Öne Çıkanlar deprem Kuşadası Belediyesi kuşadası erdoğan çukurova belediyesi recep tayyip erdoğan Hakkari HAVA HAREKATI operasyon başbakan binali yıldırım kızılay ekonomi haberleri

Bahçeli: Suudi Arabistan'la Yan Yana Geliniyorsa Netice Çok Kötü Olacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Küresel projeleri temin ve takviye için herhangi bir askeri operasyon planlıyor ve bu maksatla Suudi Arabistan’la yan yana geliniyorsa netice çok kötü, tahminlerin ötesinde feci olaylara kapı aralayabilecektir. Türkiye yabancı başkentlerde kurgulanan şiddet ve vahşet senaryolarına taşeronluk yapamayacak, aksi halde akıbet korkunç olabilecektir’’ dedi.

Devlet Bahçeli “Suudi Arabistan ile Birlikte Yapılması Gündemde Olan Kara Operasyonuna” yönelik yazılı bir basın açıklaması yaptı. Bahçeli, AKP hükümetinin “Suudi Arabistan’la kurduğu ve kurguladığı ilişkinin’’ yönü ve muhteviyatı hakkında TBMM’ye derhal bilgi verilmesi,  gelişmeler hakkında doyurucu açıklama ve izahatlar yapılması gerektiğinin altını çizerek, “Gazi Meclis’in malumat ve onayı olmadan Türkiye’nin oldubittiye getirilerek kara operasyonuna girmesi bize bir vatan kaybettirebilecektir’’ diye konuştu.

-“DIŞİŞLERİ BAKANI ‘KARA OPERASYONU LAZIM’ SÖZLERİYLE AKP’NİN NASIL BİR ANLAYIŞTA OLDUĞUNU DEŞİFRE ETMİŞTİR’’-

Bahçeli, Suriye’de yükselen tansiyonun tesir ve sonuçlarının herkesi etkilediğini ifade ederek, “Öyle bir noktaya gelinmiştir ki, Suudi Arabistan’ın başını çektiği ve Türkiye’nin de destek vereceği örtülü olarak dillendirildiği kara operasyonu sürekli gündemdedir. Hatta Suudi yönetimin hava üslerimizde keşif yaparak ülkemize savaş uçakları göndereceği, gerektiğinde asker yollayabileceği bizzat Dışişleri Bakanı tarafından açıklanmıştır. Dışişleri Bakanı ‘kara operasyonu lazım’ sözleriyle AKP’nin nasıl bir anlayışta olduğunu deşifre etmiştir. Elbette hükümet ülke güvenliğini korumak, sınırlarımızın ötesinden kaynaklanan vahim tehlikelere karşı etkili ve caydırıcı önlemler almak mecburiyetindedir. Bu aynı zamanda milletimizin beklentisidir. Ancak küresel projeleri temin ve takviye için herhangi bir askeri operasyon planlıyor ve bu maksatla Suudi Arabistan’la yan yana geliniyorsa netice çok kötü, tahminlerin ötesinde feci olaylara kapı aralayabilecektir. Türkiye yabancı başkentlerde kurgulanan şiddet ve vahşet senaryolarına taşeronluk yapamayacak, aksi halde akıbet korkunç olabilecektir. Ve de Ortadoğu’daki mezhep kutuplaşması şiddetlenerek tüm ülkeleri ateşe verebilecektir’’ dedi.

-“TÜRKİYE’NİN VATAN TOPRAKLARINDA GÖZÜ OLAN ÇEVRELER DAHA DA İŞTAHLANMIŞTIR’’-

AKP’nin öngörüsüzlüğünün ve stratejileri kasten reddinin Türkiye’yi Ortadoğu temelinde projelendirilen felaket kuşağına eklemlediğini kaydeden Bahçeli şöyle dedi:

“Siyasal birlikteki aşınmalar, ekonomik güçteki zafiyetler, güvenlik ve askeri politikalardaki zayıflıklar, hepsinden önemlisi terör örgütleriyle kurulan ihanete varan ilişki ve bağlantılar sonunda geri tepmiş, şehadet ve yıkım olarak dönmüştür. Türkiye’nin vatan topraklarında gözü olan çevreler daha da iştahlanmıştır. Milli birlik ve kardeşliğimiz, iç barış ve huzur ortamımız AKP eliyle oyuna gelmiş, tuzağa düşürülmüştür. Hükümetin çarpık, temelsiz, hastalıklı ve baştan ayağa hasarlı Suriye politikası Ortadoğu’daki belirsizliğe katkı vermiş ve sonuçta ülkemizin belini bükmüştür. AKP’nin şuursuz, kontrolsüz, marjinal ve gayri milli siyaseti komşu ülkelerden istikrarsızlık ithalinden başka bir işe yaramamıştır.

-“ERDOĞAN’IN ‘EY ABD’ SESLENİŞİ KURU GÜRÜLTÜ’’-

Düne kadar PYD ile açıktan ilişki kuran, bu terör örgütünün sözde liderini İstanbul ve Ankara’da ağırlayan, hatta peşmergeye ülke topraklarından koridor açıp Ayn el Arap’a geçişini sağlayan AKP’nin şimdilerde PYD’yi sahiplenen ABD’ye sitem ve serzenişte bulunması elbette inandırıcı, ikna edici değildir. Gerek Erdoğan gerekse de Davutoğlu ektiklerini biçmektedir. ABD’nin PYD-YPG terörüne verdiği destek, açmak istediği kirli koridor şüphesiz ki ne müttefiklik hukukuyla ne de stratejik ortaklıkla bağdaşmayacaktır.

Fakat düne kadar partimizin her türlü ikaz ve eleştirilerine rağmen PYD’yle görüşen, PKK’yla pazarlık yapan, bölgesel ölçekte faaliyet gösteren selefi gruplarla temas kuran AKP hükümeti, yaptıklarının bedelini hem ödemekte hem de milletimize ödetmektedir. Erdoğan’ın ‘Ey ABD’ seslenişi ise kuru gürültü olup herhangi bir yaptırımı ve kalıcılığı olmayacaktır.

Türkiye korkunç boyutlara ulaşan mülteci akınıyla karşı karşıyaysa bunun asıl sorumlusu hiç kuşku yok ki Ortadoğu’ya model olacağım derken maskara ve madara olan AKP hükümetidir. Şu anda Rusya Halep ve mücavir alanlarını bombalamayı sürdürmektedir. ABD ile Rusya PYD ve PKK’ya bakışta aynı çizgide, aynı safta toplanmaktadır.

-“BATILI ÜLKELER TÜRKİYE’Yİ KAMPINA, SINIR BEKÇİLİĞİNE VE MÜLTECİ BAKICILIĞINA ZORLUYOR’’-

Bilinmelidir ki, PYD’yi aklamaya, temize çıkarmaya ve himaye etmeye teşebbüs etmek PKK’ya açık çek, açık destek vermektir. Çünkü PYD/YPG terörü ile PKK arasında hiçbir fark yoktur. Münih’te düzenlenen Suriye toplantısında çatışmaların durdurulması hususunda uzlaşma sağlanmışsa da, Rusya’nın IŞİD ve El Nusra gerekçesiyle Halep’teki saldırılarına devam edeceği de açıklanmıştır. Halep’teki kıyım ve katliamın sürmesi halinde sınırlarımıza mülteci yığılmasının daha da artacağı, Birleşmiş Milletler ve AB’den kapıları açın dayatmasının daha da yoğunlaşacağı ortadadır. Ortadoğu’nun kana bulanmasına çanak tutan batılı ülkeler Türkiye’yi tabir yerindeyse toplama kampına, sınır bekçiliğine ve mülteci bakıcılığına zorlamaktadır. Bu çifte standartçı ve ikiyüzlü yaklaşımın Türkiye’nin egemenlik haklarını ve tarihi çıkarlarını gözetmediği açıktır.’’

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.