Kılıçdaroğlu: Bu Bizim Demokrasi Eksikliğimizi Gösteriyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Terör olaylarından sonra bir siyasi sorumlu ortaya çıktı mı? Bir kişi ortaya çıkıp ‘bu işin sorumlusu benim’ dedi mi? Hiç demedi. Bu bizim demokrasi eksikliğimizi gösteriyor” dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP Gençlik Kolları tarafından Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Memleket İçin Umut Kongresi”ne katıldı. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, şehitlerin ardından sadece gözyaşı dökmenin yeterli olmadığını ifade ederek, “Hayatı sorgulamak zorundayız, neden şehitlerimiz geliyor? Neden Ortadoğu bataklığının içindeyiz, neden etnik kimlik, inanç üzerinden siyaset Türkiye’de ana omurga olarak ortaya çıktı? Neden birbirimize insan olarak bakmamayı öğrettiler? Kimliğimizle, inançlarımızla, değerlerimizle hepiniz insanız. Neden ayrışma? Bunu sorgulamak zorundayız” dedi.

“Güçlü Bir Ortak Payda Yaratmak Zorundayız”

Farklı siyasal görüşlere, farklı inançlara, farklı kimliklere sahip olunsa da “güçlü bir ortak payda yaratmak zorundayız” diyen Kılıçdaroğlu, “Ülke sevgisi yani vatan, bayrak sevgisi ay-yıldızlı bayrağımız, İstiklal Marşımız, üniversitelerimiz, kadın-erkek eşitliği, demokratik parlamenter sistem, güçlü bir demokrasi, özgür bir basın bunlar bizim ortak paydamız olmalı. Bizimle aynı görüşü paylaşmasalar bile onların rahatlıkla konuşabilecekleri alanları yaratmak zorundayız. Çünkü düşünceyi üretemezsek, farklı görüşleri dile getiremezsek ülkenin büyümesine ve kalkınmasına katkıda bulunamayız” değerlendirmesinde bulundu.

“Gayri Milli Bir Sistem Dayatıyorlar”

Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemi konusunda da şunları kaydetti:
“Başkanlık sistemi derken Amerika’daki gibi, Güney Amerikan modellerindeki gibi bir başkanlık sistemi değil. Gayri milli bir başkanlık sistemi gelecek, milli değil. Milli olması için 140 yıllık tarihimize uygun bir başarı olması lazım, 140 yıllık tarihimize uygun bir çabanın harcanması lazım. Bir kişiye bütün ülke teslim edilmek isteniyor. Valiyi o tayin edecek, milletvekilini, büyükelçiyi, hakimi, savcıyı o belirleyecek, böyle bir sistem dünyada yok. ‘Türk tipi başkanlık sistemi’ diyorlar. Bütün Türk tarihine bakın böyle bir sistem yoktur. Gayri milli bir sistemi bu topluma dayatmak istiyorlar.

“İzin Vermemekte Kararlıyız”

Bizi uygar dünyadan koparacak olan bir rejim değişikliğine biz izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin geleceği için, çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakmak için izin vermemekte kararlıyız, bunun mücadelesini yapmakta kararlıyız. Size borcumuz var, bu ülkenin insanlarına, gencine, yaşlısına borcumuz var. Cumhuriyet onların düşündüğü kurulmadı, altın tabak içinde ikram edilmedi. Cumhuriyeti kuranların hangi bedeller ödediğini biz gayet iyi biliyoruz. Şimdi rejimi değiştirerek, cumhuriyeti kaldırarak, adı sözde sadece ‘cumhuriyet’ olacak, bir dikta yönetimi getirmek istiyorlar. Yenikapı’da, Taksim’de, İzmir’de söyledim, burada da söylüyorum; ne dikta ne darbe yaşasın tam demokrasi.”

“Güçlü Olursak, Birlikte Olursak Terör Belasından Bu Ülkeyi Kurtarırız”

Kılıçdaroğlu, terörün Türkiye’nin gündeminde olduğunu, her gün şehitler geldiğini belirterek, “Terör kimden gelirse gelsin, amacı ne olursa olsun hep birlikte onurla karşı duracağız ve mücadele edeceğiz. Terörün bir insanlık suçu olduğunu hep birlikte haykıracağız. Güçlü olursak, birlikte olursak, teröre karşı dik durursak terör belasından bu ülkeyi kurtarırız” dedi.

“Türkiye’nin Yakın Tarihini Dahi Bilmeyen Bir Kadro Tarafından Yönetiliyor”

Gencecik, fidan gibi çocukları, babalarının toprağa verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Hayatının en büyük acısıdır bir babanın çocuğunu toprağa vermesi. Bu acıdan Türkiye’yi kurtarmak lazım. Kurtarırken de, terörle mücadele ederken akılla, mantıkla, birikimle mücadele edeceksiniz. Kaynağına ineceksiniz, teşhisi doğru koyacaksınız. Terör sonlandırmak özel bir çaba gerektirir.
Bizi kaygılandıran Türkiye’nin yakın tarihini dahi bilmeyen bir kadro tarafından yönetilmesidir. Osmanlı tarihini zaten hiç bilmiyorlar. Türkiye’nin Ortadoğu bataklığına sürüklenmesini, bunun bugün Türkiye’ye terör olarak dönmesini hep birlikte düşünmek zorundayız. Türkiye bir Peşaver’e dönerse bunun sorumlusu kimdir? 30 kişinin, 40 kişinin, 103 kişinin hayatını kaybettiği terör olaylarından sonra bir siyasi sorumlu ortaya çıktı mı? Bir kişi ortaya çıkıp ‘bu işin sorumlusu benim’ dedi mi? Hiç demedi. Bu bizim demokrasi eksikliğimizi gösteriyor.”