Başbakan Yıldırım, KEİ Ülkeleri Arasındaki İşbirliğinin Artması Gerektiğini Vurguladı

Başbakan Binali Yıldırım, Karadeniz Ekonomik İşbirliği üyesi ülkeler arasındaki işbirliğine dikkat çekerek, “Bizler icraatlarımızı başarıyla sonuçlandırabiliriz, ekonomide sıkıntımız olmayabilir, tarımda iyi mahsul alabiliriz ancak insanların, malların, hizmetlerin ve sermayenin bölge ülkeleri arasında serbestçe dolaşımına imkan sağlamazsak, bütün bunlar fazla bir anlam ifade etmez” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Karadeniz Ekonomik İşbirliği 25. Kuruluş Yıldönümü Zirvesinde konuştu. Geçen 15 yıl içerisinde Türkiye’nin KEİ içerisindeki ülkelerle, ulaşım altyapısını, iletişim altyapısını geliştirme yönünde önemli adımlar attığını söyleyen Yıldırım, sahil yolu projesine ilişkin, “Karadeniz sahil otoyolu bölge için hayati öneme sahip bir altyapı projesidir. Türkiye olarak biz bin 700 kilometrelik sahil şeridimizin büyük bir bölümünde bu otoyolu tamamlamış durumdayız. Ümit ederim ki geri kalan kısımların da birliğin öncülüğünde, önümüzdeki süre içerisinde tamamlanması ve böylece bölgenin kalkınmasına yönelik adımların atılmasıdır” diye konuştu.
-“TİCARETİN GERİYE GİTMİŞ OLMASI YAPMAMIZ GEREKEN İŞLER OLDUĞUNU İFADE ETMEKTEDİR”-
KEİ ülkeleri arasındaki işbirliğine dikkat çeken Başbakan Yıldırım, “Bizler icraatlarımızı başarıyla sonuçlandırabiliriz, ekonomide sıkıntımız olmayabilir, tarımda iyi mahsul alabiliriz ancak insanların, malların, hizmetlerin ve sermayenin bölge ülkeleri arasında serbestçe dolaşımına imkan sağlamazsak, bütün bunlar fazla bir anlam ifade etmez. Son iki yılda bölge ülkeleri arasındaki ticaretin geriye gitmiş olması da bu noktada yapmamız gereken önemli işler olduğunu bize ifade etmektedir” dedi.
-“TÜRKİYE DÜNYANIN SAYILI TRANSFER MERKEZLERİNDEN BİRİ HALİNE GELDİ”-
Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin, inşası devam eden İstanbul’daki üçüncü havalimanının da hizmete girmesiyle, dünyanın sayılı transfer merkezlerinden biri haline geldiğini belirterek, “Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü, Ordu-Giresun Havaalanı ve yapmakta olduğumuz Rize-Artvin Havaalanı, Karadeniz Sahil Yolu gibi büyük ölçekli projelerle batıyı doğuya, kuzeyi güneye daha da yakınlaştırmış bulunuyoruz” diye konuştu.
25 yıl önce kurulan Karadeniz Ekonomik İşbirliği’nin önemini vurgulayan Yıldırım, teşkilatın Avrasya’nın gelişme ekseninde de önemli olduğunu, üye ülkelerin dünya ticaretinde önemli bir paya sahip olduğunu dile getirdi.
-“KEİ ÜLKELERİNİN TOPLAM GAYRİ SAFİ HASILASI BUGÜN 2.7 TRİLYON DOLARA ULAŞMIŞTIR”-
Kurulduğu günden bu yana teşkilatın her türlü olumsuzluğa rağmen önemli başarılara imza attığını söyleyen Yıldırım, bu başarıları şöyle açıkladı:
“92 yılında KEİ kapsamındaki ülkelerin toplam gayri safi hasılası 658 milyar dolar iken, bugün 2.7 trilyon dolara ulaşmıştır. 93 yılında KEİ ülkeleri içerisinde yapılan doğrudan küresel yatırım miktarı 3 milyar dolar seviyesindeyken, 2016 sonu itibariyle 83 milyar dolar seviyesinde ulaşmıştır. Bu da havzanın geldiği noktayı göstermesi bakımından çarpıcı bir gelişmedir. Bu havzada 350 milyon nüfus yaşıyor. Bölge her geçen gün daha da güçleniyor, ekonomisi büyüyor, ağırlığı giderek artıyor. Ülkelerimiz arasındaki beşeri münasebetler her geçen gün güçlenmektedir. Turizmde yıldan yıla karşılıklı artış vardır. 2016 yılında KEİ ülkelerini ziyaret eden Türk turist sayısı 3.5 milyonu bulmuştur. Aynı yıl KEİ ülkelerinden ülkemize gelen turist sayısı 10.5 milyona ulaşmıştır. Hiç kuşkusuz bazı ülkelerle tesis ettiğimiz vize kolaylığı ve ulaşım altyapısının güçlendirilmesinin bunda önemli payı vardır. Ülkelerimiz arasında zaman zaman bazı siyasi sorunlar olabilir bunlar gelip geçicidir, bunlara takılıp kalmamamız gerekir. Hiçbir zaman yakın işbirliğine uzak durmamalıyız.”
-“KARADENİZ’İN HEPİMİZ İÇİN HOŞGÖRÜNÜN MERKEZİ OLMAMASI İÇİN HİÇBİR SEBEP YOKTUR”-
Karadeniz insanının mücadeleci olduğunu, zorlukların üstesinden gelmesini iyi bildiğini, çalışkan, yeniliklere ve ilerlemeye açık olduğunu söyleyen Yıldırım, “Karadeniz’in hepimiz için hoşgörünün, çalışkanlığın merkezi olmaması için hiçbir sebep yoktur” dedi.