Cumhurbaşkanı Erdoğan: Artık Harekete Geçme Zamanı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “HDP, bırakın Türkiye partisi olmayı, bırakın benim Kürt kardeşlerimin temsilini, bu coğrafyanın tüm insanlarına ve değerlerine düşmanlık etmek üzere kurulmuş bir parti görünümündedir. Sabretme dönemini geride bıraktık, artık harekete geçme zamanı, dokunulmazlık bunun ilk adımı olacak” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, 24. Muhtarlar toplantısını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, karikatür dergisi Leman’ın kapaktan özür dilemesine ilişkin, “Geçtiğimiz haftalarda bir dergi güya mizah dergisi kapağında muhtarlarımızı aşağılayan, istiskal eden karikatür yayınlamıştı. Muhtarlarımızın birlik ve beraberlik içinde gösterdikleri tepki üzerine bu dergi son sayısında yine kapaktan özür dilemek zorunda kaldı. Sizler bu densizlere hadlerini bildirmemiş olsaydınız yaptıkları terbiyesizlik yanlarına kar kalacaktı. Bu basit hadise dahi birlik beraberlik ve dayanışmanın önemini açıkça ortaya koymaktadır” diye konuştu.

 “BU İŞ BİTECEK EĞER BUNU BAŞARAMAZSAK YAZIKLAR OLSUN”

Terörle mücadelede büyük kayıplar verildiğini belirterek, son 35 yılda 40 bini aşkın insanın terör kurbanı olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Önce ‘Demokratik Açılım’ dedik olmadı. ‘Milli Birlik ve Kardeşlik’ dedik olmadı. En sonunda 'Çözüm Süreci' dedik yine istismar edildi, yine olmadı. Artık bunların hepsi bir kenara. Çözüm sürecini de ne dedik 'buzdolabına koyduk'. Şimdi operasyonlar dönemi. Ne olacak bu operasyonlar döneminde? Bu iş bitecek. Eğer bunu başaramazsak yazıklar olsun, bunu başaracağız. Bu millet bunu başarmaya muktedirdir.

Yaşanan terör olayları terör örgütünün şehir merkezlerinde uygulamaya çalıştığı yeni eylem stratejisi başarısız olmuştur. Şimdi artık iflastalar. ‘Bittik, battık, nereye kaçacağız’ diyorlar. ‘Dayan’ diyor. Telsiz dinlemeleri bunlar. Bütün bunların en önemli sebebi bölge halkının tercihinin bölünmeden değil milletimizin ve ülkemizin bir parçası olarak kalmaktan yana olmasıdır.”

 “KİMSE KUSURA BAKMASIN, ARTIK O DEVİR GERİDE KALDI”

Konuşmasında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı yad eden Erdoğan, “Türkiye'nin bugünkü sınırlarının son sınırlarımızdır” dedi ve şunları söyledi:

“Osmanlı Devleti’nin toprak büyüklüğü 100 yıl önce yaklaşık 5 milyon kilometrekareydi. Cumhuriyetimizi ilan ettiğimizde sonradan topraklarımıza katılan Hatay ile birlikte bunun ancak 780 bin kilometrekaresini, yani altıda birini muhafaza edebildik. Elbette asıl hedefin bizi bu coğrafyadan tamamen kazımak, silip atmak olduğunun farkındayız. Hiç kimse kusura bakmasın, artık o devir geride kaldı. Biz hem devletimizin fiziki sınırlarına sıkı sıkıya sahip çıkacağız, hem de rahmetli Özal’ın ifadesiyle Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar uzanan o gönül sınırlarımızı sonuna kadar açık tutacağız.

“TERÖRİST SIFATIYLA HAYATLARINI KAYBEDEN BU KÜRT GENÇLERİ NE UĞRUNDA ÖLDÜ”

Şehitlerimiz namusları bildikleri vatanlarını, milletlerini müdafaa uğrunda hayatlarını kaybettiler. Peki, terörist sıfatıyla hayatlarını kaybeden bu Kürt gençleri ne uğrunda öldü? Pek çoğunun mezarı dahi olmayacak bu gençlerin ölümü Kandil'deki terör baronlarının umurunda mı acaba? Kandil'deki terör baronlarını, ülkemizdeki terör eylemleri için yönlendirenler bakımından bu ölümlerin sadece birer taktikten, birer istatistikten öte anlamı var mı? Yok.

Yaşatmak değil sadece ve sadece öldürmek için faaliyet gösteren terör örgütü, tüm isimleri ve yandaşlarıyla bölgeden ve ülkemizden söküp atmadan yaşanan acıların önüne geçemeyiz. Çözüm arıyorsanız işte size çözüm; terör örgütünü en küçük bir izi, zerresi dahi kalmadan bu topraklardan söküp attığımızda çözümü gerçekleştirmiş olacağız.”

 “TÜRKİYE’DE İNŞA EDİLEN NÜKLEER SANTRALLE İLGİLİ BU KAYGI NEDEN KAYNAKLANIYOR?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ilerleme raporunun yapıcı değil yıkıcı olduğunu belirterek, Akkuyu Nükleer Santrali’nin durdurulması çağrısına değindi. Bu çağrıyı AB üyesi ülkelerin temsilcilerinden oluşan bir parlamentonun yaptığını, Başkanlarının da garip garip açıklama yaptığını söyleyen Erdoğan, raporu şu sözlerle eleştidi:

“Raporda Suriyeli sığınmacılarla ilgili ne var? Akkuyu Nükleer Santrali’nin durdurulması çağrısı. Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren 135 Nükleer Santrali ne yapacağız? Dünyada hala faal olan 444 nükleer santrali ne yapacağız? Halen inşa edilmekte olan 62 nükleer santral için de aynı çağrının yapıldığını duyan var mı? Türkiye’de inşa edilen nükleer santralle ilgili bu kaygı neden kaynaklanıyor? Sakın bu çağrının gerisinde Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılıktan kurtulmasından, yine enerji alımı kaynaklı yüksek cari açığını kontrol altına almasından duyulan kaygı yatıyor olmasın? Dert bu.

Raporda, Kıbrıs, Ege’deki sorunlar, yargı bağımsızlığı, ifade, basın ve toplanma hürriyeti konularındaki eleştiriler de aynı sakat bakış açısı. Güneydoğu’daki şehirlerimizde yaşanan olaylarla ilgili benzer yalan yanlış ifadeler. Raporu yazanın akıl danesi HDP’liler olduğu için sonucun bu şekilde çıkması şaşırtıcı değil.

Raporun bir de 1915 olayları faslı var ki tam evlere şenlik. Türkiye’nin raporu iade etme kararı alması gayet doğrudur. Alıştık bunlara. AB ile ilişkilerimizi daha ileri götürmemize yardımcı olacak, çalışmalarımıza ışık tutacak tespitler içeriyor diye düşünmüştük.”

 “KUSURA BAKMAYIN ENİNDE SONUNDA DOKUNULURSUNUZ”

Milletvekili dokunulmazlıklarına ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, Milletvekili dokunulmazlığının amacının belli olduğunu ve milletvekillerinin kürsüden ifade edilen düşünceler konusunda dokunulmaz olduklarını söyledi. Diğer soruşturma ve kovuşturmaların milletvekilleri üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması için de suçüstü haller dışında bu tür süreçlerin milletvekilliği süresince dondurulduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ama siz bu imkanı tutup da terör örgütünü desteklemek terör örgütünün bir militanı gibi davranmak için kullanırsanız, kusura bakmayın eninde sonunda dokunulursunuz. TBMM’de bu konuda sağlanan uzlaşmayı ben takdirle karşılıyorum. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına en hararetli muhalefeti yapan hatta sağı solu tehdit eden parti daha geçen yıl Türkiye’ye meydan okuyordu değil mi? O dönemde 80 milletvekili bulunan bu partinin tüm milletvekilleri dokunulmazlıklarının kaldırılması için Meclis’e dilekçe veriyorlardı. İşte şimdi dokunulmazlıklar kalkıyor. Bu sefer neye itiraz ediyorsunuz?

 “ARTIK HAREKETE GEÇME ZAMANI, DOKUNULMAZLIK BUNUN İLK ADIMI OLACAK”

HDP, bırakın Türkiye partisi olmayı, bırakın benim Kürt kardeşlerimin temsilini, bu coğrafyanın tüm insanlarına ve değerlerine düşmanlık etmek üzere kurulmuş bir parti görünümündedir. Ülkemizin ne kadar kutsalı varsa hepsi bu partinin ve mensuplarının hedefidir. Bayraktan, ezandan, camiden, İstiklal Marşı’ndan, vatandaşlarımızın sakalından kıyafetinden rahatsız olan bir parti bu toprakların partisi olamaz. Bu ülkenin ekmeğini yiyen hiç kimse, provokatif bir eylemin içine giremez. İhanet şebekelerinin kökünü kazımak için her şeyi yapacağız. Sabretme dönemini geride bıraktık, artık harekete geçme zamanı, dokunulmazlık bunun ilk adımı olacak.”