Öne Çıkanlar deprem meclis KENAN DOĞULU gülben ergen zorlu psm tarkan İrem Derici Ebru Gündeş Hadise ambulans kıbrıs öğrenci

"Demokrasi Mi, Tek Adam Rejimi Mi, Gerisi Lafügüzaf"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ne kadar tehlikeli bir sürecin içine Türkiye’nin sokulduğunu bilmenizi isterim. O açıdan bu süreç, Milli Kurtuluş Savaşı sürecimizin ikinci adımıdır. Demokrasi mi istiyoruz, tek adam rejimi mi istiyoruz? Oylanan budur. Gerisi lafügüzaftır” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, referandum çalışmaları kapsamında partisinin eski milletvekilleri, Parti Meclisi üyeleri ve il başkanlarıyla bir araya geldi. Genel merkezdeki konferans salonunda gerçekleştirilen toplantıya, partinin eski genel başkanları da katıldı.

“Bizi Bir Araya Getiren Türkiye’nin Bekası”

Toplantının açılışında konuşan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin cumhuriyet tarihinin en derin krizlerden birini yaşadığını” geçtiğimiz üç yıl içinde birkaç kez dile getirdiğini ifade ederken,  “Bugün geldiğimiz noktada, o derin krizin Türkiye için bir beka sorununa dönüştüğünü görüyoruz. Türkiye gelecek açısından ciddi bir sorunla karşı karşıya. Bizi bir araya getiren temel nokta da bu, Türkiye’nin bekası” dedi.

“12 Eylül Darbecilerinin Yaptığı Gibi Bir Anayasa Değişikliğiyle Karşı Karşıyayız”

15 Temmuz Darbe Girişiminin ardından OHAL’in ilanıyla bir sivil darbe sürecinin içine girildiğini belirten Kılıçdaroğlu, “12 Eylül darbesine bakın, 1971 darbesine bakın aynı süreci şimdi yaşıyoruz. O dönemde darbe yapanlar apoletliydi, şimdi siviller aynı darbeyi yapıyor. 15 Temmuz darbe girişiminde bulananların sivil ayağı, siyasi ayağı da henüz ortaya çıkmış değil. Bugün geldiğimiz noktada, tıpkı 12 Eylül darbecilerinin yaptığı gibi bir anayasa değişikliğiyle karşı karşıyayız. Rejim değiştiriliyor. Tek adam rejimiyle, parlamenter demokratik sistemi askıya alındığınız zaman rejimi değiştirmiş oluyorsunuz” diye konuştu.

“Bir Siyasetçi Hakim Tayin Ediyorsa Orada Yargı Bağımsızlığı Olmaz”

Yapılan değişikliğin yürürlükteki anayasayla çelişkiler içerdiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanın tarafsızlığının askıya alındığını, yargının bağımsızlığının ortadan kaldırıldığını ifade etti.

Kılıçdaroğlu, “Bir partinin genel başkanı Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 12’sini tayin ederse orada yargı bağımsızlığından söz edilebilir mi? Kendimizden örnek verelim, CHP’nin genel başkanı, AYM’ye 12 tane üye atıyor, HSYK üyelerinin yarısını atıyor ve dönüp diyoruz ki ‘yargı bağımsız ve tarafsız olacaktır’. Bir siyasetçi eğer hakim tayin ediyorsa orada yargı bağımsızlığı olmaz” dedi.

Bütün yetkinin bir kişiye devredildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bunun ne sonucu olabilir; tek cümleyle, hiç kimsenin can ve mal güvenliği olmayacak” ifadelerini kullandı.

“Milletin Oyları Bir Kişi İçin Geçerli Değil”

Yine mevcut anayasada “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” dendiğini ancak bu değişikle milli iradenin feshedildiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e verilmeyen yetkiler bir kişiye veriliyor, Neden? Bizi bir kişi, bizi o seçmedi ki. Seçen millet. Milletin oylarıyla geliyoruz ama milletin oyları bir kişi için geçerli değil, milli irade de geçerli değil. Kişi diyor ki, ‘milli irade benim arkadaş, ne 80 milyonu bırakınız onları’ diyor. Her yerde vatandaşa sorun, sizin sorunlarınızı çözmek için Ankara’ya gönderdiğiniz milletvekillerini bir kişi, bir sabah kalkıp ‘ben feshettim bu Meclis’i, yeniden seçime gideceğiz’ demesi doğru mu? Vatandaşlarımızın çoğu henüz bu gerçekleri bilmiyor” diye konuştu.

“Üzerine Titrememiz Geren Bir Meclisin Yetkilerini Alıyoruz”

TBMM’nin neden önemli olduğunun birkaç nedeni olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu Meclis, Milli Kurtuluş Savaşı’nı yöneten bir meclistir. Bu Meclis, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, belli sınırlarla, başkomutanlık yetkisini veren bir meclistir. Gazi unvanını alan bir meclistir ve bu Meclis, 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni püskürten bir meclistir. Üzerine titrememiz geren bir meclisin anayasa değişikliğiyle yetkilerini alıyoruz” dedi.

“TDK Sözlüğüne ‘Diktatör’ Nedir Diye Baktım”

Kılıçdaroğlu, demokrasinin, vatandaşların haklarını güvence altına alan sistem olduğunu belirterek, demokrasinin teminatının da güçler ayrılığı olduğunu vurguladı. “Siz bütün yetkileri bir kişiye bağladığınız zaman demokrasiyi askıya almış olursunuz” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Buraya gelmeden önce Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünü açtım,  ‘diktatör’ nedir diye baktım. Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde aynen şu yazıyor; ‘Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış kimse, diktatördür.’ Doğru. Yetkileri dağıtmak, hakları güvence altına almak varken neden bir kişiye bütün bu yetkileri veriyoruz? Bunun mevcut cumhurbaşkanıyla da ilgisi yok, bir anayasa bu. Sürekli olacak bir düzenleme.”

“Kendi Göbeğimizi Kendimiz Keseceğiz”

Kılıçdaroğlu, yeni anayasa değişikliği devreye girerse cumhurbaşkanı yurt dışına gittiğinde, seçimle gelmeyen birisinin vekalet edeceğini kaydederken, “Ne zaman olur seçimle gelmeyen kişilerin vekaleti, darbe dönemlerinde olur. Kenan Evren, darbeyi yaptı geldi, seçimle mi geldi? Hayır. Ne kadar tehlikeli bir sürecin içine Türkiye’nin sokulduğunu bilmenizi isterim. O açıdan bu süreç, Milli Kurtuluş Savaşı sürecimizin ikinci adımıdır. Benim sorumluluğum var ama 80 milyon vatandaşımın tek tek sorumluluğu var. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Demokrasi mi istiyoruz, tek adam rejimi mi istiyoruz? Oylanan budur. Gerisi lafügüzaftır” diye konuştu.

“Başkanı Kandırdınız Mı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni Ele Geçiyorsunuz”

Bunun çok tehlikeli bir yapı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Neden çok tehlikeli bir yapıdır, bir kişiyi kandırdınız mı, başkanı kandırdınız mı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ele geçiyorsunuz. Sadece yayımlayacağı kararnameler. Müsteşar, genel müdür, büyükelçi, vali kim olacak, bütün bunların hepsini yapacak. Devletin bütün kadrolarını, bir öğleden sonra değiştirecek ve devleti ele geçirecek. Böyle devlet olur mu? Olayın ne kadar tehlikeli boyutlara ulaştığını ve Türkiye’nin nasıl bir maceraya sürüklendiğini hep birlikte görüyor muyuz? Bunun AK Parti ile, CHP ile, MHP ile, HDP ile, Vatan Partisi ile Saadet Partisi ile ilgisi yok. Bu, bir Türkiye sorunu, bu bir memleket sorunu” dedi.

“Büyük Mitinglerle Sonuca Ulaşılması Mümkün Değil”

Bütün vatandaşları göreve çağıran Kılıçdaroğlu, “Birlikte mücadele edeceğiz. Eğer biz bu mücadeleyi yeterince yapamazsak kendi çocuklarımıza hesap veremeyiz. ‘Bizim de çorbada tuzumuz olsun’ önerileri ışığında burada toplandık. Bu çalışmanın böyle büyük mitingler düzenleyerek sonuca ulaşması mümkün değil. Bu çalışma doğrudan doğruya ev ev, kapı kapı, kahvehane dolaşılarak yapılması lazım. Bütün vatandaşlara anlatılması lazım” diye konuştu.

“Şu Anda Fiilen TBMM’nin Yetkileri Elinden Alınmış Durumda”

Vatandaşlara OHAL’in, bunun bir sivil darbe olduğunun da anlatılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Kışın kullanılacak araba lastiğinin OHAL ile ne ilgisi var? Kararname ile düzenleniyor. Maarif Vakfı’nda çalışanların huzur hakkı, terörle ne ilgisi var? Okulların kapatılması, açılması kararnameyle düzenleniyor. Şu anda zaten fiilen TBMM’nin yetkileri elinden alınmış durumda. Sorun şu; TBMM Başkanı, çıkıp, şu açıklamayı yapmaya cesaret edemiyor, ‘siz, parlamentonun yetkilerini gasp edemezsiniz’ diyemiyor. Sorun burada. Herkes üstlendiği görevi yerine getirse sorun çözülecek” diye konuştu.

“Hayır Oyu Verenler Teröristtir’ Dediler, Tepki Aldılar, Geri Adım Attılar”

İktidarın halka neden ‘evet’ oyu kullanması gerektiğini anlatamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Dayandıkları birinci gerekçe, ‘hayır oyu verenler teröristtir’ dediler, toplumdan tepki aldılar, şimdi bir adım geri attılar. ‘Çift başlılığı ortadan kaldırıyoruz’ dediler. Açıkladık; ‘bu anayasa değişikliği ile çift başlılık anayasal kurum haline geliyor, hem valilik ve hem il başkanlığı’ dedik. Bundan da vazgeçtiler, ‘çift başlılık’ diyemiyorlar. Bundan sonra ne söyleyecekler ben de merak ediyorum” dedi.

“Bunları Yapanlar Gayrı Millidir”

Liderlerle bir televizyon kanalında karşılıklı tartışma çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu, “Sadece ve sadece hangi değişikliği hangi gerekçe ile yaptıklarını öğrenmek istiyorum. TBMM’nin yetkilerinin elinden alınmasını öğrenmek istiyorum. ‘Milli, milli’ diyorlar. Emin olun bunları yapanlar gayrı millidir. Bir ülkeyi felakete, maceraya sürükleyebilir misiniz? Ne milliyetçiliği, kesinlikle ilgileri yok. Bir kişinin iradesiyle Türkiye her türlü maceranın içine sokulabilir” diye konuştu.
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.