"Hükümetin Kırmızı Çizgileri Pembeleşmiş"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, “Kırmızıçizgiler ifade eden hükümetin herhangi renkte bir çizgisi olmadığını görmüş oluyoruz. Kırmızıdan ziyade pembeleşmiş gözüken çizgiler kafa karışıklığına katkıda bulunuyor. Eğer PYD’yi terör örgütü olarak ilan ediyorsa hükümet, o zaman o örgütün başkanını Ankara’ya davet edip muhatap almak teröre yataklık etmek değil midir” diye konuştu.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), kurultayın ardından ilk toplantısını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleştirdi. Toplantının ardından, Böke de Parti Sözcüsü olarak ilk kez basının karşına çıktı. 

MYK’nın gündemine ilişkin basın toplantısı düzenleyen Böke, terör olayları konusunda acil atılması gereken adımları değerlendirdiklerini belirterek, “CHP bu konuda defalarca uyarılarda bulundu. Hatta bu uyarıları sadece CHP’nin yapmadığını da öğrendik” dedi. Ak Partili Hüseyin Çelik’in açıklamalarına işaret eden Böke, şöyle devam etti:

-BAŞBAKAN VE İÇİŞLERİ BAKANINA SESLENDİ:ELİNİZİ KOLUNUZU BAĞLAYAN NEYDİ?

“Sayın Çelik AKP’nin kurucularından, yıllarca bakanlık ve sözcülük yapmış bir siyasetçi. Sayın Çelik diyor ki, bir; ‘PKK şehirlere silah yığarken devlet eli kolu bağlı bekledi.’ İki; ‘Biz 2009’dan itibaren Bakanlar Kurulu’nda, MYK’da, Sayın Başbakanı ve Cumhurbaşkanını uyardık.’ Üç, ‘Kimse bizi dinlemedi.’ Sayın Genel Başkanımızın her fırsatta dile getirdiği, devletin elini kolunu bağlayanın kim olduğu sorusuna yanıt ihtiyacı bir kez daha ortaya çıkıyor. Kamu düzenini sağlamakla yükümlü olan hükümetin, bu görevi neden yapmadığı sorusuna bir yanıt ihtiyacı da, Sayın Hüseyin Çelik tarafından ifade edilmiş oluyor. Ben de Parti Sözcüsü olarak bir kez daha soruyorum, “Sayın Başbakan, Sayın İçişleri Bakanı elinizi kolunuzu bağlayan neydi? Neden kentlerin silah deposuna dönmesine müsaade edildi? Neden Türkiye her sabah acı şehit haberleriyle uyanacağı bir geleceğe kendi elleriyle itildi.”

-ÜÇÜNCÜ YOL VURGUSU-

Böke, salt güvenlikçi yaklaşımın işe yaramadığını ve on yıllar boyunca denenmiş ve başarısız olmuş bu birinci yolun çöktüğünü belirterek, Türkiye’nin “çözüm süreci” adı altında bir ikinci yol olarak “AKP sürecini” de yaşadığını ifade etti. Böke, “Şeffaf olmayan, toplumu dahil etmeyen, çözümü siyasileştirmenin ötesine taşıma gayreti olmayan bu süreç, yani ikinci yol da çöktü” dedi. CHP’nin, toplumsal barışı inşa edecek üçüncü bir yol önerdiğini vurgulayan Böke, TBMM çatısına işaret ederek, “Bu yolda toplumsal barışı, siyasi zeminde inşa etmek gerek. Meclis’te toplumsal uzlaşma komisyonun neden kurulamıyor olduğunu da iktidara sormak zorundayız. CHP, üçüncü yolla bu komisyonun barışı toplumsallaştıracak adımları barındıracak şekilde, sivil toplum kuruluşlarından oluşan ortak akıl heyetleri ile çalışacağı bir yapının acilen kurulması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor” dedi.

-“CUMHURBAŞKANI AÇIKCA HUKUK DIŞINA ÇIKIN, DİYOR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaymakamlarla gerçekleştirdiği toplantıda kaymakamlara “hukuk dışına çıkın” talimatı verdiğini ifade eden Böke, Cumhurbaşkanının görevinin hukuk devletini korumak olduğunu belirtti. Böke, kaymakamlara “mevzuatlara uymayın” demenin hukuku ayaklar altına almak olduğunu söylerken, bunun “kabul edilemez ve endişe verici” olduğunu kaydetti. Böke, “Buradan Sayın Başbakan ve İçişleri Bakanına sormak istiyorum, Cumhurbaşkanının ‘mevzuatları hiçe sayın’ diyen bu talimatıyla ilgili görüşleri nedir?” dedi.

-“ÖNCELİĞİMİZ SAVAŞIN BİTİRİLMESİ”-

Böke, Cenevre’de yapılacak Suriye müzakereleriyle ilgili de, “CHP’nin 4 yıl önce, ‘bu uluslararası toplantıyı yapalım ve Türkiye olarak bölgeye barışın öncüsü rolünü oynayacak adımı biz atalım’ dediği görüşmelerin yapılmasından memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu. CHP’nin savaşı sonlandıracak, insanların kendi yurtlarında yaşama özgürlüklerini kullanabilecekleri bir dünyanın inşası için, atılacak her adıma destek vermeye hazır olduğunu ifade eden Böke şöyle devam etti:

“Önceliğimiz savaşın bitirilmesidir. Bu tartışmalarda masanın etrafına kimin oturacağı yaklaşımı üzerinden değil, sorunun çözümü üzerinden bir yaklaşımın öncelenmesi gerektiğinde de ısrarcıyız. Gelinen noktada yapılması gerekenin, Cenevre’deki görüşmelerin Türkiye’nin sağlıksız Suriye politikasını değiştirmek için bir fırsat olarak değerlendirilmesi ve ‘Bölgeye barışı getiren öncü ülke olan Türkiye’ diye tanımlanabileceğimiz yeni bir döneme de adım atacak gücü göstermeyi çok istiyoruz ve hükümetten talep ediyoruz.”

-“TERÖRE YATAKLIK ETMEK DEĞİL Mİ”-

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Böke, “Hükümetin kırmızı çizgisi var, PYD’nin dolaylı olarak masada olacağı söyleniyor. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da Türkmenlerin masada olması gerektiği konusunda bir ısrarı var” denmesi üzerine şöyle konuştu:

“Kırmızıçizgiler ifade eden hükümetin herhangi renkte bir çizgisi olmadığını görmüş oluyoruz. Kırmızıdan ziyade pembeleşmiş gözüken çizgiler kafa karışıklığına katkıda bulunuyor. CHP’nin pozisyonu çok net; biz bölgede savaşın sonlandırılacağı her türlü adıma destek vereceğimizi baştan beri söylüyoruz. Eğer PYD’yi terör örgütü olarak ilan ediyorsa hükümet, o zaman o örgütün Başkanını Ankara’ya davet edip muhatap almak teröre yataklık etmek değil midir? Bu soruya yanıt vermekle mükellef olan iktidardır. Masanın etrafına kimlerin oturduğunun değil savaşın sonlandırılmasının önemli olduğunu vurgulamış olmakla birlikle, Türkmenlerin o masada olması gerekliliğinin de altını çizmek istiyorum. Hükümetten beklediğimiz Türkmenlerin masaya oturması ve güçlü bir şekilde Türkiye’nin orada güçlü bir şekilde yer almasını sağlamasıdır.”

Böke, “CHP’li bir milletvekili tarafından Atatürk resminin indirildiği” iddiasıyla ilgili de “Ortaya atılmış bu savlarla ilgili, dedikodularla ilgili kurulan soruşturma komisyonunda gereken karar çıkacaktır” dedi.

Yeni MYK’nın ilk toplantısında, partinin bir önceki sözcüsü, İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç dışındaki tüm Genel Başkan Yardımcıları ve üç Grup Başkanvekili de hazır bulundu.