Öne Çıkanlar Arap Çin Büyükelçiliği Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan galataport uyuşturucu seçim Çelebi Havacılık Çelebi Hava Servisi Genel Müdürü Osman Yılmaz Ford Otosan CFOsu Gül Ertuğ açık uçlu sorular

CHP’den Hükümete “Ciddiyet” Tavsiyesi

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, hükümete “önce ciddiyet” tavsiyesinde bulunurken, “İşte bu ciddiyetsizlik, bu hesapsızlık bölgede Türkiye’nin aleyhine sürecin bu noktaya gelmesine neden olmuştur. Bu tekçi anlayışın, bu tek adam zihniyetinin bundan sonraki süreci de ne yazık ki doğru idare edebileceğini sanmıyoruz” dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. Toplantı devam ederken basına açıklamalarda bulunan ve soruları yanıtlayan Tezcan, gazeteciler Mediha Olgun ve Kadri Gürsel’in tahliye edilmesinden sevinç duyduklarını ancak bunun “yarım bir sevinç” olduğunu ifade etti. Gazetecilik faaliyetinin hala yargılandığını belirten Tezcan, Türkiye’nin bir an önce bu ayıptan kurtulması gerektiğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’in de 12 gündür gözaltında tutulduğunu ve hakim karşısına çıkarılmadığını ifade eden Tezcan, “Elinizde delil yoksa neden gözaltına aldınız? 12 gün geçmiş savcı hala delil arıyor. Bu bir gözaltı değildir, bu bir gözdağı operasyonudur ama bu gözdağına prim vermeyiz. Bizim alnımız ak. Çıkarın hakimin önüne, çıkaramazlar, delil yok. Delilsiz, iftira ile birilerini gözaltına alıp içeride tutarken delil üretme ve uydurma çabasındaysanız sizin FETÖ’cülerden farkınız ne? Onun için bir an önce Celal Çelik’in serbest bırakılmasını bekliyoruz” diye konuştu.

“BU KAÇINCI YANILMA SAYIN ERDOĞAN”

Tezcan, IKBY’nin bağımsızlık referandumu için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Barzani'nin böyle yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk, yanılmışız” sözlerini de eleştirdi. “Bu kaçıncı yanılma Sayın Erdoğan” diye soran Tezcan, şunları kaydetti:

“FETÖ’de, Esad’da, PKK’da, Barzani’de yanıldınız. Saysan zaman yetmez yanıldıklarınıza. Okul öğrencisi olsa bu kadar yanılan, hata yapan okuldan atarlardı, tasdikname verirlerdi. Bir ortaokul öğrencisi bu kadar yanılsa tasdikname verirler, kapının önüne koyarlar. Hala görevdesiniz ve herkes ağzınızın içine bakıyor, tek başınıza devleti yönetiyor, milletin kaderiyle oynuyorsunuz. Böyle bir sistem olmaz.”

“ALLAH İÇİN YANILMADIĞIN BİR TANE YER SÖYLE”

Tezcan, 16 Nisan Anayasa Referandumu sırasında, Türkiye’nin tek adam rejimine gittiğine yönelik uyarılarda bulunduklarını anımsatırken şöyle devam etti:

“Tek adam ya yanılırsa, ya hata yaparsa demiştik, ne kadar haklı olduğumuz nasıl ortaya çıktı. Her konuda; eğitimde yanılırsın, dış politikada yanılırsın, terörle mücadelede yanılırsın. Allah için Sayın Erdoğan nerede yanılmazsın, yanılmadığın bir tane yer söyle. Herkes hatasının bedelini kendisi öder, ama AK Parti Genel Başkanının hatasını millet ödüyor.

“BUGÜN TÜRKİYE’DE HÜKÜMET YOK”

Bugün Türkiye’de hükümet yok, tek adam var. Herkes onun ağzına bakıyor. Bir sabah kalkıyor, ‘TEOG’u istemiyorum’ diyor, herkes telaşla neyi değiştireceğiz, diyor. Bir sabah dış politikayla ilgili bir şey söylüyor. Aklına geleni konuşan bir AK Parti Genel Başkanı var. Bir tutarlılık yok.

Erdoğan, 21. yüzyılda açlıkla terbiye etmekten bahsediyor, böyle bir şey olabilir mi? Ciddi bir hükümet, ciddi bir devlet olarak elindeki seçenekleri sıralar ve insani bir çerçevede yürürsün. ‘Vanaları kapatırım’ diyor ama ekonomi bakanı, ‘ekonomik ambargo olmaz’ diyor, hanginiz doğru? Kimin dediği doğru?

İşte bu ciddiyetsizlik, bu hesapsızlık bölgede Türkiye’nin aleyhine sürecin bu noktaya gelmesine neden olmuştur. Böyle bir tabloda bu anlayışın, bu tekçi anlayışın, bu tek adam zihniyetinin bundan sonraki süreci de ne yazık ki doğru idare edebileceğini sanmıyoruz. Bu yapıdan doğru bir irade çıkmaz.”

“DERHAL MİLLİ EĞİTİM ŞURASI TOPLANMALI”

Tezcan, TEOG’un kaldırılmasıyla ilgili de, eğitimde çocukların kobay haline getirildiğini ifade ederken, “15 yıl içerisinde sayısız kere sistem, 6 tane bakan değişti. Sistem yok, ‘sistem değiştiriyoruz’ adı altında sistemsizlik getirdiler. Üniversite sınavları ile ilgili de yeni bir modelden bahsediyorlar. Ne yaptıkları belli değil, ciddi bir planlama yok” diye konuştu.

Her şeyden önce bu yöntemin değişmesi gerektiğini belirten Tezcan, “O nedenle derhal Türkiye’de tüm paydaşların katılacağı bir milli eğitim şurasına ihtiyaç var. Öyle sabah kalktım, aklıma bu geldi, bunu söyledimle bu iş olmaz. Bakan ayrı, başbakan ayrı, cumhurbaşkanı ayrı bir şey söyleyecek, onun söylediğine sistemi uydurma telaşına düşecekler, böyle milli eğitimi kurtaramayız. Bütün paydaşların katılacağı bir milli eğitim şurasının yapılması ve sistemin o şurada, akılla, bilimle, pedagojiyle ele alınması lazım. Yoksa geleceğimizi kaybediyoruz. Bütün paydaşların katılacağı bir şura, yandaşların katılacağı bir milli eğitim şurası değil. Hedef çok açık, yüksek yetenek inşasını hedeflemeliyiz. Çocuklarımızın yüksek yetenekle donanacağı bir eğitim sistemini hedeflemeliyiz” dedi.

“TOPBAŞ’IN İSTİFASI İKİNCİ SARAY DARBESİ”

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tezcan, Kadir Topbaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından istifa etmesiyle ilgili, “Anlıyoruz ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın istifası ikinci saray darbesidir. Birinci saray darbesinde Davutoğlu istifa ettirildi, başbakanlıktan, ikincisi saray darbesinde de İBB Başkanı istifa ettirildi. Tek adamın talimatıyla istifa ettiğini herkes biliyor sadece itiraf edemiyorlar” diye konuştu.

Topbaş’ın istifasının nedeniyle ilgili bir açıklama borcu olduğunu söyleyen Tezcan, “15 milyon nüfuslu bir büyükşehrin belediye başkanısın, 30 haneli köy muhtarı değilsin. Bu Türkiye’nin nasıl yönetildiğini çok açık bir göstergesidir” dedi.

“ÖNCE CİDDİYET”

Tezcan, IKBY referandumunun ardından hükümete yaptırımlar konusunda ne tavsiye ettiklerine ilişkin ise, “Önce ciddiyet tavsiye ediyoruz. Sen bir taraftan vanayı keseceğim’ diyeceksin. Öbür taraftan bakan ‘ekonomik ambargo olmaz’ diyecek, Meclis’te konuşma yapan bakanın savaş anlamına gelen ifadeler kullanacak, öbür taraftan Başbakan ‘ne savaşı’ diyecek. Böyle ciddiyetsiz politikalarla hangi yaptırımı söylerseniz söyleyin başarılı olamazsınız, önce ciddiyet, hükümet ciddi olacak” diye konuştu.

ZEYBEKÇİ’YE: “GÜNAYDIN”

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin “OHAL için ara formül bulunabileceği” yönündeki açıklamasını da, “Zeybekçi’nin söylediği ara formül uygulanabilir bir formül değil. Zeybekçi, ‘yargıyla, gözaltılarla ilgili özel düzenleme olsun’ diyor. O konularda, KHK yetkisi ile çözemezsiniz, anayasa buna engel. Zeybeçi’nin söylediği bir şey doğrudur, ‘günaydın’ diyoruz.  Biz bir senedir gırtlağımız patladı, bu şekliyle ekonomiyi yönetemezsiniz, yatırım gelmez, iş dünyası korkar, üretim düşer, dedik. Dediklerimiz çıkıyor, bunu da Ekonomi Bakanı itiraf etmiştir. İnşallah kulak verirler o söze de OHAL’i bir an önce kaldırırlar” dedi.

“SİVİL TOPLUM YOK EDİLİYOR”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlı 365 oda ve borsanın seçimlerinin Nisan 2018’e ertelenmesiyle ilgili de Tezcan, “Demokratik bir toplumda yaşamıyoruz, totaliter bir düzende yaşıyoruz. Sivil toplum yok ediliyor. 365 oda ve borsanın seçimlerine bir hafta kala niye ertelediniz? Kaybedeceklerini, istedikleri gibi seçtiremeyeceklerini anladılar. Bütün odaları, borsaları, sendikaları kontrol etmek, bütün sivil topluma iktidardan adam tayin etmek istiyorlar. Türkiye demokrasisi açısından ayıp, utanç verici ve ciddi tehdit oluşturacak adımlardır” değerlendirmesinde bulundu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.