Öne Çıkanlar Goggle medicana fransa LAZİO Peru Dışişleri Bakanı Ana Maria Sanchez suvul toplum kuruluşları POLİS EKİPLERİ celal adan binali yıldırım Panathinaikos esnaf 27 Aralık 2023 Gündem Özeti

“Diline Hakim Olamayan Devleti İyi Yönetemez”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Hollanda ile kavga ettiler. Şimdi en çok tedirgin olan orada yaşayan işçi kardeşlerimiz. Büyük bir ayrışmayı yarattılar Avrupa’da. Telefonlar yağıyor, ‘biz burada zor durumdayız’ diye. Diline hakim olamayan devleti iyi yönetemez. Dış politikada dikkatli bir üslup kullanmak lazım. Dış politika öyle kavga edecek bir üslup değildir” diye konuştu.

“Haysiyetimize Dahi Saldırdılar, Ağzımdan Tek Kötü Laf Çıkmadı”

Kılıçdaroğlu, Aydın’da kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.  Anayasa referandumunun bir parti değil, memleket meselesi olduğunu ve hangi partiden, hangi kimlikten olursa olsun herkesi ilgilendirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Yaşam tarzımız ne olursa olsun bu ülkede birlikte huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kutuplaşma, kavga istemiyoruz. Birbirimize ağır laflar etmek istemiyoruz. Dikkat buyurunuz, son konuşmalarda, doğrudan beni hedef alıp namusumuza ve haysiyetimize dahi saldırdılar. Ağzımdan tek bir laf kötü kelime çıkmadı ve çıkmayacak çünkü ben bu ülkeye hizmet etmek istiyorum” dedi.

“Arabasında Partisinin Bayrağını Mı Taşıyacak, Türk Bayrağını Mı”?

Vatandaşa “partizan bir cumhurbaşkanı mı istersiniz, tarafsız bir cumhurbaşkanı mı?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Tarafsız bir cumhurbaşkanı olmalı çünkü cumhurbaşkanı 80 milyonu temsil ediyor. 80 milyonu yani hepimizin başkanı olacak. Hepimizin başkanı olunca tarafsız olması lazım. A Partisinin, B partisinin genel başkanı olursa aynı zamanda cumhurun başkanı olamaz. Farz edelim seçildi, arabasında kendi partisinin bayrağını mı taşıyacak, Türk bayrağını mı taşıyacak? Nasıl olacak bu iş” diye konuştu.

Ön Yargılarla Sandığa Gitme Zamanı Değil”

Yeni anayasaya göre devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili tek bir kişinin yetkisi olacağını, istenirse bir kararname ile muhtarlıkların bile kapatılabileceğini belirten Kılıçdaroğlu, bunun devlette liyakat sisteminin çökmesi anlamına geldiğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, “Evet’ oyu kullanmanın vebali ağırdır. Şimdi düşünme zamanı, sağduyu zamanı. Ön yargılarla sandığa gitme zamanı değil. ‘Falanı çok seviyorum, falan hayır dedi ben de hayır diyorum, falan evet dedi ben de evet diyorum’ bunlardan kurtulacağız. Allah’ın bize verdiği en değerli şey akıldır. Eğer aklımızı başkasına kiraya vermezsek, ‘o düşünüyor benim düşünmeme gerek yok’ diyorsanız, bu evlatlarımız, torunlarımız için doğru değil” dedi.

“Bir Hükümet TBMM’den Güvenoyu İstemiyorsa Niye Seçiliyor”

Getirilen yeni modelde başbakanlığın olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Niye yok çünkü başbakan bugün gelir Meclis’e hesap verir. Başbakan bugün hükümet programını hazırlar, TBMM’den yani milletten güvenoyu ister. Yeni modelde yok. Meclis’e diyor ki, ‘bu Meclis bir işe yaramaz, niye ben milletvekillerinden güvenoyu istiyorum.’ Şu soruyu sorun,  o zaman milletvekillerini niye seçtik? Eğer bir hükümet TBMM’den güvenoyu istemiyorsa niye seçiliyor?” diye konuştu.

“Bir Kişinin Seçtiği Kişilere Niye Dokunulmazlık Veriyoruz”

Yeni modelde, bakanların, başkan yardımcılarının milletvekillerinden olmadığını ancak her birinin milletvekilli gibi dokunulmazlıklarının olacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Millet seçiyorsa, kürsüye çıkıp TBMM’ye konuşuyorsa tamam dokunulmazlık verelim. Milletin seçmediği, bir kişinin seçtiği kişilere niye dokunulmazlık veriyoruz, hangi gerekçeyle veriyoruz? Bir bakan diyelim yolsuzluk yaptı, bugünkü modelde bakan kolay kolay adını yolsuzluğa bulaştırmak istemez çünkü gensoru verilir, ‘yolsuzluğa bulaşırsam Meclis’te hesap vermeye zorlanırım’ diye. Yeni modelde gensoru yok. Malı götür hiçbir şey yok. Soruşturma açmak için 400 milletvekilinin oyuna ihtiyaç var. Nereden bulacaksın 400 milletvekilini de yargılayacaksın” dedi.

“Bu Çocuk Diyor ki ‘Benim Bayramıma Dokunmayın”

Partisinin kampanya logosunda yer alan kız çocuğuna işaret deden Kılıçdaroğlu, “Niye bu kız çocuğu var biliyor musunuz, 23 Nisan 1920’de TBMM kurulduğunda, çocuklara 23 Nisan bayram olarak armağan edildi. Çünkü o Meclis, milli Kurtuluş Savaşı’nı yöneten meclistir, gazi meclistir, Kıbrıs Barış Harekatı’nı yöneten, 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni sabaha kadar mücadele ederek, püskürten meclistir. Şimdi Meclis’in elinden yetkileri alınıyor. Bu çocuk diyor ki ‘benim bayramıma dokunmayın, Meclis’ime dokunmayın. Çocuklarımıza karşı sorumluluklarımız var. Meclis’in yetkisi elinden alınırsa milletin elinden yetki alınmış olur” diye konuştu.

1 Mart Tezkeresini Anımsattı

Kılıçdaroğlu, yeni modele göre bir kişinin kandırılması durumunda, devletin 24 saat içinde ele geçirilebileceğini ifade ederek, 1 Mart tezkeresinin TBMM’de görüşülmesini anımsattı. Kılıçdaroğlu, “Irak’a Türkiye üzerinden Amerikan askerleri gitsin mi, gitmesin mi, Türkiye Irak’a saldırsın mı, savaş olsun mu, olmasın mı. Hükümeti ikna ettiler, hükümet tezkereyi getirdi ama TBMM’yi ikna edemediler. TBMM dedi ki ‘bir dakika, siz hükümet olarak savaş isteyebilirsiniz ama biz milli iradeyi temsil eden TBMM olarak savaşı kabul etmiyoruz ve tezkereyi reddediyoruz’, işin özeti budur” dedi.

“Avrupa’da Büyük Bir Ayrışma Yarattılar”

Hollanda ile krize de değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Hollanda ile kavga ettiler, diline hakim olmayan devleti iyi yönetemez. Bana kim geldi biliyor musunuz, Karadeniz’den iş adamları. Dediler ki, ‘biz fındığımızın büyük bir kısmını Avrupa’ya satıyoruz. Bunlarla kavga edersek fındığı alacak adam bulamayacağız.’ Şimdi en çok tedirgin olan kim, orada yaşayan işçi kardeşlerimiz. Niye işçiler Almanya’ya, Fransa’ya, Hollanda’ya gitti, daha iyi hayat şartlarını yaşamak için. Alın teri döküyorlar, oralarda para kazanmak kolay mı?

Şimdi büyük bir ayrışmayı yarattılar Avrupa’da. Telefonlar yağıyor, ‘biz burada zor durumdayız’ diye. Onun için söyledim, diline hakim olamayan devleti iyi yönetemez. Dış politikada dikkatli bir üslup kullanmak lazım. Dış politika öyle kavga edecek bir üslup değildir.

Bülent Ecevit Örneği

Diyorlar ki ‘Rakka’ya, Münbiç’e gideceğiz.’ Git kardeşim. Ne Rakka’ya, ne Münbiç’e gidiyorlar. Devlet adamları böyle konuşmaz.  Kıbrıs’ta soydaşlarımız öldürülüyordu, rahmetli Bülent Ecevit ‘biz Kıbrıs’a gideceğiz’ demedi. Türk askeri Kıbrıs’a ayak bastığı gün, çıktı Başbakanlığın kapısına , ‘Türk askeri şu anda Kıbrıs’tadır, Kıbrıs’a hakimdir, Allah milletimize yardımcı olsun’ dedi, bitti.
Lafla peynir gemisi yürümüyor. Devlet adamlığı budur; az konuşur, sözünün arkasında durur. Öbür türlü Türkiye itibar kaybeder. ‘Şuraya gideceğim’, gitmezsen Türkiye kaybeder.

“Ne Kadar İki Yüzlü Olduklarını Görüyorsunuz Değil Mi”

Bulamaç Adası’nda başka bir devletin bayrağı var. Ben sordum, ses çıkmıyor. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti toprak kaybetti. Dinden, imanda bahsederler, (İsrail’de ezan yasağı), buna ben itiraz ettim. Bu Ankara’daki beylerin ağzından itiraz lafı bile çıkmadı. Ne kadar ikiyüzlü olduklarını görüyorsunuz değil mi?” 
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.