Öne Çıkanlar çin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli vakıfbank ak parti chp Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener İyi Parti tsk abd Koronavirüs Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar

Kılıçdaroğlu: Bugün İçin Bir Yorum Yapmak Doğru Değil

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumartesi günü TBMM gündemine gelecek tezkere için, “Bir yorum yapmak bugün için doğru değil. Bakalım nasıl bir metin gelecek? Oturacağız, konuşacağız tabii kararımızı vereceğiz. Sonuçta hepimizin ortak amacı var, Türkiye bölgesinde gücünü, dinamizmini korusun, bölgeden bir olumsuzluk Türkiye’ye sıçramasın. En büyük arzumuz bu zaten” dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, canlı televizyon yayınında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Cumartesi yapılacak TBMM olağanüstü toplantısı hakkında, “Bölgedeki çalkantı devam ediyor, derinleşerek devam ediyor. Dolayısıyla tezkerenin önemi ortadan kalkmış değil, öyle bir atmosfer var. Yeni bir tezkere getirecekler, tabii içeriğini bilmeden bir şey söyleyemiyoruz, bir yorum yapmak bugün için doğru değil” açıklamasında bulundu.

Yürürlükteki tezkereye “evet” dediklerini anımsatan CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Farklı bir tezkere bekliyor musunuz” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Onu bilmiyorum, tabii yarın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı var. MGK toplantısından sonra hangi kararlar alınacak, kamuoyuna nasıl bir açıklama yapılacak onu bilmiyoruz. Önümüzdeki süreç içinde bakacağız, değerlendireceğiz. Büyük bir ihtimalle tezkereye MGK kararları yansıyabilir de onu da bilemiyoruz. Zaten terör malum bölgede varlığını hep sürdürdü ve sürdürmeye devam ediyor. Hatta boyut biraz daha büyüdü. Hatta bizim terör örgütü olarak tanımladığımız örgütlerin güçlü bir silah kapasitesi de artık var. Her türlü desek veriliyor çünkü o bölgeye. Dolayısıyla bu atmosfer içerisinde bakalım nasıl bir metin gelecek? Oturacağız, konuşacağız tabii kararımızı vereceğiz. Sonuçta hepimizin ortak amacı var, Türkiye bölgesinde gücünü, dinamizmini korusun, bölgeden bir olumsuzluk Türkiye’ye sıçramasın. En büyük arzumuz bu zaten”

MALİYE BAKANLIĞI’NDA ÇALIŞTIĞIM YILLARDA BAKANLAR KURULU KARARINI UYGULAMADIK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Maliye Bakanlığı’nda çalıştığım yıllarda biz Bakanlar Kurulu kararını bile uygulamadık. Bu bakanlar Kurulu kararı yasaya aykırı diye üstelik bizim bakanın imzası olduğu halde. Ne yaptılar vesayet diye bürokrasiyi suçladılar. Vesayet dedikleri neydi? Devletini savunan memurları, yasaları uygulayan memurların, üst düzey bürokratların tamamını yok ettiler. Yerlerine kimi getirdiler? Paralel devlet oluşturdular” dedi.

“Biz Irak’ın, Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız. Irak ve Suriye parçalanmamalı. Bu atmosferde hele hele bir referandum bölgede bir Kürt-Arap çatışmasına yok açabilir ve daha kanlı olayların oluşmasına yok açabilir. Herkesi sağduyuya davet ediyoruz, başta Barzani’yi sağduyuya davet ediyoruz. Ortadoğu’nun zaten yeteri kadar sorunu var bütün bu sorunlar ortada dururken sorunları çözmek bir yana sorunları derinleştirmek için atılacak her adım bölge için felaket olabilir. O nedenle biz doğru bulmuyoruz.”

“TÜRKİYE SADECE SEYİRCİ KALDI”

Hükümetin Ortadoğu politikasının ne olduğunu soran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Suriye’ye bodoslama girdiler, 24 saatte gideceklerdi, bütün Suriye’yi alacaklardı, Emevi Camisi’nde namaz kılacaklardı. Şu geldiğimiz hale bakın 4 milyon Suriyeli Türkiye’de, biz Suriye’ye gireceğimize Suriyeliler Türkiye’ye girdiler. Kendi mezarımızı toprağımızdan kaçırmak zorunda kaldık. Rakka’ya gideceğiz diyorlar değil mi? Rakka’ya gidiyoruz, ne zaman? Yarın. Yarın oldu bir şey yok. Rakka’ya, Mümbiç’e gideceğiz, hiçbir şey olmadı. Söylenen sözlerin hiçbir ağırlığı yok artık o bölgede. Bu hükümet o bölgeye ben yön vereceğim, etkiliyim. Bunları unutalım. Bu iktidarın Ortadoğu, dış politikası yoktur. Yarın o bölgede ne olacak, ne bitecek? Türkiye sadece seyirci kaldı. Ben bir ara şunu söylemiştim -söylemek kolay değildi ama söylemek zorunda kalmıştım- Türkiye Ortadoğu’nun şamar oğlanına döndü diye. Oradaki kabile reisleri bile Türkiye’ye kafa tutar hale geldiler. Türkiye böyle miydi? Ortadoğu’da bugün bu tablo yaşanıyorsa sorumlusu bu hükümettir.”

“KÜRTLER ARAPLAR BİZİM AKRABAMIZ”

CHP’nin iktidarda olması durumunda Suriye, İran, Irak ve Barzani ile ilişkilerin çok daha iyi olacağını söyleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Ben Irak’a gittim, Irak’ın Başbakanı Maliki bana şunu söyledi; ‘500 milyar dolarlık yatırım yapacağız, bu yatırımları Türkiye, Türk iş adamı yapacak’ dedi. ‘Biz otobanları açıyoruz size siz pencereden girmeye kalkıyorsunuz, biz ayrı bir devletiz, ayrı bayrağımız, parlamentomuz var. Neden bizi devlet olarak görmüyorsunuz? Neden Türkiye’nin eyaletiymiş gibi görüyorsunuz’ bu doğru değil demişti. Orası ayrı bir devlet, Irak kendisi yeni anayasa yapmış o anayasa içinde hükümet parlamento görevlerini yapıyor ve biz de ona saygı göstereceğiz. Onlarla çatışmak, kavga etmek değil. Kaldı ki o bölgedeki insanların tamamı da bizim akrabamız. Kürtler, Araplar bizim akrabamız. Hala kız alıp vermeler var” diye konuştu.

“ORADAKİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞINI İKİNCİ SINIF VATANDAŞ GÖREMEZSİN”

Sadece Almanya’da 3 milyonun Türkiyelinin yaşadığına ve bu insanların hiçbirinin rahat olmadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “O ülkelerde bizim insanımızın şu veya bu şekilde aşağılanması, onlara kötü muamele yapılması asla doğru değil. Şunu ben gayet iyi biliyorum, ‘Bir taksi çağırın ama şoförü Türk olmasın’ diyorlar. Bu benim ağırıma gidiyor. O şoför oraya niçin gitti? Alman ekonomisine katkı yapmıyor mu? Yaptı. Yıllarını vermedi mi? Verdi. Sen oradaki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını ikinci sınıf vatandaş göremezsin. Biz bunu söylüyoruz ama burada izlenen politika, orada yaşanan gerginlik faturayı oradaki Türklere çıkarıyor” şeklinde konuştu.

“ÜST DÜZEY BÜROKRATLARIN TAMAMINI YOK ETTİLER”

Bürokratların yasalara aykırı kararları uygulamamaya cesaret edemediklerini belirten CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Maliye Bakanlığı’nda çalıştığım yıllarda biz Bakanlar Kurulu kararını bile uygulamadık. Bu bakanlar Kurulu kararı yasaya aykırı diye üstelik bizim bakanın imzanı olduğu halde. Ne yaptılar vesayet diye bürokrasiyi suçladılar. Vesayet dedikleri neydi? Devletini savunan memurları, yasaları uygulayan memurların, üst düzey bürokratların tamamını yok ettiler. Yerlerine kimi getirdiler? Paralel devlet oluşturdular. FETÖ’cüleri getirdiler. Müsteşar, Genel Müdür, Teftiş Kurulu Başkanı sonra döndü dediler ki ‘Efendim burada bir paralel devlet var’ iyi de bunu kim yaptı? Siz yaptınız” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “İbrahim Kaboğlu’nun FETÖ ile ne ilgisi var? İbrahim Kaboğlu’nun terör örgütleriyle ne ilgisi var? Ahmet Şık’ın, Kadri Gürsel’in, Murat Aksoy’un FETÖ ile ne ilgisi var? Cumhuriyet’in, Sözcü’nin FETÖ ile ne ilgili var? Bu gazetelerin zaten yayın politikaları FETÖ aleyhtarıydı zaten. Aldılar hepsini içeriye. Ben buna itiraz edince, ‘Efendim CHP FETÖ’cüleri destekliyor’ destekleyen sizsiniz ya. Siz değil misiniz destekleyen?” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Öyle bir Danıştay başkanı yok. O bir siyasi partinin Danıştay’daki temsilcisi. Ben öyle tanımlıyorum. O Danıştay’ın Başkanı değil, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Danıştay’daki temsilcisi o. Siyasi konuşma yapıyor. Çıkarırsın cübbeyi gelirsin meydana. Hem cübbeyi çıkartmayacaksın, hem bizim Adalet Yürüyüşü’ne söz edeceksin” dedi.

BAŞKA BİR DİJİTAL ALANA GEÇTİK DİYE FETÖ’CÜ MÜ OLDUK?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Celal Bey için, ‘Digiturk aboneliğini iptal ettirmesi’ gerekçe gösterilmiş.  Ben de iptal ettirdim. Şimdi biz iptal ettirdik, başka bir dijital alana geçtik diye FETÖ’cü mü olduk biz? Buna akıl tutulması denir. Bu devleti yönetememe, belli kişilerden, kurumlardan intikam alma için yola çıkıştır” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, canlı televizyon yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Avukatı Celal Çelik’in FETÖ üyesi olmakla suçlanarak gözaltına alınması hakkında sorulan soruya yanıt veren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Avukat arkadaşımız Yargıtay’dan FETÖ’cüler"in baskısı yüzünden istifa etmek zorunda kaldı ve basın toplantısı yaptı. Şimdi FETÖ’cü diye içeride. Akıl tutulması. Nasıl oluyor? Yargı bağımsız değil, siyasi otoritenin emrinde. Ergenekon-Balyoz döneminde sahte belge üretilirdi o sahte belgelerden insanlar yargılanırdı, müebbete ikimi idama mahkum olurdu. Şimdi sahte belge üretmeye, dosyaya belge koymaya da gerek yok. ‘Alıyorum seni içeri’ diyorum, mesele bitti o kadar. Savcı talimatı yukarıdan alıyor soruşturma açacaksın diyor, açıyor. Celal Bey için, ‘Digiturk aboneliğini iptal ettirmesi’ gerekçe gösterilmiş.  Ben de iptal ettirdim. Şimdi biz iptal ettirdik, başka bir dijital alana geçtik diye FETÖ’cü mü olduk biz? Buna akıl tutulması denir. Bu devleti yönetememe, belli kişilerden, kurumlardan intikam alma için yola çıkıştır. Neden? CHP’den intikam almak istiyorlar. Neden? Çünkü iktidar partisine karşı muhalefet eden tek parti biziz. Bizim muhalefetimizden hoşlanmıyorlar.”

BANK ASYA’DAN KREDİ ÇEKİP VİLLA ALAN ADAMA HİÇBİR ŞEY YAPMIYORSUN”

CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisine yöneltilen FETÖ eleştirilerine şöyle yanıt verdi:

“Tek nedeni var biz haksızlıklara, hukuksuz işlemlere karşı çıkıyoruz. Onlar da rahatsız oluyor bundan. FETÖ ile ne ilgimiz olacak. Bizim bütün hayatımız Fetullah Gülen cemaatiyle mücadeleyle geçti bizim bütün hayatımız. Soru, araştırma önergelerimiz var. ‘Yapmayın’ dedik, ‘etmeyin’ dedik, ‘Milletin başına bela edeceksiniz’ dedik. Okullarına, üniversitelerine karşı çıktık. Devlet içinde yapılandılar karşı çıktık, hepsine karşı çıktık. Bank Asya’nın önünden geçeni atıyorsun içeriye, oradan kredi çekip villa alan adama hiçbir şey yapmıyorsun. Ben buna, ‘Arkadaş burada bir haksızlık var’ demeyecek miyim? Deyince, ‘Efendim siz FETÖ’cüsünüz’ ben mazlumları savunurum. Paralel yapı içinde devleti ele geçirip darbe girişiminde bulunan insanlara ben nasıl mazlum diyeceğim? Onlar ayrı gidecek, yargılanacaklar. Hiç itirazım yok. Gitsinler yargılansınlar, adil bir yargılanma olsun. Suçlu olan varsa zaten hakim cezasını verecek yargılama içinde gidecek.

“CUMHURİYET’İN SÖZCÜ’NİN FETÖ İLE NE İLGİLİ VAR?”

Ama aile boyu suç üretildi. Gazetecinin, bilim insanının yurt dışına çıkmasını yasaklıyorsunuz. Üniversiteden de attınız. Somut örnek vereyim, İbrahim Kaboğlu’nun FETÖ ile ne ilgisi var? İbrahim Kaboğlu’nun terör örgütleriyle ne ilgisi var? Ahmet Şık’ın, Kadri Gürsel’in, Murat Aksoy’un FETÖ ile ne ilgisi var? Cumhuriyet’in, Sözcü’nin FETÖ ile ne ilgili var? Bu gazetelerin zaten yayın politikaları FETÖ aleyhtarıydı zaten. Aldılar hepsini içeriye. Ben buna itiraz edince, ‘Efendim CHP FETÖ’cüleri destekliyor’ destekleyen sizsiniz ya. Siz değil misiniz destekleyen? Damatları FETÖ’cü damatları dışarıda. Bylock kullanan birisi içeride sade vatandaş, Bylock kullanan eğer bir belediye başkanının damadıysa dışarıda. Parası varsa dışarıda, parası yoksa gariban içeride. Bu mudur adalet Allah aşkına. İktidara yakınsanız, ulaştığınız kişiler varsa, paranız da varsa, ödüyorsanız dışarıdasınız. Bunun ortası yoktur. Kayseri bunun çok tipik bir örneğidir. Gidip AKP’nin önemli bir kişisinin savcılığa oturup insanları nasıl tek tek dışarı çıkarttığını bilmiyor muyuz? Biliyoruz. Parası olan yapıyor bunu. Hükümete yakın, FETÖ ile suçlanan birisi telefon ediyor. ‘Seni yakalayacaklar kaç’ bu adama bir şey yapıldı mı? Hiçbir şey yapılmadı, el üstünde taşınıyor. Bunu yapan bir CHP’li var mı? Yok.

“KİM BYLOCK KULLANDI KULLANMADI BİLMİYORUZ”

Kılıçdaroğlu, “CHP’de Bylock var mı?” sorusuna, “Yok efendim ne Bylock’u? Bilmiyorum tabii Bylock varsa söyle… Bakın bizim başlangıçta 3 arkadaşımız için böyle bir iddia oldu gazeteler yazdılar, Binali Bey beni ziyarete geldiğinde kendisine şunu söyledim, ‘Bizim istihbarat örgütümüz yok. Kim Bylock kullandı, kullanmadı bilmiyoruz. Bizim bu üç arkadaşımızla ilgili bazı iddialar gazetelerde yer alıyor, bir bakın bakalım yani bizim bu arkadaşlarımızla ilgili iddia doğru mudur? Değil midir? Bize bildirirseniz biz de gereğini yaparız’. Şu ana kadar bize bildirilen hiçbir şey yok. Ama sadece suçlanıyoruz” şeklinde yanıt verdi.

“BİR TERÖR ÖRGÜTÜNE DEVLETİN KOZMİK ODASINI AÇIYORSUNUZ”

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kozmik odasını bir terör örgütüne teslim eden hükümete ne denir?” sorusunu soran CHP lideri Kılıçdaroğlu, buna “vatan hainliği” dendiğinin altını çizerek, “Devletin bütün sırlarını bir terör örgütüne teslim etmek ne demektir? Bana çıksın bir Allah’ın kulu desin ki, ‘Hayır efendim bu cahilliktir’ devlet yönetiyorsunuz siz. Devleti yönetiyorsunuz, bir terör örgütüne devletin kozmik odasını açıyorsunuz, bütün bilgileri veriyorsunuz” şeklinde konuştu.

“O BİZE KURULAN BİR TUZAKTI”

Kürsü dokunulmazlığı hariç milletvekili dokunulmazlığına karşı olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Milletvekili dokunulmazlığını kaldırmak için sadece Meclis çoğunluğu yeterli Anayasayı değiştirmeye gerek yok. Bugün öğleden sonra Meclis olağanüstü toplanır, Meclis’teki çoğunlukla herhangi bir milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırabilirsiniz. O sadece bize kurulan bir tuzaktı. ‘CHP hayır diyecek bunlar da meydanlara çıkacaklar diyecekler ki bak CHP’yi görüyor musunuz teröristlere destek veriyor’ biz o tuzağa düşmedik. Çünkü bizim kuralımız, ilkelerimiz var” diye konuştu.

“ÇIKARIRSIN CÜBBEYİ GELİRSİN MEYDANA”

Danıştay Başkanı Zerrin Güngör hakkında açıklamalarda bulunan CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Danıştay Başkanı, Danıştay’ın Başkanı değil ki. Öyle bir Danıştay başkanı yok. O bir siyasi partinin Danıştay’daki temsilcisi. Ben öyle tanımlıyorum. O Danıştay’ın Başkanı değil, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Danıştay’daki temsilcisi o. Bir Danıştay Başkanı, bir hakim önünü iliklemez. Önünde düğme yok, ilik de yoktur. Düğme, ilik arıyor. Siyasi konuşma yapıyor. Çıkarırsın cübbeyi gelirsin meydana. Hem cübbeyi çıkartmayacaksın, hem bizim Adalet Yürüyüşü’ne söz edeceksin. Yargıç kararlarıyla konuşur. Yargıç kimsenin önünde kalkmaz. Birileri geliyor diye yargıç kalkarsa, esas duruşta olursa hakim denmez ona kimse kusura bakmasın. Hakim, bağımsızdır, tarafsızdır. Hakimde vicdan, ahlak olması gerekir. Hakim herkesle konuşmaz, her kahveye gitmez, her lokantaya gitmez. Hakim üstlendiği görev nedeniyle toplumda ayrı bir statüye sahiptir. Böyle olması lazım. Hakimdir çünkü o” şeklinde konuştu.

“BİR KİŞİ SÖYLEDİ BÜTÜN HEPSİ TEOG’U TUKAKA YAPTILAR”

“Allah inandırsın, kendi çocuklarını milli eğitimde denek olarak kullanan dünyadaki tek ülke Türkiye’dir” diyen Kılıçdaroğlu, TEOG’un kaldırılması süreci ile başlayan tartışmalara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bir ülkeyi geri bıraktırmak için o ülkeyi işgal etmenize gerek yok, eğitim sistemini bozacaksınız o kadar. TEOG kalkmadan sadece yarım saat önce yani Sayın Erdoğan o açıklamayı yapmadan yarım saat önce Milli Eğitim Bakanı’na sorsaydınız TEOG nedir diye, öve öve bitiremezdi. Bir saat önce Milli Eğitim Müsteşarına sorsaydınız öve öve bitiremezdi. Bakanlara sorsaydınız, AK Parti’nin bütün milletvekillerine sorsaydınız öve öve bitiremezlerdi. Bir kişi söyledi bütün hepsi TEOG’u tukaka yaptılar, yıldırım hızı ile toplandılar, yerine ne gelecek, ‘Bir ay içinde karar vereceğiz’ böyle bir eğitim sistemi olmaz. Yazık günahtır.”

“DİPLOMA YOK ORTADA”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrenim durumunu sorgulayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Sayın Erdoğan’ın ben daha 4 yıllık diplomasını görmedim. Görmedim ben o diplomayı. Ben merak ediyorum. Bu diplomayı bir insan gizler mi? Cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında diploma teslim etmedi. Orijinal diploma yok ortada.  Ben merak ediyorum mesela. Benim diplomamı istiyorlarsa ben hemen kendisine gönderebilirim. Kapı gibi diplomamız var. Oturur asarız, çerçeveletir asarız. Ben böyle bir diploma daha görmedim ama sağ olsun her konuda söz sahibi, eğitim konusunda da. 4+4+4’ü getirirken, TEOG’u kaldırırken kime danıştı? Getirirken kime danıştı?” şeklinde konuştu.

“ERKEN SEÇİM OLABİLİR”

Kılıçdaroğlu, Meral Akşener’in kuracağı yeni partiye ilişkin, “Ekim ayında partisini açıklayacağını, kurucuları açıklayacağını söyledi. Belki parti programını ve ilkelerini de büyük bir olasılıkla açıklayacaktır saygı duyuyoruz tabi” dedi. Erken seçim iddialarına ilişkin soruya yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Erken seçim olabilir, biz hazırız zaten erken seçime. Sanki yarın seçim olacakmış gibi zaten çalışıyoruz. Ben Yozgat’a da gidiyorum, Denizli’ye de gidiyorum, Manisa’ya önümüzdeki günlerde gideceğim, Giresun’a, Trabzon’a gidiyorum geziyoruz sanki yarın seçim olacakmış gibi. Örgütlerimizle birlikte çalışıyoruz” diye konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.