Başbakan Yıldırım: Darbelerde Fesih Olur

Başbakan Binali Yıldırım, “’Biz vizesini iptal etmek için aradık yani 15 Temmuz’un faillerinden biriydi onun için biz de duyarlılık gösterdik, Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı sorumlu davrandık hemen vizesini iptal ettik’ resmi açıklama bu, yersen. Ama tabii başka şeyler var mı? Yok mu bakmak lazım. Ne kadar her iş bitti de o mu kaldı diye insan bu soruyu sormaktan da geri duramıyor. Daha tatmin edici bir cevap bekleriz” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, referandumun “Evet” ile sonuçlanmasının ardından partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’ye üye olma durumu hakkında “Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Biz çok memnun oluruz. Yani hemen partimize gelmesi çok iyi olur. Bize güç katar” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, “Fesih nedir? Lağvettim diyorsun. Darbelerde fesih olur. 80 darbesinde Meclis feshedildi, 60’ta feshedildi bu eğer 15 Temmuz’da başarılı olsalardı beyannamelerinde ‘Parlamento feshedilmiştir’ diyor. Feshetmek bir milli iradenin verdiği hakkı birinin yok etmesi demek. Bu da nedir? Darbedir, vesayettir. Fesih oradan geliyor. Ama seçim yenileme ayrı bir şey. Seçim yeniliyoruz biz. Seçim yenileme bir irade sonucu olur” dedi.
Başbakan Yıldırım, NTV ve Star TV’nin ortak canlı yayınına katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. FETÖ soruşturması kapsamında aranan firari Adil Öksüz’ün 21 Temmuz 2016’da ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu tarafından telefonla aranmasını değerlendiren Yıldırım, “Bunun ifadelere girmiş olması ve ifadelere girmesinden sonra konsolosluğun da ‘Biz vizesini iptal etmek için aradık yani 15 Temmuz’un faillerinden biriydi onun için biz de duyarlılık gösterdik, Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı sorumlu davrandık hemen vizesini iptal ettik’ resmi açıklama bu, yersen. Ama tabii başka şeyler var mı? Yok mu bakmak lazım. Ne kadar her iş bitti de o mu kaldı diye insan bu soruyu sormaktan da geri duramıyor. Daha tatmin edici bir cevap bekleriz” diye konuştu.

“HALK BANKASI GEREKLİ HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATMIŞ DURUMDA”
Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısının ABD’de tutuklanması hakkında konuşan Başbakan Yıldırım, “Doğrusunu isterseniz bu konuyla ilgili şu anda Halk Bankası gerekli hukuki süreci başlatmış durumda avukat falan ayarladı. İşin detaylarını önümüzdeki günlerde anlayacağız. Ama ülkemizi ziyaret etmekte olan ABD Dışişleri Bakanı’na da bu konu açılacak, sebebi sorulacaktır mutlaka. Gerek Dışişleri Bakanlığımızla gerekse Cumhurbaşkanımızın görüşmesinde bu konular ele alınıp gündeme getirilecek. İddia odur ki 2011 yıllarında İran’a ambargoyu ihlal eden bir takım transferlerde imzası var o yüzden gözaltına alındı şeklinde ilk bilgiler gelmiş durumda. Hukuki süreci yakından takip edeceğiz” açıklamasında bulundu.

“BU YAPILAN BİR EMRİVAKİDİR”
Yıldırım, Kerkük’teki resmi binalara Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bayrağının asılması hakkında, “Konunun iki tarafı var. Bir Irak bağlamında ele almak lazım. Irak’ın toprak bütünlüğü içerisinde yer alan bir şehir. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ne dahil değil. Dolayısıyla bu yapılan bir emrivakidir. Yani Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi bir emrivaki ile burası benim bölgeme dahildir dedi. Buna Bağdat Merkezi Yönetimi’nin rızası yok. Bölgede yaşayan Türkmenlerin, Arapların rızası yok. Dolayısıyla bu Irak Anayasasına göre fiili bir durumdur. Ve Irak Anayasasına aykırı bir durumdur. Bizim açımızdan da bu doğru bir iş değildir. Gerekli tepkiyi diplomatik yollardan Dışişleri Bakanlığımız yapmıştır. Biz de uyarılarımızı yaptık, bu işin yanlışlığını ortaya koyduk” şeklinde konuştu.

“BİZE HENÜZ RESMİ BİR DÖNÜŞ OLMUŞ DEĞİL”
Başbakan Yıldırım, Rakka operasyonuna ilişkin, “Ortalıkta söylenen çok laf var PYD ile YPG ile SDF ile ABD’nin sahadaki silahlı unsurları birlikte çalışıyorlar. Bir yandan bu gelişmeler var bir yandan da bizle görüşmeleri var. Doğrusu bize henüz resmi bir dönüş olmuş değil. Rakka operasyonunda nasıl hareket edecekleri, YPG/SDF/PYD ile mi beraber olacakları yoksa Türkiye, ÖSO unsurlarıyla beraber mi olacaklar? Bunun kararını henüz bize iletmiş değiller. Ama yaşanan gelişmeler sanki geçmiş yönetimin gittiği yoldan gidiliyormuş intibaını veriyor. Bu konuyu amasız fakatsız yarın gelen ABD Dışişleri Bakanına söylenecek ve bu konudaki ABD’nin duruşu, tutumu netleşmesi istenecek” değerlendirmesinde bulundu.

“‘HAYIR’ VEREN DE ‘EVET’ VEREN DE BU ÜLKENİN VATANDAŞI”
Yıldırım, bir “Hayır” çadırı ziyaret edip etmeyeceği yönündeki soruyu, “Ederiz tabii. Ne olacak. ‘Hayır’ veren de ‘Evet’ veren de bu ülkenin vatandaşı. Dolayısıyla verecekleri karar başımız, gözümüz üstünde yeri var. Hiç öyle bir önyargımız yok. Gideriz, görüşürüz hatta orada ‘Evet’ vermeleri gerektiğini bile anlatırız” diye cevaplandırdı.

“OHAL 19 NİSAN’A KADAR ZATEN GEÇERLİ”
Bugünkü MGK toplantısının gündeminde Olağanüstü Halin uzatılmasının gündemde olmadığını söyleyen Başbakan Yıldırım, “OHAL 19 Nisan’a kadar zaten geçerli. 19 Nisan’dan önce de bir karar alınır, aynı anda Meclis’e bildirilir ve Meclis gereğini yapar eğer uzatılacaksa. Uzatılmayacaksa zaten mesele yok. (OHAL’in uzatılması) Görüşülecek, orada toplanıp görüşülecek. Dolayısıyla şimdi her an gündeme almanın bir aciliyeti yok” şeklinde konuştu.

“DARBELERDE FESİH OLUR”
Fesih yetkisi tartışmalarına da değinen Yıldırım, “Fesih nedir? Lağvettim diyorsun. Darbelerde fesih olur. 80 darbesinde Meclis feshedildi, 60’ta feshedildi bu eğer 15 Temmuz’da başarılı olsalardı beyannamelerinde ‘Parlamento feshedilmiştir’ diyor. Feshetmek bir milli iradenin verdiği hakkı birinin yok etmesi demek. Bu da nedir? Darbedir, vesayettir. Fesih oradan geliyor. Ama seçim yenileme ayrı bir şey. Seçim yeniliyoruz biz. Seçim yenileme bir irade sonucu olur. Nasıl olur? Şimdi mevcut sistemde seçim oldu 7 Haziranda hiçbir parti tek başına iktidar olacak sayıyı tutturamadı, Cumhurbaşkanı en büyük partiye hükümet kurma görevini verdi o da diğerleriyle konuştu, görüştü, etti bir türlü anlaşamadı, hükümet kuramadılar 45 gün doldu Anayasaya göre Cumhurbaşkanı ülkeyi seçime götürdü. Bu fesih değil tekrar seçime götürmektir” değerlendirmesinde bulundu.

“MİSAK-I MİLLİ HEDEFLERİ YOK OLDU GİTTİ”
Türkiye siyasi tarihindeki Cumhurbaşkanı–Başbakan çekişmelerinden örnekler veren Başbakan Yıldırım, “91, Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Başbakan Yıldırım Akbulut. Kendi getirdi, kendi partisinin adamı. Körfez savaşı var anlaşamadılar, anlaşmazlık sonucu Musul-Kerkük konusunda adım atılamadı dolayısıyla Misak-ı Milli hedefleri yok oldu gitti” dedi. Müsteşarını 6 ay atayamadığını belirten Başbakan Yıldırım, “Biz geçinmenin yoluna baktık, kavga çıkartmadık. Engellere rağmen çalıştık çabaladık, iş yaptık” diye konuştu.

“BUNLAR BİR ZAMAN İSTİYOR”
Yıldırım, 2019’da birlikte yapılacak Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimi ile yeni sistemin devreye gireceğini söyleyerek şöyle konuştu:
“O vakte kadar da hazırlıklar yapılmış olacak bir sürü kanun değişecek. Çünkü kanunlar parlamenter sisteme göre kurgulanmış, parlamenter sistemde Bakanlar Kurulu, Başbakan, Bakanlar Kurulu kararları var, Bakanlar Kurulu’na Başbakanlık’a atıflar var bütün bunların elden geçip yenilenmesi lazım. Meclis içtüzüğü var. Bunu yapılması lazım. Bunlar bir zaman istiyor. Siyasi Partiler Kanunu, Seçim kanunu da bu yeni sistemden sonra mutlaka değişmesi lazım. Çünkü buna ihtiyaç var. Mesela Ana muhalefet partisi diye bir şey olmuyor. Partiler oluyor. Dolayısıyla ne olacak? Seçim barajı dahil, seçim bölgesi, seçim sistemi dahil Siyasi Partiler Kanunu dahil bütün bu kanunların ele alınıp konuşulacak ve burada iyileştirmeler yapılacak ama bunu da müşterek yapacağız. Tek başımıza yapacak halimiz yok. Bütün partilerle. Tercih edilen odur ki herkesle anlaşarak yapalım.”

“PARLAMENTONUN ÇOK PARÇALI OLMASININ BİR MAHSURU YOK”
Başbakan Yıldırım, seçim barajı hakkında bir öngörüsü olup olmadığı sorusuna, “Bunlar görüşülür. Bir kere bu yeni Anayasa değişikliğinde yüzde ellinin altında iktidar olmayacağı için yönetimde istikrar, temsilde adalet diye bir gerekçe yok. Ortadan kalkıyor. Hem yönetimde istikrar, hem de temsilde adalet geliyor. Bugüne kadar hangi parti yüzde ellinin üzerinde oy alarak iktidar oldu? En fazla AK Parti yaklaştı bir de Adnan Menderes dönemi zannediyorum. Dolayısıyla her seferinde yüksek temsil olacağı için bu sefer parlamentonun çok parçalı olmasının bir mahsuru yok. Ama oran ne olur? Onu oturup konuşmak lazım. Diğer partilerle de konuşmak lazım. Düşmesi gerektiğini ifade ediyorum ama oranının ne olması gerektiğini diğer partilerle konuşarak bunu halledeceğiz. Ne zaman? Halk oylamasından sora” şeklinde yanıt verdi.

“HEMEN PARTİMİZE GELMESİ ÇOK İYİ OLUR”
Yıldırım, referandumda “Evet” çıkması halinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’ye üye olup olmayacağı hakkındaki soruya, “Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Biz çok memnun oluruz. Yani hemen partimize gelmesi çok iyi olur. Bize güç katar. Kongre sürecini biz bu sene başlatıyoruz, ilçelerden başlıyor il kongreleri 2018’de de bizim olağan kongremiz var. Bu süreçte bütün alt kademeler gençlik, kadın kollarımız vesaire tamamlayacağız. Olağan kongremizi Genel Başkanın seçileceği 2018’de yapmış olacağız” şeklinde yanıt verdi.

“AK PARTİ’DEN ÇOK TAYYİP’İN PARTİSİ Mİ DERLER”
Referandumda “Evet” çıkmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a AK Parti’ye kaydolması için teklif götüreceklerini ve bir kayıt töreni yapacaklarını belirten Başbakan Yıldırım, “Ondan sonra otururuz, partinin kurucusu, doğal liderimiz, partimizin bu başarısının en önemli ismi, bir yerde gidin dorun Anadolu’da, AK Parti’den çok Tayyip’in partisi mi derler. Biz tabii oturacağız, konuşacağız, partimizin geleceğine birlikte karar vereceğiz”  diye konuştu.