Öne Çıkanlar çin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli vakıfbank ak parti chp Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener İyi Parti tsk abd Koronavirüs Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar

Bahçeli ile Yıldırım Arasında "Savaş" Düellosu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi 16 Nisan referandumunda beka için evet derken safı bellidir, fakat 25 Eylül Kürdistan referandumuna yaklaşım ve tedbir geliştirme hususunda aynı muhataplarıyla bu kez ayrı düşmüştür” açıklamasında bulundu.

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) yapılması planlanan referandumun savaş sebebi sayılması gerektiğine yönelik açıklamasına Başbakan Binali Yıldırım’dan yanıt gelmişti. Bahçeli, Yıldırım’ın, “Referandum savaş sebebi sayılmaz” sözlerine, “Başbakan Binali Yıldırım’ın uçakla Vietnam dönüşü esnasında gazetecilere yapmış olduğu bazı manidar ve tariz dolu açıklamaları yazılı ve görsel medyada bir hayli yer tutmuştur” karşılığını verdi.

Seferberlik Kanunu Vurgusu

MHP lideri Bahçeli, Başbakan Yıldırım’ın açıklamalarına şu sözlerle yanıt verdi:

“Anlaşılan odur ki, Sayın Yıldırım bu görüş ve tavrımızdan dolayı rahatsız olmuş ve havada bize cevap verme gereği duymuştur. Sayın Başbakan aynen şöyle demiştir:  ‘Savaş devletle devlet arasında olur. Biz bunları tanımıyoruz. Bir devlet bize kafa tutar, egemenlik haklarımıza karşı hareket içinde olursa bizim için savaş sebebidir. Ama burada Irak’ın parçası olan bir bölgesel yönetim var. Bu savaş sebebi olmaz.’ 2941 sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu’nun 3. Maddesinde savaşın tanımı yapılmış ve açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre savaş; ‘devletin bekasını temin etmek, milli menfaatleri sağlamak ve milli hedefleri elde etmek amacıyla, başta askeri güç olmak üzere, devletin maddi ve manevi tüm güç kaynaklarının, hiçbir sınırlamaya tabi tutulmadan kullanılmasını gerektiren silahlı mücadeledir.’ Aynı zamanda savaş bir milletin haysiyetini ve varlığını ortaya koyduğu en çetin imtihandır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, bekasını yakından tehdit eden, egemenlik haklarını doğrudan hedef alan, varlık ve birliğini riske sokan her türlü eylem, hazırlık, kurgu, tertip, teşebbüs ve mütecaviz emellere karşı meşru müdafaa ve müdahale hakkını kullanmakla mükelleftir. Devlet olmak bunu gerektirir.”

“Referandum Kürdistan’ın İnşa Ve İhyası İçin Sinsi Bir Ön Çalışma”

MHP lideri Bahçeli, 25 Eylül’de yapılması öngörülen referandumu, “Milli güvenliğimiz ve devletin milletiyle bölünmez bütünlüğü açısından ertelenemez, örtülemez, geçiştirilemez tehlike ve feci sonuçlar içermektedir” şeklinde tanımlayarak şunları kaydetti:
“Elbette bu referandum Kürdistan’ın inşa ve ihyası için sinsi bir ön çalışma, karanlık öncü hamledir. Bir defa Sayın Yıldırım’ın bunu görmesi milli bir zarurettir. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’nin milli ve tarihi çıkarları konusunda marazi tartışma ve manasız fikir ayrılıklarının doğru olmadığına yürekten inanmaktadır. Bu itibarla Sayın Yıldırım’ın bizzat şahsımın, ülkemize yönelen tehlikelere karşı göstermiş olduğu yoruma aceleyle tepki gösterip aklınca düzeltme gereği duyması siyasi nezaket ve zarafete ters düşmüştür. Tepki gösterilmesi gereken kişiler ve hain niyetleri Erbil’dedir.”

“16 Nisan Mutabakatını 25 Eylül Bahanesiyle Bozmak Kimseye Yarar Sağlamayacaktır”

Bahçeli, anayasa değişikliği ile ilgili 16 Nisan’da yapılan referandumu anımsatarak  şöyle dedi:
“16 Nisan mutabakatını, 25 Eylül bahanesiyle bozmak kimseye bir yarar sağlamayacaktır, kaldı ki Peşmergenin 25 Eylül’deki referandumu, Türkiye’nin hayat ve varlık haklarını doğrudan sarsabilecek, egemenliğine meydan okuyup insan ve toprak bütünlüğünü sakatlayacak muhtemel gelişmelerle doludur. Bu ise Türkiye Cumhuriyeti için savaş sebebi sayılmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi bu kapsamdaki görüş, düşünce ve teklifini aynen muhafaza etmektedir. Sayın Başbakan Peşmerge yönetimini madem devlet olarak tanımıyordu da, 26-27 Şubat 2017’de Ankara ve İstanbul’da sözde Kürdistan bayrağının asılmasıyla ilgili rezaletler serisine niçin sessiz kalmıştır?

“Yıldırım DEAŞ’I Devlet Olarak Mı Görmüştür?”

Sayın Yıldırım ayrıca, 24 Kasım 2016’da TRT 1’de terör örgütlerine savaş veriliyor derken, DEAŞ’a karşı savaş verildiğini ifade ederken neyi kast etmiş, bu terör örgütünü devlet olarak mı görmüştür? Milliyetçi Hareket Partisi 16 Nisan referandumunda beka için evet derken safı bellidir, fakat 25 Eylül Kürdistan referandumuna yaklaşım ve tedbir geliştirme hususunda aynı muhataplarıyla bu kez ayrı düşmüştür. Sayın Başbakan’ın bize parmak sallar gibi sözlerimizi düzeltme gayretine tevessül etmesi yanlıştır, Türkiye’nin milli hassasiyet ve hedeflerini savunan ortak görüşe zarar vermektedir.”

“Başbakan Gafının Farkındadır”

Başbakanın kendisine yönelik cevabının “gaf” olarak yorumlayan Devlet Bahçeli, “Ümit ediyorum ki, Sayın Başbakan yaptığı hata ve gafın farkındadır. Biz sözlerimizin sonuna kadar arkasındayız.  Yanlışımızı bulmaya çalışanlara tavsiyem, çevremize bakmaları, büyüyen düşmanlıklara kafa yormaları, Türkiye’nin elini zayıflatmaktan, askeri ve siyasi yaptırımlarını zedelemekten uzak durmalarıdır” değerlendirmesinde bulundu. 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.