Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, AB Üyeliği Stratejik Hedeflerinden Vazgeçmedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin, resmi devlet politikası olan AB üyeliği stratejik hedeflerinden vazgeçmediğine dikkat çekerek, Almanya’dan yapılan ‘Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olunduğuna’ yönelik açıklamaları, “Şayet Türkiye’nin AB ile olan mevcut ilişkisine bile tahammül edemiyorsanız çıkın bunu mertçe söyleyin ve gereğini yapın mertçe” ifadeleri ile değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Başkanları toplantısında konuştu. Kongre takviminin belirlendiği şekilde sürdüğünü anımsatan Erdoğan, “Bize hesabi değil hasbi olanlar lazım. Eğer hesap adamı olursa çökeriz, ama hasbi olursa kaleleri düşüre düşüre yola devam ederiz. Onun için bize hizmet adamı, milletin adamı olarak görev yapacak AK Parti kadroları lazım” uyarısında bulundu. Her aşamada çok titiz davranılmasını, en küçük bir lekeye, sızmaya ve zayıflığa izin verilmemesini isteyen Erdoğan, Türkiye’ye yönelik saldırıların dozunun her geçen gün arttığını belirtti. Bu saldırılara karşı mücadele etme sorumluluğunun iktidarda olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Kimseye suç yükleyemeyiz. Bunun faturası tarih tarafından bize kesilir. Onun için de çok hassas olacağız” dedi.

Adeta Bir Terör Örgütü Dili

Mevcut durumun kendilerini şımartmaması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’yi sert bir dille eleştirerek, şunları kaydetti:

“Türkiye’nin kaderi ile AK Parti’nin kaderi bütünleşmiştir bunu böyle bilelim. Biz tökezlersek Türkiye’nin de sıkıntıya düşeceğini Kasım - Haziran seçimleri arasında gördük. Bir tökezleme ülkeyi nereye götürüyordu gördünüz. Türkiye'nin en büyük şanssızlığı, çapsız, ruhsuz, plansız, projesiz ama bir o kadar da muhteris bir ana muhalefet partisine sahip olmasıdır. Ana muhalefet partisi, programı ve gayretiyle milletimizin gönlünü kazanarak iktidara gelmek yerine, AK Parti ve şahsımızla Türkiye’nin de kaybetmesi pahasına yönetimi ele geçirme anlayışıyla hareket ediyor. Dil, normal bir muhalefet dili değil adeta bir terör örgütü dili. Onlar ne yapıyorsa bakıyorsunuz onlar da aynısını yapıyor.”

Ana muhalefetin şu andaki dilinin terör örgütünün dili ile aynı olduğunu ifade eden Erdoğan, “Tavırlar aynı. Benim milletim bunu yutar mı? Allah’ın izniyle yutmaz ve yutmayacak. Ülkemizi, attıkları her adımda, söyledikleri her sözde, uyguladıkları her politikayla Türkiye düşmanları ve terör örgütleri ile aynı safta oldukları intibası veren bu anlayışın insafına terk edemeyiz” diye konuştu.

"Yürüyüşe Ayak Uyduramayanı Kenara Koyacağız"

AK Parti’nin 15 yıllık iktidarının milletin kendisine mecburiyetine değil Türkiye’ye yaptığı hizmetlere borçlu olduğunu söyleyen Erdoğan, daha çok çalışarak en iyi kadroları göreve getirerek milletten alınan desteğin daha da yukarı çıkarmanın gayreti içinde olunması gerektiğini belirtti.

Erdoğan, “Teknokratıyla, bürokratıyla bu yürüyüşe ayağını uyduramayan kim varsa, başta bakan arkadaşlarım olmak üzere, bunların hepsini kenara koymamız lazım. Bakanlarımızın bu konudaki kararlılığı çok önemli. Bu yürüyüşe ayak uyduramıyor mu, kenara koyacağız. Engel mi oluyor, kenara koyacağız. Bu millete hizmette laubalilik mi yapıyor, kenara koyacağız. Bu millete hizmette kalkıp da af edersiniz her türlü yolsuzluğa bulaşan mı var, kenara koyacağız. Buralarda dikkatli olmaya mecburuz. Bunlar içimizden de olabilir. Candan da olabilir, yandan da olabilir. Kim olursa olsun biz bunları hemen derdest etmek suretiyle temizleye temizleye yolumuza devam edeceğiz. Çünkü istikbal bizlerden çok şey bekliyor” dedi.

Gönüllerin inşa ve ihyasının fiziki inşadan çok daha fazla önem arz ettiğine dikkat çeken Erdoğan, CHP’nin, HDP’nin Türkiye’de fiziki bir inşa hareketinin olmadığını belirterek, “Peki bu adamlar bu oyları nasıl alıyor? Onların da işte girdikleri bir zihinsel hareket var. O zihinsel hareket ile bunlar gönül kapmaca oynuyor, gönül kapıyorlar” diye konuştu.

"Mazlum Halk Hesabı Olanların Arasında Ezilmeyi Hak Etmiyor"

BM Genel Kurulu’nda tüm ülkelerin gözlerinin içine bakarak ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diye dile getirilen itirazın insanlığın ortak vicdanın sesi olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arakan’daki sıkıntının, uzun geçmişi olan, karmaşık sebepleri bulunan, farklı hesaplarla sürekli kaşınan meselelerden kaynaklandığını bildiklerini vurguladı. Erdoğan, “Medyada, özellikle de sosyal medyada dolaşan görüntülerin, resimlerin, haberlerin pek çoğunun da Arakan’la ilgisi yoktur, bunu da bilmemizde fayda var. Bu resimlerin bir kısmı, bizdeki Gezi olayları ve bölücü örgütün çukur eylemleri dahil dünyadaki pek çok hadisede kullanılmıştır” dedi.

Bölgede BM dahil uluslararası hiçbir yardım kuruluşunun çalışmasına izin verilmemesinin yaşanan hadiselerin vahametini ortaya koyduğuna dikkat çeken Erdoğan, bölgede yardım faaliyeti yürüten tek kuruluşun TİKA olduğunu belirtti. Son gelişmelerin ardından gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda TİKA’nın bölgedeki yardım faaliyetlerine devam etmesinin temin edildiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirdiği temaslar sonrasında kapıların açıldığını ve bin tonluk bir yardımın TİKA tarafından kamplara götürüldüğünü belirterek, “Eşim, oğlum, Fatma Betül Sayan Kaya kardeşimiz, Genel Başkan Yardımcımız Ravza Hanım ve gazetecilerden oluşan bir ekip de inşallah bu gece Bangladeş’te olacaklar ve kapları dolaşıp yardımları dağıtacaklar. İkinci etapta 10 bin topluk yardım dağıtılacak” dedi. Myanmar yönetiminin bu meselenin insani bir zeminde çözümü konusunda teşvik etmeyi sürdüreceklerini ifade eden Erdoğan, Arakan Müslümanlarının bölgesel hesapların kurbanı olmaması için tüm uluslararası mekanizmaların hayata geçirileceğini anlattı. Konuyla ilgili 30’a yakın lideri aradığını söyleyen Erdoğan, “Bu mazlum halk bölge üzerinde hesabı olan iki gücün arasında ezilmeyi hak etmiyor. Toprağın altındaki doğalgaz ve petrol yatakları ve kıyılardaki limanlar için mücadele edenlerden tek isteğimiz bunu masum insanların canı, kanı ve geleceği pahasına yapmayınız. Dünya, Suriye ve Irak’ta yaşanan hadiseler başta olmak üzere zaten yeteri kadar acıya zulme katliama şahit oluyor. Bunlara yenilerinin eklenmesini bir parça vicdanı ve ahlakı olan hiç kimsenin istemeyeceğini biliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

"Kitle İmha Silahları Üzerinden Yürütülen Kavganın Kazananı Olmaz"

Kuzey Kore’nin füze denemelerinden kaynaklanan gerilimin de yakından ve endişe ile takip edildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Japonya ve Güney Kore gibi dostlarımızı bire bir ilgilendiren bu krizin en kısa sürede çözülmesi dileğimizdir. Kitle imha silahları üzerinden yürütülen bir kavganın kazananının olmayacağı açıktır. Bizlere ‘Sakın ha kitle imha silahı yapmayın’ tavsiyesinde bulunanlar kimler? Ellerinde en güçlü kitle imha silahı bulunduranlar bizlere, ‘Sakın ha’ diyorlar. Tamam da sizdekiler ne olacak? Birinizde 15-16 bin başlık var, birinizde 12 bin 500 başlık var, birinizde 6 bin 500 başlık var. Bütün bunlar ortadayken siz başkalarına, ‘sakın ha’. Tamam da bu işin önünü açan sizsiniz. O zaman gelin dünyada nükleer silahlara yönelik bir mücadele başlatılacaksa önce sizden başlamalı” dedi.

"Türkiye, AB Üyeliği Stratejik Hedeflerinden Vazgeçmiş Değildir"

Bir süredir AB ülkelerinin Türkiye ile ilgili olumsuz yaklaşımları ile diğerlerinin önüne çıktığının görüldüğünün, bu duruma ardı ardına yaşanan seçimlerin etkisinin olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, resmi devlet politikası olan Avrupa Birliği üyeliği stratejik hedeflerinden vazgeçmiş değildir. Önce aday üyelik, ardından tam üyelik müzakerelerinin başladığı günden beri üzerimize düşen görevleri yerine getirdik, getiriyoruz. Biz görevimizi yaptık. Avrupa Birliği’nden kaynaklı gecikmeleri, bu reformların aynı zamanda kendi vatandaşlarımızın demokratik ve ekonomik standartlarını yükselteceği inancıyla mesele etmedik ve yolumuzda ilerledik. Ancak ülkemize verdiği sözleri yerine getirmeyen Avrupa Birliği’nin dönüp bir de bizi itham etmesi, açıkçası katlanılabilir bir durum değildir” dedi.

"Bu Şahıslar Benim Yüzüme Nasıl Bakacak?"

Avusturya, Belçika, Hollanda ve Almanya’nın Türkiye karşıtlığını kendi seçimlerinin ana teması haline getirmiş olmasından rahatsız olunduğunu dile getiren Erdoğan, “Adeta gece gündüz Türkiye ile partimle ve şahsımla yatıp kalkan bu siyaset tarzının Avrupa ülkelerine kazandıracağı hiçbir şey yoktur. Peki, gün ola harman ola. Bu şahıslar benim yüzüme nasıl bakacak? Ya ben sırtımı dönüp geçeceğim ya onlar sırtını dönüp geçecek. Bunun başka izahı olmaz. İkide bir yatıyorlar kalkıyorlar Türkiye, yatıyorlar kalkıyorlar Erdoğan. Ya Erdoğan size ne yaptı? Bu seçim Türkiye’de mi yapılıyor, Almanya’da mı yapılıyor, işinize bakın bizimle niye uğraşıyorsunuz? Ben Almanya’daki vatandaşlarıma soydaşlarıma şunu söylüyorum; aman ha demokratik hokkanız olan oyunuzu kullanırken Türkiye düşmanlarına oy vermeyin diyorum” dedi.

Türkiye’nin AB ile mevcut ilişkisine tahammül edemeyenlerin bunu mertçe söylemelerini ve gereğini yapmalarını isteyen Erdoğan, “Bu mertliği göstermek yerine Türkiye’yi AB tam üyelik müzakerelerini bitirmeye zorlamak ikiyüzlülüktür, riyakârlıktır, siyasi ahlaksızlıktır. Bizim AB ile derdimiz olmadı ama zaman tünelinde geri gidersek, 59 fiili, 63 resmi üyelik sürecimiz. 1963’ten bu yana Türkiye’yi kapıda bekleten siz oldunuz, verdiğiniz sözü tutmadınız. Fasılların aç kapa anlayışını kaldırdınız. Vize meselesinde de verdikleri sözü yine tutmadılar. Hiç ilgisi, alakası olmayan Latin Amerika’daki ülkeler Schengen’e dahil edildi ama Türkiye’yi dahil edilmediler. İşleri güçleri Türkiye” diye konuştu.
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.