Öne Çıkanlar CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin chp niğde milletvekili ömer fethi gürer cumhurbaşkanı erdoğan türkiye istatistik kurumu gündem özeti çin beşiktaş abd Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel recep tayyip erdoğan tüsiad

Kılıçdaroğlu: Suriyelileri Hangi Gerekçeyle Vatandaşlığa Alıyorsun?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriyelilere vatandaşlık açıklamasına ilişkin, “Başkanlığı getirecek, bunlar da bize oy verecekler diye bir arayış içindeyse ve bunun için yapıyorsa bu Türkiye’ye ihanettir. Ha illa diyorsan ki biz bunu yapacağız, e sen düne kadar hep milli irade, milli irade diyordun, o zaman gel  kardeşim bir referandum yapalım, şu millete bir soralım, var mısın, hodri meydan” önerisini yaptı.
“HANGİ GEREKÇEYLE ALIYORSUN VATANDAŞLIĞA?”
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriyelilere vatandaşlık açıklamasına değinerek özetle şunları söyledi:
“3 milyon Suriyeli. Bir baktık birden bire bir açıklama, neymiş, Suriyelileri vatandaşlığa alacak, niye alıyorsun? Hangi gerekçeyle alıyorsun vatandaşlığa?
6 milyon işsiz var. 17 milyon fakirimiz var. Ben Suriyelilere karşı değilim. Bizim misafirimiz, kucakladık, soframızı paylaştık. Onların Türkiye’ye gelmelerine hiçbir zaman niye geldiniz de demedik, savaştan kaçıyorlar.
Anlaşmayı imzaladılar, Suriyeliler burada kaldı, şimdi onlara vatandaşlık vereceğiz,  niye veriyoruz, hangi gerekçeyle veriyoruz vatandaşlığı? 3 milyon Suriyeli… Gaziantep eğer önlem alınmazsa önümüzdeki süreç içerisinde çok daha ciddi tehlikelerle karşılaşabilir. IŞİD’in yuvalandığı bir yerdir Gaziantep. Ankara’da Hacıbayram’da olduğu gibi…
Eğer bunları alırsanız Türkiye’nin sosyal dokusu bozulacak. Türkiye’nin açıkça genleriyle oynanıyor. Güvenlik riski var. Kimin terörist olduğunu kimin masum olduğunu kimse bilmiyor. Böyle bir açıklamayı yapmak için aklını peynir ekmekle yemek gerekir. Hangi gerekçeyle böyle bir açıklama yapıyor?
Siz bütün bunları unutuyorsunuz, ben Suriyelilere vatandaşlık veriyorum diyorsunuz, büyük kentlerde gettolar oluşacak ve bu kamplaşmalara, gerilimlere yol açacak.
Bakın daha geçen gün Konya’da oldu.
Önümüzdeki süreç içerisinde çatışmalar çok daha farklı noktalara gelebilir.
Bunlar devleti yönetemez. Böyle bir ruh hali içinde Türkiye’yi yönetiyorlar.
“BÜTÜN BUNLARI TÜRKİYE’DE YENİ BİR REJİM KURGULAMAK İÇİN YAPIYORLARSA"
Eğer bütün bunları Türkiye’de yeni bir rejim kurgulamak için yapıyorlarsa bu da Türkiye’ye ve bizim insanımıza karşı bir ihanettir.
“BU TÜRKİYE’YE İHANETTİR”
Başkanlığı getirecek, bunlar da bize oy verecekler diye bir arayış içindeyse ve bunun için yapıyorsa bu Türkiye’ye ihanettir.
Yapılması gereken şudur; Suriyeli kardeşlerimizi elbette kabul edeceğiz, elbette ki sorunlarıyla ilgileneceğiz, Suriye’deki savaşın bir an önce sona ermesi lazım.
“ELİNDE BENZİN BİDONUYLA GİDİLMEZ”
Oraya silah göndermemeliyiz. Komşunun evinde yangın varsa elinde benzin bidonuyla gidilmez. Müslüman Müslümana kırdırılamaz.
Suriye’nin yeniden onarılması lazım. Herkesin evinin olması lazım. TOKİ konutlarını vereceğim diyorsun, Suriye’de yanan yıkılan evler var, onları yapalım, Avrupa Birliği'nden de yardım alalım, hiç kimse dedesinin babasının bulunduğu toprakları terk etmek istemez.
REFERANDUM ÖNERDİ
Ha illa diyorsan ki biz bunu yapacağız, e sen düne kadar hep milli irade milli irade diyordun, o zaman gel  kardeşim bir referandum yapalım, şu millete bir soralım, var mısın, hodri meydan…” dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım’a, “2013’teki karar nedir, Suriye’ye savaş açma kararı, biz de buna ‘hayır’ demişiz. İçinde bir tek kelime ne PKK var, ne IŞİD var, hiçbir şey yok. Bugün getirsen bugün de karşı çıkacağız. Hani yalan at ama bu kadar da kuyruklusu olmaz. Bu cevabı verirken bile ben utanıyorum. Sen koskoca başbakansın. Nasıl bu kadar ucuz ve rahat yalan söyleyebiliyor” dedi.
“SREBRENİTSA’DAKİ KADINLAR GÖNDERDİ”
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı özetle şunları söyledi:
“Srebrenitsa’da bir katliam gerçekleşti. Üstelik Avrupa’nın göbeğinde. Bana bunu Srebrenitsa’daki kadınlar gönderdi. Bugün onların bütün acılarını paylaşıyoruz. Böyle bir acının hele hele Avrupa’da yaşanması, bir soykırımın Avrupa’da yaşanması son derece büyük bir acı. Buradan Bosna’ya  sevgilerimizi ve saygılarımızı gönderiyoruz. Hiçbir zaman unutmayın Türkiye’de farklı görüşlerimiz olabilir ama Türkiye bir yürek olarak her zaman sizin yanınızda. Biz de sizin yanınızdayız, sizin acılarınızı paylaşıyoruz ve asla unutmayacağız.
AYŞE BEGÜM ODABAŞI’YI KUTLADI
Dünya şampiyonasında ödül alan kızımız var, Ayşe Begüm Odabaşı… Kendisine yürekten sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum.
“YARGININ SİYASALLAŞMASI EN BÜYÜK TEHLİKEDİR
Yargının siyasallaşması en büyük tehlikedir.
Adaleti dağıtan bir organ bir kişinin vesayeti bir kişinin kurumun vesayeti altında asla olmamalıdır.
Peki bir yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı üzerine bir anayasal düzenleme parlamentoya geldiğinde CHP buna destek verecek mi, kesinlikle evet diyecek.
“ÇÜNKÜ YARGIYI YÜRÜTME ORGANININ EMRİNE ALMAK İSTİYORLAR”
Parlamentoya bir yasa getirdiler, Yargıtay’ın ve Danıştay’ın üyeleri görevden alınıyor, ne demek bu, bu alt hukuk normuyla bir üst hukuk normunu değiştiriyorsunuz. Yani bir kanunla anayasanın hükümlerini işlemez hale getiriyorsunuz. Bu kabul edilemez. Amaç ne, çünkü yargıyı yürütme organının emrine almak istiyorlar.  Ve talimat alacak bir yerden yargı ve o talimata göre karar verecek. Apar topar çıkarıldı.
Biz hemen yok hükmünde sayılması için Anayasa Mahkemesi'ne yasa Resmi Gazete’den yayınlanmadan önce başvurduk. Yargıyla bu kadar oynanmaz. Anayasa Mahkemesi iki üye hariç ‘hayır’ dediler.
“SARAYDAN HAKİMLERİ DAVET EDİYORLAR”
Gelen bilgiler iç açıcı değil. Saraydan hakimleri davet ediyorlar. Bazen sabaha karşı 3’te, bazen 2’de, bazen 1’de, bazen 11’de… Orada hakimlere soru soruyorlar. Elde etmeye çalışıyorlar. Vicdanı olan hakimlere sesleniyorum. Bir diktatör bozuntusunun tutsağı olursanız, tarih sizi affetmez. Bu iş çay toplama işine benzemiyor.
Elbette karar verecekler. Elbette ki kararlarına saygı duyacağız. Ama hiç kimse şunu unutmamalıdır, Türkiye’de demokrasiyi kolay kazanmadık, bu kadar kolay kaybetmemeliyiz.
Burada da kanuna karşı hile yapılmak isteniyor.
Elbette yargının içinde sorunları olabilir, ama sorun siyasetin çözeceği bir sorun olmanın çok ötesinde yargının kendi içinde çözmesi gereken bir sorundur. Varsa böyle hakimler, bir yerden talimat alıp ona göre karar veren hakimler varsa toplarsınız hakimleri hepsinin görevine son verirsiniz.
Yargı kendi saygınlığını siyasetin bütün ayak oyunlarına rağmen korumak zorundadır. Aynı çukurun içine düşmemelidir. Aynı çukurun içine düşerse lekeyi kimse ayıklayamaz.
Rıza Sarraf Amerika’da verdiği yanlış hatırlamıyorsam 50 milyon dolarlık kefalet var, kefaleti reddedecek, 4 gerekçe söyledi, kapı gibi gerekçe.
Yargı üzerinde oynanan oyun konusunda siyasetçilerden çok yargıçların dikkat etmesi lazım.
BAŞBAKAN’A TERÖR SORULARI
7 Haziran’dan bu yana Kıbrıs çıkarmasından çok daha fazla şehidimiz var.
Bu işin sorumlusu kim? Kim Türkiye’yi terör bataklığına sapladı? Kayseri’deki Adem mi bu işin sorumlusu, Maraş’taki Şehmuz mu bu işin sorumlusu, kim bu işin sorumlusu?
“TERÖRE YARDIM VE YATAKLIK YAPTILAR”
Terörü bırakın önlemeyi teröre yardım ve yataklık yaptılar. Terörü azdırdılar.
Ben bu soruyu Binali Bey’e tekrar soruyorum. Binali Bey, sana eskiden milyon Ali diyordum, şimdi Binali diye, bu işin sorumlusu kim Binali Bey, Başbakanlık koltuğunda oturuyorsun, havuzun başında değilsin, devletin başındasın, kim bu işin sorumlusu?
“ÜNİVERSİTEYİ BİTİRMİŞSİN, HERHALDE BU SORUNUN CEVABINI VERİRSİN”
Benim soracağım soruyu okuması yazması olmayan 4 yaşındaki çocuk bile biliyor. Üniversiteyi bitirmişsin, herhalde bu sorunun cevabını verirsin.
Havuz işlerine meraklıydı…
Bu terör örgütlerine dokunmayın diye talimatı veren kim? Sen bunun hesabını soracak mısın? Eğer hesabını sorarsan söz veriyorum sana bir daha düşük profilli başbakan demeyeceğim.
Soracak mı, abisi izin verirse.
Ağzımızı her açtığımızda hakkımızda dava açıyorlar. PKK terör örgütüne AKP’nin yöneticileri, bakanları, başbakanı, başbakanları yardım ve yataklık yapıyorum dediğimde bir Allah’ın kulu çıkıp dava açmıyor, niye açmıyor, kabul ediyorlar.
BAŞBAKAN’A 11 SORUSUNU TEKRARLADI
Binali Bey’e 11 soru soruyorum. Neydi sorular:
Musul Başkonsolosluğumuz basılırken hangi hükümet bunu IŞİD terörü yaptı demedi?
Hangi milletvekili PKK ve IŞİD terör örgütü değildir dedi?
IŞİD iyi ki varsın diyen kişi hangi partiden?
IŞİD hangi iktidar döneminde Türkiye’de palazlandı?
Suriye’deki çatışmalarda yaralanıp Türkiye’ye tedavi için getirilen IŞİD militanları hangi iktidar döneminde bu ayrıcalığa sahip oldu?
Hangi iktidar döneminde silahlar gitti?
IŞİD’in bir terör örgütü olduğuna dair bir Bakanlar Kurulu var mı?
Türkiye’de hangi savcı IŞİD terör örgütüyle ilgili bir iddianame hazırladı?
IŞİD terör örgütünün Türkiye lideri kim?
IŞİD terör örgütünün son bir yıl içinde Türkiye’de yaptığı eylemlerin siyasi sorumlusu kim?
Güvenlik zafiyeti yoksa, acaba bir yönetim zafiyeti mi var?
AKP sadece PKK terör örgütüne yardım ve yataklık yapmadı, aynı zamanda bu hükümet IŞİD terör örgütüne de yardım ve yataklık yaptı.
“AKP İLE IŞİD ARASINDA İDEOLOJİK AKRABALIK VAR”
Bir gazeteci sordu, şunu söyledim, AKP ile IŞİD arasında ideolojik akrabalık vardır dedim. AKP ile IŞİD arasında ideolojik akrabalık var, o nedenle üzerine gidemez.
Biz konuşurken onlar gibi mideden atmıyoruz, halkın deyimiyle işkembeden atmıyoruz, belgesi var, elde delillerimiz var.
IŞİD eğitim, transfer ve lojistik destek açısından Türkiye’yi seçmiştir.
Türkiye IŞİD için cihada açılan kapı olarak tanımlanmaktadır.
“IŞİD 500 MİLYON DOLARLIK PETROL GELİRİNİ TÜRKİYE ÜZERİNDEN SAĞLIYOR”
IŞİD 500 milyon dolarlık petrol gelirini Türkiye üzerinden sağlıyor. Ve AKP’de buna kol kanat geriyor.
Musul Konsolosluğunu basması talimatını veren kişi 16 Nisan 2014’te Hatay’da tedavi gördü.
“IŞİD TERÖR ÖRGÜTÜNE DE YARDIM VE YATAKLIK YAPTILAR”
Ben bunları söyledim. AKP’nin yöneticileri, yani bakanları nasıl PKK’ya yardım ve yataklık yaptılarsa IŞİD terör örgütüne de yardım ve yataklık yaptılar. Şu soruyu soruyorum. Türkiye IŞİD’i hakkında hangi savcı iddianame hazırladı, hangi bakanlar kurulu bu bir terör örgütüdür kararı aldı?
BAŞBAKAN’A YANIT VERDİ
Bugün Binali Bey cevap vermiş. Diyor ki, ben tek cevap veriyorum diyor. 11 soru sıkar tabii… Neymiş 2013’te DAEŞ ve PKK karşı karar alınırken CHP neden hayır oyu kullandı.
Abinin yalan söylediğini ve bu konuları çok iyi bildiğini ve bir yalan ustası olduğunu biliyorduk da, yaa kardeşim senin için ayıp oluyor, çünkü senin bir diploman var,  onun diplomasının da ne olduğunu kimse bilmiyor.
2013’teki karar nedir, karar şu; Suriye’ye savaş açma kararı, biz de buna hayır demişiz. İçinde bir tek kelime ne PKK var, ne IŞİD var, hiçbir şey yok. Bugün getirsen bugün de karşı çıkacağız. Hani yalan at ama bu kadar da kuyruklusu olmaz. Bu cevabı verirken bile ben utanıyorum. Sen koskoca başbakansın. Nasıl bu kadar ucuz ve rahat yalan söyleyebiliyor.
PKK ile getirmişsin önergeyi biz buna evet demişiz. Suriye’de savaşa girelim demişsin biz buna hayır demişiz. Orada IŞİD de yok PKK da yok.
Siyaset yalanı kaldırmaz.
DIŞ POLİTİKA
180 derece değil 360 derece fırıldak gibi dönüyorlar. Rusya’dan özür dilediler. İsrail’e gittiler, büyük tavizler vererek İsrail ile anlaştılar.Bu anlaşmanın ayrıntılarını veriyorum.Gazze ablukası olduğu gibi kaldı.İsrail’in NATO’nun üye olmasının yolunu açtılar.OECD üyeliğini açtık.İsrail doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya pazarlayacak.İsrail askerleri aleyhine açılan bütün davalardan tek taraflı olarak vazgeçtik.Resmen bir özür mektubu bile öndermediler.
İsrail’in Gazze üzerindeki egemenliğini Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tanımış oldu.Bütün bunların karşılığını 20 milyon dolar para ödeyerek aldılar.
20 milyon dolara Türkiye’nin özgürlüğü, iradesi İsrail’e satıldı.Bunlar kendi çıkarları için ailelerinin çıkarları için yeri geldiğinde Türkiye’yi satarlar ve sattılar, tam bir teslimiyet anlaşması,Malı götürdüler, çünkü lokmanın çok daha ötesinde ama ettikleri büyük lafların tamamının altında kaldılar, tükürdüler, tükürdüklerini yaladılar diye sert konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.