CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, TBMM'nde yaptığı basın toplantısında, "Yeni yasama yılına başlarken ülkemizin büyük sıkıntılar içinde olduğunu görüyoruz.15 Temmuzda yaşanan darbe girişimi, arkasından ilan edilen OHAL ile birlikte ne yazık ki demokrasimiz rafa kaldırılmıştır. İktidarda bulunan AKP’ nin , demokrasiden dün de bu günde hoşlanmadığını bizler çok iyi biliyoruz. Şimdi OHAL i fırsat bilerek demokrasiyi tamamen yok etmek istiyorlar." dedi.
Ülke KHK lere mahkum edilmiş, TBMM fiilen devre dışı bırakılmıştır. OHAL’i devlet kedine ilan etti diyen Başbakan; ülkenin çağdaş demokrat, laik düşünceli; Eğitimcileri, gazetecileri, yazarları ve aydınları tutuklanırken, sadece seyrediyor. Bu demokrasi adına çok üzüntü ve kaygı vericidir. 15 Temmuzdan beri hepimiz, sürekli bir liyakatten söz ediyoruz. İktidar , FETÖ cü eğitim veriyorlar diye Askeri okulları, üniversiteleri kapattı. Bakınız şimdi, FETÖ nün izlediği yöntemi AKP uyguluyor.
Liyakat, ve başarı ayaklar altına alınarak, Eğitim sistemi yeni bir kaosun içerisine sürükleniyor. Hepinizin bildiği gibi ülkemizde memur alımları Kamu Personeli Seçme Sınavı olan KPSS ile yapılır.
Öğretmen adayları için KPSS’ye ek olarak, 2013’ten beri Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) uygulanmaktadır. Tüm bu sürece ek olarak, bu sene FETÖ ile mücadele bahane edilerek öğretmen alımlarına “mülakat sınavı” şartı da eklenmiştir. Öncelikle, bu mülakat sisteminin ülkeye nelere mal olduğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz. “Öğretmen adaylarının sözlü iletişim becerilerini ölçmek” amacıyla uygulandığı belirtilen mülakatlarda, tam aksine ; öğretmen adaylarının, siyasî görüşleri, mezhepleri, AKP’ye yakınlıkları, hükümet uygulamalarını destekleyip desteklemedikleri öğrenilmeye çalışılmıştır.
Temelden çarpık olan bu mülakat sınavında, öğretmen adaylarının eğitim bilgileri kesinlikle ölçülmemiştir. Sorulan sorular la öğretmen adaylarının meslekî itibarları ile alay edilmiştir.
Basınımıza da yansıyan, bu sorulardan birkaç örnek vermek isterim.
“REİS denince aklınıza kim geliyor?”
“Alevî misiniz, Sünni misiniz?”
“Son yüzyıla yön veren lider kimdir?”
“Başkomutan kimdir?”
“Yılbaşı kutlaması yapar mısınız?”
“Gezi olayları sırasında ne hissettiniz?”
“15 Temmuz Darbe Girişimi hakkındaki fikriniz nedir?”
“Oruç tutuyor musunuz ?”
Böyle bilimsel bir metot olabilir mi? Bu soruları Kimya öğretmeni bilmemiş olsa, kötü kimyacı mı olur?
Bu sorular , İnsanları yalan söylemeye ve ikiyüzlülüğe teşvik eder. Bu sorulara istenilen cevabı veren birisi , yarın FETÖ cü çıkarsa AKP yine kandırıldık diyecek. Eğer Metodunuz, yanlışlık ve yandaşlık üzerine kurulmuşsa bu kandırılmanın sonu hiç gelmeyecektir. Her gün uyarıyoruz. Liyakati öne alın, bilimsel ve çağdaş metotları kullanın diyoruz.
Ancak AKP baştan beri yandaş yaratma hayali ile iktidara geldiği için, doğası gereği liyakatten , bilimden , çağdaşlıktan ve laiklikten hoşlanmıyor.
15 temmuzdan ders aldığı da görülmüyor. Laik çağdaş demokrat , sorgulayan bireyler ve öğretmenler istemiyor.
Temelden hatalı ve çarpık olan bu mülakat sistemi , hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde adaletsizlik hukuksuzluk ve vicdansızlığı içinde barındırıyor. Bu , taraflı ve ötekileştiren anlayışla ülkemize barış ve huzurun gelmesi mümkün değildir. KPSS ve Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT’) sınavlarından 92 alarak Türkiye ikincisi olmuş bir öğretmen adayının puanı Mülakat sonucunda 82’ye düşürülmüştür. Söz konusu öğretmen adayına Mülakatta “Gezi olayları hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Peki, bu öğretmen adayına sorulan sorunun Eğitimle ne ilgisi olabilir ? Puanlama hangi ölçütlere göre yapılmıştır? Öğretmen adayının aylarca büyük emekler vererek aldığı yüksek puan, böylesine amacı belli ve hiçbir bilimsel niteliği olmayan bir soru sonucunda düşürülebilir mi?
Öğretmen açığı var diye ; Ülkemizdeki hemen hemen tüm okullarda, asgarî ücretin bile altında ücretli öğretmenler çalıştırılıyor. Milli Eğitim Bakanı ise “Öğretmen ihtiyacımız yok.” Diyor. Bu gerçeği yansıtmadığı gibi , hükümetin eğitime verdiği önemi göstermektedir.
Ülkede yetişmiş atama bekleyen yüzbinlerce öğretmen varken, Ücretli öğretmenlik sisteminin hala devrede olması, kişilerin yalnızca lisans mezunu oldukları için branşlarıyla hiçbir ilgisi olmayan derslere girmesi kabul edilemez. İktisatçının İngilizce, ziraat mühendisinin Türkçe, felsefe öğretmeninin matematik dersi verdiği bir eğitim sistemi çökmeye mahkumdur. Sistemi öyle bir hale getirdiler ki, neresinden bakarsanız bakın, kaos var, haksızlık var, liyakat yok, adalet yok, bilimsellik yok. Bu böyle devam edemez. Hükumet eğitimle oynamaktan, öğretmenleri öteki görmekten derhal vazgeçmelidir. Bir an önce “Mülakat” denen , bu yandaşlık sınavı iptal edilmelidir.
Öğretmenlerimizin Devletten beklediği sadece adalet ve liyakattir. Haksız yere sadece sendikalı oldukları için görevden alınan binlerce öğretmen görevine iade edilmelidir. Öğretmenler ;Yasal Haklarını istiyorlar. Hükümet Öğretmenlerin mağduriyetlerini gidermeli ve seslerine kulak vermelidir.
Bildiğiniz gibi, Muharrem ayına girdik.
Muharremi İbadet ve matem ayı olarak geçiren yurttaşlarımızın ,ibadetlerinin , tuttukları oruçların hak katında kabul olmasını niyaz ediyorum. Muharrem ayının toplumsal barışımıza ve huzurumuza vesile olmasını diliyorum. dedi.
CHP'li Tüm: "OHAL'i Fırsat Bilerek Demokrasiyi Tamamen Yok Etmek İstiyorlar"
CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, TBMM'nde yaptığı basın toplantısında, "Yeni yasama yılına başlarken ülkemizin büyük sıkıntılar içinde olduğunu görüyoruz.15 Temmuzda yaşanan darbe girişimi, arkasından ilan edilen OHAL ile birlikte ne yazık ki demokrasimiz rafa kaldırılmıştır. İktidarda bulunan AKP’ nin , demokrasiden dün de bu günde hoşlanmadığını bizler çok iyi biliyoruz. Şimdi OHAL i fırsat bilerek demokrasiyi tamamen yok etmek istiyorlar." dedi.
05 Ekim 2016 Çarşamba 17:46