Öne Çıkanlar Kuşadası Belediyesi deprem kuşadası çukurova belediyesi recep tayyip erdoğan HAVA HAREKATI erdoğan başbakan binali yıldırım Hakkari atatürk yapı kredi operasyon

Erdoğan: CHP Gibi Amorf Bir Partinin Atatürk’ü Milletimizinden Kaçırmasına Rıza Göstermeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Birileri çıkmış biz Atatürk’e Atatürk dedik diye bir sürü senaryolar yazıyor. Cumhuriyetimizin kurucusunun adı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise bizim bunu ifade etmemizden daha doğal ne olabilir. Ülkemizin ve milletimizin bu önemli değerini darbecilerin, vesayetçilerin, ruhu faşist söylemi Marksist çevrelerin tekeline mi bırakacağız? CHP gibi amorf bir partinin Atatürk’ü milletimizden kaçırmasına rıza göstermeyeceğiz. Atatürk’ün özellikle bunların o zihinsel fetişizmine kurban edilmesine rıza göstermeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk’ü Anma Töreni’ne katıldı. Türkiye’de eskiden beri hep bir Atatürk ve Atatürkçülük tartışmasının yaşandığını belirten Erdoğan, “Özellikle tek parti CHP’si döneminde tarihimizin bu önemli kurucu liderinin ismi öylesine istismar edilmiştir ki milletimizin gönlündeki Atatürk ile sonradan kavramsallaştırılan Atatürkçülük arasında çok büyük bir fark ortaya çıkmıştır. Milletimizin Gazi’ye hürmeti sonsuzdur. Milletimizin Mustafa’ya saygısında en küçük bir tereddüt yoktur. Milletimizin Kemal’le de en küçük bir sorunu bulunmuyordur. Milletimizin soyadı olarak kendisine verdiği Atatürk konusunda da hiçbir sıkıntısı olmadığını gayet iyi biliyoruz. Peki buna rağmen ne için böyle bir tartışma hep süregelmiştir? Bunun cevabı, darbecilerin, cuntacıların, vesayet odaklarının, ülkenin tarihine, milletin değerlerine düşmanlık eden kesimlerin kendilerini ‘Atatürkçülük’ kılıfı altında gizlemeye çalışmış olmasıdır. Bugün hala Atatürk'ün mirasçısı olduğu iddiasındaki CHP’nin Atatürk’le zaten çok daha önceden zayıflamaya başlamış ilişkisi, 10 Kasım 1938’de tamamen kesilmiştir” dedi.

Atatürk ebediyete irtihal ettikten sonra, o ana kadar Türk Lirası üzerinde Atatürk’ün resminin bulunduğunu anımsatan Erdoğan, Atatürk’ün irtihalinden sonra o resim paranın üzerinden kaldırıldığını, yerine İnönü’nün resminin konulduğunu, bunu ise o dönemki CHP zihniyeti olduğunu belirtti. Bugün Merkez Bankası’ndaki para serilerine bakıldığı zaman bunun görüleceğini ifade eden Erdoğan, “Bu tarihten sonraki CHP önce İsmet İnönü’nün, daha sonra da başına geçen diğer genel başkanlarının CHP’si olmuştur. Bugünkü CHP de malum şimdiki başında bulunan zatın CHP’sidir. Böyle bir partiyle Atatürk arasında ilişki kurmak Gazi’ye yönelik en büyük bühtandır” dedi.

“Atatürk’ü ve Hatırasını İşte Bu İstismarcıların Zulmünden De Kurtarıyoruz”

Kurtuluş Savaşı başladığında ülkenin dört bir yanında kurulan 130’a yakın müdafaa-i hukuk cemiyetinin yarısının başında müftüler veya imamların bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan, Kurtuluş Savaşının milletin topyekûn kıyamının adı olduğunu belirterek, “Böyle bir mücadeleye liderlik eden ismin milletin gönlünden en kıymetli yere sahip olması kadar önemli bir şey yoktur” dedi.

Her ülkenin kendine göre bir lider ortaya çıkardığının ve kurtuluşu onun öncülüğünde aradığının görüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu liderlerden pek azının ülkesini arzu edilen zaferlerle tanıştırabildiğini, istenen başarılara ulaştırabildiğini kaydederek, şunları söyledi:

“Hiç şüphe yoktur ki Atatürk işte bu liderlerden biridir. Burada sorun bir zihniyetin, milletimizin istiklalinin sembolü olan Gazi Mustafa Kemal’i kendi ideolojik amaçlarının malzemesi haline dönüştürmeye çalıştırmış olmasıdır. İşte bu zihniyete gösterilen tepkinin Atatürk’e de yöneltilerek zaman zaman yanlış ifadelerle zaman zaman da yanlış anlaşılmalarla ortaya konduğu bir gerçektir. Elbette herkes gibi Atatürk de eleştirilebilir. Yüce Allah dışında hiç kimse layüsel değildir. Ancak eleştirmek başkadır, hakkı tespit etmek başkadır. Bizim saygı sınırları içindeki eleştirilere diyecek bir şey yoktu. Atatürk’ün ailesini de hedef alacak şekilde ve hakaretamiz bir tarzda ortaya konulan ifadeleri doğru bulmadığımızı özellikle belirtmek istiyorum. Biz Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi olarak kendisinin hakkını milletimizin huzurunda teslim etmeyi bir görev telakki ediyoruz. En büyük eserim dediği Cumhuriyetimize, muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma mirasına sahip çıkarak aslında Atatürk’ü ve hatırasını işte bu istismarcıların zulmünden de kurtarıyoruz, kurtarmak zorundayız.”

“Biz Atatürk’e Atatürk Dedik Diye Bir Sürü Senaryolar Yazıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri çıkmış biz Atatürk’e Atatürk dedik diye bir sürü senaryolar yazıyor. Cumhuriyetimizin kurucusunun adı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise bizim bunu ifade etmemizden daha doğal ne olabilir. Ülkemizin ve milletimizin bu önemli değerini darbecilerin, vesayetçilerin, ruhu faşist söylemi Marksist çevrelerin tekeline mi bırakacağız? CHP gibi amorf bir partinin Atatürk’ü milletimizden kaçırmasına rıza göstermeyeceğiz. Atatürk’ün özellikle bunların o zihinsel fetişizmine kurban edilmesine rıza göstermeyeceğiz. Onu Kurtuluş Savaşımızın Gazisi, milletimizin Mustafa Kemali ve Cumhuriyetimizin Atatürk’ü olarak tüm yönleriyle anlayacak ve anlatacağız” dedi.

“Misak-I Millimize Dahi Sahip Çıkamadık”

Türkiye ilgili kanlı senaryoların yenilenerek tekrar tedavüle sokulduğunu ifade eden Erdoğan, artık geriye doğru gidilecek tek bir santim yerin bulunmadığına dikkat çekti. Misak-ı Milli sınırlarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Biz Kurtuluş Savaşımıza başlarken ilan ettiğimiz Misak-ı Millimize dahi sahip çıkamadık. İşte şimdi Suriye’de, Irak’taki gelişmelerde zaman zaman dikkat ederseniz bir şeyi dillendiriyorum. Nedir o, ‘Biz Misak-ı Millimize yeniden sahip çıkmak zorundayız’ diyorum. Bizim Misak-ı Milli hudutlarımızdan eğer taciz ediliyorsak, eğer o hudutlar içerisinden ülkemize saldırılar oluyorsa, burada ‘Buyurun devam edin’ deme lüksümüz yoktur. Gereği neyse, gereğini gerektiği şekilde yapma zorunluluğumuz vardır. Fırat Kalkanı budur. İdlib’de yapılmakta olan budur. Afrin’de yapılmakta olan da budur. Biz buna seyirci kalamayız. Birilerinin 12 bin kilometre uzaklıktan gelmek suretiyle buralarda parselosyana girmesine başımızı sallama lüksümüz de yoktur. Neyse bunun hakkının vermek durumundayız. Orada olanlar bizim akrabalarımız onların değil. Öyleyse akrabalarımızın hukukuna da sahip çıkma mecburiyetimiz var.”

“Lozan, Kazanımları Yanında Kayıpları Da Olan Bir Antlaşmadır”

Razı olunabileceğinin en asgarisi olarak ilan edilen sınırların gerisinde bir anlaşmayı Lozan’da şartlar gereği kabul edilmek zorunda kalındığına işaret eden Erdoğan, “Lozan, kazanımları yanında kayıpları da olan bir anlaşmadır. Lozan’ın kayıplarını konuşmak o kazanımları, kazanımlarını konuşmak da kayıplarını ortadan kaldırmaz. Ekonomik ve siyasi boyutunu bir kenara bırakarak söylüyorum, ülkemizin bugün güney sınırlarında yaşadığı güvenlik sorunlarının en önemli sebebi, Misak-ı Milli’den verilen tavizlerdir. O tavizler verilmeseydi şu anda nerede olduğumuzu anlayın, hatırlayın. Dün bizi Misak-ı Milli’nin gerisine düşürenler, bugün Lozan’ı da bir kenara bırakıp Sevr’e doğru giden bir hesap içindeler ancak göremedikleri bir şey var; bugünkü Türkiye, dünün Türkiye’si değildir, bu böyle biline” dedi.

2019 Seçimleri Geçilmesi Gereken Bir Sınavdır

“Bölgemizi ateşe ve acıya boğarak adeta dilim dilim bölenlerin, ülkemizi de aynı sürece dahil etmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakacağız” diyen Erdoğan, demokrat görünümlü faşistlerin, hak, hukuk makyajlı tezgahlarının ifşa olduğunu ifade etti.

2019 seçimlerinin geçilmesi gereken bir imtihan olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bir reform olduğunu belirtti.

Erdoğan, Atatürk’ün sadece anmakla kalınmamasını isteyerek, anlamaya çalışılmasını istedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.