Öne Çıkanlar tesk genel başkanı bendevi palandöken kılıçdaroğlu palandöken fetö şehit abd adana tesk yunanistan tüik Pandemi Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel

"Bu Karar AB’nin İçine Kapanmasını Sağlar"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik müzakerelerinin durdurulması kararına ilişkin “Bu karar sadece Türkiye için verilmiş bir karar değildir. Bu karar AB’nin içine kapanmasını da sağlayan, AB’nin genişleme yanlısı tutumlarını törpüleyen bir karardır” dedi.

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü’nde toplanan Bakanlar Kurulu toplantısına verilen arada açıklama yaptı. Toplantıda Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik müzakerelerinin durdurulması kararının ele alındığını belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:

“Bu karar çok iyi değerlendirilmesi, çok iyi müzakere edilmesi ve bundan sonraki Türkiye-AB ilişkileri bakımından eksiksiz bir şekilde gözden geçirilmesi gereken bir karardır. Bu tavsiye kararı Avrupa’da özellikle son yıllarda yükselen aşırı sağın siyasi etkisini göstermesi bakımından fevkalade önemlidir. Özellikle aşırı sağ siyasetin Türkiye karşıtı, göçmen karşıtı ve islam karşıtı politikalarının AP’yi etkilediği aşikardır. Dolayısıyla bu karar öncelikle Avrupalı siyasetçileri bakımından mahiyeti iyi anlaşılması gereken bir karardır ve Avrupa siyaseti bakımından alarm verici bir niteliktedir. İkinci olarak, bu kararın bizatihi kendisi,  Avrupa’nın kendi değerleri ile çelişen bir karardır. Bu karar vizyonsuz, çifte standartlı bir karardır. Dolayısıyla, bu kararı TC hükümeti olarak yok hükmünde kabul ediyoruz. Bunun hiçbir siyasi karşılığının olmadığını ifade etmek istiyoruz.

Önümüzdeki aralık ayı ortasından itibaren toplanacak olan Liderler Zirvesinden Türkiye ile ilişkiler bağlamında daha hassas, dengeli, sorumluluk sahibi ve AB’nin geleceğine ciddi katkı yapacak yaklaşımların ortaya çıkacağını ümit ediyoruz. Çünkü bu karar sadece Türkiye için verilmiş bir karar değildir. Bu karar AB’nin içine kapanmasını da sağlayan, AB’nin genişleme yanlısı tutumlarını törpüleyen bir karardır. Liderler Toplantısında bu kararın tersine Türkiye ile ilgili olumlu yaklaşımların ortaya konulmasının Avrupa siyasetinin makul tarzı bakımından önemli ve hayati olduğunu ifade etmek isterim.

-“BİZ BU İLİŞKİLERİN OLUMSUZ BİR YÖNE KAYMASINI İSTEMEYİZ”-

Türkiye-AB ilişkilerinin gerginleşmesinin nedeni Türkiye tarafı değildir. İlişkilerin gerginleşmesinin sebebi, AB içerisindeki bazı siyasetçilerin tarafgir, Türkiye’ye karşı hasmane, vizyonsuz davranışları ve tavırlarıdır. Dolayısıyla gerginliğin tarafının AB içindeki bazı siyaset çevrelerinin olduğunu altını çizmek isterim. Biz bu ilişkilerin olumsuz bir yöne kaymasını istemeyiz. Ama ilişkilerin olumsuz yöne kaymasının Türkiye’den çok AB’yi etkileyeceğini belirtmek isterim. AB’deki siyaset yapıcılara tavsiyemiz şudur, AB’ni çeşitli kanallarla etkileyen terör örgütlerinin, islam, göçmen, yabancı ve Türkiye karşıtlarının etkisinden çıkarak Türkiye ile dostane ilişkileri geliştirmek için yeniden AB’nin vizyoner sürece dönmesi ve bu ilişkileri tamir edecek adımları atmasını tavsiye ederiz.”

-“BİZ KIBRIS’TA ÇÖZÜMDEN YANAYIZ”-

Toplantıda ele alınan konulardan birinin de Kıbrıs Müzakereleri olduğunu söyleyen Kurtulmuş, İsviçre’de devam eden görüşmelerin bir yerde kesildiğini ifade etti. Konuya ilişkin Türkiye’nin altını çizdiği hususları olduğunu belirten Kurtulmuş, “Toprak, güvenlik ve garanti konusunda Türkiye konuya hassasiyetle yaklaşmaktadır. Biz Kıbrıs’ta çözümden yanayız ama Kıbrıs’taki çözüm ortaya konulurken bazı ilkelerin Türkiye açısından vazgeçilmez olduğunun altını çizmek isteriz. Bunlardan birincisi, biz dönüşümlü başkanlık sistemini önemsediğimizi ortaya koyuyoruz. İki taraflı bir anlayışın bu görüşmelerde etkin ve hakim olmasını benimsiyoruz. Adil yönetişim ve paylaşım ilkesinin barışçıl bir çözüm için önemli bir ilke olduğunu düşünüyoruz ve Türkiye’nin etkin garantörlüğünün devam etmesini de adadaki barış sürecinin kalıcı olması bakımından fevkalade önemli olduğunun altını çiziyorum. Görüşmeler başladığında Türkiye’nin hassasiyetleri dikkate alarak belli bir noktaya gelir. Biz bu yılsonuna kadar görüşmelerde olumlu sonuç alınacağını ümit ediyorduk ancak öyle görünüyor ki müzakereler önümüzdeki yıla kalacaktır. En kısa süre içinde adil, kalıcı, iki taraflılığı esas alan, etkin paylaşımı esas alan bir sonuca ulaşılmış olur” şeklinde konuştu.

“KUZEY IRAK GELİŞMELERİ-

Suriye ve Musul ekseninde Kuzey Irak’taki gelişmelerin görüşüldüğünü kaydeden Kurtulmuş, şu açıklamada bulundu:

“Türkiye Suriye’deki siyasi müzakerelerin yeniden başlatılması için her türlü desteği vermektedir. Defaatle ifade ettiğimiz gibi Türkiye’nin Suriye’de yeni bir barış perspektifinin ortaya konması gibi bir önceliği vardır. Bunun için de uluslararası camiada etkin bir şekilde barış süreçlerini desteklediğimizi ifade ederiz. Bu anlamda ilgili taraflarla Suriye’de bir çözümün ortaya çıkması için görüşmelerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonundaki öncelikleri devam etmektedir. Birincisi, beş bin kilometrekarelik alanın terör örgütlerinden temizlenmesidir. Dolayısıyla bu çerçevede bütün ilgili tarafların bu alanın DEAŞ’tan temizlenmesi için Türkiye’nin faaliyetlerine destek olmalarını tavsiye ediyoruz. Bununla ilgili taraflarla haberleşerek Türkiye’nin yapmış olduğu DEAŞ’tan bölgeyi temizleme operasyonu mahiyetinde onları da bilgilendiriyoruz. Aynı şekilde Membiç ve Afrin bölgelerinde PYD’nin de ilerlemesinin Türkiye’nin bölgedeki menfaatlerinin tamamen karşısında olan bir gelişme olacağını da ifade ediyoruz. Türkiye bu çerçevede kuzey Suriye’deki gelişmeler noktasında hassas bir şekilde tüm gelişmeleri takip etmektedir. ÖSO’ya lojistik destek sürdürülmektedir. Aynı şekilde Musul bölgesinde başlatılan operasyonda başlangıçtan itibaren Türkiye’nin de katıldığı ortak bir anlayışta sürdürülmektedir. Özellikle Telafer ve Sincar’ın terör örgütlerinin tasallutu altına girmesi ve buralardan Türkiye’ye ya da Telafer’deki, Musul’daki insanlara gelecek saldırılara karşı müteyakkız olduğumuzu ifade ediyoruz. Şu ana kadar ki gelişmelerde gerek Haşdi Şabi olsun, gerek PYD olsun orada Musul, Telafer gibi şehirlere girmiş değiller. Ancak kendilerine verilen görev çerçevesinde bu şehirlerin etrafında kuşatma hareketlerine katılmışlardır. Türkiye dikkatle sürece devam ediyor ve bu anlamda bu iki şehre yapılacak müdahalelere karşı hassasiyetlerini bütün bölgedeki ilgili taraflarla paylaşıyor.”

-TURKUAZ KART-

Turkuaz Kart konusundaki uygulamalarda yeni yönetmelik çalışmaları hakkında görüşüldüğünü bildiren Kurtulmuş, “Nitelikli iş gücünün, yabancı şirket ortaklarının, Ar-Ge alanında Türkiye’de çalışmalarda bulunacakların, sınır ötesi hizmet sunan şirketlerin Türkiye’de geçici olarak oturan çalışanlarının ve özellikle Turkuaz Kart’tan yararlanacakların nasıl yararlandırılacakları ile ilgili çalışmalar son aşamaya getirilmiş, bakanlar kurulundaki verilecek olan karardan sonra bu konuda ortaya konulacak yönetmeliklerle uygulamaya başlanacaktır” ifadelerini kullandı.

-TÜRK ASKERİNE DÜZENLENEN HAVA OPERASYONU-

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Geçtiğimiz hafta El Bab operasyonunda Türk askerinin bulunduğu bölgeye düzenlenen hava operasyonu ile ilgili son gelişmeler sorulan Kurtulmuş, “Rusya açıkça bu saldırıda bulunan hava araçlarının Rusya’ya ait olmadığını bizzat Sayın Putin vasıtasıyla teyit etmiştir. Biz bu saldıran hava aracının tespiti, o bölgedeki hava hareketlerinin hepsinin kayıtları var. Teyit yapıldıktan sonra gerekli girişimlerde bulunulacaktır” dedi.

-YENİ ANAYASA-

Yeni anayasa çalışmalar kapsamında AK Parti ile MHP liderinin ne zaman görüşeceği sorusuna Kurtulmuş, “Bizim teklifimiz ulaştırıldı. AK Partiden ve MHP’den ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını yaptılar, bu çalışmalara devam ediliyor. En kısa zamanda bize cevaplarını bildirecekler” yanıtını verdi.

-“MECLİS'TE 330’U AŞACAK BİR NOKTAYA GELİYORUZ”-

Kurtulmuş, Geri Kabul Anlaşması sonucu bir kısım mültecinin Yunanistan’a gönderileceği ile Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in, Devlet Bahçeli hakkındaki sözlerinin toplantıda konuşulup konuşulmadığı sorusu üzerine de şu yanıtı verdi:

“Geri kabul anlaşmasına Türkiye bütünüyle uyuyor. Sadece Yunanistan’la değil, AB ile varılan bir anlaşmadır. Ve eş zamanlı olarak iki anlaşma yürütülmüştür. Bunlar vize serbestisi ve geri kabul anlaşması. Türkiye üzerine düşeni yaptı. Yasadışı göçmen sayısı neredeyse sıfır düzeyine inmiştir. AB’den beklentimiz, Avrupa tarafının da kendi sorumluluklarını yerine getirmesidir. Birincisi AB Haziran 2016 gibi mutabakata varılan vize serbestisini bir an evvel uygulamaya koymalıdır. Türk vatandaşları için Avrupa’da seyahat etmek vizesiz olmalıdır. İkincisi, AB,  Türkiye’nin göçmenlere yaptığı desteklerin yükünü hafifletmek bakımından 3 milyar avroluk fonu kullandırma kararı almıştı. Bu fonun kullanılmasının AB’nin bir takvime bağlamasını temenni ediyoruz.  

İkinci olarak da, biz MHP ile resmi olarak görüşmelerimize devam ediyoruz. MHP’de belli bir noktaya gelip, teklifimizi kabul ettiklerini bildirirlerse, liderler de son noktayı koyacaklar. Ya müştereken, ya AK Partinin teklifini MHP’nin desteklemesi şeklinde anayasa teklifi parlamentoya gönderilecektir. Biz kimsenin niyetiyle, nasıl hareket edeceği ile ilgilenmeyiz. Siyaset somut bir şeydir. Meclis'te 330’u bulunca millete gidilir. Ümit ediyoruz gelinen nokta onu gösteriyor. Meclis'te 330’u aşacak bir noktaya geliyoruz.”

-“BAŞKA BİR ÜLKE OLSAYDI HALLAÇ PAMUĞU GİBİ SAVRULURDU”-

Dolar/TL paritesindeki düşüş ve Türk lirası kullanımının özendirilmesi ile ilgili yapılan çalışmaların sorulduğu Kurtulmuş, şöyle konuştu:

“Lirayı özendirmek için somut planlarımız var. Ticaretin ve ödemelerin TL üzerinden yapılmasını sağlayacak girişimlerde bulunuyoruz. Ancak hiç kimsenin dolar şu günde şu noktaya gelir deme gücü yoktur. Şu anda doların değerlenmesi Türk ekonomisinin iç dinamikleriyle ilgili değildir. Biz iyimseriz. Belli bir süre sonra dolar belli bir seviyeye düşecektir. Ancak şu gün şu seviyeye düşer şeklinde bir kehanette bulunanın doğru olmadığını düşünüyorum. Bu kadar şey yaşıyoruz. Dünyanın başka bir ülkesi olsaydı hallaç pamuğu gibi savrulurdu. Allah’a çok şükür Türkiye bir yerden bir yere savrulmuyorsa, makro ekonomik dengelerinin oturmuş olmasındandır. Türkiye ekonomisi endişe edilecek bir noktada değildir.”
 
-AVRUPA’NIN PKK’YI TERÖR LİSTESİNDEN ÇIKARACAĞI İDDİASI-

Avrupa’da PKK’nın terör listesinden çıkarılacağı iddialarına ilişkin soruya yanıt veren Kurtulmuş, “AB PKK’yı terör listesine alırken bizim ricamızla almadı. Bu örgüt Avrupa ülkelerinde faaliyetlerinde bulundu. Avrupa ülkelerini de rahatsız eden uluslararası bir terör örgütü hüviyeti kazandı.  AB’nin PKK’yı terör örgütleri listesine koymasında temel nedeni budur ve PKK bu süreç içerisinde silahı bırakmış, terör örgütü hüviyetini yitirmiş bir grup değil, tam tersine daha fazla silah kullanan, çatışma bölgelerinde edindiği çatışma tecrübesini hem Türkiye’ye hem Avrupa ülkelerine taşıyan daha karanlık, daha kanlı birörgüt hüviyeti kazandı. Dolayısıyla AB’nin PKK’yı terör örgütü listesinden çıkaracağını söylemek ya da böyle bir çalışma içinde olmak akla ziyan bir iştir. Avrupa’nın çıkarmayacağını düşünüyorum ancak Avrupadaki mahkeme kararları münferittir, bir ülkenin siyasal tavrını bütünüyle ortaya koymaz. Mahkemelerde alınan bu karar, bir terör örgütünü destekleyecek, mahkeme kararı alma noktasına gelmiş olduğunu göstermesi bakımından hazindir.  Bu kararlar açık bir şekilde Türkiye’deki saldırılara destek mahiyetindedir” ifadelerini kullandı.

-OHAL’İN UZATILMASI-

Başbakan Yıldırım’ın OHAL süresinin uzatılmayacağı sinyallerinin verdiği hatırlatılan Kurtulmuş, “OHAL ilan edilmesi gereklilik nedeniyledir. Bu darbe teşebbüsünün ardında 40 yıllık bir hazırlık var ve bunları yapanların bir kısmı darbeciler, darbe hazırlıklarını yapanlar, bir kısmı da devletin içinde kalan, bir kısmı da kendini gizlemeyi başarmış unsurlar var. Dolayısıyla devletin darbe tehdidinden kurtulması için bir taraftan reform adımlarını atarken, diğer taraftan da devletin içerisinden bu unsurların temizlenmesi için çok titiz bir çalışma sürdürülüyor. Bunun vakit alacağı açıktır. İsteriz ki yarın sabah bitirelim bu işi. Ümit ederiz en kısa sürede bu süreç normale döner, referanduma gitmeden OHAL süreci sona erer” şeklinde konuştu.
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.