CHP’li Tanrıkulu ALES Sorularında Yaşanan Usulsüzlükleri Meclis’e Taşıdı

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, FETÖ/PDY iddianamelerinde geçen  KPSS ve ÖSYM sınavlarında yaşanan usulsüzlüklerin ALES’te yaşanıp yaşanmadığına ilişkin iddiaları Meclis gündemine taşıdı.

CHP'li Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, FETÖ iddianamelerinde  sınav sorularında yaşanan usulsüzlükleri sordu.

Tanrıkulu, “FETÖ/PDY iddianamelerinde, örgütün, sadece KPSS değil ÖSYM’nin neredeyse bütün sınavlarında usulsüzlük yaptığına dair çok ciddi kanıtlar ve veriler ortaya konulmaktadır. Bunlardan biri de yüksek lisans, doktora ve araştırma görevliliğine girişte kullanılan ALES’tir” hatırlatmasında bulundu.

Tanrıkulu, Başbakan Yıldırım’a şu soruları yöneltti:

“2005 - 2017 yılları arasında yıllar bazında ALES sorularını eksiksiz şekilde veya en fazla 5 eksikle doğru cevaplayan adayların sayısı yıllara ve dönemlere göre (Sonbahar / İlkbahar dönemleri itibariyle) nedir? İddianamede sözü edilen 2009 sınavında soruların tamamını yapan veya iki hata ile sınavı tamamlayan kişilerden kaç tanesi üniversitelere araştırma görevlisi olarak girmiştir? Bu kişilerin kaç tanesi ÖYP ile araştırma görevlisi olmuştur?   Bu kişiler içinde alanı sosyal bilimler olan veya sosyal bilimlere ilişkin alanlarda araştırma görevliliğine giren kaç kişi vardır? Bu kişiler hala görevde midir?   Bu kişiler içinde Kamu Yönetimi bölümü mezunlarının başvurabildiği alanlarda araştırma görevlisi olan kaç kişi vardır? Bu kişiler hangi sınavlar veya (ÖYP) yerleştirmelerle akademisyen olmuştur? Bu tür haksızlıklar ve usulsüzlüklerle üniversitelere giren ve bu nedenlerle son dönemdeki kararnamelerle görevden uzaklaştırılan/uzaklaştırılacak akademisyenlerin her birinin göreve atandığı sınavda mağdur ettikleri adaylar tek tek belirlenerek bu kişilerin işe alınması ve mağduriyetlerinin giderilmesi planlanmakta mıdır? Ortada bariz şekilde ALES sorularını çalarak akademisyen olan binlerce FETÖ/PDY üyesi varken ve bunların somut kanıtlarla belirlenerek hukuka uygun şekilde görevden alınması gerekirken, son KHK ile neden ülkemiz için her biri ayrı bir değer olan akademisyenler görevden alınmıştır? Bu kişilerin suçu nedir?”