CHP’li Tezcan: Kurultayı Gerektirecek Bir Tablo Söz Konusu Değil

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, “Sayın Genel Başkanımızın bir olağanüstü kurultay çağrısı gündeminde yoktur, Merkez Yönetim Kurulumuzun gündeminde de bir olağanüstü kurultay yoktur. Kuşkusuz seçim sonuçlarının tümü değerlendirilebilir ama bu noktada kurultayı gerektirecek bir tablo söz konusu değildir” dedi.

Tezcan, “Sayın Genel Başkanının herhangi bir biçimde genel başkanlıktan başka bir ihsana ihtiyacı yoktur. Herhangi bir ad altında, ‘şu ve ya bu genel başkanlık’ ihsanına ihtiyacı yoktur” diye konuştu.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. Tezcan, düzenlediği basın toplantısında MYK’nın gündemine ilişkin açıklamalarda bulunarak, soruları yanıtladı.

TBMM’de 27. dönemde görev alacak tüm milletvekillerine başarılar dileyen Tezcan, “Özellikle yeni dönemde etkisizleştirilmeye çalışılan Meclis’in yetkilerini koruma, kullanma konusunda tüm milletvekillerinden kararlı bir tutum bekliyoruz. Meclis’in gücünü etkin kılma noktasında geniş bir mutabakatın olması gerektiğini düşünüyoruz. Tek adam rejimine karşı milletin iradesini savunma kararlılığımız devam edecek” dedi.

-“Berberoğlu’nun Dosyası Dokunulmazlık Kapsamında, Tahliye Dilmeli”-

CHP’nin yeniden seçilen tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu’nun durumuna da değinen Tezcan, “Millet siyasetin emrindeki yargının oyununu bozdu, bir kere daha Berberoğlu’nu parlamentoya gönderdi. Anayasanın hükmü açık; yeniden milletvekili seçildiğinde yeniden dokunulmazlığı başlar, diyor. Sayın Enis Berberoğlu’nun Yargıtay’da bekleyen dosyası şu anda dokunulmazlık kapsamındadır ve mahkemelerin derhal tahliye kararı vermesi gerekir. Aksi halde hürriyeti tahdit suçudur” diye konuştu.

-“Olağanüstü Kurultay Gündemimizde Yok”-

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tezcan, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin açıklamalarının ardından alevlenen olağanüstü kurultay tartışmalarına ilişkin şunları kaydetti:

“Genel merkezimizin gündeminde olağanüstü kurultay yoktur. Bu konular MYK’da da görüşüldü, Sayın Genel Başkanımızın bir olağanüstü kurultay çağrısı gündeminde yoktur, Merkez Yönetim Kurulumuzun gündeminde de bir olağanüstü kurultay yoktur. Kuşkusuz seçim sonuçlarının tümü değerlendirilebilir ama bu noktada kurultayı gerektirecek bir tablo söz konusu değildir. Seçim sonuçlarını ayırarak, sandıklardan birinin sonucunu farklı diğerinin sonucunu farklı yorumlamak doğru bir yönetme değildir. Tümü partinin ortak çabasının ürünüdür. Bu süreçte genel başkanımız, cumhurbaşkanı adayımız, milletvekillerimiz ve örgütlerimiz ortak hedefe yönelmiştir.

-“Kurultay Tartışmaları Seçim Sonuçlarının Sağlıklı Değerlendirilmesine Engel”-

Kurultay tartışmaları seçim sonuçlarının sağlıklı değerlendirilmesinin önündeki en önemli engellerden birisidir çünkü objektif değerlendirme, partinin iç iktidar yarışından arınarak sağlıklı bir bakış açısıyla yapılabilir. Şu anda partinin bir iç iktidar yarışında olmasının gelecek planlaması açısından faydası olmadığını düşüyoruz. 9 ay sonra yerel seçimler var. Kurultay zamanında yapılacaktır, genel merkezin yaklaşımı budur. Gündemimizde kurultay yoktur, yerel seçimlere hazırlanacağız.”

-“Genel Başkanının Başka Bir İhsana İhtiyacı Yok”-

Tezcan, İnce’nin Kılıçdaroğlu’na yönelik “onursal başkanlık” telifi konusunda bir değerlendirme yapılıp yapılmadığına ilişkin de şunları söyledi:

“Sayın Genel Başkan demokratik bir olgunlukla son bir yıl içinde Türkiye siyasetinin gündemini belirlemiştir. Demokrasinin önünde kurulan büyük tuzağı 15 milletvekilini göndererek bozan Sayın Genel Başkanımızdır, bunu mu yaparak yanlış yapmıştır? Millet İttifakı’nı kurarak muhalefetin daha etkin bir sonuç almasını sağlamıştır, bunu yapmakla mı yanlış adım atmıştır. Sayın Genel Başkanımız, Sayın Muharrem İnce’yi cumhurbaşkanı adayı yapmıştır, yanlış bir cumhurbaşkanı adayı mı göstermiştir, kötü bir cumhurbaşkanı adayı mı göstermiştir?

Bütün bu süreç gösteriyor ki Sayın Genel Başkanımız bu sürecin hiçbirisinde parti içi iç iktidar meselelerini merkeze alarak karar vermeyecek olgunlukta bir siyasetçi olduğunu göstermiştir. Dolayısıyla Sayın Genel Başkanının herhangi bir biçimde genel başkanlıktan başka bir ihsana ihtiyacı yoktur. Herhangi bir ad altında, ‘şu ve ya bu genel başkanlık’ ihsanına ihtiyacı yoktur.”

-“Delegelerin Partiyi Kurultay Tartışması İçine Çekmeyeceğini Biliyoruz”-

Olağanüstü kurultay için imza toplanması girişimleriyle ilgili ise Tezcan, “Merkez Yönetim Kurulumuz Genel Başkanımızın tam mutabakatla arkasındadır. MYK’mızda herhangi bir farklı yaklaşım ve düşünce yoktur. İmza meselesi, tüzükte düzenlenmiş bir haktır. Hiç kimse tüzükteki hakkını niye kullandı diye, bugüne kadar olduğu gibi, bu günden sonra da bir serzenişi olmaz. Partinin kurultay delegelerinin büyük ağırlığının da bu konuda, partiyi kurultay tartışması içine çekmenin uygun olmayacağı kanaatinde olduğunu görüyoruz. Bu nedenle, delegelerin yüzde 51’inin imzası ile bir kurultay toplama sürecinin sonuca ulaşacağını düşünmüyoruz. Kurultay delegelerimizin sağduyu ile gelecek belirlemesinde, partinin bir iç iktidar yarışını, bir kurultay yarışını taşımasının doğru olmadığını düşündüğü inancındayız ama sonuçta takdir kurultay delegesinindir” diye konuştu.

-Millet İttifakı: “Meclis’te Birlikte Hareket Etme İradesinin Devam Edeceğine İnanıyoruz”-

Tezcan, Millet İttifakı’nı oluşturan İYİ Parti ve Saadet Partisi’nden gelen ittifakın sona erdiği yönündeki açıklamaları da değerlendirdi. Tezcan, şunları dedi:

“Kuşkusuz Milet İttifakı, bir seçim ittifakı idi ve seçim için kurulmuş ittifak protokolü hazırlanmıştı ancak o ittifak protokolünün esasını oluşturan değerler, sadece seçim sürecine özgü değerler değil, seçimden sonrasını da kapsayacak değerlerdi. Bu çerçevede, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, demokrasiyi inşa etmek, demokrasiyi kurma, kuvvetler ayrılığı prensibini yerleştirme OHAL’i kaldırma ve Türkiye’de güçlü Meclis esası ile çalıştırma esası, ittifak protokolünün ortak paydası idi. Bu sadece seçim dönemi ile sınırlandırılan hedefler değildir. Seçimden sorasını da kapsayan hedeflerdir.

Nitekim seçimden bir hafta önce Millet İttifakı bir tutum belgesi yayınladı ek olarak. O tutum belgesinde de parlamento oluştuktan sonra Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin parlamentoda hangi ortak ilkeler çerçevesinde hareket edeceğinin irade beyanı vardı. Teknik olarak seçimler sona erince Millet İttifakı sona ermiştir ama bu ortak değerler çerçevesinde parlamentoda birlikte hareket etme iradesinin devam edeceğine inanıyoruz.”

-Erken Yerel Seçim: “Anayasa Değişikliği İçin Bizden Destek Bulamazlar”-

Tezcan, CHP’nin yerel seçimlerin erkene alınmasına ilişkin herhangi bir kabulünün söz konusu olmadığını belirtirken, “Yerel seçimlerin erkene alınması bir Anayasa değişikliğini gerektirir. Türkiye’de bir Anayasa değişikliği yapılacaksa yargı bağımsızlığını sağlamak için yapılması gerekir. Türkiye bir seçim tablosundan çıkmıştır. Belediye başkanlarının seçim dönemlerini kısaltacak böyle bir adımda Anayasa değişikliği için bizden destek bekleniyorsa, o desteği bulamazlar. CHP olarak biz zamanında yerel seçimlerin yapılmasını düşünüyoruz” dedi.

-“Evrensel Hukuk Normları Şartıyla Çalışmalara Katkı Veririz”-

Çocuk tacizi, istismar, cinsel saldırı, şiddet çerçevesindeki olayların yaygınlaştığını son dönemde dikkatle izlediklerini de ifade eden Tezcan, “Bu konuda bir ciddi toplumsal mücadeleye ihtiyaç var. Hukuk boyutu, eğitim boyutu, sosyolojisi ve bütün boyutlarıyla ele almalıyız. Bu konuda evrensel hukuk normlarının içerisinde kalmak şartıyla etkili olan bütün hukuki önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz ve parlamentoda bu çerçevede çalışmalara katkı vermeye hazırız” diye konuştu.