Öne Çıkanlar kosgeb çin Alkın Kalkavan Kulp çukurova belediyesi medicana Goggle fransa pkk Katoliklerin Ruhani Lideri Papa Fransuva 1 Nisan 2024 Gündem Özeti Opr. Dr. Şehvar Nefesoğlu

Kılıçdaroğlu: Başkomutanlık Görevi TBMM’nindir

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Başkomutanlık görevi TBMM’nindir. Herkes bunu kabul edecek. Cumhuriyetin kuruluşundan beri TBMM başkomutandır. Şimdi bütün sağır sultanlara sesleniyorum. Bu cumhuriyeti kuran kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk kendi yetkilerini kısıtlamayı kabul edip yetkiyi parlamentoya devrederken birileri ben komutanım, kumandanım diye ortada geziniyor. Yetki parlamentonundur” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri, “başkomutanlık” tartışmalarına değinerek özetle şunları söyledi:
“Bu başkomutanlık işine değinmek istiyorum. Başkomutanlık görevi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir. Herkes bunu kabul edecek. Cumhuriyetin kuruluşundan beri TBMM başkomutandır. Gazi Meclis dememizin temel nedeni de budur.
Mustafa Kemal Atatürk’e de başkomutanlık yetkisi verilmiştir. Ama yetkiyi veren TBMM’dir.

‘’Başkomutanlık Yetkisi Mustafa Kemal Atatürk’e Üçer Aylık Sürelerle Verilmiştir’’

Onun da notlarını çıkardım. Başkomutanlık yetkisi Mustafa Kemal Atatürk’e üçer aylık sürelerle verilmiştir, sürekli verilmemiştir. Üçer aylık sürelerle verilmiştir. 5 Ağustos 1921’de verilmiştir yetki, daha sonra 31 Ekim 1921’de, 4 Şubat 1922’de ve 6 Mayıs 1922’de Mustafa Kemal’e başkomutanlık yetkisi verilmiş, görev ve yetkisi verilmiştir. Dördüncü kez yetki verilirken Mustafa Kemal kürsüye çıkmıştır, demiş ki; yasanın ikinci maddesinde bana tanınan yetkiler çok geniştir, bu maddenin çıkarılması lazım. Kendi yetkilerini kısıtlamıştır. 

‘’Bütün Sağır Sultanlara Sesleniyorum’’

Şimdi bütün sağır sultanlara sesleniyorum. Bu cumhuriyeti kuran kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk kendi yetkilerini kısıtlamayı kabul edip yetkiyi parlamentoya devrederken birileri ben komutanım, kumandanım diye ortada geziniyor. Yetki parlamentonundur.

‘’Bu Yetki Bu Meclis’in Namusudur’’

 Anayasamızda bu konu da çok açıktır. Anayasanın 104. Madde; TBMM adına TSK’nın komutanlığını temsil eder cumhurbaşkanı… Sadece temsil yetkisi vermiş. TBMM adına diyor. Yetki TBMM’nindir. Bu yetki devredilmemiştir. Anayasamızda da devredilmemiştir. Dolayısıyla bu yetki bu Meclis’in namusudur. Namusunu devredemez. Yetkisini devredemez. Bu Meclis Gazi Meclis’tir, yetki Meclis’indir.” 

‘’Terörle Mücadelenin Kolektif Yapılması Lazım’’

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri özetle şunları söyledi:
“Cumhuriyetin kurucu değerlerini kavramayan hiçbir insan bu topraklarda rahat yaşayamaz. O nedenle bütün gençler cumhuriyetin kurucu değerlerine büyük önem vermemiz gerekiyor.
Gençler umudumuz diyoruz. Ama gencecik çocuklarımızı terör vuruyor. 15 Temmuz’dan bu yana teröre kurban giden şehitlerimizin sayısı 36.
Terörsüz devralınan bir ülke 14 yılda nasıl bir terör bataklığının içine sürüklendi.
Terörle mücadelenin kolektif yapılması lazım. Bir siyasal iktidar ben tek başıma terörü engellerim derse bu tablo gerçekçi değil, olamadı da zaten.
Bugün TBMM’de bir kanun teklifi görüşülecek. Daha önce gelmişti. Bir torba kanun içindeydi. Belli maddelerine itiraz ettiğimiz için geri çekildi, daha sonra tekrar getirildi.
Getirilen bir mali af kanunudur. Biz bir mali af kanunun çıkarılmasından yanayız, karşı çıkmadığımızı önce ifade edeyim ama yapılan düzenlemenin yanlış ve eksik yönleri var.

‘’14 Yılda  6 Kez Af Kanunu Çıkarıldı’’

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında 14 yılda 6 kez af kanunu çıkarıldı.
En son 2014’ün dokuzuncu ayında çıktı. 2014’ün dokuzuncu ayından bu yana… 2014’de vergi alacağı 67 milyardı. Bugün vergi alacağı 90 milyar liraya çıkmış durumda. Yani af kanunu çıkıyor, 67 milyar lira af kanuna rağmen yeniden yapılandırmaya rağmen borç azalması gerekirken 90 milyar liraya çıkıyor.
 
‘’Türkiye Kara Para Cenneti Olur’’

Türkiye kara para cenneti olur, kara parayı aklayan bir ülke olur Türkiye.
Kimin parası bu, rüşvet parası mı?
Hükümeti bir kez daha uyarıyoruz. Bu teklif bu şekliyle yasalaşırsa bunun ceremesi çok ağır olur.
Dün bu konuda Sayın Başbakan’a da açıklamalarda bulundum. Çünkü biz ülkemizi seviyoruz. Türkiye Cumhuriyeti kara para aklayan bir devlet değildir. Siz kara parayı aklayan bir süreci başlatamazsınız.

‘’Camiye, Kışlaya, Adliyeye Siyaset Girmeyecek’’

15 Temmuz darbe girişimi oldu. Hala bunun etkilerini toplum üzerinden atmış değil. Bu darbe girişiminden hepimizin çıkarması gereken dersler var. Bu darbe girişimi aynı zamanda siyaset kurumuna yeni pencereler açmak durumunda. Bu darbe girişiminden neleri çıkarmalıyız, ders olarak neleri çıkarmalıyız.  Önce şunu herkesin bilmesi lazım. Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girmeyecek. Camiye,  kışlaya, adliyeye siyaset girerse işte bunlar olur.

‘’Bilimsel Laik Eğitimin Ne Kadar Önemli Olduğunu’’

Bu darbe bize bir şey daha öğretti. Bilimsel laik eğitimin ne kadar önemli olduğunu…
Birisine körü körüne bağlanıp sadece onun söylediklerini yapmak Allah’ın verdiği en değerli aklı yok saymaktır.

‘’Bir Cemaate Devleti Teslim Edemezsiniz’’

Bir cemaate, bir sınıfa, bir tarikata, bir inanç grubuna devleti teslim edemezsiniz. Devleti teslim ettiğiniz andan itibaren siyaset köreltilirsiniz, devleti yok edersiniz.
Siyaset aynı zamanda özeleştiri yapma ve geçmişi iyi analiz etme sanatıdır.

‘’Nasıl Oluyor Da Türkiye Cumhuriyeti Tekrar Bir Darbenin Eşiğine Gelebilir’’

Şu soruyu sormaktan kendimi alamıyorum, nasıl oluyor da Türkiye Cumhuriyeti tekrar bir darbenin eşiğine gelebiliyor. Demek ki geçmişten ders almayan siyaset kurumu var.
Bir şey daha öğretti bu darbe girişimi bize. Siyasetin bir dayatma işi değil, bir uzlaşma işi olduğunu gösterdi.

Yüzde 10 Seçim Barajı

Parlamenter sistemimizi güçlendirmeliyiz. Aksayan yönlerimiz var parlamenter sistemin, milli irade tam anlamıyla parlamentoya yansımıyor, gerekirse ve çağrı yapıyoruz yüzde 10 seçim barajından darbecilerin getirdiği bu darbe hukukundan Türkiye’yi arındırmamız lazım.

‘’Bizde Kaygı Yaratıyor’’

OHAL uygulamaları…
Tereddüt şu; OHAL uygulamalarının amacını aşan şekilde kullanılması bizde kaygı yaratıyor. Yani anayasayı aşan şekilde kullanılması bizde kaygı yaratıyor.
Peki siz ne yapıyorsunuz, 'Ben devleti yeniden inşa edeceğim', nasıl yapacaksınız, 'KHK’larla sıfır devlet projesiyle yola çıkacağız, devleti yeniden yapılandıracağım'. Kimsin sen? Bu devlet senin devletin mi, bu devlet bizim devletimizdir, bu devlet 79 milyon insanın devletidir, bu devlet hepimizin devletidir. Bu devlet hepimizin devletiyse bizim seçtiğimiz temsilcilerin olduğu parlamentoda yasaların çıkması lazım. Devleti yeniden yapılandıracaksan adres yürütme organı değil, adres yasama organıdır.
Bunu söylediğim zaman efendim siz ordudan yana mısınız, en son orduyla ilgili çıkmıştı KHK’lar.
Bakan talimat verecek, cumhurbaşkanı talimat verecek, başbakan talimat verecek, üç ayrı yerden talimat alacak. Bu adam ne yapacak.
Böyle bir yapı olmaz.
Efendim bu yapı Amerika’da vardı, Amerika’da olabilir. Biz kendi kültürümüze bakarız. Kendi geleneklerimize bakarız. Kendi tarihimize bakarız. Metehan’dan bu yana ordu da hiyerarşi vardır ve bozulmamıştır.
Ben Türkiye Cumhuriyetinden yanayım.
Bunu yapanlar ne yapıyor. ‘Ordu sivilleşsin’. Ordu sivilleşmez. Sivil yönetime ordu hesap verir. Bunu istiyor muyuz, evet, nasıl istiyoruz, gelirler TBMM’ye hesabını verirler."
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.