

Memuruna yüzde 4 zammı uygun gören iktidar, yılbaşında vergi ve harçlara yüzde 22 buçuk zam kararı aldığını belirten Akşener, “Memurunu, işçisini enflasyona ezdiren Sayın Erdoğan, iş kendine gelince, kesenin ağzını açıyor. Cumhurbaşkanı olduğu 2014 yılında, 199 milyon lira olan Cumhurbaşkanlığı bütçesi, bu ucube sistem ve sarayla birlikte, 2020 yılında ne kadara çıkıyor biliyor musunuz? 3.1 milyar liraya. Sarayın günlük bütçesi 8 buçuk milyon lira. 300 yataklı Ödemiş Devlet Hastanesi 52 milyon liraya yapıldı. Yani o saray, bir haftalık masrafıyla, 300 yataklı hastane yapılabilen bir saray.” dedi.

“Konu EYTli kardeşlerimiz olunca Sayın Erdoğan ne diyor?"

EYT’lilerin sorunlarına da değinen Akşener, “Konu EYTli kardeşlerimiz olunca Sayın Erdoğan ne diyor? “Erken emekli olacakmış, bundan sonra ne olacak, Gidecek, kendine göre başka bir işte çalışmaya devam edecek; ÇİFT DİKİŞ…” Peki, 13 Eylül 2018 tarihinde yürürlüğe giren, 17 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ne diyor: “Bakan yardımcısı kadrosuna atananların varsa emeklilik veya yaşlılık aylıkları kesilmez.” Yani, EYT’liye gelince “Çift Dikiş”ken, bürokrat emeklisi, bakan emeklisi, milletvekili emeklisi olan bakan yardımcıları maaş içinde yüzüyorlar…Bir yanda benim 3600 ek gösterge bekleyen polis kardeşim, ay sonunu nasıl getireceğini düşünüyor, diğer yanda Mehmetçik operasyondayken dansöz oynatanlar, kendilerine ballı kayyum maaşları bağlayıp, köşe oluyor.” dedi. 

"Bu tersine gidişin adı; “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”dir."

2002-2007 arasındaki büyüme oranını, bugüne dek sürdürebilseydik, kişi başına düşen milli gelirimiz 16.000 dolar olacaktı diyen Akşener, “Yani milletimiz tam 2 kat zengin olacaktı. 2002-2007 yılları arasında hangi sistem vardı? Parlamenter sistem. Demek ki, Ak Parti’nin görece başarılı olduğu yıllarda, Türkiye parlamenter sistemle yönetiliyormuş. Demek ki, parlamenter sistemle, ülke çok daha güzel yönetilebiliyormuş. Demek ki, parlamenter sistemle, Türkiye ekonomisi büyüyebiliyormuş. Demek ki, parlamenter sistemle, dolar da, faizler de düşebiliyormuş. Peki bugünkü iktidar sahipleri ne yaptı? Kuvvetler ayrılığını denge unsuru olarak değil, kibrin önünde engel olarak gördüler. Daha fazla güç için, sistem değiştirmeye kalktılar. Binlerce yıllık devlet geleneğimizi, deneme tahtasına çevirdiler. 2010 ve 2017 referandumlarıyla, kuvvetler ayrılığını yerle bir ettiler. Vatandaşın kendilerine duyduğu güveni, sistemi yıkmak adına kullandılar. Milletin meclisini devre dışı bıraktılar. Sadece muhalefetin siyaset hakkına engel olmadılar. İradesine sahip çıkan millete “terörist” dediler. Kendi vekillerine bile; “Al maaşını otur, ne diyorsam ona göre elini kaldır.” dediler. “Çayını kahveni iç, ülke yönetime karışma” dediler. Oysa göremediler ki; İnsanlık tarihi, hep ileri gitmeyi emreder. Tarihte, insan haklarının gelişimine şahit olursunuz. Orta çağ karanlığından, aydınlığa geçişi görürsünüz. Bu tarihi öğrendiğinizde umut dolar, İnsanlığın sürekli gelişiminden ilham alıp, “Gelecek çok daha iyi olacak.” dersiniz. Peki biz niye umut dolu değiliz? Çünkü; Türkiye’de son 17 senede yaşananlar, adeta, tarihte bir tersine gidiştir. Demokrasiden krallığa doğru, zenginlikten fakirliğe doğru bir gidiştir. Türkiye’yi, hakkın, hukukun, özgürlük ve adaletin yitirildiği bir yola soktular. Bu tersine gidişin adı; “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”dir.”  dedi. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.