Öne Çıkanlar bugünün gündemi gündem özeti gündem başlıkları Afrin Muhbir ysk Hakkari çin pkk İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener İyi Parti A Milli Kadın Voleybol Takımı

Kılıçdaroğlu: Bu Ülkenin Kahraman Ordusunun Rütbesini Benim Oğlum Giydi Ya Senin Oğlun Ne Yaptı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Bay Kemal, sen şehadetten ne anlarsın” sözüne, “Ben çok şey anlarım. Bu ülke için hayatını verenlerin hangi koşullarda askerlik yaptıklarını çok iyi bilirim. Senin gitmediğin yerlere gittim ben. Eksi 35-40 derecede nöbet bekleyen askerlerimizle beraber oldum onlarla yemek yedim ben. Afrin’e gidenlerle beraber oldum ben ve senin bilmediğin bir şey daha yaptım ben. Bu ülkenin kahraman ordusunun rütbesini benim oğlum giydi ya senin oğlun ne yaptı?” yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu partisinin TBMM Grubu'nda konuştu. Tunceli’nin Nazımiye kırsalında gerçekleştirilen operasyonda, olumsuz hava koşullarından etkilenen 2 askerin şehit olması olayına ilişkin Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: 

“Tunceli’nin Nazimiye İlçesinde yani benim ilçemde iki askerimiz donarak şehit oldu. Şehidin babasıyla konuştuğumda Mersin Milletvekilimiz ailenin yanındaydı ve konuştuğumda şu bilgiyi aldım, hiç kimse aramamış, Mezarlıklar Müdürü arıyor 'oğlunuz şehit oldu donarak öldü dolayısıyla mezarını hazırladık' diye. İçimde derin bir vicdan acısı hissettim. Nasıl olur da böyle bir şey olur diye ve Dumlupınar’da yaptığım konuşmada '21. yüzyıldayız nasıl olur da iki askerimiz donarak şehit olur, bunun hesabını birilerinin vermesi lazım' dedim. Yanlış mı söylüyorum ben şehidin hakkını savunuyorum, annenin, babanın hakkını savunuyorum. ‘Sen şehadetten ne anlarsın’ diyor sevgili Erdoğan, ben çok şey anlarım. Bu ülke için hayatını verenlerin hangi koşullarda askerlik yaptıklarını çok iyi bilirim ben. Senin gitmediğin yerlere gittim ben. Eksi 35-40 derecede nöbet bekleyen askerlerimizle beraber oldum, onlarla yemek yedim ben. Afrin’e gidenlerle beraber oldum ben ve senin bilmediğin bir şey daha yaptım ben. Bu ülkenin kahraman ordusunun rütbesini benim oğlum giydi ya senin oğlun ne yaptı?

“BİR UYKU TULUMU VEREMEDİNİZ Mİ BU ASKERLERİMİZE?”

Bir uyku tulumu da veremediniz mi bu askerlerimize? Kalkmış 'benim dedem de efendim falan yerde o da dondu' diyor. Neyse onu bir tarafa bırakıyorum da sen kardeşim 21. yüzyıldayız elin oğlu eksi 40 derece eksi 50 derecede denize giriyor. Kutuplara gidiyor.

“ZEYTİNYAĞI GİBİ ÜSTE ÇIKIYORSUN”

Ekim ayındayız, 2018’in Ekim ayındayız. Ben buna isyan ediyorum. Ben o şehitlerin hakkını ve hukukunu ararken ben suçlanıyorum, ağrıma giden de bu. Deki 'ey Kılıçdaroğlu sen haklısın, ben bu işi araştıracağım, soruşturacağım, bu iki askerimiz neden şehit oldu, neden dondu', sen bana hak vereceğine zeytinyağı gibi üste çıkıyorsun, senin bundan sonra üste çıkmaya hakkın da hukukun da yoktur zaten, en diplerdesin zaten.

“ŞEHİTLER ARASINDA AYIRIM İSTEMİYORUZ”

CHP şehitler arasında ayırım yapmaz ama sen şehitler arasında ayırım yaptın. Ayırımı ortadan kaldırmak için de kanun teklifini de biz hazırladık. Geçen yasama döneminde kabul etmedin. Şimdi yeniden getireceğiz, şehitler arasında ayırım istemiyoruz biz, gaziler arasında da ayırım istemiyoruz.

15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ İÇİN TOPLANAN PARA NE OLDU?”

15 Temmuz şehitleri için para toplandı. Ne oldu bu para? Niye şehit yakınlarına verilmiyor? Sevgili Erdoğan, ne oldu bu para, bunu da mı götürdün sen? Ben şehitlerin hakkını ve hukukunu savunuyorum. 15 Temmuz’dan bu yana ne oldu bu para?"

SOR MİLLETE REFERANDUM YAP BAKAYIM VERİYOR MU?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin sözlerine, “Sor millete, referandum yap bakayım veriyor mu? Yaparsın referandumu. Sen 46 yaşında emekli oluyorsun, bu da diyor, 'Ben de 46 yaşında emekli olayım'. Sen emekli oluyorsun, bu 'Ben de emekli olayım' dediği için o ‘türedi’ oluyor, öbürü ‘beyefendi’ oluyor” dedi.

“Parlamentoyu ikinci sınıf bir alana hapsedip ‘Her şeyi ben bilirim, her şeyi ben yürütürüm, her şey benim düşüncemle olur’ diye bir tek adam rejimi bizim milli Kurtuluş anlayışımıza terstir. O nedenle CHP olarak biz tek adam rejimine karşı çıkarız. Yokluklar içinde cumhuriyet kuruldu. Ama kimseye gidip el avuç açılmadı. Kimseye yalvarıp yakarılmadı.

“BÜTÜN BU CİNAYETTEN HABERİ OLAN BİR KİŞİ”

Kaşıkçı cinayeti… Her şey planlı o iki gün içinde Suudi Arabistan’dan normal hava yolları ve özel uçaklarla katiller Türkiye’ye gelir. Cinayet işlenir. Ellerini kollarını sallayarak giderler. Geçen hafta Sayın Erdoğan ‘Salı’yı bekleyin açıklamalar yapacağım’ diyor. Biz de bekledik. Bildiğiniz hikaye anlattı ve sorular sordu. Soruları söylüyorum. ‘Bu 15 kişi cinayet günü niçin İstanbul’da toplandı?’, bu soruya cevap arıyor. ‘Bu kişiler kimden emir alarak oraya gelmişlerdir?’, olur bakkal Mehmet Efendi’ye soralım. Senin görevin ne, sen ne iş yapıyorsun? Bunları söyleyen Türkiye’deki tek adam. Her şeyden sorumlu olan bir kişi. Ve bütün bu cinayetten haberi olan bir kişi. Diyeceksiniz ki nereden haberi oldu? Onu da Yasin Aktay aktarıyor.  ‘Kısa bir süre içerisinde bütün makamlar olaydan haberdar oldular ve hemen gereken tedbirler alındı’ diyor. Ses kayıtları da var.

“PEKİ SEN BU KATİLLERİN ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK YURT DIŞINA GİTMESİNE NİÇİN İZİN VERDİN?”

Peki kardeşim sen bunları söylüyorsun bu soruları soruyorsun peki sen bu katillerin elini kolunu sallayarak yurt dışına gitmesine niçin izin verdin? Hangi gerekçeyle izin verdin? Ben bu soruyu sordum geçen hafta. Katillere neden izin verdin? Bir cevap yok, beni suçluyor. Cinayet belli. Failler belli. Katiller geliyor. Haberleri var. Ses kayıtları var. Öldürüyorlar gazeteciyi. Ellerini kollarını sallayarak Başkonsolos dahil hepsi yurt dışına çıkıyorlar. Bunun adı nedir? Bunun adı çadır devletidir. Onurlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden, hükümetinden beklediğimizi yapamıyorlar. Neden? Acaba Kralı kızdırırsak, bize para vermezse ne olur? Sen Türkiye’nin onurunu, gurunu ve haysiyetini satıyorsun. Türkiye Cumhuriyeti'nin onuru incinmiştir. Haysiyeti incinmiştir. Katillerin serbest bırakılması affedilecek bir olay değildir. Türk Milletinin onuruyla ve haysiyetiyle oynayan kişinin o makamdan derhal ayrılması lazım, onuru varsa, kişiliği varsa ayrılması lazım.

"SOR MİLLETE REFERANDUM YAP BAKAYIM VERİYOR MU?"

Emeklilikte yaşa takılanlar diyor ki, 'Bizim de hakkımız var' ne diyor Erdoğan? Bu teklifin yıllık maliyeti 750 milyar liradır. Tamamen uydurma. Devam ediyor, 'Biz ekonomi de ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz bir dönemde böyle bir yükü milletimizin sırtına bindirmek gibi bir hakkımız var mı? Ben bunu milletimize soruyorum' sor millete, referandum yap bakayım veriyor mu? Yaparsın referandumu. Hak arayan insana 'türedi' diyor.

“SEN 46 YAŞINDA EMEKLİ OLUYORSUN”

Sen 46 yaşında emekli oluyorsun, bu da diyor 'Ben de 46 yaşında emekli olayım' sen emekli oluyorsun, bu 'Ben de emekli olayım' dediği için o ‘türedi’ oluyor, öbürü ‘beyefendi’ oluyor. 46 yaşında emekli olacaksın hem Cumhurbaşkanlığı aylığını alacaksın hem emekli aylığını alacaksın bu da yetmiyor şimdi 2019’da maaşına da yüzde 26 zam yapacaksın. Hani ekonomik savaştaydık?

“GÖRMEMİŞLERDEN TÜREDİ OLUR”

35 milyar dolar diyor Suriyelilere para harcadım. 35 milyar dolar harcarsın emeklilikte yaşa takılan hak aradığında sen ne biçim türedidir dersin. Senin yazlık sarayın var, kışlık sarayın var, uçan sarayın var, peki garibanın nesi var? Kim türedi? Görmemişlerden türedi olur. Hak arayanlardan türedi olmaz. Maaşına yüzde 26 zam yapıyorsun, ev kirası yok, dolmuş parası yok, su parası yok, elektrik parası yok, her şeyin bedava maaşına yüzde 26 zam yapıyorsun emeklilikte yaşa takılan diyor ki benim hakkımı da teslim et, sen türedidir diyorsun. Ayda 1606 lira alan asgari ücretli nasıl geçinecek. Diyorum ya bunların yatacak yeri yok.

CUMHURBAŞKANI’NA ÜÇ SORU SORDU

3. Havalimanı açıldı. Burada kaç kişinin çalıştığını kimse bilmiyor. Kaç kişinin iş kazası sonucu yaralandığını da kimse bilmiyor. Kaç kişinin iş kazası sonucu öldüğünü de kimse bilmiyor. Kaça mal olduğunu da rivayet kimse bilmiyor. Burada çalışıp bu havaalanında çalışıp hak arayan 31 işçi şu anda hapiste. Erdoğan’ın cevaplaması için 3 tane soru soracağım. Hangi gerekçeyle sözleşme hükümleri değiştirilerek 4.5 milyar Avro finansman garantisi verilmiştir? İkinci sorumuz şu, en geç Haziran 2013’te havalimanı yeri müteahhitlere teslim edilecekti, yer teslimi 2 yıl gecikiyor, bu iki yıl gecikme dolayısıyla kamunun mahrum kaldığı zarar 2 milyar 90 milyon Avro. Bu para ödendi mi? Ödenmediyse ne zaman ödenecek? Soru üç, şartname ve sözleşmeye göre denizden 90 metre yükseklikte yapılması lazım. Bir gerekçeyle 90 metreyi 60 metreye düşürdüler. Ve buradan müteahhidin karı 1 milyar 350 milyon Avro, 1 milyar 350 milyon Avroyu bu firma ya da firmalar grubu devlete ödedi mi?

"AK PARTİ DEMEK İSRAF DEMEKTİR"

Fırıncılar dediler ki bizim sorunlarımıza niye değinmiyorsunuz? Gübreye zam yaptılar, suya zam yaptılar. Fırıncı gariban adam ne yapacak, ekmek yapacak, ekmek satacak, 'Sen zam yapma' diyor. AK Parti demek yoksulluk demektir, AK Parti demek yasaklar demektir, AK Parti demek israf demektir, AK Parti demek işsizlik demektir. İçişleri Bakanlığı bir genelge yayınlıyor. Yasakla sınırlama mı gelir, tehditle sınırlama mı gelir?”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.