CHP’li Böke: Tehditler Bizi Yıldıramaz

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Selin Sayek Böke, katıldığı canlı yayında tehdit telefonu almasına ilişkin, “Demirden korksak trene binmezdik. Biz  çocuklarımızın geleceğine dair bir endişemiz olmasa siyasete girmezdik. Eğer çocuklarımızın korkmadığı bir Türkiye inşa etmek istiyorsak, bugün hepimizin korkusuzca ortak bir mücadele vermesi gerekiyor. Bu tehditler bizi yıldıramaz” dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. MYK’nın gündemine ilişkin basın toplantısı düzenleyen Böke, anayasa referandumuna 53 gün kaldığını ifade ederek, “Gittikçe dayatılmış olan bu karanlık rejim değişikliğine ‘hayır’ deme iradesinin güçlendiğini her alanda ve kiminle konuşursak görüyoruz” dedi.  Bunun karşısında panikleyen “korku imparatorluğunun” ise baskıya ve tehdide devam ettiğini belirten Böke, CHP Gençlik Kolları üyesi Samet Burak Sarı’nın, “cumhurbaşkanına hakaret” gerekçesiyle tutuklandığını anımsattı.
Böke, “Biz yol arkadaşımızın arkasındayız ve şu asla unutulmasın biz, o ne diyorsa zaten onu diyoruz. CHP’nin hiçbir gencini, Türkiye’nin ‘demokrasi’ diyen hiçbir gencini saray düzenine ezdirmeyeceğiz” dedi.
Darbe rejimlerinin tarihin her safhasında en çok gençlerden, düşünenden, değişimden ve özgürlükten korktuğunu ifade eden Böke, şöyle devam etti:
-“KENDİ ÇOCUKLARINA VEKİLLİĞİ, MİLLETİN ÇOCUKLARINA ÖLÜMÜ REVA GÖRÜYORLAR”-
“Sadece CHP’li gençler değil bu rejimin hayatını kararttığı; kendi çocuklarına ve torunlarına askerlikten muaf milletvekilliğini hak görüyorlar ama milletin çocuklarına işsizliği, tutukluluğu, Suriye topraklarında ölümü reva görüyorlar.
Milletin evladıyla kimsenin kahramanlık hikayesi yazmaya hakkı yok. El Bab’ta 68 evladımız şehit olmuşken şimdi de çocuklarımızı birilerinin jandarması yapıp Rakka’ya göndermek istiyorlar. Suriye bataklığı üzerinden yapılan iç siyasetin Türkiye’de nasıl sonuçlar doğurduğunu görmüyor gibi Türkiye’yi bir kez daha iç siyasete malzeme etmek adına Suriye bataklığına gömmeye devam ediyorlar. Bu milletin evlatlarının canı bu kadar ucuz olamaz.”
-“BÜYÜKANNE MAAŞI İŞÇİNİN CEBİNDEN ALINACAK”-
Böke, referandum yaklaşırken vatandaşın cebine de el uzanmaya başladığını ifade ederek, 14 milyon ücretli çalışan, 3 milyon memur ve her bir emekçinin ailesi ve geleceği için tehlike çanlarının çaldığını söyledi.
“Büyükanne maaşı”yla da büyük bir skandalın ortaya çıktığını kaydeden Böke, “Üstelik bu skandal binlerce aileden gizlendi. Herkes bilmeli ki büyükanne maaşıyla çalışanın bir cebinden alınıp öbür cebine para konulacak. Büyükanne maaşı diye verilmesi vaat edilen maaşın ödemesi, sendikaların işçinin ücretinden yaptığı kesintilerden alınacak. İşçinin sendikaya ödediği para, sendikadan gasp edilerek büyükanne maaşı diye yeniden dağıtılacağı bir düzen inşa ediliyor” diye konuştu.
-“EMEĞİ VE ALIN TERİYLE KAZANAN TÜM ÜLKEYİ BİR KARABASAN BEKLİYOR”-
“Hükümet 16 Nisan sonrası için emekçiye bir kabus hazırlıyor” diyen Böke, “Bu rejim değişikliği gerçekleştiği takdirde, 14 milyon ücretli çalışan, 3 milyon memur  ve 720 bin taşeron işçisi için bir kabus hazırlanıyor. Emeği ve alın teriyle kazanan tüm ülkeyi bir karabasan bekliyor. Rejim değişikliği gerçekleştiği takdirde, o gün itibariyle, işçi ve memur için, emeğiyle geçinen milyonlar için Türkiye tarihinin en karanlık günleri başlayacak” ifadelerini kullandı.
Bu rejim değişikliği gerçekleştiği takdirde, kıdem tazminatının hükümet tarafından gasp edileceğini, devlet memurluğu sisteminin tamamen ortadan kaldırılacağını, memurun da iş güvencesinin kalmayacağını, taşeron işçilere de kadro yerine özel sözleşme getirileceğini belirten Böke, “Ben istediğimi yaparım düzeni’ bu kez, ömrümüzce çalışacak, türlü zorluklarla elde ettiğimiz tüm haklarımızı gasp etmeyi hedefliyor” diye konuştu.
Böke, “Parlamenter Demokrasinin Güçlendirilmesi” amacıyla Meclis’e sundukları kanun tekliflerini de anımsatırken, “Gelin bugün CHP’nin Meclis’e sunduğu bu teklifi bekletmeden geçirelim. İşte size teklif, Türkiye’nin gitmesi gereken yol budur ve er ya da geç gideceği yol da budur” dedi.
-“DEMİRDEN KORKSAK TRENE BİNMEZDİK”-
Böke, dün katıldığı canlı yayında tehdit telefonu almasına ilişkin, bir gazetecinin geçmiş olsun dileyerek, yaşananları sorması üzerine ise şu yanıtı verdi: 
“Bu ‘geçmiş olsun’ mesajını, tehdit edilen herkes adına alıyorum. Bugün yaşatılan korku iklimi kendi sesini özgürce çıkarmak isteyen milyonlara uygulanıyor. Ancak şunun unutulmaması gerekiyor, biz demirden korksak trene binmezdik. Biz  çocuklarımızın geleceğine dair bir endişemiz olmasa siyasete girmezdik. Eğer çocuklarımızın korkmadığı bir Türkiye inşa etmek istiyorsak, bugün hepimizin korkusuzca ortak bir mücadele vermesi gerekiyor. Bu tehditler bizi yıldıramaz. Biz aydınlık bir Türkiye inşa etmek için arkamızda milyonların gücüyle ve bütün Türkiye’nin çocuklarının  gözündeki ışıltıyla bir mücadelenin parçasıyız. Dün yaşanmış olanın kimse için tekrar etmeyeceği bir Türkiye için ben dimdik ayaktayım ve ben bilmiyorum ki asla yalnız değilim.”
Anneannesine de seslenen Böke, “Sevgili anneanneme de buradan bir mesaj vereyim, ‘geçmiş olsun’ mesajlarını duyunca telaşlanmıştır, telaşlanacak hiçbir şey yok anneannecim” diye konuştu.
-“KAFALAR ÇOK KARIŞMIŞ”-
Böke, Başbakan Binali Yıldırım’ın bozkurt işareti yapmasına ilişkin ise, “Kafalar çok karışmış. Siyaset dediğiniz şey eğer sürekli bir kitleye mesaj vermek üzere yapılırsa böyle kafa karışıklıklarının olması şaşırtıcı değil. Siyasetin bir derdi olmalı o da vatandaşlarının kimliğinden bağımsız olarak sorunlarını çözmek” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin çok kutuplaştığını ifade eden Böke, “Bu kutuplaşmaya ‘hayır’ deme ihtiyacımız var. Bu kutuplaştırmayı pekiştirecek her tür ayrıştırma Türkiye’nin yarınlarını karartmaya devam eder. Bizim birlik olmamız, bir vatanımız olduğunu hatırlamamız ve bu vatanda ortak bir cumhuriyet hayalini yeniden anımsatmamız gerekiyor” dedi.