CHP'li Toprak: “İktidar Ekonomiyi Terörize Ederek, Günü Kurtarmaya Çalışıyor!”

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, “Halkı dünyanın en pahalı etini, soğanını, patatesini yemek zorunda bırakan Erdoğan hükümeti, yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot gibi milletin, üreticinin, işsizlerin sorunundan bihaber, patlıcanla, biberle savaşırken, dört ayda işsizlik maaşı için İŞKUR’a başvuranların sayısı 622 bin kişiye ulaşıyor. Seçim öncesinde panikleyen Hükümet, tehdit ekonomisine yöneliyor.” dedi.

"Hükümet ülkeyi siyasi amaçları uğruna felakete sürüklemektedir”

Önce besicileri ve kasapları, sonra soğan üreticilerini “hain ve terörist” ilan eden iktidarın, şimdi de marketlerle kavga ederek, enflasyonu düşürmeye çalıştığını söyleyen Erdoğan Toprak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yayınlanan iki kararla, sıfır gümrükle soğan, domates salçası, buğday, arpa, mısır, pirinç ithalatı serbest bırakıldı. Daha iki ay öncesine kadar soğan üreticisini tehdit eden hükümet şimdi TMO’yu 200 bin ton soğan ithaliyle görevlendirdi. Et fiyatları yükselince yüz binlerce büyük ve küçükbaş canlı hayvan ve et ithaline milyarlarca dolar harcayarak, Türkiye’yi Avrupa’nın en büyük ithalatçısı konumuna getirdi. Enflasyonun düştüğünü söyleyip fiyatlar düşmedi diye marketleri tehdit ediyor. Ticaret Bakanı durumdan vazife çıkartıp 81 ilin valilerine genelge çıkartarak marketlerde zabıta-etiket denetimi emri veriyor. Marketlerin patlıcan biber satmama yoluna gideceklerini, sebze reyonlarını kaldıracaklarını açıklamaları, karaborsayı, fiyatların katlanarak artmasını getirecektir. Tehdit ederek ekonominin yönetilemeyeceği, üreticiye verilmesi gereken destekler, kaynaklar ithalata, yabancı üreticiye aktarılarak ‘terbiye ekonomisiyle’ enflasyonun düşürülemeyeceğini yıllardır algılayamayan hükümet yanlışta ısrar ediyor. TÜİK’in 2018 tarımsal-bitkisel üretim istatistikleri tüm hububat, bakliyat, sebze türlerinde üretimin düştüğünü, üretim açıklarının ortaya çıktığını sergiliyor. Bunun nedeni, hükümetin yanlış, plansız, üretimi ve üreticiyi dışlayan tarım ve hayvancılık politikalarıdır. Mazotta, elektrikte, sulama fiyatlarında yüzde 40-80 arasında artış söz konusu iken, üreticiden ürününün fiyatını artırmamasını istemek ‘batarsan bat’ demektir. Yüzde 10 indirim kampanyasıyla kâğıt üzerinde düşürülen enflasyonun Ocak ve Şubat’ta patlayacağı bilinen bir şeydi. İŞKUR’un verilerine göre, Ağustos ayından bu yana işsizlik maaşı almak için başvuruda bulunan yani işten çıkartılanların sayısı Kasım sonunda dört ayda 622 bine, Ağustos’ta 2 milyon 751 bin olan kayıtlı işsiz sayısı 751 bin kişi artarak Aralık sonunda 3 milyon 501 bine ulaşmış durumda. Bu tablo üretmeyen, üreteni desteklemeyen, üreticiyi, işletmeleri, ithalat tehdidiyle, polisiye ve zabıta baskısıyla sindirerek, ekonomik gerçekleri milletten gizlemeye çalışan hükümet politikalarının sonucudur. Hükümetin desteklediği, hazine garantileriyle kamu bankalarından milyarlarca dolar kaynak aktardığı, milletin gelecek 25-30 yılının ipotek edildiği Kamu-Özel İşbirliği mega projelerdeki müteahhitler, teker teker hisselerini satmaya başladılar. Önce 3. Havaalanı müteahhitleri, şimdi de Osmangazi Köprüsü ortakları hisse satışına girişmiş durumdalar. Hükümetin iktidar imkanlarıyla büyüttüğü müteahhit ve işadamları da batan gemiyi terk etmeye hazırlanmaktadır. Hükümet çözüm üretmek, doğru politikaları uygulamak yerine ekonomiyi terörize ederek, seçime kadar günü kurtarmaya çalışmak isterken, ülkeyi siyasi amaçları uğruna felakete sürüklemektedir.” dedi.