Öne Çıkanlar terörist Covid19 cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan cumhurbaşkanı erdoğan Koronavirüs suriye Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar türkiye ak parti yunanistan abd vakıfbank

“Hiç Kimsenin, Üreticimizin Alın Terine, Ne De Tüketicimizin Sofrasına Göz Dikmesine İzin Vermeyeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin En Büyük Çiftçi Ailesi Milletin Evinde” programında yaptığı konuşmada, “Spekülatörlerin gayesi; çiftçinin, üreticinin hakkını, hukukunu, çıkarını korumak değildir. Bir kısmı sadece kâr hırsıyla hareket ederken, bir kısmı daha derin emeller güdüyor. Milletimizle birlikte, ülkemiz üzerinde oynanan her oyun gibi, bu tür tezgâhları da bozmaya devam edeceğiz. Hiç kimsenin, ne üreticimizin alın terine, emeğine, ne de tüketicimizin sofrasına, ekmeğine göz dikmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin En Büyük Çiftçi Ailesi Milletin Evinde” programına katıldı. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği’nin genel kurulu vesilesiyle düzenlenen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.

“HÜKÛMET OLARAK ÇİFTÇİLERİ DESTEKLEMEK İÇİN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERDİK”

Anadolu’da, teknolojik aletlerin olmadığı dönemlerde işlerin asırlarca imece usulüyle yapıldığını, tarlaların bu şekilde sürülüp harmanların kaldırıldığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilere hizmet vermek üzere kurulan ve 1863’ten beri faaliyet gösteren Tarım Kredi Kooperatifleri’nin, bu anlayışın, bu dayanışmanın ürünü olduğunu söyledi.

Binlerce kooperatifi ve yüzbinlerce ortağıyla, Türkiye’nin en büyük çiftçi kuruluşu olan, ortaklarından aldığı ürünleri tüketiciyle buluşturan kuruluşun, geçtiğimiz haftalarda hayata geçirilen tanzim satış uygulamasının da ana tedarikçisi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Tarım Kredi Kooperatifleri’nin; ortaklarının tohum, gübre, mazot, ilaçlama, sulama sistemleri, sera ürünleri, fide, fidan gibi ihtiyaçlarını karşıladığına işaret etti.

Birliğin geçen yıl çitçilere açtığı kredi rakamının 9 milyar lira olduğunu ve birliğin önümüzdeki dönemde de çiftçilerin yanında yer almayı sürdüreceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de hükûmet olarak çiftçileri desteklemek için her türlü çabayı gösterdiklerini kaydetti.

Bu yılın ilk iki ayında çiftçilere 5 milyar liralık destekleme ödemesi yaptıklarını ve Mart ayı içinde; alan bazlı destekler, hayvancılık destekleri, yem bitkileri, sulama elektriği, sertifikalı tohum gibi alanlarda toplam 3 milyar 716 milyon liralık destekleme ödemesi yapacaklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu destek ödemelerin üreticilere hayırlı olması temennisinde bulundu.

“TARIM SEKTÖRÜNDEKİ SPEKÜLATÖRLERİ MİLLÎ GÜVENLİK SORUNU OLARAK GÖRÜYOR VE ONA GÖRE MUAMELE EDİYORUZ”

Tarım ve hayvancılığın Türkiye için taşıdığı önemi çok iyi bilen bir yönetim olduklarını ve bugüne kadar çiftçilere yaptıkları 126,8 milyar liralık desteğin bunun en somut ifadesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’ye kıyasla; tarımsal millî geliri 37 milyardan 190 milyar liraya, çiftçilere yönelik tarımsal desteği 1,8 milyar liradan 16,1 milyar liraya,  tarım ürünleri ihracatını da 3,7 milyar dolardan 17,7 milyar dolara çıkardıklarını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin tarım sektöründeki konumunu daha da güçlendirmek için pek çok çalışma yürüttüklerini; bu amaçla arazi toplulaştırması, tarım sektörüne ilgiyi artırmak için genç çiftçilere hibe desteği verilmesi, tarım arazilerinin miras ve satış yoluyla bölünmesinin önüne geçilmesi, tarım ve hayvancılık yapılan ovaların korunması için SİT alanı olarak ilan edilmesi gibi çalışma ve uygulamaları devreye soktuklarını söyledi.

Bitkisel üretimde yaşanan artışın, tarıma verdikleri desteklerin karşılığının alındığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu rakamlar birtakım spekülatörlerin, kimi zaman patates, soğan, kimi zaman domates, biber, patlıcan gibi vatandaşlarımızın en çok kullandıkları ürünler üzerinden sahneledikleri oyunların amacını daha iyi gösteriyor” diye konuştu.

Spekülatörlerin gayesinin; çiftçinin, üreticinin hakkını, hukukunu, çıkarını korumak olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin devamında şunları ekledi: “Bir kısmı sadece kâr hırsıyla hareket ederken, bir kısmı daha derin emeller güdüyor. Milletimizle birlikte, ülkemiz üzerinde oynanan her oyun gibi bu tür tezgâhları da bozmaya devam edeceğiz. Çiftçi kardeşlerim vasıtasıyla tüm ülkeme sesleniyorum; hiç kimsenin ne üreticimizin alın terine, emeğine ne de tüketicimizin sofrasına, ekmeğine göz dikmesine izin vermeyeceğiz. Tarım sektöründeki spekülatörleri, tıpkı sınırlarımıza dayanan teröristler gibi, bir millî güvenlik sorunu olarak görüyor ve ona göre de muamele ediyoruz.”

“KENDİ ALANINDA DÜNYADA DÖRDÜNCÜ SIRADA YER ALAN ILISU BARAJI BİTMEK ÜZERE”

Tarımsal üretimde yaşanan büyümede, Türkiye’deki 276 olan baraj sayısına 563, 228 olan gölet sayısına 350, bin 764 olan sulama tesisi sayısına da bin 332 ilave etmiş olmalarının payının büyük olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, GAP gibi dev bir projenin sulama alanını 200 bin hektardan 560 bin hektara yükselttiklerini hatırlattı.

Kendi alanında dünyada dördüncü sırada yer alan Ilısu Barajı’nın bitmek üzere olduğunu, kendi sınıfında Avrupa’nın en büyüğü olan Silvan Barajı’nda sona yaklaşıldığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece GAP’ın sulamada 2,2 milyar dolar, enerjide 4 milyar dolar, içme suyunda 500 milyon dolar düzeyinde Türkiye’ye katkı sağladığına dikkat çekti.

“TÜRKİYE GELİŞTİKÇE, ZENGİNLEŞTİKÇE BUNDAN ÇİFTÇİLERİMİZ VE ÜRETİCİLERİMİZ NASİPLERİNE DÜŞENİ ALACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında hayvancılık konusuna da değinerek, “Bu konuda çok uğraşmamıza rağmen maalesef hâlâ vatandaşlarımıza istediğimiz seviyede uygun fiyatlardan et sunamadığımızı itiraf etmem gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, rakamlara bakıldığında Türkiye’nin hayvancılıkta durumunun her geçen gün daha iyiye gittiğine işaret ederek 2002 yılına kıyasla; büyükbaş hayvan varlığının 9,9 milyon adetten 17,2 milyon adede, küçükbaş hayvan varlığının 32 milyondan 46,1 milyon adede yükseldiğini aktardı.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine aynı yıllara kıyasla süt üretiminde 8,4 milyon tondan 22,1 milyon tona, kırmızı et üretiminde 420 bin tondan 1 milyon 118 bin tona, tavuk e-ticaret üretiminde 700 bin tondan 2 milyon 156 bin tona, yumurta üretiminde 11,5 milyar adetten 19,6 milyar adede, süt ürünleri üretiminde 61 bin tondan 276 bin tona çıkıldığını sözlerine ekledi.

Hayvancılıktaki bu artışlar sayesinde kişi başına yıllık süt tüketiminin 2002’ye kıyasla 122 litreden 258 litreye, kırmızı et tüketiminin 6,1 kilodan 15 kiloya çıktığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüldüğü gibi, tüketimimiz üretimimizden daha fazla artmıştır. Dolayısıyla yapmamız gereken, girdi maliyetlerini düşürerek daha hesaplı üretimi teşvik etmektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Hayvancılıkta özellikle yem, tarla bitkilerinde gübre konusunda yaşanan sıkıntıları biliyoruz. Her iki üründe de ham madde bakımından dışa bağımlılık söz konusudur. Bunun için işe yem ve gübre üretimini artırmakla başlamamız gerekiyor. Türkiye bu konularda ithalatçı değil, ihracatçı olmalıdır. Tarımda millî birlik projemizin hedeflerinden biri de budur. Planlı üretime geçerek ithalatı azaltmayı ve ihracatı çoğaltmayı amaçlıyoruz. Havza bazlı yönetim ve tarımsal üretimi destekleme modelini ve hayvancılıkta yerli üretimi destekleme modelini kararlılıkla uygulayacağız. Havza bazlı üretim için 21 ürün ve 945 yer belirledik. Buğday ve yem bitkilerini her yerde, diğer ürünleri de belirlenen alanlarda destekleyerek tarım sektörümüzü inşallah şaha kaldıracağız. Hayvancılığı kendi ihtiyacımızı karşılamanın ötesinde ihracata dönük olarak geliştirmek için damızlık üretimini teşvikle işe başladık. İnşallah Türkiye büyüdükçe, geliştikçe, zenginleştikçe bundan çiftçilerimiz ve üreticilerimiz de nasiplerine düşeni alacaklardır. Bilhassa 2023 hedeflerimize ulaştığımızda şu anda konuştuğumuz rakamları inşallah üçe, beşe katlamış olacağız.”

“TÜRKİYE, NE ZAMAN HEDEFLERİNE YAKLAŞSA KARŞISINA HEMEN ENGELLER ÇIKARTILDI”

Türkiye’nin, ülke ve millet olarak ne zaman hedeflerine yaklaşsa karşısına hemen birtakım engellerin çıkartıldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, IMF’e olan borcun sıfırlandığı, Merkez Bankası rezervlerinin en yüksek seviyeye çıktığı, dünyanın hayranlıkla izlediği projeleri birer birer hayata geçirdikleri 2013 yılında, bir anda sokakların karıştırıldığı Gezi olaylarının başlatıldığını hatırlattı.

“AK Parti gibi Türkiye’nin orman varlığını 20,8 milyon hektardan 22,6 milyon hektara çıkarmış 4 milyar 300 milyon fidanı toprakla buluşturmuş bir partiye yapılabilecek en son suçlamayla, ağaç kestiğimiz yalanıyla ortalığı birbirine kattılar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu oyunun gerçek yüzünün ortaya çıkmasıyla sokakları terörize eden güruhun sessizce çekilip gittiğini söyledi.

Daha sonra 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişiminin gerçekleştiğini, bölücü terör örgütünün harekete geçerek çukur eylemlerini başlattığını, ardında da FETÖ terör örgütü vasıtasıyla ordu içinde yuvalanmış bir ihanet çetesinin kanlı bir darbe yapmaya kalktığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçişimiz milletimizin aslında bu saldırılara verdiği en esaslı ve güçlü cevap olmuştur” diye ekledi.

“GÜÇLÜ EKONOMİ PROGRAMIYLA KONTROLÜ YENİDEN ELE ALDIK”

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarıyla, İdlib’de geliştirdikleri inisiyatifle Münbiç ve Fırat’ın doğusuyla ilgili yürüttükleri kararlılıkla olayların gidiş yönünü değiştirdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde ana muhalefet liderinin YPG terör örgütü ile ilgili söylediklerine de değindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ana muhalefetin başı ‘YPG, PYD diyor PKK niçin bize saldırsın?’ diyor. Yahu bu nasıl bir anlayıştır? ‘Niçin bize saldırsın’ sorusunu sorana ben diyorum ki, yahu saldırdı, saldırdı soru sormaya gerek yok. Füzeleri atanlar onlar ve benim 100’e yakın vatandaşımın şehit olmasını sağlayan onlar. Bunları görmeyecek kadar hakikatlerden uzak bir ana muhalefet var” değerlendirmesinde bulundu.

Son olarak, geçen yıl Ağustos ayında Türkiye’ye bu defa ekonomi silahının çekildiğini belirterek, “Türkiye’nin gerçekleriyle hiçbir ilgisi olmayan, tamamen sunu bir anafor oluşturarak ekonomimizi batırmaya, yönetimimizi istikrarsız hâle getirmeye çalıştılar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunun farkına vararak, tedbirleri uygulamaya geçirdiklerini, güçlü ekonomi programıyla kontrolü yeniden ele aldıklarını söyledi.

Şimdi son bir umutla 31 Mart’ı beklediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bu seçimlerde istedikleri gibi bir istikrarsızlık ortamı oluşturabilirlerse hemen ardından tüm cephelerden ülkemize yeni saldırılar düzenlemeyi planlıyorlar. Ama buradan çiftçilerimizin, üreticilerimizin huzurunda söz veriyorum, bunlara asla fırsat tanımayacağız. Milletimizle yine kol kola, gönül gönle vererek bu oyunu da inşallah hep beraber bozacağız” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu süreçte Türkiye’nin en büyük talihsizliğinin, CHP’nin durumunun olduğunu dile getirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu partinin geçmişi zaten Sivaslı Nuri Demirağ’dan Vecihi Hürkuş’a, Devrim otomobili denemesine kadar pek çok kötü sicille doludur. 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçiminde takındıkları tavırla demokrasiye ve hukuka verdikleri zararı en iyi sizler biliyorsunuz. CHP terör örgütlerinin saldırılarında, darbe girişimlerinde, yurt dışından ülkemize yönelen tehditlerde hiçbir zaman ülkemizin ve milletimizin yanında yer almamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu Avrupa’ya gidiyor, Almanya’da terör örgütünün temsilcileriyle, ellerinde paçavraları, yan yana onlarla beraber resim çektiriyor; hale bak. Yahu sen bu ülkenin ana muhalefetinin başındaki adamsın, Alman Parlamentosunda YPG’nin paçavrasıyla poz veren bir teröristle nasıl olur da yan yana poz verirsin? Onu nasıl olur da meşrulaştırırsın?”

“HABERLEŞMEDEN İSTİHBARATA HER ALANDA UZAY ÇALIŞMALARINI ETKİN ŞEKİLDE KULLANMANIN GAYRETİ İÇİNDEYİZ”

Ana muhalefet partisinin, Türkiye’yi dünyaya şikâyet etmekten Türkiye’nin stratejik tüm girişimlerini engelleme çabasına kadar her türlü yanlış tavrı ısrarla sürdürdüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son CHP milletvekillerinin, Türkiye Uzay Ajansı’nın kuruluşuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin uzay yarışında yerini almasından acaba bu CHP niçin rahatsız duyuyor? Uydu yapıyoruz, uydu fırlatıyoruz, haberleşmeden istihbarata her alanda uzay çalışmalarını etkin şekilde kullanmanın gayreti içindeyiz. Tüm bu çalışmaları daha ileri taşıyacak Türkiye Uzay Ajansının faaliyetine engel olmanın, ülkenin ve milletin çıkarlarına nasıl bir faydası olacağını ben tüm çiftçi kardeşlerimin takdirine sunuyorum” sözlerine yer verdi.

“TERÖR ÖRGÜTLERİNİN DE ONLARI DESTEKLEYEN GÜÇLERİN DE ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ”

Söz konusu partinin, tuğla üzerine tuğla koymadığı gibi yapanları engellemek için de eskiden beri Anayasa Mahkemesi’nin önünde nöbet tuttuğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah’ın izni ve milletin desteğiyle, terör örgütlerinin de, onları destekleyen güçlerin de üstesinden geldiklerini ve geleceklerini vurguladı.

‘Hırsız içerden olunca kapı kilit tutmazmış’ atasözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İşte onun gibi hançer içeriden vurulduğunda yapacak çok fazla bir şeyimiz kalmıyor. Her zaman olduğu gibi çözümü biz çiftçimizde arıyoruz, çözümü milletimizde arıyoruz, millî iradede arıyoruz, demokraside arıyoruz. İnşallah 31 Mart seçimleri hem şehirlerimize hizmet edecek en iyi belediye başkanlarını seçeceğimiz, hem de önümüzdeki dönemi huzur, istikrar ve güven iklimi içinde geçireceğimiz şekilde neticelenecektir.”

Konuşmasının sonunda çiftçilere; Türkiye’nin gelişmesine, kalkınmasına, milletin aşının, ekmeğinin kesintisiz şekilde sağlanmasına yaptıkları katkı sebebiyle şükranlarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’nin genel kurulunun hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.