Cumhurbaşkanı Erdoğan 21. Muhtarlar Toplantısında Konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’daki kanlı eylemin failinin cenazesindeki görüntülere ilişkin, “Milletimizin acısını ağırlaştıran bu tür görüntüler konusunda siyasi partilerimizden çok daha fazla hassasiyet bekliyorum. Bu fezlekeler parlamentonun raflarında çürümemelidir” dedi ve gereğinin yapılmasını istedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, 21. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü terör örgütünün Türkiye toprakları içinde ve Irak’ta PKK olarak, Suriye’de ise PYD ve YPG adıyla saldırılarını arttırdığını, Ankara'da meydana gelen canlı bomba saldırısının meselenin vahametini ortaya koyduğunu söyledi. Erdoğan, konuşmasında tüm dünyaya ve özellikle de batı ülkelerine “Hangi ülke Türkiye’deki terör eylemlerinin, canlı bomba saldırılarının, sınır ihlallerinin bir benzerine muhatap olup da Türkiye kadar itidalli, soğukkanlı davranabilir?” diye sordu.

-“TÜRKİYE SADECE TERÖR ÖRGÜTLERİNE, TERÖRİZME KARŞIDIR”-

Türkiye’de sadece Temmuz ayından bu yana 300’ün üzerinde güvenlik görevlisinin şehit olduğunu ifade eden Erdoğan, “Dünya yakın tarihte eşi benzeri görülmemiş bir terör saldırısıyla karşı karşıya. Şanlıurfa’da, Diyarbakır’da, Ankara’da, İstanbul’da şehirlerimizi hedef alan canlı bomba saldırılarında 200’ü aşkın vatandaşımızı kaybettik. Bunlar karşısında Türkiye’yi ısrarla bölgesindeki terör örgütleriyle mücadelenin dışında tutmak isteyenlerin başka niyetlerle hareket ettikleri ortadadır. Türkiye'nin mücadelesi bir etnik ya da inanç grubuna karşı değil, sadece terör örgütlerine, terörizme karşıdır” dedi.

-“TERÖRİST DİĞER ETNİK UNSURLARIN İÇİNDEN DE ÇIKAR”-

“Kürtler ülkemde benim vatandaşımdır, kardeşimdir” diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bizim Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz yok, bizim sorunumuz teröristlerledir. Kaldı ki terörist Kürt vatandaşlarımın içinden de çıkar diğer etnik unsurların içinden de çıkar. Bunu biz gayet iyi biliriz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda Kürtler, ülkemizdeki diğer etnik gruplarla birlikte canlarıyla kanlarıyla mücadele etmişler, bağımsızlığımızın ilanında eşit vatandaşlar olarak yerlerini almışlardır. Terör örgütü, Kürt kardeşlerimizin temsilcisi asla değildir. Tam tersine terör örgütü en büyük kıyımı en vahşi saldırılarını Kürt kardeşlerime karşı yapmıştır.”

-“BÖYLE MİLLETVEKİLLİĞİ, BÖYLE SİYASETÇİLİK, BÖYLE SİYASET OLMAZ”-

DAEŞ Kobani'ye saldırdığında, 200 bin Kürt’ü Türkiye’nin hiç tereddüt etmeden topraklarına aldığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Buna karşılık birileri ne yapıyor,  gidiyor, Ankara'daki alçak eylemle 28 kişinin kanına giren teröristin sözüm ona taziyesinde boy gösteriyor. Bir başkası Meclis'te bu alçaklığa sahip çıkıp, devleti suçlamayı sürdürüyor. Böyle milletvekilliği, böyle siyasetçilik, böyle siyaset olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde sivilleri hedef alan intihar bombacılarına sahip çıkan siyasetçi, siyasi parti, milletvekili göremezsiniz.

-“80 MİLLETVEKİLİ ALDIĞINIZ ANDA BİLE YİNE TERÖR ÇIĞIRTKANLIĞI YAPIYORDUNUZ”-

Bunlar geçmişte ‘Bize demokratik bir süreç imkanı vermiyorlar’, ‘Bize parlamentoya girme imkanı vermiyorlar’. Girdiniz. Yahu siz parlamentoya girdiğinizden bu yana hiç rahat durdunuz mu? 80 milletvekiline kadar da çıktınız, yine rahat durmadınız. 80 milletvekili aldığınız anda bile yine terör çığırtkanlığı yapıyordunuz, yine Kürt kardeşlerimizi sokağa çağırıyordunuz.”

-“MİLLETVEKİLİ DEĞİL TERÖRİSTİN TA KENDİSİDİR”-

Bölücü örgütünün sözcülüğünü yapmak dışında hiçbir işe yaramayan, hiçbir Meclis faaliyetinde bulunmayan partiye, milletvekillerine ne bu milletin ne de bizlerin tahammül etmek gibi bir gayreti, zorunluluğu olamaz. Demokratik bir ülkede ifade özgürlüğü vardır ama insanları öldürmek için silah taşıma özgürlüğü yoktur. Arabasıyla terör örgütüne silah taşıyan, örgütün sığınaklarında teröristlere canlı kalkanlık yapan, evini teröristlere tahsis eden, terör örgütünün her eyleminde ön safta yer alan milletvekili, milletvekili değil teröristin ta kendisidir."

-“FEZLEKELERE KARŞI TÜM MİLLETVEKİLLERİ SAĞDUYULU DAVRANIP, GEREĞİNİ YAPMALIDIR”-

Meclis’in bu konuda milletin hissiyatını karşılayacak tedbirleri alacağına inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Meclis'imize gönderilen bu fezlekeler Meclis’te karşılığını bulmalı diye düşünüyorum. Bu fezlekelere karşı tüm milletvekilleri sağduyulu davranıp, gereğini yapmalıdır. Artık milletimizin buna tahammülü kalmamıştır” dedi.

Milletvekili terörle mücadele kapsamında suç olarak görülen bir tutum içerisinde olursa gereğinin yapılacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi partilere şu çağrıda bulundu:

“Milletvekili sıfatı taşımak nasıl terörist gibi davranmaya mani olamıyorsa, aynı şekilde cezalandırılmaya da engel olamaz. Milletimizin acısını ağırlaştıran bu tür görüntüler konusunda siyasi partilerimizden çok daha fazla hassasiyet bekliyorum. Bu fezlekeler parlamentonun raflarında çürümemelidir. Parlamentoda bunlar tozlanmamalıdır. Gereği yapılmalıdır. Bu parlamento içerisinde de parlamento bunlara karşı nasıl tavır koyacak, millet de bunu görmelidir.”

-“EL NUSRA'YA NEDEN KÖTÜ DİYORSUNUZ?”-

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütleri arasında iyi terörist kötü terörist ayrımı yapıldığını ifade ederek, “PYD ve YPG, DAEŞ’e karşı savaştığını söylüyorlar. El Nusra da DAEŞ'e karşı savaşıyor. Peki El Nusra’ya niye kötü diyorsunuz” dedi.

Suriye’de ateşkes için varılan uzlaşmanın ilkesel olarak olumlu olduğunu söyleyen Erdoğan, “Biz de Suriyeli kardeşlerimize nefes aldıracak bir ateşkesi destekliyoruz” dedi ve daha önceki teşebbüslerin, yeni yerler işgal etmenin, daha fazla masum öldürmenin aracı olarak kullanıldığını belirtti. Erdoğan, bu süreçte Suriye’deki gelişmelerden en fazla etkilenen ülke konumundaki Türkiye’nin de hassasiyetlerinin dikkate alınması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ateşkes sürecini yakından takip edeceğini de sözlerine ekledi.

-“PYD ATEŞKES DIŞI BIRAKILMALI”-

DAEŞ ve El Nusra’nın ateşkesin dışında tutulduğunu belirten Erdoğan, PYD ve YPG’nin de ateşkesin kapsamı dışında olması gerektiğini söyledi. Erdoğan bir kez daha PYD ve YPG'nin PKK'nın uzantısı bir terör örgütü  olduğunu vurguladı ve şunları söyledi:

“Bu örgütün terör örgütü olduğunun kabulü için illa PKK- PYD'nin bombalarını Ankara'da değil de başka başkentlerde mi patlatması lazım. Böyle bir vicdansızlık, böyle bir duyarsızlık olabilir mi? Paris’te patlayan bombalar için gösterilen tepki ile Ankara’daki bomba için gösterilen tepkilerin dozu ve samimiyeti arasındaki farkı biz görmüyor muyuz? Hala PKK'yı biz terör örgütü ilan ettik.  Tamam, PYD ile YPG'yi neden ilan etmiyorsunuz? PKK ile yapamadığınızı PYD ve YPG ile mi yapmak istiyorsunuz?”

-"BİZ RUSYA'NIN DÜŞMANI DEĞİLİZ"-

Erdoğan Rusya konusunda ise şu açıklamalarda bulundu:

“‘Rus uçağını düşürmeseydiniz bunlar olmazdı’ diyorlar. Neden Rusya'ya sınırı ihlal etmeseydiniz bunlar olmazdı diye sorulmuyor? Biz ne Rusya'nın ne de Rus halkının düşmanı değiliz. Rusya'ya herkes yaptırım uygularken bir bu yaptırımı uygulamadık. Ama ne yazık ki Rusya bunu anlamadı. Rusya iki tane pilot için Türkiye gibi bir dostunu kaybetti.”