"İçleri Çıfıt Çarşısına Dönenlerden Öğrenecek Bir Şeyimiz Yoktur"

Milliyetçi Hareket Partisi Genel başkanı Devlet Bahçeli, anayasa ile ilgili açıklamasının hafta boyunca tartışıldığını ifade ederek, “CHP’nin bu tuzağa düşmesi akla zarar, siyasi geçmişine haksızlıktır. İçleri çıfıt çarşısına dönenlerden öğrenecek bir şeyimiz de yoktur. Bunlara diyorum ki, yağ mı yoğurttan yoğurt mu yağdan çıkar, yakında görürsünüz. Az bekleyin, biraz daha sabredin” ifadelerini kullandı.
 
MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Musul’da başlatılan operasyona değinen Bahçeli, Musul’un iki yılı aşkın süredir canilerin elinde olduğunu söyleyen Bahçeli, “Irak Başbakanı Haydar El İbadi’nin Musul’a sadece Irak ordusunun ve polis güçlerinin gireceğini ileri sürmüş, özellikle ülkemize hadsizce durum ve pozisyon hatırlatması yapmıştır. Musul’u, bir avuç IŞİD’li çapulcunun eline bırakıp kaçan sanki kendileri değilmiş gibi konuşan İbadi ve yandaş kümesinin komşuluk hukukuna riayet ve hizmet etmediği ortadadır. Bunlar hem kel hem foduldur” ifadelerini kullandı.

Musul’un ve Musul’da yaşayanların varlık ve çıkarlarını müdafaa etmenin, Türkiye’nin en tabii hakkı ve boyun borcu olduğunu belirten Bahçeli, Bağdat yönetiminin bundan gocunmasının abesle iştigal olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

“Başbakan İbadi ve yönetiminin Türkiye husumetini hazmetmek, vakay-i adiyeden görmek eşyanın tabiatına da aykırıdır. Bize göre Musul’dan IŞİD’in sökülüp atılması, bu Türkmen şehrinin asıl ve hak eden sahiplerine teslimi muhakkak surette sağlanmalıdır. Irak Başbakanı, kendi topraklarındaki yabancı postalları ve terör örgütlerini görmeyip Türkiye’ye Musul’a gelme çağrısını nasıl, hangi hakla yapabilmektedir? İbadi’nin yolu yol değildir. Irak’ta katledilen bir milyon Müslüman’ın faillerine kucak açan İbadi yönetiminin mantığı tıpkısıyla celladına bağlanmış bir köleden farksızdır.”

-“İBADİ KİMİN NAM VE HESABINA ÇALIŞMAKTADIR?”-

PKK’nın Musul’un batısındaki Sincar’a yerleştiğini ifade eden Bahçeli, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Türkiye’nin kapılarını açıp yardım elini uzattığı Ezidilerin sırtımızdan hançer salladıklarını görmemek için kör olmak lazımdır. Başta PKK olmak üzere, Türkiye düşmanlarının Irak topraklarında mevzi elde etmesi ne dostluğa sığacak ne de komşuluk hukukuyla bağdaşacaktır. İbadi kimin nam ve hesabına çalışmakta, kimlere diyet borcunu ödemektedir? Türkiye’yi Musul’dan uzak tutma gayretleri, Başika’dan çıkması için zorlama çabaları neye ve kimlere hizmettir? Başika’ya TSK davet edilirken bir şey yoktu da, şimdi mi oldu? Başika bekamızın kilit noktalarındandır, terk etmek, boşaltıp dönüş yapmak kabus demektir. Türkiye meşru müdafaa hakkını kullanmak durumundadır. İbadi ister kabul etsin, isterse etmesin; büyük devlet olmanın vakar ve haysiyeti bunu gerektirmektedir.

Türkmenler katliama maruz kalırken, Türkmeneli’nin demografik omurgası bozulurken Irak ne yapıyor, neyle meşgul oluyordu? Musul üzerinden yürüyen mücadelelerin yalnızca IŞİD’i kovmak olmadığını aklı başında herkes bilmektedir. Barzani aksini söylese de, Musul’daki nüfus yapısının zedelenmesi, etnik ve mezhep dengesinin tersine çevrilmesi bölgeyi tamamıyla ateşe atacaktır. Ülke olarak güvenliğimizi, toprak bütünlüğümüzü ve soydaşlarımıza reva görülen acımasız saldırıları tesadüflerin akıbetine bırakamayız, görmezden gelemeyiz. Kerkük Türk’tür, Musul, Telafer Türk’ün öz yurdudur. Bize ne işiniz var Musul’da diyenler, ahlaklı ve utanma sahibi iseler, önce kendilerinin ne aradığını açıklamak, netliğe kavuşturmak mecburiyetindedir.”

Bahçeli, Musul Operasyonundan kısa süre önce ABD’ye giden Genelkurmay Başkanı’nın görüşme ve müzakere hamlelerinin zamanlama itibariyle yerinde olduğunu belirterek, girişimlerin ümit verici olduğunu, Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki varlığının toprak kazanmak, coğrafyayı büyütmek değil, yalnızca nüfuz alanlarını korumak, beka ve güvenliğe yönelen tehlikeleri odağında engellemek olduğunu söyledi.

-“BİZ ÜST AKIL FALAN TANIMAZ, TAKMAYIZ”-

Atatürk’ün açıkladığı Misak-ı Milli’nin sınırlarını hatırlatan Bahçeli, ecdad yadigarı Türk topraklarını oyunlarla gasp edenlerin, anlaşma ve terörist saldırılarla Türkiye’yi oyalayanların tarihe karşı suç işlediğini ifade etti. Musul ve Kerkük’ün fiziken değilse bile vicdanen, kalben ve manen vatan olduğunu söyleyen Bahçeli, “Teksaslı gelecek biz gelmeyeceğiz öyle mi? Londra’dan dün olduğu gibi bugün de, ipini koparıp Musul’a girenler emperyalist iştahlarını tatmin edecek, ne var ne yok sömürüp bir de üstüne fitne ekecekler, biz de oralı olmayacağız, istenen bu mudur? Biz üst akıl falan tanımaz, takmayız. Üstü, altı bilmeyiz; fakat aklı olan varsa ya göle kaçsın ya da kendisine saklasın, belki ihtiyaç duyacaktır. Tavsiyemiz budur” şeklinde konuştu.

-“IŞİD’İN ATILDIĞI YERLERE PYD-YPG’NİN YERLEŞMESİ BİR ŞEYİ DEĞİŞTİRMEYECEK”-

Fırat Kalkanı Harekâtında 56. güne gelindiğini ifade eden Bahçeli, Cerablus’tan sonra, TSK tarafından desteklenen Özgür Suriye Ordusu’nun Suriye’nin stratejik önemdeki Dabık köyünü kontrol altına aldığını belirterek, “Münbiç’e PYD-YPG’li teröristlerin girmeyeceği hususunda söz verenlerin, bir kez daha sözlerini çiğnedikleri açıktır. YPG hala Fırat’ın batısındadır. Kaygımız odur ki, IŞİD’in atıldığı yerlere PYD-YPG’nin yerleşmesi bir şeyi değiştirmeyecek, sadece bir terör örgütünün yerini diğeri alacaktır. ABD’nin PYD-YPG’yle ilişki ve irtibatları kesilmeden, IŞİD’e karşı yürütülen operasyonların kalıcılığı söz konusu olmayacaktır. PYD-YPG’ye uzatılan her el, verilen her destek polislerimize, Mehmetlerimize sıkılmış kurşun, atılan bomba, döşenen mayındır. ABD’nin buna hiçbir hakkı yoktur” açıklamasında bulundu.

-“NİYET OKUYUCULAR YİNE İŞBAŞI YAPMIŞLARDIR”-

Geçen haftaki grup toplantısında yeni anayasa ekseninde yaptığı değerlendirmelerin hafta boyunca tartışıldığını söyleyen Bahçeli, “Niyet okuyucular yine işbaşı yapmışlardır. Anlam krizi yaşayan biçareler yine kendilerini belli etmişlerdir. Leb demeden leblebiyi anlarım diyen ileri zekâlılar mangalda kül bırakmamışlardır” dedi. Açıklamasını yineleyen Bahçeli, “Bunları anlamayan varsa, sözüm söz olsun, heceleye heceleye, yeni baştan alfabeyi öğretir gibi anlatmaya varım ve hazırım” ifadelerini kullandı.

Başkanlık sistemiyle ilgili sözlerini de hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

“Bunun üzerine komut almışçasına sırayla saldıranların ağızından öylesine suçlamalar duyuldu ki, şaşırmamak, hayrete kapılmamak imkansızdır. AKP’nin stepnesi, koltuk değneği, yedek lastiği, bastonu, kurtarıcı meleği dediler. Başkanlığı saraya altın tepsi içinde sunduğumuzu söylediler. Bindiğimiz dalı kestiğimizi uydurdular. İhanetle verkaça girdiklerini unutup AKP’ye pas verdiğimizi dillerine doladılar. Gizli görüşmeler yaptığımızı dillendirdiler. Arka kapı diplomasisi yürüttüğümüzü ifade ettiler. Bu şahıslara tavsiyem şudur: Söz biliyorsanız söyleyin inansınlar; bilmiyorsanız susun da alayınızı adam sansınlar. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ne dediği bellidir. Hükümet sistemi üzerinde yapılan tehlikeli oynamalar, hukuki temeli olmayan siyasi ve hamasi uygulamalar rejim krizine dönüşebilecektir. Ya filli durum düzelsin, evli evine, köylü köyüne dönsün. Ya da filli durum hukuki boyut kazanarak Türkiye derin bir nefes alsın, hukuksuzluk ve Anayasa ihlalleri son bulsun. Biz millete gitmekten korkmayız. Türk milleti ne derse, neye karar verirse baş göz üstüne diyerek gereği neyse seve seve yaparız.”

-“İÇLERİ ÇIFIT ÇARŞISINA DÖNENLERDEN ÖĞRENECEK BİR ŞEYİMİZ DE YOKTUR”-

“Adında halk olan, halkın partisi olduğunu iddia eden CHP niye celalleniyor, niye rahatsız oluyor? PKK’yla kuytu köşelerde fiskos yaparken, HDP’nin aparatı, PKK’nın siyasi sim kartı olurken bir şey olmuyor da, biz bir teklifle gelince mi kıyamet kopuyor?” diyen Bahçeli,  “CHP ve yandaşları düğüne giderler zurna beğenmezler, hamama giderler kurna beğenmezler. CHP’nin bu tuzağa düşmesi akla zarar, siyasi geçmişine haksızlıktır. İçleri çıfıt çarşısına dönenlerden öğrenecek bir şeyimiz de yoktur. Bunlara diyorum ki, yağ mı yoğurttan yoğurt mu yağdan çıkar, yakında görürsünüz. Az bekleyin, biraz daha sabredin” açıklamasında bulundu.

Milliyetçi Hareket Partisinin parlamenter sistemin revize edilip reforma tabi tutularak devamından yana olduğunu altını çizen Bahçeli, millete görüşünü sormanın, filli çelişkiyi sona erdirmeyle ilgili müdahil olmasını istemenin hiçbir mahsurlu ve sakıncalı tarafı olmadığını söyledi. “Yağmur nereye yağsa tarlasını oraya taşıyanlara diyeceğimiz bir şey yoktur, zira onlarla uzlaşma vasat ve vaktimiz de bulunmayacaktır” diyen Bahçeli, Türk milletine güvendiğini, AK Parti’nin Anayasa hazırlığını TBMM’ye getirmesi, ilke ve hassasiyetlerini gözetmesi halinde sağlıklı ve makul bir neticenin alınacağına yürekten inandığını belirtti.