Öne Çıkanlar Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar Koronavirüs terörist chp Covid19 enflasyon AİLE kılıçdaroğlu rusya pkk galatasaray abd

CHP'den YSK’ya ‘İptal’ Başvurusu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul'da 31 Mart 2019'da yapılan tüm ilçe belediye başkanlığı seçimleriyle 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçiminin iptali için "tam kanunsuzluk" gerekçesiyle bugün Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) dilekçe verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz dilekçesini verdikten sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Hepimizin bildiği gibi Yüksek Seçim Kurulu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını, İstanbul’da sandık kurullarında kamu görevlisi olmayan kişilerin görev yaptığı iddiasını gerekçe yaparak iptal etti. Yüksek Seçim Kurulu dedi ki, evet İstanbul’da sandık kurullarında kamu görevlisi olmayan kişiler görev yaptı. Bu görevin seçim sonucunu nasıl etkilediğini hiç incelemedi, hiç araştırmadı. Geçmişte verdiği yerleşmiş, kökleşmiş tüm kararlarına karşı aksi bir karar tesis etti.
Önemli, şunu vurgulamak istiyorum; 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri hakkındaki kanundaki değişiklikler iktidarın isteğiyle TBMM’de kabul edildi ve ne zaman yürürlüğe girdi? 13 Mart 2018’de. Bu değişikliklerden sonra iki seçim yapıldı Türkiye’de. 24 Haziran’da Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi ve 31 Mart’ta Yerel Seçim. Her iki seçim de aynı yasaya, aynı genelgelere, aynı uygulamalara dayanılarak yapıldı. Eğer siz İstanbul’daki yerel seçimlerde organize usulsüzlükler var diyorsanız, şaibe var diyorsanız, sandık kurullarında kamu görevlisi olmayan kişiler görev yaptı diyorsanız; aynı olaylar 24 Haziran’da da gerçekleşti. Yani bir şeyler olduysa eğer gerçekten, 24 Haziran’da da oldu. Siz Sayın Ekrem İmamoğlu’nun seçimi şaibeli diyorsanız, 24 Haziran’daki Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi de şaibelidir. Siz eğer İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun seçimi meşru, yasal değil diyorsanız; 24 Haziran’da gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimi de meşru değildir, yasal değildir. Çünkü 24 Haziran’da da Türkiye genelinde on binlerce kamu görevlisi olmayan kişi sandıklarda görev yaptı, Türkiye genelinde on binlerce. Siz eğer kamu görevlisi olmayan kişiler görev yaptı gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal ediyorsanız, 24 Haziran’da gerçekleşen Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimini de iptal etmek zorundasınız.
Tam kanunsuzluk sebebiyle başvurduk Yüksek Seçim Kuruluna. Biliyorsunuz tam kanunsuzlukta süre şartı aranmaz. Bu bir olağanüstü itiraz değil. Tam kanunsuzlukta süre şartı aranmaz. Bir tam kanunsuzluk ortaya çıkmışsa, eğer ki Yüksek Seçim Kurulu kendi iptal kararıyla kamu görevlisi olmayanlar görev yaptı ve bu da seçimin iptalini gerektirir diyorsa, o zaman 24 Haziran seçimleri de iptal edilmek zorunda." dedi. 



Yüksek Seçim Kurulu önceki tüm kararlarında şunu söylüyordu, hatta bu seçim döneminde verdiği 14 Nisan 2019 tarihli Erzurum Pasinler kararı, 20 Nisan 2019 tarihli Bursa Mustafakemalpaşa kararı ve önceki birçok kararında Yüksek Seçim Kurulu şöyle diyordu: Bir usulsüzlük varsa dahi bu seçimin iptalini kesinlikle mümkün kılmaz. Usulsüzlük yapanlar cezalandırılır o bizim için ayrı bir konudur. Sandık kurullarının teşkilinde bir sorun varsa diyordu bu beni ilgilendirmez ben seçmenin iradesini sakatlayamam. Sandık başındaki iş ve işlemlerde bir usulsüzlük olduğu somut delillerle ortaya konmadıkça ben seçimi yenilemem diyordu.


Önceki tüm kararlarında, yıllarca verdiği kararlarda iradesini hep seçmenin iradesinden yana koydu. Referandumda gerçekleşen mühürsüz oy kararı, kanunun açık hükmüne rağmen Yüksek Seçim Kurulu dedi ki, benim için esas olan seçmen iradesidir. Evet oy pusulalarının zarflarının sandık kurullarınca mühürlenmesi gerekirdi yasaya göre, ama seçmen o sandıklarda oy kullandı ve ben onun iradesini sakatlayamam demişti. Şimdi ne değişti, bugün ne değişti? Sandık kurullarında görev yapan kişilerin o sandıktan çıkan sonucu etkilediklerine dair somut bir delil AK Partinin itiraz dilekçesinde dahi ortaya konmadı. 31 Mart Yerel Seçiminden sonra günlerce, haftalarca oylar sayıldı. Sayıldı, sayıldı, yeniden sayıldı, yeniden sayıldı. Seçimin seçimini seçimini yaptık. Sonuç değişmedi, bu sefer başka iddialar ortaya atıldı. Kısıtlı seçmen dendi olmadı; tutuklular, hükümlüler dendi olmadı; zihinsel engelliler dendi olmadı; ölü seçmen dendi olmadı; sahte seçmen dendi olmadı. Olmadı, olmadı, en sonunda dendi ki; sandık kurullarında kamu görevlisi olmayan kişiler görev yapmış. 24 Haziran’da da yaptı. O zaman kanunun amacı, ruhu, iradesi buysa ve Yüksek Seçim Kurulu bunu gerekçe yapıyorsa, 24 Haziran Cumhurbaşkanı Seçiminin ve Milletvekili Seçiminin de iptali gerekir.
Sayın Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını iptal ediyorsanız, yani bu kararınız doğruysa, bu kararınızın arkasındaysanız, o zaman Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da mazbatasını iptal etmek zorundasınız. Çünkü bir tam kanunsuzluk ortaya çıkardınız. Bunu biz değil Yüksek Seçim Kurulu ortaya çıkardı.


Sandık kurulunda görev yapan başkan ve memur üyelerin belirlenmesinde seçmenlerin hiçbir dahli yok, iradesi yok. Siyasi partilerin hiçbir iradesi, dahli yok, adayların da yok. Tamamen Yüksek Seçim Kurulunun denetiminde ve gözetiminde ilçe seçim kurullarınca gerçekleştiriliyor bu işlemler. İstanbul’da görev yapan sandık kurulu başkan ve üyelerini Sayın Ekrem İmamoğlu mu belirledi? Siz kendi kusurunuzu nasıl seçmene yüklersiniz, nasıl seçmenin iradesini yok sayarsınız? İstanbul seçmeninin iradesini nasıl ortadan kaldırırsınız? Eğer ben sandık başındaki iş ve işlemlerde usulsüzlük olmasa dahi seçmenin iradesine doğrudan müdahale edebilirim diyorsanız, işte bunu dedi bu kararla son kararla Yüksek Seçim Kurulu, o zaman 24 Haziran’da çıkan sonuca da müdahale etmek zorundasınız. Eğer hukuk varsa, eğer meşruiyet önemliyse, eğer bu kararınız doğruysa.
Evet tekrar ediyorum; Sayın Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını iptal ettiyseniz, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da mazbatasını iptal etmek zorundasınız. Çünkü her iki seçimde de aynı yasa, aynı genelgeler, aynı uygulamalar, aynı sandık kurulları, aynı şartlar vardı. En mükemmel adalet vicdanlardadır. Milletin vicdanında adalet tecelli ettirmek istiyorsanız, meşruiyet sorununu ortadan kaldırmak istiyorsanız, benim verdiğim bu son karar doğrudur diyorsanız 24 Haziran seçimlerini de iptal etmek zorundasınız. İşte onun için başvurduk.
Ve ayrıca dedik ki, Ekrem İmamoğlu’nu kim seçti? 39 ilçede oy kullanan İstanbullu seçmenler. 39 ilçede aynı zarftan çıkan diğer sonuçları niçin iptal etmiyorsunuz? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal ediyorsanız ki anlaşılan dert o, dert yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, 39 ilçedeki tüm seçimleri de iptal etmek zorundasınız. İşte bu başvuruları yaptık, tam kanunsuzluk sebebiyle yaptık, çünkü tekrar vurguluyorum, tam kanunsuzluk başvurularında süre kesinlikle aranmaz." dedi. 

Soru- Şimdi daha öncesinde 7 üye anlamında CHP liderinin açıklaması vardı, “çete üyesi” demişti. Net bir sorum olacak, YSK’nın vereceği karar anlamında YSK’ya güveniyor musunuz tarafsız ve bağımsız olduğuna inanıyor musunuz?
Muharrem ERKEK- Kesinlikle güvenemiyoruz artık. Kesinlikle de inanmıyoruz. Yargı bağımsızlığının nasıl zedelendiğini artık Türkiye’de herkes görüyor. Biz bu başvuruyu yaptık şunu söylemek için, eğer verdiğimiz bu son karar doğru ise, arkasındaysanız 24 Haziran Seçimlerini de iptal etmek zorundasınız. 24 Haziran’da sandık kurullarında görev yapan tüm kişileri de incelemek zorundasınız. Çünkü binlerce, on binlerce kamu görevlisi olmayan kişinin görev yaptığı çok açık. Son seçimde görev yapan sandık kurulu başkan ve üyelerinin büyük çoğunluğu 24 Haziran’da da görev yaptı. Biz önemli bir mesaj veriyoruz Türkiye’ye. Vicdanlara sesleniyoruz. Bu mücadele demokrasi mücadelesidir. Bu mücadele Cumhuriyet Halk Partisinin, Ekrem İmamoğlu’nun mücadelesi değildir. Liberal demokrat olabilirsiniz, sosyal demokrat olabilirsiniz, muhafazakar demokrat olabilirsiniz, milliyetçi demokrat olabilirsiniz, önemli olan demokrat olmaktır, demokrasiye inanmaktır. Onun için bu başvuruyu yaptık. Bakalım inceleyebilecekler mi, bakalım cesurca kararlarının arkasında durabilecekler mi?
Soru- Efendim İYİ Partinin de bir başvurusu oldu tam kanunsuzluk iddiasıyla bugün. Bilginiz var mı bundan?
Muharrem ERKEK- İYİ Partinin başvurusu bildiğim kadarıyla Yüksek Seçim Kurulu kararının tekrar gündeme alınıp değerlendirilmesiyle ilgiliydi.
Soru- Efendim verilen kısa karardaki açıklamada seçimin sonucuna müessir olması ifadesi vardı. Siz ne gibi bir etki gördünüz? Yani bu sandık kurulları seçime nasıl etki etmiş olabilir?
Muharrem ERKEK- Sandık kurullarında görev yapan kişilerin seçimin sonucuna etki ettiklerine dair bir tek iddia, delil, dayanak mevcut değildir arkadaşlar, ne dosyada, ne gerçekte.
Soru- Peki, siz de konuşmanızda bahsettiniz aynı zarfa 4 oy atıldı ama sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı iptal edildi. Gerekçe?
Muharrem ERKEK- Aynı zarf içinden çıkan tüm oy pusulalarının, tüm seçimlerin iptalini de talep ettik.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.