Öne Çıkanlar tesk genel başkanı bendevi palandöken kılıçdaroğlu palandöken fetö şehit abd adana tesk yunanistan tüik Pandemi Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel

Bozdağ: Yunanistan’dan Sınırı Geçen İki Askerin Tutuklanması Hususu Bir Takas Konusu Değildir

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Yunanistan’dan Türkiye sınırını geçen iki askerin tutuklanması hususu bir takas konusu değildir. Ne Yunanistan hükümeti Türkiye’de bir takas talebinde bulunmuştur, ne de Türk hükümeti Yunanistan’dan bir takas talebinde bulunmuştur. Böyle ki bu askerler, askeri casusluk suçlarında adli soruşturmaya tabi tutulmuştur ve ilgili savcılığın talebi üzerine askeri yasak bölgelere girme suçundan karar verilmiştir” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı basın açıklaması düzenledi. Bozdağ, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında 142 bölge kontrol altına alındığını ifade ederek kontrol altına alınan yerleşim yerleri arasında Bülbül, Racu, Deyr-i Savan, Şeyh Halit ve Badinli beldeleri de bulunmakta olduğunu dile getirdi. Harekatta 702 kilometre kare alanın  kontrol altına alındığını söyleyen Bozdağ, “ Harekatın toplam alanının bin 920 kilometre kare olduğu değerlendirildiğinde neredeyse harekat bölgesinin yarıya yakını TSK’nın kontrolü altına geçmiştir. Son üç gün içerisinde icra edilen operasyonlar sonucunda Racu, Afrin ve Cinderes karayolları kontrol altına alınmıştır” ifadelerini kullandı. TSK tarafından Zeytin Dalı Harekatı planlandığı gibi başarılı bir şekilde yürütülmekte olduğunun altını çizen Bozdağ harekata ilişkin, “Bütün hedefler gerçekleştirilinceye kadar devam edecektir” dedi.

“ÇOCUKLARIN İSTİSMARINA YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMA EN KISA SÜREDE TÜRKİYE KAMUOYU İLE PAYLAŞILACAK”

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ın “İstismarın Önlenmesi Acil Eylem Planı” adı altında çocukların istismarının önlenmesine dönük çalışmalar hakkında Bakanlar Kurulu’nda bilgilendirme yaptığını söyleyen Bozdağ,” Yapılan bilgilendirme üzerine Bakanlar Kurulumuzda konu enine boyuna müzakere edilmiştir. Komisyona bakanlar kurulumuz bazı tavsiyelerde bulunmuştur. Bu tavsiyeler çerçevesinde çalışma son şeklini alacak ve en kısa sürede detayları Türkiye kamuoyu ile paylaşılacaktır” şeklinde konuştu.

“‘HADIM’  KONUSU YASAL DAYANAĞA KAVUŞTURULMAKTADIR”

Çocukların istismarına yönelik çalışma kapsamında cezalar ve caydırıcılığın yükseltilmekte olduğunu dile getiren Bozdağ, “ Önleyici ve koruyucu tedbirler güçlendirilmekte, geliştirilmekte ve yaygınlaştırılmaktadır. Halk arasında ‘hadım’  olarak bilinen konu yasal dayanağa kavuşturulmaktadır. Suçluların cezalarının infazından sonraki süreçte de takibi zorunlu hale getirilmektedir” ifadelerini kullardı. Bozdağ, “Yani adres bilgileri, güvenlik birimlerinde olacak. Oradaki mülki erkanda bu kişileri bilecek ve bunlar hayatları boyunca kontrol altında olacaktır. Risk araştırmaları yapılacak ve bu araştırmalar her yıl tekrar edilecek ve risk haritaları çıkarılacaktır.  Kamuda ve özel sektörde bu suçlarlar yargılanan ve ceza alan kişiler ve kamuda hangi kurumda çalışıyorsa oraya bildirilmektedir. Ama özel sektörde bu tam anlamıyla işlememektedir. Bu suçlara karışanlar yargılama süreci başladığında itibaren özel sektörde çalıştığı kuruma da bu kişiler hakkında bilgilendirme yapılacaktır” şeklinde konuştu.

“SADECE ABD BÜYÜKELÇİLİĞİNE DEĞİL TÜRKİYE’NİN HER BİR YANINDA TERÖR İLE MÜCADELEYE KARŞI GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ TEYAKKUZ HALİNDEDİR”

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin bugüne özel kapatılmasına ilişkin sorulan soruaya Bozdağ, kararın siyasi bir karar değil, sadece güvenlik tehditleri ve riskleri ile ilgili alınan bir karar olduğunu söyleyen Bozdağ, “ABD Büyükelçiliği elindeki bazı istihbarı bilgilerini Türk İstihbaratı ve güvenlik birimleri ile paylaşmıştır” ifadelerini kullandı. Konuya ilişkin hem istihbarat birimlerimi hem de güvenlik birimleri tarafından gerekli tedbirleri alındığını dile getiren Bozdağ, “Şu ana kadar verilen bilgelerle ilgili yapılan tahkikatlarda önemli neticeler elde edilmiştir.  Sadece ABD Büyükelçiliğine değil Türkiye’nin her bir yanında terör ile mücadeleye karşı güvenlik güçlerimiz teyakkuz halindedir ve bu teyakkuzunu devam ettirecektir” dedi.

“BİZ TÜRKİYE OLARAK HEM DEAŞ HEM BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE AYNI DÜZEYDE MÜCADELE ETMENİN DOĞRU OLDUĞUNA İNANIYORUZ”

Zeytin Dalı Harekatı’nın DEAŞ ile mücadeleyi olumsuz yönde etkilediğine yönelik eleştirilere ilişkin de konuşan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, “ABD’den yapılan bazı açıklamalarda ‘DEAŞ’a odaklanalım’ vurgusu çok sık yapılıyor. DEAŞ’a odaklanalım, Türkiye’de aynı şeyi söylüyor. Ama PKK, YPG/PYD/KCK terör örgütlerine de odaklanalım. DEAŞ nasıl bir terör örgütü ise eli kanlı bir terör örgütü ise PKK/KCK/PYD/YPG’de aynı şekilde eli kanlı terör örgütüdür” dedi. Müttefikleri olan ABD’nin sadece bir terör örgütü ile mücadeleyi öne alıp, diğer terör örgütleri ile mücadeleyi aynı şekilde değerlendirmemesi Türkiye’yi rahatsız etmekte olduğunu söyleyen Bozdağ, “ Biz Türkiye olarak hem DEAŞ hem bütün terör örgütleri ile aynı düzeyde mücadele etmenin doğru olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“DEAŞ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÜLKEMİZDE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SALDIRILARDA 310 KİŞİ HAYATIN KAYBETMİŞ. 967 KİŞİ DE YARALANMIŞTIR”

DEAŞ terör örgütünün saldırılarından en fazla zarar gören Suriye ve Irak’tan sonra Türkiye’nin üçüncü ülke olduğunu söyleyen Bozdağ, “Bugüne kadar DEAŞ terör örgütü ülkemizde 20 terör saldırısı gerçekleştirmiştir. Bu terör saldırılarında 310 kişi hayatın kaybetmiş. 967 kişi de yaralanmıştır” dedi. Türkiye’nin dünyada DEAŞ terör örgütü ile en etkin mücadele eden ülke olduğunu belirten Bozdağ’ın konuşması şu şekilde devam etti:

 ”Fırat Kalkanı Harekatı sırasında Türkiye, 3 bin civarında DEAŞ’lı teröristi etkisiz hale getirmiştir. Başika kampına dönük DEAŞ terör örgütünün yaptığı, yapmaya çalıştığı saldırılar sırasında yaklaşık bin DEAŞ’lı terörist etkisiz hale getirildi. Ayrıca hem güvenlik güçlerimizin hem de yargının bu terör örgütüne karşı yürüttüğü faaliyetler vardır.

“2011– 2018 YILLARI ARASINDA TÜRKİYE’DE 4 BİN 43 DEAŞ’LI TERÖRİST TUTUKLANDI”

 2011 ile 2018 yılları arasında Türkiye’de 12 bin 538 DEAŞ’lı terörist gözaltına alınmıştır. Bunların 5 bin 654’ü yabancı terörist savaşçıdır. Yine 2011– 2018 yılları arasında Türkiye’de 4 bin 43 DEAŞ’lı terörist tutuklanmıştır. Bununda bin 858’i yabancı terörist savaşçılardır. Başka ülkelerden gelip DEAŞ terör örgütüne katılmak isteyen yabancı terörist savaşçıları engelleme hususunda da Türkiye büyük görevler ifade etmiştir. 148 ülkeden 61 bin 158 teröriste Türkiye giriş yasağı koymuştur. 100 ülkeden  6 bin 151 terörist ise Türkiye’ye girdiği halde Türk güvenlik birimleri tarafından yakalanmış ve sınır dışı edilmiştir.”

“YUNANİSTAN’DAN TÜRKİYE SINIRINI GEÇEN İKİ ASKERİN TUTUKLANMASI HUSUSU BİR TAKAS KONUSU DEĞİLDİR”

İki Yunan askerinin sınır ihlali yaparak yakalanmasına ilişkin ise Bozdağ şunları söyledi:

“Yunanistan’dan Türkiye sınırını geçen iki askerin tutuklanması hususu bir takas konusu değildir. Ne Yunanistan hükümeti Türkiye’de bir takas talebinde bulunmuştur, ne de Türk hükümeti Yunanistan’dan bir takas talebinde bulunmuştur. Böyle ki bu askerler, askeri casusluk suçlarında adli soruşturmaya tabi tutulmuştur ve ilgili savcılığın talebi üzerine askeri yasak bölgelere girme suçundan karar verilmiştir. Bunları Türkiye’nin takas konusu yapılması söz konusu değildir. Darbeci askerlerin Türkiye’ye iade edilmesi Türkiye’nin haklı olduğu bir konudur. Bunların Türk yargısının huzuruna çıkarılması Yunanistan ile Türkiye arasındaki ikili anlaşmalara ile Yunanistan ve Türkiye’nin taraf olduğu çok taraflı anlaşmalar çerçevesinde Yunanistan’ın uymakla, gereğini yapmakla yükümlü olduğu mükellefiyetler vardır. İkisi ayrı şeydir, bunları biz Yunanistan tarafından yerine getirilmediğini düşünüyoruz ve yerine getirilmesinin aramızdaki hukuka uymasının doğru olduğuna inanıyoruz. Bunların takas konusu yapılması Türkiye’nin darbecilerin adil yargılanması için Türkiye’ye iadesi konusundaki talebini hafifletir ve azaltır diye düşünüyoruz.” dedi.

"ALMAN YETKİLİLERİN TEDBİR ALMASI VE ARAMIZDAKİ HUKUKU UYGULAMASI GEREKİYORDU ANCAK UYGULAMADILAR"

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Türkiye olarak Salih Müslim’in bir terörist olduğunu ve Türkiye’de işlenmiş bazı terör suçlarının faili olarak arandığını kendilerine ilettik. Bu konuda Alman yetkililerini tedbir alması ve aramızdaki hukuku uygulaması gerekiyordu ancak uygulamadılar” dedi.

Bozdağ, ABD ile Türkiye arasında 8 Mart’ta yapılacak olan ortak mekanizmalar toplantısına ilişkin sorulan soruya, toplantının Suriye’de olup bitenleri kapsayan bir müzakere toplantısı olduğunu söyledi.

Salih Müslim’e ilişkin sorulan soruya ise Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Salih Müslim’in Çekya’da Türkiye’nin talebi üzerine yakalanması, gözaltına alınması, yargı önüne çıkarılması ve serbest bırakılması sürecinin yakından takip ettiklerini belirterek, “Çekya hükümeti, Türkiye ile Çekya arasındaki ikili anlaşmalara ve suçluların iadesi dair Avrupa sözleşmesine aykırı davrandı ve orada terör örgütüne destek anlamına gelecek bir karar çıktı” ifadelerini kullandı. Çekya tarafından verilen karara ilişkin düşüncelerini ifade ettiklerini dile getiren Bozdağ, “Bu kararın çıkmasından sonra Salih Müslim’in Almanya’ya gideceğine dair bilgiler ulaşınca tutuklama ve iade taleplerini Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla Almanya makamlarına Cuma günü itibariyle iletildi. Biz Türkiye olarak Salih Müslim’in bir terörist olduğunu ve Türkiye’de işlenmiş bazı terör suçlarının faili olarak arandığını kendilerine ilettik. Bu konuda Alman yetkililerin tedbir alması ve aramızdaki hukuku uygulaması gerekiyordu ancak uygulamadılar” şeklinde konuştu.

“CHP’NİN DİĞER PARTİLERE GİDİP DESTEK ARADIĞI DÜZENLEMELERİN TAMAMI SEÇMENİN SANDIĞA İRADESİNİN MUHAFAZASINI ÖNGÖREN DÜZENLEMELERDİR”

CHP tarafından “Sandık Güvenliği” üzerine oluşan heyete ilişkin sorulan Bozdağ, Anayasa Komisyonu’nun uyum maksadı, ittifaka ilişkin düzenlemeler, seçimler ve seçim güvenliğine ilişkin düzenlemeleri görüşmeye devam ettiğini belirtti. Seçim güvenliğine ilişkin düzenlemeler esasında seçimin güvenliğini sağlamak için konulmuş düzenlemeler olduğunu dile getiren Bozdağ, “Bugün CHP’nin diğer partilere gidip destek aradığı düzenlemelerin tamamı seçmenin sandığa iradesinin hür bir şekilde yansıması ve sandığa yansıyan hür iradenin de muhafazasını öngören düzenlemelerdir” dedi. PKK terör örgütünün Türkiye’nin bazı yerleşim yerlerinde seçim dönemlerinde tehdit, baskı ve korku ile vatandaşların iradesini sakatlamakta ve sandık güvenliği bakımından büyük riskler oluşturmakta olduğunu söyleyen Bozdağ, “İşte alınan tedbirlerin tamamı sandık güvenliğini sağlayan ve vatandaşın oyunun sandığa özgürce girmesini ve sandığa girdiği gibi sandıktan çıkmasını hangi partiye verdiyse o partiye oyun yansımasını sağlayan düzenlemedir” ifadelerini kullandı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.