Başbakan Erdoğan'dan Moody's Değerlendirmesi

Başbakan Binali Yıldırım, derecelendirme kuruluşu Moody's tarafından Türkiye'nin not düşürülmesine sert tepki gösterdi. Yıldırım, “Bu değerlendirme kuruluşu 2 gün önce 'Türk ekonomisi 15 Temmuz'un şokundan kolayca çıktı' diyor. 2 günde ne değişti? Burayı anlayamadık, sormak gerek. Türk ekonomisi 3-5 tane değerlendirme kuruluşunun raporlarına göre hizaya geçecek bir ekonomi değildir. Bu değerlendirmelerin çok da açıkçası tarafsız olduğunu düşünmüyoruz” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Erzincan Kültür ve Eğitim Vakfı Danışma ve Dayanışma Toplantısı'nın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ ile mücadeleye ilişkin değerlendirmelerinin anımsatılması üzerine Yıldırım, “AK Parti 14 yıldır tek başına iktidar. Sayın Kılıçdaroğlu istikrardan neyi kastediyor bilmiyorum ama siyasette istikrar deyince bütün dünyada güçlü siyasi irade anlaşılır, tek başına iktidar anlaşılır. Aslında istikrar 14 yıldır devam ediyor. Neye rağmen devam ediyor? Darbe girişimine rağmen devam ediyor. Vesayet heveslileriyle mücadeleye rağmen devam ediyor. 14 yılda 1 Türkiye'yi 3 Türkiye yaptık, 3'e katladık, aynı zamanda da 3 tane darbe girişimini yerle bir ettik. Türkiye’de istikrar sürecek, büyüme devam edecek” dedi.
Ekonomik gelişmeleri değerlendiren Başbakan Yıldırım, borcun milli gelire oranını yüzde 74’ten yüzde 32’ye indiğini anımsattı. Borcun oranının mille gelire oranla yarı yarıya azaldığını, bir Türkiye’nin 3 Türkiye olduğunu, 2002 yılında toplanan bütün vergilerin yüzde 86’sının borca gittiğini anlatan Yıldırım, “Bugün 100 TL vergi alıyorsun, 12 TL’sini borca veriyorsun 88 TL’sini de milletin ihtiyacına harcıyorsun. Nereye harcıyorsun, eğitime, sağlığa, sanayiye, kültüre, turizme, tarıma, vatandaşın ihtiyacı olduğu işlere harcıyorsun. Görüldüğü gibi eskiden borç ödemek için varımızı yoğumuzu, vergimizi toplardık, şimdi topladığımız vergiler 12 TL’si sadece borca gidiyor, diğer kısmı da büyümeye refaha ülkenin gelişmesine harcanıyor” diye konuştu.
 
SAYIN KILIÇDAROĞLU FİKRİNİ DEĞİŞTİRDİ Mİ YOKSA TÜRKİYE'DE BAŞKA BİR ŞEY Mİ OLDU?”
 
Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nun, ‘darbe teşebbüsünde 240 demokrasi şehidi olduğuna, bunların sorumlusunun, FETÖ’yü bela edenlerin kim olduğunun değerlendirilmesi gerektiğine” ilişkin değerlendirmelerin anımsatılması üzerine şunları kaydetti: “
“Sayın Kılıçdaroğlu ile 15 Temmuz darbe gecesi öncesinde bir telefon görüşmemiz oldu. Bize söylediği 'Bu bir darbe girişimidir, bu milli iradeye karşı bir kalkışmadır, bu konuda sizin yanınızdayız, sonuna kadar sizi destekliyoruz'. Şimdi 15 Temmuz'dan bu zamana 2 aydan biraz fazla zaman geçti, ne değişti? Sayın Kılıçdaroğlu fikrini değiştirdi mi yoksa Türkiye'de başka bir şey mi oldu? 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu ne aziz milletimizdir ne de Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Dünyanın başına bela olan FETÖ terör örgütü ve onun başıdır. Olayı bir kere net olarak ortaya koyalım ve bu alçak terör örgütünün de bütün izlerini, bütün bağlantılarını ortaya çıkarmak ve bu topraklardan temizlemek de hükümet olarak bizim ahdimizdir, bizim boynumuzun borcudur. Ben bir kez daha Sayın Kılıçdaroğlu'ndan Yenikapı ruhunun gereğine uygun olarak birlik, beraberlik, dayanışma içerisinde, gerek bölücü terörle, gerekse FETÖ'cü terörle mücadele konusunda daha olumlu, daha müspet bir tavır içerisinde olmasını bekliyorum. Kendisi ile birkaç kez görüştük bu konuları enine boyuna anlattık. Buna rağmen anlaşılmayan konular belli ki var, bunları da tekrar gerekirse anlatırız. Amacımız Türkiye’nin bir daha böyle alçakça darbe girişimleriyle karşı karşıya kalmaması, enerjimizi ne bölücü terör mücadelesinde ne de FETÖ’cü darbeciler için harcamamızdır.”
 
“KILIÇDAROĞLU’NUN BİR KARAR VERMESİ GEREKİYOR”
 
CHP Liderinin dış politika ve komşu ülkelerle yaşanan sorunlara ilişkin sözleri de Başbakan Binali Yıldırım’a soruldu. Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nun bir karar vermesi gerektiğini belirterek, Suriye ile yaşanan sorunun ortada olduğunu, İsrail’in ile Mavi Marmara saldırısını ve Rusya ile yaşanan uçak krizini anımsattı. Yıldırım, “Sayın Kılıçdaroğlu aramız bozulunca, açılında ‘herkesle düşmanız’ diyor, eleştiriyor, ilişkileri düzelip mutabık kalıp işleri yoluna koyduğumuz zaman yine memnun olmuyor. Nasıl yapacağız? İkisini de eleştiriyorsunuz, ‘efendim niye anlaştınız İsrail’le, niye anlaştınız Rusya ile’, anlaşmayınca da ‘herkesle düşmansınız ne yapacağız’ diye söylüyor, ikisinden biri doğru. Doğru olan şu arkadaşlar. Milletimize biz bir şey söyledik dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız hem içerde hem dışarda bunun da gereğini yapıyoruz” dedi.
 
EL SIKIŞARAK, KONUŞARAK SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİNDEN YANAYIZ”
 

Başbakan Yıldırım, Kılıçdaroğlu ile tekrar bir görüşme olup olmayacağına ilişkin bir soruya ise, “Biz atışarak değil, kamuoyunda siyaset yaparak değil, el sıkışarak, konuşarak sorunların çözülmesinden yanayız. Tribünlere, meydanlara söz söylemek seçim meydanlarında olabilir. Ama diğer zamanlarda ülkenin sorunlarında ortak bir anlayış içinde hareket etmek lazım, asgari müştereklerde birleşmek lazım. O nedenlerle de genel başkanlarla bir araya geldik. Bir uzlaşmayla küçük de olsa bir anayasa değişikliği yapalım dedik. Bir buçuk aydır da partimizden görevlendirdiğimiz arkadaşlar çalışmaya devam ediyor. Bir noktaya geldik. Önümüzdeki günlerde inşallah bunu da kararını verip yolumuza devam edeceğiz” şeklinde yanıt verdi.
 
SAPLA SAMAN BİRBİRİNE KARIŞMAYACAK
 
FETÖ ile mücadelede mağduriyetler yaratıldığına ilişkin eleştirile de yanıt veren Yıldırım, terör
Örgütünün kapalı bir kutu olduğunu, saydam olmadığını, ilişkilerinin gizemli olduğunu, yanlış yapmadan, itinayla sorumluları ortaya çıkarmanın kolay bir iş olmadığını vurguladı. Yıldırım, “Memuriyetten çıkardığımız epeyce sayıda insan var, mahkemelerin gözaltına aldığı, tutukladığı bizzat darbeye fiilen iştirak etmiş olanlar var. Dolayısıyla büyük bir kitleyi oluşturuyor. Bu doğrudur. Ancak bunu yapmazsak Türkiye tekrar bu tehditle karşı karşıya kalır. Bunu milletimizin bilmesi lazım. Bundan sonra yapacağımız iş nedir? Hatalar, yanlışlar varsa düzeltecek mekanizmalar da var.
Sapla saman birbirine karışmayacak, kurunun yanında yaş yanmayacak ve intikamla değil, adaletle muamele edilecek. Türk adaleti iş başındadır, darbecilerden hesap sormaya başlamıştır. O bakımdan darbeyi gündemden düşürüp, darbecileri savunmaya kalkmak bu şehitlere, gazilere yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bir an önce bu konuda herkesin gerekli sorumluluğu almasını bu millet bekliyor” dedi.  
 
GÜNDE NE DEĞİŞTİ

 
Moody's'in kredi notu Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin kredi notunu düşürmesine ilişkin değerlendirmesi sorulan Yıldırım, “Moody's'in kararı için bizim değerlendirmemiz çok açık. Bunu görmek için 16 Temmuz'a gitmek lazım. Türkiye darbe girişimiyle karşı karşıya kalıyor ve ekonomik göstergelerde kayda değer değişiklik olmuyor. Normal zamanlardaki değişim kadar. Merkez Bankası piyasaya para vermek ihtiyacı duymuyor. Vatandaş hem darbeyi önlüyor hem de döviz bozdurarak 11 milyar dolar piyasaya veriyor. İşler tıkır tıkır yürüyor. Türkiye ekonomisi sağlam temeller üzerine kuruludur.  Mali disiplin göz ardı edilmiyor. Ekonomimizde, yatırım en önemli önceliğimiz. Ekonomiye destek en önemli önceliğimizdir. Darbeye rağmen birçok yapısal düzenleme yaptık. Bu düzenlemelerde teşvik var” diye konuştu.
Terörle mücadelenin devam ettiği bölgelerde, kalkınmışlıktaki farkını kapatmak üzere kapsamlı bir yatırım hamlesi yapıldığını anımsatan Başbakan Yıldırım, “Bu değerlendirme kuruluşu 2 gün önce 'Türk ekonomisi 15 Temmuz'un şokundan kolayca çıktı' diyor. 2 günde ne değişti? Burayı anlayamadık, sormak gerek. Türk ekonomisi 3-5 tane değerlendirme kuruluşunun raporlarına göre hizaya geçecek bir ekonomi değildir. Türk ekonomisi, üreten, büyümeyi ve istikrarı hedef alan, 79 milyon vatandaşının refahını ve kalkınmasını hedef alan bir ekonomidir. Bu değerlendirmelerin çok da açıkçası tarafsız olduğunu düşünmüyoruz. Burada bir takım yönlendirmelerin Türk ekonomisi hakkında algı oluşturma gayretlerini görüyoruz. Buna benzer konuları geçmişte yaşadık bundan sonra da önümüze gelecektir. Bizim kaynağımız değerlendirme kuruluşları değil, milletimizdir ülkemizin zenginliğidir. Bunlar olduktan sonra gayrısı  ne söylerse söylesin bizim için önemi yoktur” diye konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.