Kılıçdaroğlu: “Sizin Feriştahınız Gelse Geri Adım Atmayacağım”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sanıyorlar ki ‘biz böyle baskı kurdukça, milletvekillerini hapse attıkça, tazminat davaları, ağır para cezaları verdikçe Kılıçdaroğlu geri adım atacak’ sizin feriştahınız gelse geri adım atmayacağım” dedi

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:

“Aramızda bir arkadaşımızın olması gerekiyordu, Enis Berberoğlu. Enis Berberoğlu şu anda hapiste. Hiçbir suçu yok. Enis Berberoğlu 399 gündür hapiste. Yargıtay’da dosyasına bakılmıyor. Niçin bakılmıyor? Neden aramızda değil? Sayın Berberoğlu’nun içeride kaldığı her saat her dakika bir hukuksuzluk örneğidir.

Eren Erem, eski milletvekilimiz. 29 Haziran’da gözaltına alındı ve tutuklandı. Ortada yapılan bir yargılama yok, ortada yapılan bir yargısız infaz.  Sanıyorlar ki ‘biz böyle baskı kurdukça milletvekillerini hapse attıkça tazminat davaları, ağır para cezaları verdikçe Kılıçdaroğlu geri adım atacak’ sizin feriştahınız gelse geri adım atmayacağım. Hukuksuzluğu hukuk kültürü olarak bize yutturmaya çalışıyorlar.

“Bu Raporu Çorlu’da Kazanın Olduğu Alanda Kamuoyuyla Paylaşacağız”

Tekirdağ Çorlu’da bir tren kazası yaşadık.  Bütün bölge milletvekilleri oraya gittiler. Araştırmalarını yaptılar, bir rapor hazırladılar. Yarın bu raporu Çorlu’da kazanın olduğu alanda kamuoyuyla paylaşacağız.

“HAKARET DE YOKTUR AMA ODTÜ’LÜ ZEKASI VARDIR”

Adalet yok diyoruz, hukuksuzluk var diyoruz. ODTÜ’nün bir geleneği vardır. Her yıl diploma törenleri yapılır. Ellerinde ya karikatürler veya vermek istedikleri mesajlar vardır, birer pankartlarla onları bir şekliyle kamuoyuna yansıtırlar. Ortadoğulular taşıdıkları pankartlarda o pankartların hiçbirisinde şiddet yoktur. Hakaret de yoktur ama ODTÜ’lü zekası vardır. O zekanın da farkına varmak için ayrıca zeki olmak gerekiyor. Zeki değilsen onun farkında değilsen ben sana ne söyleyeyim.

“Bütün Milletvekili Arkadaşlarım Bu Karikatürü Yayınlasın”

Penguen dergisinde 13 yıl önce yayınlanan bir karikatürü taşıyor öğrenciler. 13 yıl sonra geldiğimiz noktaya bakın. Ben bugün arkadaşlarımdan istirham ediyorum, benim Twitter hesabımdan bugün bu karikatür yayınlanacak, bütün milletvekili arkadaşlarım bu karikatürü yayınlasın.

“Pinochet Böyleydi, Hitler De Böyleydi, Mussolini De Böyleydi”

Bu süreç 12 Eylül darbesinde vardı. 12 Mart darbesinde vardı. 20 Temmuz darbesinde de var. Pinochet böyleydi, Hitler de böyleydi, Mussolini de böyleydi eleştiriye tahammül edemezdi. Sen eleştiriye tahammül edeceksin kardeşim.

“İki Ayrı 15 Temmuz Var”

İki ayrı 15 Temmuz var. Halkın 15 Temmuz’u, sarayın 15 Temmuz’u. Sarayın 15 Temmuz’u kontrollü darbenin sonucu ortaya çıkan bir tablodur. Niye kontrollü darbe dedik biz buna, bilinen, darbenin olacağı biliniyordu, aksini söyleyen bir kişi yok. İki, önlenmedi darbe. Önlenebilirdi. Sonuçlarından yararlanıldı.

Kim bu Adil Öksüz. Adil Öksüz’ün FETÖ’nün imamı olduğu 2008’den beri biliniyor. 8 yıl önceden biliniyor. Defalarca Amerika’ya gidip geliyor. Meydanlara çıkıp kutlama yapıyorsun. 250 kişinin kanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakasındadır.

“Bir Numaralı Darbeci Sensin”

Ben 250 kişinin hakkını savunmayacak mıyım, bu savcıyı sen neden görevden aldın diye sormayacak mıyım? ‘Darbeci’ diyorsan bir numaralı darbeci sensin.

Aslında bekliyorlar, darbe yapılsın, ‘darbeyi fırsata çevirelim, karşı darbe yapalım ve Türkiye’yi bir darbe süreci içine sokalım’.

“ Erdoğan Da Darbenin Olacağını Biliyordu”

Halkın 15 Temmuz’uyla sarayın 15 Temmuz’u arasında büyük farklar var.  Birisi demokrasiyi savunmak için mücadele ediyor öbürü demokrasiyi yok etmek için mücadele ediyor. Erdoğan da darbenin olacağını biliyordu. Niye Marmaris’e saklanıyor, bir cumhurbaşkanı saklanır mı ya halkından? Niye saklanıyor darbe olacağını bildiği için. Darbeyi fırsata dönüştürmek için.

FETÖ’nün siyasi ayağı şu anda sarayda oturuyor, bir numaralı siyasi ayağı sarayda oturuyor. Dolayısıyla bugün geldiğimiz nokta da darbe süreci devam ediyor.”31 Temmuz Son

Albayrak, 7143 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırma başvurularının 31 Temmuz 2018'de sona ereceğini anımsatarak, “Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak, yeni bir yapılandırma ya da bu kapsamda borç ötelemesi gibi bir değerlendirme orta vadeli projeksiyonlarımızda yer almamaktadır” dedi.