Kılıçdaroğlu: O Darbenin Hakkından Gelmek CHP’nin Boynunun Borcudur

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Hiç kimse 20 Temmuz darbesini unutmasın o darbenin hakkından gelmek CHP’nin boynunun borcudur“ dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Harp Okullarının OHAL KHK’siyle kapatılmasının ardından okullarından mezun olamayan öğrencilerin aileleri de CHP grup toplantısında hazır bulundu. KHK mağduru ailelere seslenen Kılıçdaroğlu, “Sevgili anneler, o çocuklar sadece sizin çocuklarınız değil, o çocuklar burada gördüğünüz herkesin çocukları hiç kimse 20 Temmuz darbesini unutmasın. Eğer hapishaneler tıka basa doluysa hiç kimse 20 Temmuz darbesini unutmasın o darbenin hakkından gelmek CHP’nin boynunun borcudur” dedi.

Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bizim kasapları Sırp kasabına teslim ettiler, besmelesiz eti, löp eti getirdiler halka yedirmeye çalışıyorlar. Sen onu otur sarayında kendin ye” dedi.

"SEVGİLİ ERDOĞAN SEN BU KURUMLARI BATIRDIN"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Emekli Sandığı ve BAĞKUR da dahil üç sosyal güvenlik kurumunun benim emekli olduğum tarihte yani 99’daki açığı 2 milyar 341 milyon liraydı. Peki şimdiki açığı ne kadar? 20 milyar lirayı aştı. Şimdi ben sana soruyorum, Sosyal Güvenlik Kurumu’nu kim batırdı? Sevgili Erdoğan beni duyuyor musun? Duyacaksın beni, beni dinleyeceksin. Sen bu kurumları batırdın. Sen batırdın sen” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Halepçe şehrinin Güneybatısında meydana gelen depremden kaynaklı olarak Irak ve İran’da yaşamını yitirenlere taziye dileklerinde bulunan Kılıçdaroğlu, hükümetten Antalya’daki hortum dolayısıyla yaşanan maddi zararın karşılanmasını istedi.

“ATATÜRK DÜNYANIN DA ORTAK DEĞERİDİR”

“Mustafa Kemal Atatürk hepimizin ortak değeri” diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin kurtuluşuna emek harcayan, alın teri döken, ölümü göze alıp savaşan, çağdaşlaşmaya katkılar veren Atatürk ve arkadaşlarının baş tacı edilen değerler olduğunu ifade etti. Düşmanlarının bile Atatürk’e saygı gösterdiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Çünkü o savaşı da kurallarına uygun olarak yaptı. Bir başka ülkenin bayrağına basılmasına asla izin vermedi o ülkenin insanlarının onurunu korudu. O nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk sadece bizim ortak değerimiz değil, bizim dışımızda dünyanın da ortak değeridir. Dünyanın liderleri onun önünde hep saygıyla eğilmişlerdir” şeklinde konuştu.

“ATATÜRK OLMASAYDI BEŞ VAKİT EZAN OKUNUR MUYDU?”

“Camilerin ahır yapıldığı” iddialarına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Eğer Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmasaydı bizim minarelerimizde beş vakit ezan okunur muydu? Bu gerçeği herkesin bilmesi lazım” dedi. Diyanet aylık dergisinin Ağustos 2001 sayısında yer alan bir yazıdan Kocatepe Camisi’nin yaptırılma öyküsü hakkındaki bir alıntı yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, “1944 yılında 72 kişinin kurucu heyetinde yer aldığı bir cami yaptırma derneği kuruluyor ve derneğin kurucularından birisinin adı da rahmetli İsmet İnönü’dür” diye konuştu.

“HİÇ KİMSE 20 TEMMUZ DARBESİNİ UNUTMASIN”

Kılıçdaroğlu, OHAL KHK’si ile kapatılan Harp okullarından mezun edilmeyen öğrencilerin velilerinin de katıldığı grup toplantısında ailelere şöyle seslendi:

“Şimdi anneyi düşünün, çocuk harp okulunu kazanmış, göndermişsiniz, bekliyorsunuz subay olacak, eve geldiği zaman anne ve baba onunla gurur duyacak. Şimdi bu çocuklar hapiste. Bir anne şöyle söylüyor, ‘Askeri öğrenci velisiyim, birçok öğrenci mağdur durumda. Hiçbir soruşturma yapılmadan hepsinin üzeri çizildi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir kıyım yapılmamıştır, yazıktır, günahtır, kul hakkıdır. Ortada kazanılmış bir hak vardır. OHAL komisyonuna dilekçelerimiz kabul edilmedi. Mağdur değilsiniz dediler. Başka üniversitelere gönderdiler mecbur bıraktılar. Gerçek FETÖ’cülerle aynı kefeye konarak fişlendik, damgalandık. Devletin bütün kapılarını yüzümüze kapattılar. Oğlumu tertemiz askere teslim ettim ama o şimdi hapiste.’ Sevgili anneler, o çocuklar sadece sizin çocuklarınız değil, o çocuklar burada gördüğünüz herkesin çocukları hiç kimse 20 Temmuz darbesini unutmasın. Eğer hapishaneler tıka basa doluysa, gazeteciler, avukatlar, bilim adamları, hakimler, savcılar, öğrenciler hapisteyse hiç kimse 20 Temmuz darbesini unutmasın o darbenin hakkından gelmek CHP’nin boynunun borcudur.  Bizi yıldırmak, suçlamak istiyorlar. Ne derlerse desinler, alnımız ak ve tertemizdir. Hiç kimsenin önünde diz çökmeyeceğiz.”

“VATANDAŞIN CEBİNDEN ALIYORSUN BU PARAYI”

Devletin yönetilmediğini aktaran CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Bunu en bariz ortaya koyan beş buçuk milyon araç sahibinin karşılaştığı olaydır. Devletin yönetilmediğini 5.5 milyon kişi çok net bir şekilde öğrendi araçlara cam filmi taktırılmasından. Bir yönetmelik, herkes taktırabilir dediler yasak değil. 5.5 milyon kişi 3 milyon 300 bin araca cam filmi taktırdı. Her birisine 600 lira para verdiler. Sonra aynı hükümet cam filmini yasaklıyor. Yahu siz hükümet değil misiniz? Oturup konuşmadınız mı? Bu doğrudur dediniz ne oldu da ertesi gün bu yanlıştır dediniz. Millet ayağa kalktı, ‘yanlıştır’ dedi 427 lira ceza keseceğim dedi filmlere. Söküm bedeli araba başına 150 lira. Sen cebinden mi ödüyorsun bu parayı? Cebinden ödemiyorsun, babanın cebinden ödüyor musun? Babanın cebinden de ödemiyorsun. Vatandaşın cebinden alıyorsun bu parayı. Tepki gelince Bakan açıklama yapıyor, ‘Ceza yazdırmayı kaldırdık’ diye. Peki ceza ödeyenler ne oldu? Onların paralarını iade ediyor musun? Hayır iade etmiyor. Ne diyorduk? Devlet yönetilmiyor, savruluyor” diye konuştu.

“BESMELESİZ ETİ HALKA YEDİRMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Sırbistan’dan et alımına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Bizim kasapları Sırp kasabına teslim ettiler, besmelesiz eti, löp eti getirdiler halka yedirmeye çalışıyorlar. Sen onu otur sarayında kendin ye. Atatürkçülükten söz ediyorlar, biz Atatürkçüyüz diyorlar, çok memnun olduk ama lafla Atatürkçülük olmaz. Onu zamanında başkaları yapıyordu. Atatürkçülük milletin çıkarlarını savunmaktır” dedi.

“VERGİ CENNETLERİNE ŞİRKET KURUYORLAR”

Evde kullanılan sudan, katı atık vergisi, katı atık toplama vergisi, atık su vergisi, çevre temizlik vergisi ve KDV alındığına dikkat çeken CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Saraydaki beyler de Ankara’da konutlarında oturan beyler de vergi ödememek için vergi cennetlerine şirket kuruyorlar. Vergisi sen ödüyorsun. Bu milletin garibanı vergi öder ama bu beyler vergi ödememek için her yolu denerler” değerlendirmesinde bulundu.

“BUNUN HESABINI SANDIKTA SORACAĞIZ”

Vatandaşlara, “Kendi ceplerini dolduruyorlar, senin cebini düşünen mi var?” diye seslenen Kılıçdaroğlu, “Seni de zaten çantada keklik olarak görüyor. Nasıl olsa oyunu gelecek sandıkta bizim partiye atacak, ben sırtına da binerim döverim, sopalarım da nasıl olsa oyunu bana verecek’ ama dediler ki bu sefer öyle değil. Şapkamızı önümüze alacağız ve bunun hesabını sandıkta soracağız dediler bana bu sözü verdiler” şeklinde konuştu.

“SOSYAL GÜVENLİK KURUMU’NU KİM BATIRDI?”

SSK’nın kendisi tarafından batırıldığına yönelik iddiaları ele alan CHP lideri Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Emekli Sandığı ve BAĞKUR da dahil üç sosyal güvenlik kurumunun benim emekli olduğum tarihte yani 99’daki açığı 2 milyar 341 milyon liraydı. Peki, şimdiki açığı ne kadar? 20 milyar lirayı aştı. Şimdi ben buradan Erdoğan’a ve Binali Yıldırım’a soruyorum, bu rakam doğru mudur? Yanlış mıdır? Şimdi ben sana soruyorum, Sosyal Güvenlik Kurumu’nu kim batırdı? 2 milyar liradan 20 milyar liraya çıktı açık. Üstelik benim zamanımda kadın 34 erkek 43 yaşında emekli oluyordu. Şimdi emeklilik yaşı 65. Emekli aylıklarını düşürdüler. Hasta her gittiği yerde para ödüyor. Hastaneye, eczaneye gidiyor para ödüyor. Maaşına bakıyor oradan da para kesilmiş. Yoktu eskiden böyle bir şey. Sevgili Erdoğan beni duyuyor musun? Duyacaksın beni, beni dinleyeceksin. Sen bu kurumları batırdın. Sen batırdın sen.”

“GAYRİMEŞRU HÜKÜMET DAHA BASKIN”

Türkiye’de bir yasal bir de gayrimeşru hükümetin olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Saray hükümeti gayrimeşru öyle bir hükümet anayasada yok bir de yasal Binali Yıldırım hükümeti var. Dış politikayı sarayın hükümeti belirler, sarayın hükümet sözcüsü çıkar açıklama yapar, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü konuşamaz çünkü kimse ona izin vermez. Eğitim politikasını sarayın hükümeti belirler, ‘Başbakanı çağırdım, talimatı verdim, TEOG’u kaldırın dedim o da oturdu öğleden sonra kaldırdı’ yasal hükümetle gayrimeşru hükümet arasındaki ilişkide gayrimeşru hükümet daha baskın, otoriter. Mazota, benzine, gübreye, ilaca zam o meşru hükümetin görevi Binali Yıldırım yapıyor gayrimeşru hükümet yıpranmasın diye. 2019’da seçime girecek ya” şeklinde konuştu.

“YÖNETİM KURULUNDA KİMSE YOK”

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nda bir başkan ve bir üyenin bulunduğunu beş üye koltuğunun da boş kaldığının altını çizen Kılıçdaroğlu, “Bankacılık sistemi ile karar alınacak yönetim kurulunda kimse yok. Herhangi bir nedenle yönetim boşalırsa kanun onu da öngörmüş, diyor ki bir ayı geçmemek üzere atama yapılır. Peki, 5-6 altı aydır bu böyle devam ediyor. Saray hükümetinin yetkilisine de Binali Yıldırım hükümetinin yetkilisine de soruyorum. BDDK’ya baş altı aydır neden atama yapmıyorsunuz? Niçin yapmıyorsunuz? ” dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.