“Huzurumuza Kim Musallat Olursa Bedelini Ödeyecek”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu ülkede huzurumuza kim musallat olursa bedelini ödeyecek, hiç bunun lamı cimi yok. Hiç bunun lamı cimi yok. Bölgemizdeki sorunların çözümünde daha güzel bir Türkiye olacak. 16 Nisan’a husumetin ve taassubun kör ettiği gözlerle değil, akıl gözüyle gönül güzüyle  bakan herkes bu güzellikleri görecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Güzel Bir Türkiye İçin Tabii ki Evet Programı”na katıldı. Bugüne kadar Külliyeye her kesimden insanın geldiğini ifade eden Erdoğan, bugün de iş hayatında yer alan güzellik uzmanı esnaflarla birlikte olunduğunu, her alanda güzelliğin övüldüğü bir yerde insanlığın güzelliğinin ihmal edilmesinin düşünülemeyeceğini ifade etti. Erdoğan, “Kendi medeniyetimizin ve kültürümüzün sınırları çerçevesinde bu çalışmaların yürütülmesini ben çok isabetli buluyorum. Her esnafımız olduğu gibi sizlerin de sorunlarınızın çözümü için elimizden geleni yapmak görevimizdir. Bakanlar Kurulu kararı şu andaki kampanya nedeniyle biraz gecikti ama biraz sonra burada olacak ve bende Bakanlar Kurulu kararını onaylayacağım” dedi. Türkiye’de 16 Nisan’dan sonra ne olacağının sorulduğunu belirten Erdoğan, 14 yıl boyunca sessiz bir devrim gerçekleştirildiğini, bunu kendisinin değil batının konuştuğunu anlattı. Göreve geldiğinde 100 günlük bir program uygulandığını, kişi başına düşen milli gelirin 3 bin 500’den 11 bin dolara çıktığını ifade eden Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemlere değinerek, sağlık, eğitim, adalet, emniyet alanında yapılan yatırımları anlattı.

- BAK KARDEŞİM SLOGANİK KONUŞMAYALIM-

Sarıyer’de ziyaret ettiği hayır çadırında yaptığı ziyarete değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Dedim “niye hayır diyorsunuz? Ne dediler biliyor musunuz ‘Çağdaş bir Türkiye için’ dediler. ‘Peki neyiniz eksik’ dedim cevap yok. Dedim ki ‘bak kardeşim sloganik konuşmayalım. Niye neyi yapıyoruz bunu bilelim. Şu anda Türkiye’de bulunduğumuz yer de tam Tarabya. Şurada Yavuz Sultan Selim Köprüsü var. 3. Köprü. 4 gidiş 4 geliş. Bir de buna hızlı treni ilave ediyoruz.’ Hemen oradan birisi atladı ne dedi biliyor musunuz? ‘Niye adını Yavuz Sultan Selim koydunuz. Siz ayrımcılık yapıyorsunuz’ dedi. ‘Ya’ dedim, ‘çok ayıp üzüldüm buna. Demek Yavuz Sultan Selim’i demek ki iyi tanıyamamışsın. Onunun döneminde Osmanlı 15 milyon kilometrekarelik topraklara sahipti. Böyle bir Sultan’ın ismini oraya vermekten daha doğal ne olabilir? Biz bunu senin düşündüğün gibi düşünerek ismini oraya vermedik. O hünkara bu sultana bu yakışır diye verdik.’ Fakat değerli kardeşlerim ney, neden, nasıl? Eğer bu soruyu kendimize sormazsak cevabını işte bu şekilde alıyoruz. Bunlar 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne de hayır dediler. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne de hayır dediler. Osmangazi Köprüsü’ne de hayır dediler. Marmaray’a da hayır dediler.”

- HANGİNİZİN DÜKKANLARI KAPATILDI?-

Kanal İstanbul’un hazırlıklarının yapıldığını belirten Erdoğan, bu proje ile boğazın yükünün hafifletileceğini, Karadeniz’in Marmara’ya bağlanacağını söyledi. 14 senede 19 bin kilometre bölünmüş yolun, dünyanın bir numaralı havalimanın İstanbul’a yapıldığını, 2018 yılında açılacağını ifade eden Erdoğan, “Niye bizi Batılı yöneticileri kıskanıyor, işte bundan kıskanıyor. Hani eskiden görüyorduk ya çılgın Türkler diye. İşte bu Türkler çıldırdı diyorlar. Birincilikleri alıyor diyorlar. Kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz” dedi.

Türkiye’de 16 Nisan referandumundan sonra ne olacağının sorulduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Ne diyorlar? Kurucusu olduğum için böyle konuşuyorum. Bu ifadeyi şurada, şu şekilde kullanmak belki bazılarına garip gelebilir. AK Parti bizim yaşam koşullarımıza müdahale ediyor. Bakın burada güzellik uzmanları var. Kardeşlerim hanginize müdahale edildi. Hanginizin gelip de dükkanları kapatıldı. Böyle bir müdahale söz konusu mu, değil. Ama bazıları için yalan adeta makine, bunlar yalan makinesi, iftira, her şey bunlarda var” diye konuştu.

-BEDELİNİ ÖDEYECEK-

Eskiden Cumhurbaşkanlığı makamına muhtarların alınmadığını ifade eden Erdoğan, şu ana kadar 16 bin muhtarın Külliyeye geldiğini, 55 bin muhtarın ağırlanacağını söyledi.

Terörle mücadele de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün belinin kırıldığını belirterek, “Tendürek Dağları’nda, Cudi’de, Gabar’da, Besler Deresi’nde şu anda inlerine girdik. Sadece içeride değil, Suriye'de de Cerablus, Rai, Dabık, Bab, bütün buralarda DEAŞ’ı, PYD’yi temizleyerek yolumuza devam ediyoruz. Bu ülkede huzurumuza kim musallat olursa bedelini ödeyecek, hiç bunun lamı cimi yok. Hiç bunun lamı cimi yok. Bölgemizdeki sorunların çözümünde daha güzel bir Türkiye olacak. 16 Nisan’a husumetin ve taassubun kör ettiği gözlerle değil, akıl gözüyle gönül güzüyle  bakan herkes bu güzellikleri görecektir” dedi.

Enerjide bugün önemli bir adımın atıldığını kaydeden Erdoğan, şu anda doğalgazın ulaşmadığı ilin kalmadığını, 81 ilin tamamına doğalgazın ulaştığını, çağdaş olmanın lafla değil icraatla olduğunu belirtti.

-AĞIR MALİYETLER OLACAK ÇATIŞMANIN TAŞLARINI DÖŞEMEYE BAŞLADILAR-

7 Haziran seçimlerinden sonra, ‘Cumhurbaşkanlığı makamı tartışmalı hale geldi’ denildiğini, şahsı kast edilerek ‘şu anda siyaseten ve hukuken boşlukta olan bir kişi var’ denildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halbuki 7 Haziran’da seçime giren cumhurbaşkanı olarak ben değildim, siyasi partilerdi, ben seçime girmedim. Buna rağmen hemen ülkemize ağır maliyetleri olacak bir siyasi kavganın, kaosun, çatışmanın taşlarını döşemeye başladılar. Ve Gazi Mustafa Kemal’in partisini bölücü örgütün uzantısını iktidara taşımak için koltuk değneği yaptılar. Şu anda hayır için Avrupa’ya gidenler var. Terör örgütünün oradaki uzantılarıyla beraber çalışıyorlar. Şu anda ‘hayır’ diyene bakıyorum, kim hayır diyor? İmralı’daki terör örgütünün başı diyor. Kim diyor? Kandil’de şu anda terörist başları diyor. Ama şu anda anamuhalefetin başı onlarla beraber hareket ediyor. Bunu anlamak mümkün değil. Güzel bir sözümüz var bizim biliyorsunuz, kişi sevdikleriyle beraberdir” ifadelerini kullandı.

- HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL, BİZ BURALARA MİLLETİMİZLE GELDİK-

Hayır kampanyası için Avrupa’ya gidenlerin bulunduğunu, bunların terör örgütünün oradaki uzantılarıyla beraber çalıştığını ifade eden Cumhurbaşkanı
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Benim bayan bakanımı Hollanda’ya sokmayıp arabanın içine mahkum edenlerle beraber hareket ediyorlar. İşte en son şahsımla ilgili İsviçre’de parlamento binasının önüne dev bir pankart astılar ve üzerinde resmim var, silahı da benim şakağıma dayadılar. Şimdi ben buradan sizler vesilesiyle Külliyeden tüm milletime sesleniyorum Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanına İsviçre’nin parlamentosu önünde dev bir poster asacaklar, silahı şakağa dayayacak ve orada polisin nezaretinde terör örgütleri yürüyüş yapacak ve İsviçre yönetiminin sesi çıkmayacak. Hiç önemli değil, biz buralara milletimizle geldik, milletimizle yürüyoruz. Biz bunlarla gelmedik.”
Artık yeni bir dönemin başladığını, Cumhurbaşkanının yüzde 50+1 oy alması gerektiğini belirten Erdoğan, “Bir de şunu söylüyor, ‘Meclis'i fesih yetkisi var’ diyor. Cumhurbaşkanının Meclis'i fesih yetkisi yoktur. Öyle bir şey söz konusu değil. Hep bunlar yalan” dedi.

-CANLI YAYINDA KARARNAME İMZADI-

Erdoğan, konuşmasının sonunda hazırlanan kararnameyi isteyerek canlı yayında imzaladı. Erdoğan, “Şimdi kararname hazır. Özel kalem müdürüm Hasan bey nerede. Getir bakalım kararnameyi. Güzellik uzmanlarının tıbbi cihaz kapsamına girmeyen cihazları kullanarak tıbbi amaçlı olmayan işlemleri yapabilmesi ve bu uzmanların sahip olması gereken belgeleri düzenleyen Bakanlar Kurulu kararını imzalıyorum” dedi.