Öne Çıkanlar çin galatasaray beşiktaş MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli vakıfbank chp Koronavirüs chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu ankara Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener

CHP Liderinden KHK Tepkisi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Bugün bir Kanun Hükmünde Kararname yayınlandı. Özel harekatçı olarak alınacaklar KPSS sınavına girmeyecekler. Niye girmeyecekler? Nasıl seçeceksin? ‘Bizim partililere sesleneceğim, gelin çocuklar, sizi özel harekatçı yapacağım’. Bu doğru değildir. Bir adam sözünün eri olmak zorundadır. Sayın Numan Kurtulmuş’a sesleniyorum. Sözünün eriysen ve bu sözün arkasında duruyorsan, Bakanlar Kurulu adına bu açıklamayı yapıyorsan bu uygulamayı ya değiştir ya da o görevden ayrıl arkadaş, istifa et…” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri özetle şunları söyledi
:
“14 Yıldır  Bu Ülkeyi Kim Yönetiyor?”

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri özetle şunları söyledi:
“Türkiye’nin bugün temel sorunları var.
2002’de iktidarı devraldılar, sıfır terör vardı, bugün Türkiye’nin bir bölgesi yanıyor.
2002’de sıfır terör varken niçin Türkiye şimdi bir terör batağının içinde, bu soruyu hepimizin düşünmesi lazım.
14 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor?
14 yılın sonunda nasıl oluyor da Türkiye bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalıyor? Bu ortam nasıl oluştu? Kimler Türkiye’yi bu hale getirdi?

“Umarım Darbe Sonrasında Da Özeleştiri Olur”

Umarım darbe sonrasında da özeleştiri olur, güçlü bir özeleştiri olur, hatalar bir daha tekrar edilmez.

“En Dik Duran Kurum TBMM Oldu”

Bu süreçte en dik duran kurum TBMM oldu. Burası bombalandı. Ama bu parlamento sabaha kadar darbecilere karşı direndi.

“Neden Arkadaş Siz Bu Araştırma Komisyonuna Milletvekili Görevlendirmiyorsunuz?”

CHP milletvekilleri dediler ki bir araştırma önergesi verelim, darbe girişimini araştırmamız lazım. 26 Temmuz’da oybirliğiyle TBMM’de karar alındı, evet bu konu araştırılsın, araştırma komisyonu kurulmasına karar verildi. Bugün 17 Ağustos, bütün partiler MHP, HDP ve CHP araştırma komisyonuna üyelerini verdiler. Üye vermeyen sadece Adalet ve Kalkınma Partisi, şimdi şu soruyu sormak zorundayım Binali Bey’e, neden arkadaş siz bu araştırma komisyonuna milletvekili görevlendirmiyorsunuz, hangi gerekçeyle görevlendirmiyorsunuz?

“TBMM’nin Bu Olayı Soruşturması Lazım, Araştırması Lazım”

Bu darbe girişiminin siyasal ayağının ortaya çıkartılması lazım, bu darbe girişiminin ana sorumlularının ortaya çıkması lazım.
TBMM’nin bu olayı soruşturması lazım, araştırması lazım.

“Kimler Yerleştirdi Bunu Devletin Bütün Kademelerine”

Kimler destekledi FETÖ denen terör örgütünü, kimler yerleştirdi bunu devletin bütün kademelerine, bunu parlamentonun sorgulaması lazım, araştırması lazım.
Ne yapmamız gerekiyor, parlamentoyu da güçlendirmemiz gerekiyor.
Bizim güzel bir sözümüz var bir musibet bin nasihatten evladır diye…
Bu musibet başımıza geldi. Ne yapmamız lazım.
Siyasetçiler olarak bunun gereğini yerine getirebilirsek emin olun bu ülkede bir daha darbe olmaz.

“Camiye Siyaset Sokmayın”

Nedir birinci kuralı, birinci kuralı şudur; bütün siyasilere söylüyorum, camiye siyaset sokmayın, kışlaya siyaset sokmayın, adliyeye siyaset sokmayın.
Cami bir siyasi partinin arka bahçesine dönüşür mü?

“Kışlaya Siyaseti Sokarsanız Türkiye Darbeden Kurtulamaz”

Kışlaya siyaseti sokarsanız Türkiye darbeden kurtulamaz.
Eğer siz adliyeye siyaseti sokarsanız vatandaş bakacak ‘o hakim bizim partiden beni beraat ettirir’ böyle adalet olmaz.
Adalete siyaseti bulaştırmayın.
Bu ne anlama geliyor, camiye siyaseti sokmamak, laikliğin önemini bize anlattı.
Demokrasi olmadan bir ülkede darbeyi önleyemezsiniz, tam demokrasi istiyoruz.

‘’Yüzde 10 Seçim Barajından Arındırmaktır’’

Birinci sınıf demokrasiyi yakalamanın yolu Türkiye’yi darbe hukukundan arındırmaktır, Türkiye’yi yüzde 10 seçim barajından arındırmaktır.

Yüzde 10 Baraj İçin Çağrıda Bulundu

Yüzde 10 seçim barajını kim getirdi, 12 Eylül’de darbe yapanlar getirdi, değil mi? Onlar getirdi. Adam gibi çıkacağız, insan gibi çıkacağız… bu seçim sistemini değiştireceğiz, yüzde 10 barajı ayıbından Türkiye demokrasisini kurtarmak zorundayız, çağrım bütün siyasi partilere.
Tam demokrasinin kurallarından birisi de parlamenter sistemi güçlendirmektir.
Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu kuruldu. Bugüne kadar hiçbir bürokrat gelip bu komisyona bilgi vermiş değil.
Liyakat sistemi eğer yoksa orada devlet çökmüş demektir.
‘Bizim cemaatten bunu getirelim, bizim tarikattan bunu getirelim, bizim mezhepten bunu getirelim’ bu devleti çökertmek demektir.

Numan Kurtulmuş’a Seslendi

Bugün bir Kanun Hükmünde Kararname yayınlandı. Özel harekatçı olarak alınacaklar KPSS sınavına girmeyecekler. Niye girmeyecekler? Ayakkabı boyacısının oğlu giriyor, genel müdürün oğlu da giriyor, diğerlerinin çocuğu bu sınava giriyor ama diyorlar ki ‘şimdi olağanüstü hal var, biz bir yolunu bulalım, özel harekatçı alacaksak bunlar sınavlara girmesinler’, nasıl seçeceksin? ‘Bizim partililere sesleneceğim, gelin çocuklar, sizi özel harekatçı yapacağım’. Bu doğru değildir. Bir adam sözünün eri olmak zorundadır. Sayın Numan Kurtulmuş’a sesleniyorum. Sözünün eriysen ve bu sözün arkasında duruyorsan, Bakanlar Kurulu adına bu açıklamayı yapıyorsan bu uygulamayı ya değiştir ya da o görevden ayrıl arkadaş, istifa et… Ben liyakatı söyledim, bunlar liyakata uymadılar de adam gibi istifa et.” 

“Elin Oğlu Mars’a Gidiyor, Biz Hala Aklımızı Birisine Kiraya Veriyoruz”

Geçen gün Sayın Abdullah Gül çok önemli bir cümle kullandı. Aklımızı, fikrimizi bir kişiye teslim etmemeliyiz diyor.
Sende akıl yoksa üst akıldan söz edersin tabii…
Elin oğlu Mars’a gidiyor, biz hala aklımızı birisine kiraya veriyoruz.

“Tutuklamazsa FETÖ'cü Diyecekler”

Yargı bağımsızlığı. Öyle bir atmosfer yaratıldı ki, çok tehlikeli bir atmosfer, hakim, önüne gelen kişiyi savcının gönderdiği kişiyi adeta tutuklamak zorunda hissediyor kendisini, tutuklamazsa ‘FETÖ’cü diyecekler’ diyor bana.

“Gazetecilerin Hapse Atılması Asla Doğru Değildir”

Medya…
Gazeteciler hapiste, gazeteler, televizyonlar kapatılıyor. Bunu demokratik dünyaya anlatamazsınız.
Gülen örgütünü savundu diye, yazılarıyla yardım etti diye. Yaaa arkadaş bırak yazılarıyla yardım edeni, çıkıp TBMM kürsüsünden övgüler düzen adamlar var, peki bunlara ne yapacaksınız?
Gazetecilerin hapse atılması asla doğru değildir.
Tutuksuz yargılansın, yurt dışına çıkış yasağı koyarsın, pasaportuna el koyarsın…
Bir gazeteciyi hapse atmak, gazeteleri kapatmak televizyonları kapatmak darbecilerle aynı çizgiye düşmek demektir.

“Cadı Avı Başlatmak Çok Tehlikelidir”

Darbe girişimi suç mu, suç… Darbe girişiminde bulunanlar hakkında soruşturma açılsın mı, evet açılsın. Soru şu, nasıl yargılanacaklar. Hukukun üstünlüğü ilkesi içinde bütün bu sürecin yapılması lazım. Cadı avı başlatmak, herkesi yakalamak, ihbar geliyor, şimdi herkes birbirini, sevmediği adamları ihbar ediyorlar, bu FETÖ’cü diye… Cadı avı başlatmak çok tehlikelidir. OHAL sürecini bu nedenle doğru bulmadık zaten.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Şehir Tiyatroları var. Bir teknik personel ve 6 sanatçı FETÖ’cü diye, işlerinden oldular. Oysa bunların bütün hayatı demokrasi üzerine… Arkasından fırsat bulup 20 sanatçının daha işine son verdiler. Niçin, bunların da performansı düşükmüş. Nasıl ölçüyorsun sen performansını. Bütün oyunları kapalı gişe oynuyor. Performansını ölçecek olan sen misin oyunun yönetmeni mi?

OHAL’i fırsat bilip sanatçıyı, gazeteciyi hapse atmak, tutuklamak, çoluk  çocuğunu aç bırakmak Allah aşkına Türkiye Cumhuriyetine yakışır mı?

“Hiçbir Siyasetçi Sanatçıyla Uğraşmasın”

Hiçbir siyasetçi sanatçıyla uğraşmasın.
Sorun, sanatçıya konu olmayacaksın siyasetçiysen, eğer sanatçıya konu olursan sanatçı seni eleştirir.

“Kimse 17-25 Olaylarını Aklamaya Yeltenmesin”

Bir de şimdi bir başka şey başladı, bütün bu olayları 17-25’e endeksleyen  bir anlayış da başladı. Şunu söyleyeyim, kimse 17-25 olaylarını aklamaya yeltenmesin.

17-25 ayrı yerde duruyor zaten, o da yargılanacak, darbeciler nasıl yargılanıyorsa bu devleti soyanların da yargılanması lazım, kul hakkı yiyenlerin yargılanması lazım.

“Yüksekova’da İl Olsun, Cizre’de İl Olsun, Hakkari’de Olsun, Şırnak’ta”

Hakkari ve Şırnak… Hoşgeldiniz…
Ne Şırnak’ın, ne Hakkari’nin il kapsamı dışına çıkarılmasını parti olarak asla doğru bulmuyoruz. Bunun mücadelesini vereceğiz.
Diyorlar ki ‘efendim iki ili güvenlik nedeniyle ilçe yapıyoruz ve yerine iki il kuracağız’. Bunun kadar abes bir düşünce olamaz. Yani ben Hakkari’nin güvenliğini sağlayamıyorum, Şırnak’ın güvenliğini sağlayamıyorum, iyi de o zaman hükümette ne işin var?
Yüksekova’da il olsun, Cizre’de il olsun, Hakkari’de olsun, Şırnak’ta…
Şırnak’ı neden il olmaktan çıkarıyorsunuz?
Umuyorum ve diliyorum ortak aklı egemen kılarız, 4 siyasi partide 81 il değil 83 il kararını alır TBMM’den.”

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.