Öne Çıkanlar diyarbakır Kent Ayyuka eNBE azerbaycan istanbul gündem özeti çin türkiye CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut Rino virüs Shu Jueting

CHP’li İrgil: "Kişiye, Mevkiye, Servete Göre Değil, Herkes İçin Adalet İstiyoruz"

CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil, " Bu yürüyüş sadece partinin yürüyüşü değildir. Adalet isteyen ve adalet arayanların, duyarlı ve vicdanlı herkesin yürüyüşüdür. Kişiye, mevkiye, akrabaya, servete göre değil; herkes için adil ve eşit adalet ve hukuk istiyoruz. Zalimlerin zulmü artınca, hukuk ve adalet adliyelerde olmayınca, bıçak kemiğe dayanınca, sokak haktır." dedi.

CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’ne iktidar kanadından yöneltilen eleştirilere yanıt verirken, “Hala anlamamış olanlar için bir kez daha anlatalım” diyerek ‘Adalet Yürüyüşü’nün amacını madde madde açıkladı.
 
İşte CHP’li Dr. Ceyhun İrgil’in yaptığı o konuşma:
 
Bu yürüyüş sadece partinin yürüyüşü değildir. Adalet isteyen ve adalet arayanların, duyarlı ve vicdanlı herkesin yürüyüşüdür.
Kişiye, mevkiye, akrabaya, servete göre değil; herkes için adil ve eşit adalet ve hukuk istiyoruz. Zalimlerin zulmü artınca, hukuk ve adalet adliyelerde olmayınca, bıçak kemiğe dayanınca, sokak haktır.
Bir ülkenin ana muhalefet lideri bile ‘adalet’ pankartı ile yürümek zorunda kalıyorsa, bunu herkesin düşünmesi gerek.
Kimsesiz ve çaresiz insanların sessiz çığlığıdır bu yürüyüş. Bu yürüyüş “YETER ARTIK HAYIR” yürüyüşüdür.
Bizim için sorun salt Enis Berberoğlu’nun tutuklanması değildir. Hala anlamamış olanlar için bir kez daha anlatalım.
Bu yürüyüş; ‘ananı da al git’ denen çiftçinin, ürünleri sömürülen tarım emekçilerinin, ‘bana mı sordun’ diye azarlanan, baskıyla korkutulan memurların, kıdem tazminatı çalınmak istenenlerin, kadro sözü verilip, kandırılan taşeron işçilerin, şiddete uğrayan, yıpranma payı bile çok görülen sağlıkçının, milyonlarca işsiz gencin, işe alımlarda haksızlığa uğrayanların, KPSS ile, torpil ve yandaş mülakatlarla hakkı gasp edilenlerin yürüyüşüdür.
Bu yürüyüş tekmelenen Somalı’nın, fıtrat diye ölüme terk edilen madencinin yürüyüşüdür.
Gezi’de coplanan, gaz sıkılan, öldürülen gençlerin,Berkin’lerin, Ali İsmail’lerin yürüyüşüdür. Kumpaslarla iftira atılanların, tutuklananların,Türkan Saylanların, Ali Tatarların yürüyüşüdür.
Parası olmadığı için okulu bırakmak zorunda kalan öğrencinin, öğretme aşkıyla yanan ama atanamayan öğretmenin, çalınan sınav soruları ile geleceği çalınanların,KHK’larla kadrosu elinden alınan ÖYP’li araştırma görevlisinin,KHK’lar ile sorgusuz sualsiz haksız yere ihraç edilerek işsiz ve aşsız kalan akademisyenlerin yürüyüşüdür.
Bin türlü kumpas, yalan ve iftira ile hayatı karartılanların, haksız hukuksuz gözaltına alınan, tutuklanan ve hayatını kaybedenlerin, adaletsiz karar ve uygulamaları onuruna yediremeyip intihar edenlerin, gözü yaşlı ailelerin yürüyüşüdür. 
Parmaklıklar ardındaki 160 gazetecinin,15 yılda iş cinayetlerinde ölen 20 bin işçinin,15 yılda şehit olan 2 bin vatan evladının, geride kalan şehit çocuklarının, binlerce gazinin, terör kurbanı olan 400 sivil vatandaşımızın,15 Temmuz’da tarihe geçen 250 şehidin yürüyüşüdür. ‘Bana 400 milletvekilini verin, bu iş huzur içinde çözülsün’ diye tehdit edilen milletin, referandumda‘HAYIR’ çıkmasına rağmen YSK ile oyları çalınan, iradeleri yok sayılan halkın yürüyüşüdür.
*
Sayın Başbakan demiş ki; “Sokakta adalet aranmaz, çözüm Meclis’tir.”
Sayın Başbakana buradan seslenmek istiyorum; adalet olması gereken yerde olmadığı için yollardayız ve adalet arıyoruz.
Muhalefet bu Meclis çatısı altında toplumun her kesimine ve her iş alanına yönelik öneri getiriyor mu? Getiriyor.
Her emekçinin hakkı için adil düzenlemeler istiyor mu? İstiyor.
Başkanları iktidar üyelerinden oluşan komisyonlarda muhalefetin verdiği yüzlerce kanun teklifi/tasarı bekletiliyor mu? Bekletiliyor.
Muhalefet tarafından Genel Kurul’a sunulan araştırma önergeleri iktidar tarafından reddediliyor mu? Reddediliyor.
Zeytinliklerimizi, meralarımızı bile korumak için muhalefet olarak günlerce mücadele vermek zorunda kalıyor muyuz? Kalıyoruz.
Bu Meclis’te, toplumun tamamını etkileyecek Anayasa değişikliğinin oylamasında bile, sadece sayı fazlalığından aldığı güç ve ihtirasla, anayasaya aykırı oy kullanmaktan zevk alan bir anlayışa sahip iktidar karşımızda oturuyorken... Bu Meclis’ten adaletli bir çözüm çıkmaz!Çıksa çıksa iktidara ve yandaşa adalet çıkar!
İşte bunun için canı yanan, adaletsizlikten bıkan, yeter artık diyenler yollardadır.
Daha önce bu kürsüde; “Kanser bile bu parlamentodan daha demokratiktir” demiştim.
O gün eksik bırakmışım; “Arkadaşlar, kanser bile bu parlamentodan daha adildir.”
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.