Öne Çıkanlar tesk genel başkanı bendevi palandöken kılıçdaroğlu palandöken fetö şehit abd adana tesk yunanistan tüik Pandemi Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel

Başbakan Yıldırım: Hiç Kimse Hukukun Üstünde Değildir

Başbakan Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uyuşturucuyla ilgili bir toplantıda güvenlik güçlerine seslenerek “gördüğünüz ayağını kırın, sorumluluğu bana ait” sözlerine ilişkin, “Açıklama tarzı belki yanlış anlaşılmalara mahal vermiş olabilir. İster İçişleri Bakanı, ister başbakan olun, ister sade bir vatandaş olun hiç kimse hukukun üstünde değildir, ceza da olacaksa hukuk içerisinde herkes karşılığını görecektir” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yıldırım, ABD’de görülen Atilla davasın ilişkin soruya, “Başından beri söylediğimiz gibi hukuki bir dava değildir, tamamen siyasi bir nitelik kazanmıştır. Uydurma delillerle kendileri suç işleyen insanların şahitliği ile oluşturulmaya çalışılan ve uluslararası hukuk normuna da hiçbir şekilde uymayan adeta bir tiyatro şeklinde bir dava sonucu önceden kararlaştırılmış, senaryosu hazırlanmış bir oyun gibi bir davayı bütün dünya izledi. Bizim açımızdan hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Türkiye bir hukuk devletidir, egemen bir ülkedir. Hak ve menfaatlerine nereden bir zarar verilmeye çalışılırsa karşılığını mutlaka verecektir” şeklinde yanıt verdi.

“Bundan Sonra İcap Ederse Yine Yapılabilir”

Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılması ve farklı belediyelere yönelik bu tarz girişimlerin olup olmayacağı sorusu üzerine Yıldırım, bunun hukuki bir süreç olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Tabi ki kamu adına hizmet edeneler, kamu gücünü kullananlar, vatandaştan yetki alanlar, bu yetkilerini yerli yerinde kullanmak, hizmet yaparken kamu menfaatini gözetmek durumundalar. Kayırmadan, görevi kötüye kullanmadan, memleket, millet adına hizmet yapana, kimsenin söyleyecek sözü olmaz, herhangi bir sıkıntı da yaşamaz. Ama yanlış yapanlar varsa bunların da hukuk içerisinde karşılığını görmesi gayet doğaldır, o bakımdan herkes başta milletin denetimindedir. Çünkü seçimle iş başına geliyorsunuz, seçimden seçime geçen sürede millete size verilen yetkiler hukuk içerisinde herhangi bir yanlışa düşmeden hizmet edeceksiniz.

Bu yetmezse ikinci denetim kamu denetimidir, müfettişler gerekli denetimi yaparlar, yanlış bir iş, işlem uygulama olursa bunun karşılığı da bellidir. Bunun ötesinde de daha ileri bir yanlış yapılmışsa kamu yararı gözetmeyen veya haksız uygulamalara sebep olan icraatlar yapılmışsa bunun yolu da mahkemelerdir. Türkiye bir hukuk devleti bu süreçler işliyor, bu ilk değildir. Daha önce de bu ve buna benzer çeşitli partilerden belediye başkanları diğer kamu yöneticileri hakkında hukuki ve idari işlemler yapılmıştır. Bundan sonra icap ederse yine yapılabilir ama ümit ederiz ki halktan yetki alan, seçimle gelen insanları iki seçim arasında hiçbir yanlışa düşmeden görevlerini layıkıyla yerine getirmeleri ve kendilerine oy veren insanları hayal kırıklığına uğratmamalarıdır.”

“Yanlış Anlamaya Müsait”

Başbakan Yıldırım, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uyuşturucuyla ilgili bir toplantıda güvenlik güçlerine seslenerek “gördüğünüz ayağını kırın, sorumluluğu bana ait” sözlerini ise şöyle değerlendirdi:

“İçişleri Bakanımızın son zamanlarda özellikle genç yavrularımıza yönelik uyuşturucu bağımlılığı konusunda gelinen noktaya dikkat çekmek için kendince bir üslupla onu kamuoyu gündemine taşımasıdır. Yanlış anlamaya müsait şeyler olabilir ama bilinmesi gerekir ki hayıflanarak bu işin ne kadar alçakça bir iş olduğunu, bu işin içinde olan çocuklarımızı zehirleyenlerin hiçbir müsemma göstermeden en şiddetli şekilde üzerlerine gidilmesi gerektiğini açıklamaya çalışmıştır. Bu amaçla yaptığı açıklama tarzı belki yanlış anlaşılmalara mahal vermiş olabilir. İster İçişleri Bakanı, ister başbakan olun, ister sade bir vatandaş olun hiç kimse hukukun üstünde değildir, ceza da olacaksa hukuk içerisinde herkes karşılığını görecektir.”

“Evlilikle İlgili Konu Medeni Kanunda Açıkça Tanımlanmıştır”

Diyanetin dini kavramlar sözlüğündeki ifadelerin, 9 yaşında kız çocuklarının evlenebileceği yorumlarına neden olmasına ilişkin soruya Yıldırım, şu şekilde yanıt verdi:

"Ergenlik, buluğa erme işi ayrı bir iştir ama evlenme yaşı, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında bellidir. 18 yaşını ikmal edenler evlenme hakkına kavuşmuş olurlar. Bundan önce yapılan evlilikler yasa dışıdır. Ayrıca büyük mağduriyetlere de sebep olmaktadır. Bugün küçük yaşta evlenmiş, aileleri bölünmüş kocası yahut eşi hapiste olan binlerce insan vardır. Bu bilgisizlikten cehaletten ve o yaşların verdiği heyecandan kaynaklanan bir durumdur. Biz bunu geçtiğimiz aylarda bir yasa ile bu mağduriyetleri gidermeye çalıştık maalesef kendimizi iyi ifade edemediğimiz için o mağduriyetler bugün de devam ediyor. Küçük yaşta evlilikler hiçbir zaman hoş görülemez kabule dilemez, yasal olarak da mümkün değil suçtur.

O söz konusu ne ise o evlilikle ilgili değil gençlerin ergenlik, buluğa erme çağlarıyla ilgili bir değerlendirme olarak ele almak lazım ama evlilikle ilgili konu medeni kanunda ilgili kanunlarda açık ve seçik tanımlanmıştır. Bunun dışındaki yorumlar iyi niyetli yorumlar değildir, zorlamadır.”

“Sözünün Üzerine Söz Mü Söyleyelim”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kabine revizyonu olmayacak” açıklaması üzerine gazeteciler, Başbakan Yıldırım'a da kabine revizyonunu sordu. Yıldırım, “Onun sözünün üzerine söz mü söyleyelim” dedi.

“Kamuoyunda Bir Tarafmış Gibi Değerlendirmeler Yapmasını Tasvip Etmeyiz”

Yıldırım, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 696 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname’ye ilişkin yorumlarına ve 2019 seçimlerinde muhalefetin ortak adayı olacağı iddialarına ilişkin soruya yönelik ise, “Kim ne karar verecek, hangi yönde gidecek o, kararı verecek olanlara aittir. Biz kimse hakkında şöyle olacakmış, böyle olacakmış, geleceğe yönelik tahmin yürütmek konumunda değiliz. Biz ülkeyi yönetiyoruz, 2019’da seçim olacak, herkes meydana çıkacak, 'ben varım' diye milletten boyunun ölçüsünü alacak, bu herkes için geçerlidir dolayısıyla Abdullah Bey bu partide beraber yola çıktığımız arkadaşımızdır, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Bizim arzumuz Abdullah Bey bu kutlu yürüyüşte partimizle, davamızla ilgili görüşlerini her zaman bizimle paylaşabilir. Biz de gerekli şeyleri onunla paylaşırız, kamuoyunda bir tarafmış gibi ayrı bir şekilde değerlendirmeler yapmasını doğrusu biz tasvip etmeyiz, arzumuz bu davanın bir ferdi olarak iyi günün de zor gününde beraber olmuş bir kardeşimiz olarak görüş ve fikirlerini yine partinin başarısı için her zaman bizlerle, paylaşmasıdır, bundan memnuniyet duyarız.”

Yıldırım, bedelli askerliğin gündemde olmadığını belirterek, hayatını kaybeden Türk sinemasının usta ismi Münir Özkul’un yakınlarına ve Türk milletine de başsağlığı diledi

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.