CHP’li Tezcan: Önümüzdeki Hafta İyi Haberleri Paylaşacağız

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, “TBMM’de yetkilerine sahip çıkan bir Meclis çoğunluğunu yaratmak zorundayız. Bu nedenle sorun sadece cumhurbaşkanı adayı tartışması sorunu değil güçlü bir Meclis oluşturma sorunudur. Bu noktada müzakereler oldukça iyi geçiyor, olumlu bir noktaya doğru evirildi, önümüzdeki hafta sanıyorum iyi haberleri paylaşacağız” dedi.

Tezcan, genel merkezde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ikna için ziyarete gönderdiği iddiasına ilişkin Tezcan, “Bu çok ciddi bir iddiadır, vahim bir iddiadır ama çok açık ki gerçekten böyle bir ziyaret anlaşılan olmuş” dedi.

“ASKERİ VESAYET ALTINDA SİYASET MÜHENDİSLİĞİ”

Bunun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın durumunun da “vahim” olduğunu gösterdiğini belirten Tezcan, şunları kaydetti:

“Demek ki gelecekle ilgili çok ciddi endişeleri var. Askeri vesayet altında bir siyaset mühendisliğine soyunulmuş. Genelkurmay Başkanıyla Cumhurbaşkanlığı sözcüsünün ne işi vardır ismi geçen bir adayın ziyaretiyle, ona aday olmama noktasındaki telkin için genelkurmay başkanı niye gönderilir? Siyasetin tam da göbeğine asker niye sokulur? Görülen o ki Sayın Erdoğan yeni 28 Şubatçılığının liderliğine soyunmuş. Bugüne kadar ağzını açtığında askeri vesayetten şikayet eden bir anlayış şimdi cumhurbaşkanlığı seçim sürecini askeri vesayet altında planlama çaresizliğine demek ki düşmüştür. Bu içine düştükleri durumun ne kadar büyük bir acz durumu olduğunun çok açık işareti ve göstergesidir. Sivil darbenin askeri ayağı mı oluşturuluyor. 20 Temmuz sivil darbesinin askeri ayağı mı oluşturuluyor?

“YENİ 28 ŞUBATLARA PRİM VERECEK MİSİNİZ, VERMEYECEK MİSİNİZ”

24 Haziran’da sandık gelecek millet sandıkta kararını verecek, bu süreç içerisinde kulislere askeri niye bulaştırıyorsunuz? Türkiye için vahim bir tablodur. AK Parti tabanına ve yıllardan bu yana askeri vesayete karşı olduğunu söyleyen ve 28 Şubat’la ilgili rahatsızlığına ifade edenlere söylüyorum, bu yaşanan tablo ibret verici bir tablodur.  Yeni 28 Şubatlara prim verecek misiniz, vermeyecek misiniz, önümüzdeki süreç in en önemli sorusudur. Millet 24 Haziran’da sandıkta bu soruya hak ettiği cevabı verecektir. Ne yaparlarsa yapsınlar sandığı askeri vesayetin dizayn etmesine müsaade etmeyecektir, bu millet.”

“15 ARKADAŞIMIZ DEMOKRASİ KAHRAMANI OLARAK BİR ÖNEMLİ GÖREVİ İFA ETTİLER”

Tezcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’den 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye geçmesiyle ilgili eleştirilerinin anımsatılması üzerine de, “Sayın Erdoğan diktatör arıyorsa yüzde 49 oy almış bir başbakanı bir gece saray darbesiyle başbakanlık koltuğundan edenlere baksın. Ona baktığı zaman o diktatörün Erdoğan olduğunu görecektir aynaya baktığında. Davutoğlu yüzde 49 oyla başbakan oldu saray darbesiyle bir gecede indirdiler görevinden, diktatör arıyorsa oraya baksın. Bizim 15 arkadaşımız bir demokrasi kahramanı olarak bir önemli görevi ifa etmişlerdir. Orada Türkiye’de diktatörlüğü yerleştirmek isteyen bir anlayışa karşı, demokrasi önünde sandık ve seçim önünde tuzak kurmak isteyen diktatörce tutumlara karşı bir demokratik çıkış ve önlem alınmıştır” diye konuştu.

“ARKADAŞLARIMIZIN MAĞDUR EDİLMESİ DE DÜŞÜNÜLEMEZ”

Bu uygulamada “diktatörlüğün izini bulmanın mümkün olmadığını” ifade eden Tezcan, “Bir demokrasi duruşudur kendilerini takdir ediyoruz. Arkadaşlarımızın kendi ikbal ve istikballeriyle ilgili bir hesapları olmamıştır hala da yoktur. Bu mücadeleyi veren arkadaşlarımızın kuşkusuz mağdur edilmesi de düşünülemez” dedi.

Söz konusu vekillerin CHP’ye geri döneceği iddialarına ilişkin de Tezcan, “Bu günkü siyasetin gündemi bu arkadaşların geri dönüp dönmeme meselesi değildir. Arkadaşlarımız kendi milletvekillikleri hesabını yaparak bu işe girmemişlerdir. Bu meselenin tartışılması arkadaşlarımızın attığı adımı hafifletmek olur, çok önemli bir adım atmışlardır. Tabi ki bu çerçevede millet arkadaşlarımızın attığı bu adımı takdir ettiler, etmeye devam edeceklerdir. O yüzden meseleyi bir geri dönüş tartışması ya da koltuk tartışması eksenine sıkıştırmayı doğru bulmuyoruz” diye konuştu.

“ERDOĞAN KENDİ İŞİNE BAKSIN”

Tezcan, Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik, “Yumuşaksın, ekonomiyi iyi biliyorsun, gel aday ol” sözlerine de şu yanıtı verdi:

“Diktatörler siyaseti dizayn etmeyi severler. Diktatörler sadece kendi partilerini dizayn etmekle meşgul olmazlar, kendi dışındaki siyaset alanını da dizayn etmek isterler. Bunu en tipik örneğini de Sayın Erdoğan’da görüyoruz. Kendisi tek adam koalisyonunun tek adayı olarak o alanı dizayn etti, şimdi çıkıp öbür tarafta demokrasi alanındaki ya da onunu dışındaki bütün siyasi alanı da dizayn etme çabası içerisinde. Bizim adayımızın nasıl belirleneceğine biz karar veririz. Sayın Genel Başkanımız birilerinde olduğu gibi koltuk hırs ve sevdası içerisinde değil, memleket sevdası içerisinde siyaset yapar. Bizde kendi koltuğunun merkeze alındığı bir siyaset anlayışı yoktur. Bu nedenle kendi işine baksın, bir de kendi koltuğunu koruyabilmek adına askeri vesayet uygulamalarından, siyaset üzerindeki vesayet uygulamalarından vazgeçerse Türk siyasetine hiç olmazsa giderken bir büyük kötülüğü yapmadan gitmiş olur.”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in, “Erdoğan’ı çıldırtacak adayı açıklayacağız” ifadelerine ilişkin ise Tezcan, “Sayın Grup Başkanvekilimizin kendine özgü ifade biçimleri vardır, herkes kendi ifade üslubu ile ifade eder ama şunu biliyoruz çok rahatsız olacaklar” dedi.

“MECLİS ÇOĞUNLUĞU YARATMAK ZORUNDAYIZ”

Cumhurbaşkanı adayını ta olarak ne zaman açıklayacakları sorusuna da Tezcan, “Bu süreci biz hiçbir zaman aday ismi ya da isimler üzerinden tartışarak yürütmedik. Önemli bir müzakere süreci devam ediyor. Bu süreç devam ederken isimlerin tartışma merkezine oturtulması müzakereye zarar verir” yanıtını verdi. Meselenin sadece cumhurbaşkanı adayı ismi meselesi olmadığını vurgulayan Tezcan, şöyle devam etti:

“Siyasi partilerin milletvekili seçimine girerken oluşturacakları ittifak meselesi; hangi ittifaklar oluşacak, demokrasiyi korumak için bir ittifak ihtiyacı var mı yok mu, en geniş mutabakat nasıl sağlanacak bunlar görüşülüyor. Biz de bu çerçevede en geniş mutabakatın sağlanmasının Türkiye’nin geleceği açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.  Biz güçlü bir Meclis istiyoruz. Güçlü bir Meclis’in oluşturulması çok önemli bir sorun olarak önümüzde duruyor. TBMM’de yetkilerine sahip çıkan bir meclis çoğunluğunu yaratmak zorundayız. Bu nedenle sorun sadece cumhurbaşkanı adayı tartışması sorunu değil güçlü bir Meclis oluşturma sorunudur. Bu noktada müzakereler oldukça iyi geçiyor, olumlu bir noktaya doğru evirildi, önümüzdeki hafta sanıyorum iyi haberleri paylaşacağız.”

Tezcan, “İyi haber, 5 partili bir ittifak olarak mı algılanmalı?” sorusu üzerine de, “Sadece şunu algılamakta yarar var; demokrasiyi güçlü bir şekilde yeniden kuracak bir önemli adımın eşiğindeyiz” dedi.

“İSİM TARTIŞMAK, O İSİMLERE DE HAKSIZLIK”

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ismiyle ilgili de Tezcan, “Bizim hiç bir isim noktasında baskımız olmadı, başından beri tutumumuz bellidir; isimler üzerinden değil bir geniş demokratik uzlaşma zemininde yürüyoruz, bu hassasiyetimiz hep koruduk, korumaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Tezcan, Adnan Menderes’in torununun aday olabileceği iddiasına ilişkin ise, “Tek tek isimleri sorarsanız, ben de tek tek isimlerle ilgili yorum yapmaya başlarsam isimleri tartışmış oluruz ve o isimlere de haksızlık etmiş oluruz. Bu noktadaki tutumumuz daha önce ifade ettiğim çerçevededir” dedi.