Öne Çıkanlar İyi Parti ak parti sözcüsü ömer çelik çin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Hakkari AİLE kosgeb ak parti Argylle: Gizli Casus Op. Dr. Volkan Erdoğan İtalya Büyükelçisi Giorgio Marrapodi  Harp ve Vazife Malullerine Yapılacak 2021 Yılı Ek Ödemeleri

Bahçeli, "3 Büyükşehirden Aday Göstermeyeceğiz"

İl Başkanları-Belediye Başkanları ortak toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart 2019 Yerel seçimlerinde İstanbul, Ankara ve İzmir'de aday göstermeyeceklerini belirterek Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adayları kim olursa olsun bu üç büyük şehirde desteğimiz tam olacaktır." dedi.

Antalya Belek Sueno Otel’de düzenlenen İl Başkanları-Belediye Başkanları ortak toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Ne mutlu bizlere ki, Milliyetçi Hareket Partisi gücüne güç katarak yürüyor. Milliyetçi Hareket Partisi günden güne büyüyüp millete hizmet aşkıyla yükseliyor. Hiçbir zafere kolay yollardan varılmaz. Muzaffer bir ruhun ortaya çıkması da tesadüfi olamaz. Her zafer bedel ister, sabır ister, akıl ister, gönül ister, mücadele ve fedakârlık bekler. Kutlu bir mücadele esnasında, nefesi kesilenler, nefsine esir düşenler, dünyevi menfaatlere yenilenler çıkmıştır, bundan sonra da çıkmaları muhtemeldir. İnsanoğlu çiğ süt emmiştir, yanılması, yozlaşma akıntısına kapılıp yanlış istikametlere sürüklenmesi beklenmelidir. Geçmişin kuytu köşelerine şuurumuzun merceğiyle baktığımızda buna dair hazin ve hüzünle perçinlenmiş pek çok ibretlik misal verilebilecektir. Hesap yapanlarla hasbi davrananları, davanın omuzuna basanlarla davayı omuzlayanları tarif ve tefrik etmek zorunludur, mümkündür, elbette tecrübeyle sabittir. Ben diyen, bencilliğe gömülen, dünyanın kendi çevresinde döndüğü zehabına aldanan, ben merkezli ve çıkar odaklı tutuma savrulan nice insan bu dünyadan gelip geçmiştir."

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin başarısıdır."

Türkiye tarihi bir dönemden geçmektedir diyen MHP Lideri Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti milli iradenin hâkimiyet ve heyecanıyla üçüncü evresine girmiş bulunmaktadır. 24 Haziran 2018’de yapılan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi’nde aziz milletimiz tercih ve seçimini yapmış, bizlere ihmal edilemeyecek görev ve sorumluluklar yüklemiştir. 9 Temmuz 2018’de yeni hükümet sisteminin ilk Bakanlar Kurulu Sayın Erdoğan tarafından açıklanmış, böylelikle Türkiye resmen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle yönetilmeye başlamıştır. Bu bir milattır.
14 Temmuz 2018 tarihinde yaptığımız Basın Toplantısında “Önümüzdeki beş yılda, 2023 hedeflerini yakalamanın mücadelesi her yönüyle sahnelenecektir” tespitini dile getirmiştim. Esasen doğrusu da budur. Yeni hükümet sistemi Türkiye’nin ayağına vurulan prangaları kıracak, devlet mekanizmasındaki tıkanıkları açacaktır. Başka çare de kalmamıştır. Çünkü Türkiye düşmanları sürekli tahkimat yapmakta, sürekli güç toplamakta, sürekli açığımızı ve zaaf anımızı kollamaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bütün kurum ve kurallarıyla olgunlaşmalı, tam olarak oturmalıdır. Geçiş sürecinde çıkan veya çıkması muhtemel pürüzler zamanında yapılacak müdahalelerle bertaraf edilmelidir. Türkiye’nin yükselişi, 2023’ün Lider Ülke hedefine ulaşması Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gücüne, yerleşmesine ve tesir düzeyine doğrudan bağlıdır. Şu hususu özellikle belirtmek isterim ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin başarısıdır. Hiçbir dış tazyik ve yönlendirme olmadan, hiçbir telkin ve baskı yaşanmadan hükümet sistemi cumhurun bizzat irade ve isteğiyle değişmiştir. Kendi kaderimize çok şükür kendimiz yön verdik, kendi söküğümüzü bizzat kendimiz diktik." dedi.

"Cumhur İttifakı Türkiye’nin ta kendisi, Türk milletinin ruh köküdür"

Bahçeli, "15 Temmuz ihanetine birlikte karşı koyduk. Kansız, kavgasız ve krizsiz bir sistem değişikliği dünyada eşine az rastlanan bir kazanım, örneğine çok az tesadüf edilen bir hadisedir. Tüm dünya kimi zaman gıptayla, kimi zaman da kıskançlıkla Türkiye’yi izlemiştir. Türk milleti demokratik rüştünü bir kez daha ispatlamıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin mimarı şüphesiz Cumhur İttifakı’dır. Yeni sistemin yaşaması için bu ittifakın kazasız belasız yoluna devam etmesi milli beka açısından mecburidir. Çünkü Cumhur İttifakı Türkiye’nin güvenlik zırhıdır. Cumhur İttifakı milli birlik ve dayanışma şuurudur. Cumhur İttifakı Türkiye’nin ta kendisi, Türk milletinin ruh köküdür. 15 Temmuz sonrası Yenikapı ruhuyla temeli atılan, 16 Nisan Halkoylamasıyla çatısı örülen, 24 Haziran Seçimleriyle genişlik ve derinlik kazanan Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti’nin sistemsel açmaz ve ihtiyaçlarını telafi ederek muhasım odaklara set çekmiş, sur örmüştür. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 95 yıllık Cumhuriyetimizi gelecek asırlara kuruluş esaslarına bağlı kalarak taşıma, daha da güçlendirme ve geliştirme amacına kilitlenmiştir. Yeni hükümet sisteminden geriye dönüş yoktur. Türkiye bütün meselelerini, bütün talep ve eksikliklerini yeni sistemin sunduğu imkanlar kapsamında çözüme kavuşturacaktır. Cumhur İttifakı bunu teminle hem tarihe hem de geleceğe karşı mesuldür. Ülke yönetiminin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uygun teşkiliyle planlanan uyum süreci istikrarlı şekilde devam etmektedir. Çelişkiler aşılmakta, marazi dirençler kırılmakta, uyum sorunları giderilmektedir. Çok şükür aşı tutmuş, Türk milleti Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle Cumhur İttifakı’na karşı takdir ve teveccühünü muazzam şekilde göstermiş, buna da devam etmektedir.Türkiye’nin bekası ve yeni hükümet sisteminin geleceği için 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nin makul ve beklentilere uygun neticelenmesi bu aşamadaki en büyük arzumuzdur." dedi.

"CHP-İP-HDP-FETÖ-PKK boş durmuyor. Malum çete Türkiye’nin kuyusunu kazıyor, altını oyuyor"

Eğer 31 Mart’ta, 24 Haziran’ın rövanşını almak için kuyruğa girenlere gün doğarsa, yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle mahalli idareler arasında kopukluk vasat bulursa, karşımıza çok büyük risk ve tehlikeler çıkacağını belirten Bahçeli, "Bunun emareleri şimdiden görülmektedir. Şayet önlem alınmazsa, yeni sistem henüz emekleme safhasında iken öldürücü bir darbe yiyecektir. Bununla da kalmayacak, kaotik tartışmalar tırmanacaktır. Türkiye belirsizliğe sürüklenecek, en başta hükümetin meşruiyeti sorgulanacaktır. Sokaktan medet uman, kargaşadan geçim sağlayan, bozgunculuktan yarar bekleyen zillet ittifakı kaldırdığı hançeri Türkiye’nin sırtına indirmek üzere tetikte beklemektedir. Bu takdirde, Cumhuriyet’in yüzüncü yılında seneler evvel gündeme getirdiğimiz lider ülke Türkiye hedefi yerine, mağlup ve mahcup olmuş bir Türkiye tablosuyla karşılaşmamız neredeyse kesinlik kazanacaktır. Zillet ittifakının amacı budur, arayışı bundan ibarettir. Bu maksada hizmetle motive olan CHP-İP-HDP-FETÖ-PKK boş durmuyor. Malum çete Türkiye’nin kuyusunu kazıyor, altını oyuyor. El birliği yapmışlar, güç birliği yapmışlar, söz birliği yapmışlar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ölüm fermanını hazırlıyorlar." dedi.

"Yok öyle tilki ininde yatıp aslan pozu vermek"

YPG’yi terör örgütü görmeyen sadece ABD, sadece HDP değildir, CHP de bu kervanın içindedir. PKK’lı Demirtaş’a el sallayan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin haksız, hadsiz, hukuksuz, mesnetsiz ve menfi kararından memnun olan yalnızca CHP ve HDP değildir, İP de bunlar arasına kaydını yaptırmıştır. PKK lobisi işbaşındadır, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne çoktan nüfuz etmiştir. PKK’lı Demirtaş ile ilgili çamur ve çirkin karar rezilliktir, ancak Türkiye’nin haklı tezlerini, meşru iddialarını gölgelemeye yetmeyecektir.
15 Temmuz’a tiyatro diyenler, vatan, millet ve din düşmanı FETÖ’yü aklamaya çalışanlar aynı merkezden kumanda edilen, aynı mihraklarca yönetilen siyasi şeytan üçgeninde hevesle buluşan köksüzlerdir. Sevr muhipleri canlıdır. Mondros hayranları ayaktadır. PKK-FETÖ ortaklığı işbaşındadır. Yıkım ekibi faaldir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni devirmek, emperyalizmin alkışını kazanmak, 15 Temmuz’da yarım kalan işgali fillen tamamlamak isteyen alçaklar son kozlarını 31 Mart’ta sahaya süreceklerdir. Bu oyunu gördük, bu tehlikeyi sezdik. Gelişmeleri okuduk, işbirlikçilerin niyet ve hedefini açıkça idrak ettik. Bu aşamada susmak gafilliktir, durmak atalet ve acziyettir. Hamd olsun, ne gafiliz, ne de aciziz. Biz Türkiye’nin istikbal teminatı, Türk milletinin istiklal meşalesi Milliyetçi Hareket Partisi’yiz. Neysek oyuz, ne dediysek onu yaparız. Su akar Türk bakar diyemeyiz, olayları akışına bırakamayız. Ne olur olmaz, çalıyı dolaşmakta yarar var demeyiz, nemize gerek, aman belaya bulaşmayalım düşüncesinde olamayız. Konu vatan olursa, konu beka olursa, konu Türklüğün varlığı olursa, değil zillet, değil bunları ağa babaları, dünya üzerimize gelse geri adım atan, telaşla geriye çekilen namerttir, nankördür, nimetsizdir. Onlardan korkan aynen onlar gibi olsun. Alayı birden gelsin, hepsi zillet şemsiyesi altında toplansın, hiç fark etmez; karşılarına gerekirse tek başımıza çıkarız, gerekirse Türkiye’yi tek başımıza savunuruz. Eğilmez başımız, bükülmez bileğimiz, teslim olmaz imanımızla Türk deriz, Türk milleti deriz, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel hak ve hukukunu sonuna kadar müdafaa ederiz. Yok öyle üç kuruşa beş köfte yemek. Yok öyle tilki ininde yatıp aslan pozu vermek. Yok öyle karanlığa saklanıp aydınlığa taş atmak." dedi.

"Türkiye kaybetmeyecek. Türk milleti zilletin tuzağına düşmeyecek"

Türkiye iç ve dış tehditlerle boğulurken, yeni sistemi tasfiye planları yapmak, hükümet kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin anlayışına çivilenmek ne millete duyulan muhabbetle, ne de vatana hissedilen sevgiyle kesinlikle bağdaşmadığını belirten Bahçeli, " Milliyetçi Hareket Partisi taraftır, Türkiye’nin yanındadır, Cumhur İttifakı’nın tarafındadır. Milliyetçi Hareket Partisi kararlıdır, 2023’e, 2123 - 2223 ve daha nice Cumhuriyet’in yıldönümlerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ulaşılacaktır. Biz bu kararımızı yeni değil, on yıllar önce verdik. 1990’lı yılların başında 2023 hedefini gösterdik. Şunun şurasında beş yıl kalmışken, yüze yüze kuyruğuna gelmişken, kara çok şükür görünmüşken, önümüze çıkan olursa ya kenara iteriz, ya da üstüne basar, eze eze geçer gideriz. Türkiye kaybetmeyecek. Türk milleti zilletin tuzağına düşmeyecek. 24 Haziran’da iradesini gösteren milli uyanış bir kez daha kuşatmayı yaracak. Milliyetçi Hareket Partisi de fedakarlığını millet için, bayrak için, ezan için, henüz doğmamış Türk nesilleri için yapacak ve mutlaka gösterecek. Fedakarlığımız fikrimizin faziletidir. Allah şahittir ki, mücadelemiz aziz ve necip Türk milleti, büyük ve muasır Türkiye Cumhuriyeti içindir. " dedi.

"CHP-İP arasındaki görüşmeler seriye ve sisteme bağlanmış, PKK’nın siyasi şubesi HDP de arkaya alınmıştır"

Malumunuz 23 Ekim 2018 tarihli Meclis Grup Toplantımızda, yerelde ittifak arayışımızın artık kalmadığını ifade etmiştim. Zira gelişmeler bu şekilde gerçekleşmişti. Bazı müessif beyanlar, Cumhur İttifakı’nın ruhunu zedeleyen açıklamalar, üstten ve üst perdeden konuşmalar yereldeki ittifak çabalarını sekteye uğratmıştı. Sanki bir taraf istiyor da, diğer taraf nazlanıyor, zamana oynuyor izlenimi doğmuştu. Bu gelişmeler karşısında yerelde ittifak çalışmaları soğumaya alındı. Eşitliğe ve hakkaniyete mugayir tavırlar, yanlış anlamalar veya yanıltıcı bilgilendirmeler Cumhur İttifakı’nın çatladı çatlıyor polemiklerine bile kapı araladı. Bu durum karşısında siyaset farklı bir faza girmişti. Ancak ortamın müsait olduğunu gören zillet ittifakının paydaşları saklandığı inden bir bir çıkmışlar, sistematik olarak temaslara başlamışlar, netice itibariyle siyasi risk ve belirsizlikler iyice ayyuka çıkmıştır. CHP-İP arasındaki görüşmeler seriye ve sisteme bağlanmış, PKK’nın siyasi şubesi HDP de arkaya alınmıştır. Terörle mücadelenin bu kadar yoğun ve yüksek bir moralle yapıldığı dönemde, PKK’nın İstanbul başta olmak üzere, diğer büyükşehir, il ve ilçe belediyelerine zillet ittifakı kulvarından yerleşme ve yuvalanma kepazeliğine nasıl olur da seyirci kalacaktık? Beka diyen, Cumhur İttifakı’na bağlılığını her fırsatta haykıran Milliyetçi Hareket Partisi bunu nasıl görmezden gelecektir? Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben demiyor muyuz? Bunu yıllardır söylemiyor muyuz? Biz Türkiye’nin suikasta uğramasına hiç duyarsız kalır mıyız? Türkiye üzerinde oyun kuranlar azıtmış, bölgesel tehditler hepten artış göstermiştir. Biz bu sürece tepkisiz kalamazdık. Olan bitenleri hareketsiz şekilde seyredemezdik. Gelişmeler mucibince, siyasi stratejimizde manevralar yapmak ülke yararına ise, bundan niye kaçalım, bundan neden çekinelim?
ABD’nin terör örgütleriyle beraberliği, Demirtaş üzerinden yeni bir senaryo hazırlığı, ekonomik saldırılar, sosyal gerginlikler, demokrasi dışı eğilim ve özlemler tehlike sinyallerini aşırı derecede yoğunlaştırmıştır. Biz dağdaki bölücülerin gelip de büyükşehir belediyelerine konuşlanmasına razı olamazdık. Biz HDP’nin, CHP ve İP’in mihmandarlığında İstanbul’dan İzmir’e kadar yerel yönetimlerde mevzi elde etmesine tahammül gösteremezdik. İnançla söylüyorum ki, Türkiye’nin çıkarları neyi ve nereyi işaret ediyorsa oradayız. Biz Türk milleti ne diyorsa onu yaparız. Ve de dün ne söylemişsek aynen onu ifade ederiz. Türkiye’nin içine girdiği bugünkü siyasi ortamın gerçeklerinden hareketle kesin tavrımızı göstermemiz, son kararımızı beka hassasiyetimiz üzerinden vermemiz elzem hale gelmiştir.

"Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul’un yanısıra, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarını da göstermeyecek"

31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nden alınacak sonuçlar ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi arasında kapatılamayacak uçurumların olmaması için elimizi taşın altına koyacağız, fedakarlıksa gene yapacağız. Daha önce büyükşehir ölçeğinde sadece İstanbul’da aday çıkarmayacağımızı söylemiştim. Buradan açıkça ilan ediyorum; Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul’un yanısıra, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarını da göstermeyecek, Cumhur İttifakı’nın mana ve muhtevasında gerekli çalışmalarını heyecanla ifa edecektir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adayları kim olursa olsun bu üç büyük şehirde desteğimiz tam olacaktır. Bu irademizde pazarlık yoktur, gizli anlaşma yoktur, al-ver süreci olmamıştır. Diğer her yerde adaylarımız vardır, adaylığı belli olan dava arkadaşlarımız da çalışmalarına devam edeceklerdir.

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni hedef alan kim varsa karşılarında bizi bulacaktır"

Bir başka önemli kararımız da şudur: Zillet ittifakının paydaşı olan CHP-HDP-İP ve diğer yedekleri her nerede ortak aday çıkarırlarsa çıkarsınlar biz hazırız, onlarla her seviyede mücadeleye kararlıyız. Zilletin ortak adayları nerede karşımıza çıkıyorsa işte orada Cumhur İttifakı’nın ruhuna uygun ve uyumlu hareket etmeye sonuna kadar varız. Ona buna bakmayacağız, kulak asmayacağız. Türkiye’yi yem ettirmeyeceğiz, tutsak düşürmeyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni hedef alan kim varsa karşılarında bizi bulacaktır. Mesele Cumhur İttifakı, mesele Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, mesele bunlarla uyumlu mahalli idareler yönetimlerinin terkip ve tecellisidir. Kim ne söylerse söylesin, ne yaparsa yapsın fasa fisodur. Bir kulağımızdan girecek diğerinden çıkıp gidecektir. İnandığımızı söylüyoruz, irade, ilke ve inançlarımızın doğrultusunda da siyasetimizi tatbik ediyoruz. Başaracağız, Türkiye’yi Allah’ın izniyle imrenilecek bir seviyeye taşıyacağız.


"Bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum"

Bu duygu ve düşüncelerle, sözlerime son vermeden önce, bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Şehit öğretmenlerimiz başta olmak üzere, hayatlarını kaybetmiş öğretmenlerimize Allah’tan rahmet, yaşayanlara huzur, sağlık ve mutluluklar diliyorum. Umut ve temenni ediyorum ki, atanamayan tek bir öğretmen kalmasın, milli eğitimin temel sorunlarının hepsi sırasıyla çözülsün." dedi.  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.