Cumhurbaşkanı Erdoğan Abdullah Gül’ü Anlattı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kayseri’deki Abdullah Gül Müzesi ve Kütüphanesi’nin açılışını birlikte yaptılar. Açılışta Gül ile çok eskiye dayanan arkadaşlığından bahseden Erdoğan, “Siyasetin dikensiz gül bahçesi olmadığını bizzat tecrübe ederek gördük ve yaşadık” dedi.

Açılışta ilk olarak kürsüye çıkan Başbakan Binali Yıldırım, “Tüm yol arkadaşlarımızla ilk günden beri bir aradayız” diyerek sözlerine başladı. Yıldırım, “Bu müze Türkiye’nin siyasi tarihi müzesi olma özelliğini de taşıyor. Bunun önemi şu, biz mazisi olan partiyiz. Gençlere, gelecek kuşaklara geçmişte yaşanan olayları hatırlatmak için bu ve buna benzer eserlere daha çok ihtiyacımız var” diye konuştu. 14 yıl boyunca birçok engelleme ile karşılaştıklarını dile getiren Yıldırım,  “Millet iradesini vesayet odaklarına karşı korumak için azmimizden hiçbir şey yitirmedik. Sayın 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu anlamda aldıkları kararlarla, duruşlarıyla tarihi bir rol üstlenmişlerdir. Allah onlardan razı olsun” dedi.



15 Temmuz darbe gecesine de değinen Yıldırım, “15 Temmuz da bu müzede yerini ve değerini alacaktır. 15 Temmuz yakın tarihimizin en büyük kahramanlık destanıdır. Aziz milletimizin tanka topa karşı iman gücüyle, memleket ve bayrak sevdasıyla meydanlara indiği, darbecilere darbeyi indirdiği kurtuluş mücadelesidir” şeklinde konuştu.





Gül: “İnanıyorum ki bu haince gerçekleştirilen olayı geride bırakacağız”


11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yurt dışından katılan devlet temsilcilerini tanıtarak başladığı konuşmasında, söz konusu müzenin 24 Temmuz’da açılacağını anımsatırken, 15 Temmuz darbe girişimine işaret ederek, “Malum olaydan dolayı gecikti” dedi. Gül, konuşmasını şöyle devam etti:
“Benim mezun olduğum Kayseri Lisesi, Sakarya Savaşı’nda son sınıflarını şehit verdiği için değerli bir lisedir. Bu şehirden çok önemli siyasetçiler, işadamları, sanatkarlar çıktı. Bu şehrin en önemli özelliği de hayırseverlerin çıkmasıdır. Zaman zaman acı tarihimize de örnek oldu. 1960 ihtilalinde dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, buradaki hapishanede bir dönem geçirdi. O nedenle burasını sadece şahsımla ilgili müze olmanın ötesinde bir siyasi tarih müzesi olarak da düşündük.”

Bu müzenin herkesin eseri olduğunu belirten Gül, “Müzeyi gezenler, benim siyasetçi olarak, devlet bakanı, başbakan, cumhurbaşkanı olduğum günlerimle ilgili olarak hatıralar göreceklerdir. Türkiye’de birçok tabuyu hep beraber yıktık. Türkiye’yi ekonomik olarak geliştirdik. Dış politikada hep beraber yine çok güzel işler yaptık. Doğuyla da, Batıyla da ilişkilerimizi olağanüstü geliştirdik” dedi.
Türkiye tarihindeki darbelerden Gül, şunları kaydetti:
“Bizim tarihimizde de acı tatlı olayları var; 60 darbesi var, 80 darbesi var, 28 Şubat var. Bunların hepsini aştık ve Türkiye’yi bugünkü durumuna, çok daha ilerilere hep beraber taşıdık. İnanıyorum ki 15 Temmuz’da haince gerçekleştirilen bu olayı da geride bırakacağız.”

Gül, İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü’nde 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan askerlerin halkın üzerine açtığı ateş sonucu şehit edilen reklamcı Erol Olçak’ı anarak, “14 Temmuz’da bu organizasyonu yapmak için Erol Olçak ile toplantı yapmıştık. Her şeyi planladığını, ne güzel olacağını söylemişti. Ertesi gün maalesef kendisini kaybettik, şehit oldu. Suçlu ve suçsuzu titizlikle ayıklayıp, suçluya gerekli cezaların verileceği herkesin emin olduğu husustur” diye konuştu. 

Erdoğan: “Türkiye, milletin cumhurbaşkanlığına giden yolun ilk adımını Gül’le attı”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuşmasında, Abdullah Gül’den övgü ile bahsetti. Gül ile beraberliklerinin 1960’lara, Milli Türk Talebe Birliği’ne kadar dayandığını dile getiren Erdoğan, “Abdullah Gül kardeşimle siyasi yol arkadaşlığımız da 1991’de başlamış, kesintisiz devam etmiştir. Özellikle kendisinin aday olduğu 2007 yılındaki
Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde Türk siyasi tarihinin en önemli süreçlerini yaşadık” dedi.
 TBMM ve millet iradesine adeta meydan okumaya dönüşen Cumhuriyet Mitingleri, e-muhtıralar ve 367 garabeti gibi durumları yaşadıklarını kaydeden Erdoğan, “Biz de işte böyle saldırılara karşı Abdullah Bey’i aday göstererek karşılık verdik” şeklinde konuştu.
“Türkiye, vesayetin değil milletin cumhurbaşkanlığına giden yolun ilk adımlarını Sayın Gül ile atmıştır” diyen Erdoğan, siyasetin dikensiz gül bahçesi olmadığını gördüklerini söyledi.