Öne Çıkanlar cumhurbaşkanı erdoğan merkez bankası 10 Kasım amerika çin transfer cumhurbaşkanı TÜRKPA Azerbaycan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sahil Babayev Anıl İlter Savcı Oluyor Kurban kesim bedeli Avrasya Hastanesi

Gürer, “Bu Parti Seçimi Değil Rejim Değişikliği Seçimidir”

CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin köy ve kasabalarında Anayasa Değişikliği Referandumu ile ilgili bir dizi geziler yaparak  referandumda öne sürülen 18 maddenin detaylarını anlattı. Gürer,  “Hayır” oyu verilmesi gerektiğini, getirilmek istenilen yeni anayasanın bir rejim değişikliği olduğunu söyledi."

CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer,  Çayırlı, Çavdarlı köyleriyle, Değirmenli ve Aktaş kasabalarında, Niğde merkezde ise esnaf ve kahvehaneleri ziyaret ederek referandumda neden “Hayır” oyu verilmesi gerektiğini anlattı. Niğdeli vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Gürer, getirilmek istenilen yeni anayasanın bir rejim değişikliği olduğunu söyledi.

ERGENEKON ve BALYOZ EVET’İN SÜPRİZİ DEĞİL MİYDİ?
2010 yılında onaylanan referandumun Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davaları ve ardından da 15 Temmuz darbesini yaşattığını ifade eden CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaptığı açıklamalarda şunları söyledi: “Mecliste 1 400’ün üzerinde yazılı soru önergesi veren milletvekiliyim, Niğde’mizin birçok sorununu gündeme getirip çözüm aradım, Niğde ve ülke sorunlarını vekilliğimizin bir gereği olarak elimizden geldiğince meclis gündemine taşımaya çalışıyoruz. Önümüzde referandum süreci var. Referandum süreci maddeler üzerinde değil de daha çok siyaset biçiminde halkımıza anlatılmaya çalışılıyor. Bu 18 maddenin içeriğini hangi partiden yurttaşımız okursa okusun öğrendiği zaman kesinlikle ‘Hayır’ diyecektir. Bu bir milletvekili seçimi değildir. Ne Sayın Erdoğan’ın ne de Sayın Kılıçdaroğlu’nun partisine oy vermeyeceksiniz. Ülkemizde 140 yıldır devam eden parlamenter yapının kökten değişimini getirecek değişikliktir.Bu yeni sistemde başbakanlık ve bakanlar kurulu kalkıyor. Güvenoyu kalkıyor. Gensoru veremiyorsunuz. Bunun yanında sözlü soru önergesi kalkıyor. Örneğin bakana Çavdarlı   ya da Değirmenli Kasabamız ile ilgili bir sözlü soru sorduğumuzda bakan bu soruyu yanıtlamak zorunda idi ama getirilen sistemde sözlü soru soramıyorsunuz.


YA BİR GÜN ATANMIŞLARDA DARBE YAPARSA?
Yeni getirilmek istenen değişikliklerle Niğde’den milletvekilini seçiyorsunuz. Bu seçilen milletvekili bakan yapıldığı zaman milletvekilliği de düşüyor.  Bakanlığı sona erdiği zaman milletvekilliğine de geri dönemiyor.TBMM güçlenecek deniyor, iyide seçilen Cumhurbaşkanı yurtdışına gittiği zaman  yerine TBMM başkanı vekâlet ederdi  rejim değişikliği ile artık Cumhurbaşkanına vekâleti seçilmişe değil atadığı Cumhurbaşkanı yardımcısına bırakılıyor, atanmış Cumhurbaşkanı yardımcısı bütün yetkileri eline alıyor. Ama bu Cumhurbaşkanı yardımcısı milletin oylarıyla seçilmeden, atanarak Cumhurbaşkanı yardımcısı oluyor. Olmaz olmaz demeyin, yeni sistemde cumhurbaşkanı yurtdışına gittiği zaman Cumhurbaşkanı yardımcısı, seçilen Cumhurbaşkanına, yurda giremezsin, dediği zaman yurda giremez.Eskiden darbe falan diyorlardı ya şimdi darbelere gerek yok, bir kişi Cumhurbaşkanını yurda almıyorum derse yönetimi ele geçiriyor. Olmaz deniyor ama olmayacağını bilme şansımız var mı?

CUMHURUN BAŞI TARAFSIZ OLMALI.
Sistemin çarpıklıklarını görenlerin bu referandum paketine ‘Hayır’ demekten başka şansı yok.Şimdi ki sistemde Cumhurbaşkanı devletin başı Cumhurun temsilcisi yani milletin temsilcisi, tarafsız olmak zorunda Anayasa böyle diyor. Yeni anayasada Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı oluyor. Ama aynı Cumhurbaşkanı,  tarafsız olacağıma namusum üzerine ant içerim, diyor. Niğde’deki partisinin il başkanını atıyor. İl başkanıyla beraber Niğde’nin valisini de göreve atıyor. Sabah saat 10’da valiye, öğlen 12’de il başkanına talimat veriyor. Bu durumda ilde bile çift başlılık doğar ve bu süreç parti devletine gider. Getirilmek istenen sistemde il başkanının mı sözü geçer, valinin mi? Şimdi bile iktidardaki il başkanının vali üzerinde ağırlığı var. Yeni getirilmek istenen sistemde sistemin belirleyicisi partili Cumhurbaşkanı  oluyor.

PARLEMENTER SİSTEMİN GÜÇLENMESİ İÇİN “HAYIR”.
Cumhurbaşkanı HSYK’nın 4 üyesini atıyor. Ama Adalet Bakanını ve Müsteşarı da Cumhurbaşkanı atıyor. Bunlarla sayı altıya çıkıyor. Bir de çoğunluğa Meclis'te sahip parti  üyeleri atıyor. Yani HSYK’nın yapısı bir partinin siyasi tercihi sonucunda belirleniyor. HSYK’nın yapısı 2010 yılında vesayetçi yapı söylemleriyle değişti. Türkiye’de halk da oyuyla bunu onayladı. O HSYK değişikliği yapıldıktan sonra Ergenekon, Balyoz davalarıyla kumpas kuruldu ve sonucunda 15 Temmuz oldu.  Yani 2010 yılında halk oylamasına ‘evet’ diyen vatandaşlarımız bu işin nereye varacağını  düşünerek mi oy verdi?  Türkiye o günkü yapılanlardan sonra 15 Temmuz’u yaşadı. Bu nedenle bu kez oy verirken iyi düşünün, ülkemiz için çocuklarımız için tek adamda tüm yetkilerin toplanmasını değil parlamenter sistemin güçlenmesi için hayır oyu verelim ki  nereye gideceği belli olmayan tek adam rejimi yerine parlamenter sistemle geleceğe devam edelim" dedi.
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.