Öne Çıkanlar Kuşadası Belediyesi deprem kuşadası çukurova belediyesi recep tayyip erdoğan HAVA HAREKATI erdoğan Hakkari başbakan binali yıldırım kızılay atatürk Sertab Erener

Kılıçdaroğlu: Ya Laik Devlete İnan Yada Koltuğu Terk Et

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın “laiklik”  konusundaki sözlerine ilişkin, “Meclis Başkanı’na söylemek isterim; ya bu devlete, cumhuriyete, hukukun üstünlüğüne, kadın erkek eşitliğine, yargının bağımsızlığına, medyanın özgürlüğüne, laik demokratik sosyal hukuk devletine inan ya da o koltuğu terk et” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın laiklik konusundaki açıklamalarına işaret ederek özetle şunları söyledi:

“İki şoförlü örnek güzel bir örnek, birisi yasal olarak şoför, diğeri korsan şoför. Peki, bu kimi savunuyor, korsan şoförü savunuyor. Korsana teslim edelim diyor. Sen TBMM Başkanısın. Ülkenin ne hale geldiğini görmen lazım. ‘Parlamentoyu bekleme odasına aldık’ dediği andan itibaren senin çıkıp şunu söylemen gerekiyordu, ‘bu parlamentodaki vekilleri halk seçmiştir, parlamentoyu bekleme odasına almaya hiçbir makamın gücü ve yetkisi yoktur’ demen lazım. Bunu dedi mi, diyemedi, çünkü Meclis Başkanlığına oturması da onun sayesinde. Eğer diyet ödeyerek oraya geliyorsan bağımsız kişiliğini satmış olursun. Sen parlamentonun hakkını ve hukukunu savunacaksın.

 

 

“CHP PARLAMENTODA OLDUĞU SÜRECE BU SİSTEM TÜRKİYE’YE ASLA GELEMEZ”

Ben sormak istiyorum Meclis Başkanı’na, bu Ergenekon kumpasını yapan kimdir? Ceberut dediniz, masum insanlar yıllarca hapishanelerde kalmadı mı, bunu yapan kim, gazetecileri hapse attıran kimdi? Buna ceberut devlet demeyeceğiz de ne diyeceğiz buna. Yargıyı bir sopa olarak kullanan bunlar değil mi? Bunları unutmuş beyefendi. Başkanlık sistemini nasıl getireceğiz onun telaşı içinde. Acaba getirebilir miyiz, Sayın Başkan sakın unutma, CHP parlamentoda olduğu sürece bu sistem Türkiye’ye asla gelemez.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon Davasına ilişkin, “Bu olay Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Türkiye’ye yaptığı kumpas olayıdır” derken, “Savcılarını istediler onu verdiniz; hakimlerini istediler onu verdiniz; subaylarını istediler onu verdiniz. Şimdi ben sana soruyorum, sen bizim bilmediğimizin dışında sen neleri verdin sayın savcı, neleri verdin sayın diktatör bozuntusu, sen neleri verdin?” diye sordu.

 

 

KİLİS’TE YAŞANANLAR

CHP lideri grup toplantı salonuna girişinde, “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganları ile karşılandı.

Partisinin grup toplantısında CHP Genel Başkanı özetle şunları söyledi:

“Kilis’te yaşayanların tamamı huzursuz.

25 Nisan itibarıyla hayatını kaybeden Kilisli vatandaşımızın sayısı 17, yaralanan sayısı 60.

Neden Kilis bu halde?

Kilis’in kent nüfusu 90 bin 400… Peki, Kilis kentinde Suriyeli kaç kişi var, 150 bin kişi…

 

 

“İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ CİRİT ATIYOR”

Ortada hükümet yok. İstihbarat örgütleri cirit atıyor, bütün devletlerin istihbarat örgütleri orada cirit atıyor. Kimin ne iş yaptığı belli değil, sınır tamamen açık.

IŞİD’ler Türkiye’de tedavi ediliyor, tedavi ettikten sonra tekrar kendi ülkelerine gönderiliyor. Kilisli hastanede sağlık tedavisi göremiyor, hastaneye gidemiyor, Suriyelilere hizmet veriliyor.

 

 

“MÜSLÜMAN’I MÜSLÜMAN’A KIRDIRMANIN SORUMLUSU KİM?”

Kilis neden bu hale geldi? İkinci soru, durup dururken bir sabah neden Suriye neden düşman ilan edildi? Üçüncü soru, bizim Suriye’ye silah göndermemizin, Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmanın sorumlusu kim? Bunun cevabını Kilisli verecek.

 

 

“NEDEN IŞİD’E KARŞI SESSİZLER”

Ne diyorlardı, kimse Türkiye’nin gücünü test etmeye kalkmasın. Her gün neredeyse roket atılıyor, top atışları var, Kilis doğrudan hedef alınıyor, bunların sesi çıkıyor mu? Neden, karşıda IŞİD var. Neden IŞİD’e karşı sessizler, neden müdahale etmiyorlar?

Sen Kilis’te yaşayan vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlıyor musun, sağlayamıyorsun, o zaman izzetü ikbal ile çekileceksin bu hükümetten, yapamıyorsan gideceksin. Ortadoğu’nun oyuncağı haline geldik. ‘Kimse Türkiye’nin gücünü test etmesin’. Şimdi korkudan bu lafı da edemiyorlar. Çünkü artık dünyada alay konusu olduk.

Top düştü, roket düştü diyorlar, roket atıldı demiyorlar, top atıldı demiyorlar, sanki tesadüfen böyle bir düşme olmuş. Adam gözeterek silahını atıyor.

AKP’nin bakanı da yaptığı toplantıda yakınına düşünce derhal Kilis’i terk ediyor, Kilisliler nereye gitsin, hadi o kaçtı geldi Ankara’ya, Kilisli nereye gidecek?

Daha ayıp olansa şu, Sayın İbrahim Kalın Cumhurbaşkanı’nın sözcüsü, diyor ki, saldırılarla ilgili olarak, ‘bunun bilinçli olarak yapıldığı yapılmadığı konusunda bir istihbarat yok’.

Yaaa zaten Türkiye’de istihbarat yok. Git yabancı istihbarat kurumlarına bak, sana bilgiyi versin. Türkiye’de istihbarat yok ki, istihbarat olsaydı  Ankara’nın göbeğinde, İstanbul’da bombalar patlayabilir miydi?

Bunun baş sorumlusu bu hükümettir, AKP hükümetidir.

 

 

“IŞİD’E SES ÇIKARMAMALARININ NEDENİ ONLARA SİLAH  GÖNDERMELERİ”

IŞİD’e ses çıkarmamalarının nedeni onlara silah  göndermeleri.

Dış politika iç politikaya asla malzeme edilmez.

Mavi Marmara olayını hatırlıyorsunuz değil mi?

 

 

“KİMSEYE KABADAYILIK SATMASIN”

3 yıl aradan geçti, Gazze’ye gidildi mi, gidemedi, şimdi dönemin başbakanının ben gideceğim bir yere diyorsa oraya gitmelidir, gideceğim deyip de gidemiyorsa kimseye kabadayılık satmasın.

 

 

“EMİN OLUN BUNLARIN YATACAK YERİ YOK”

Dünya Bankasının Filistin raporu açıklandı. 19 Nisan’da açıklandı. Diyor ki Gazze’ye yardım yapan ülkeler 3.5 milyar dolarlık yardım taahhüdünde bulunmuşlardır. Taahhütlerini yerine getirmeyen ülkeler Ortadoğu ülkeleri ve Türkiye. Neden bunu hatırlatıyorum. Geçenlerde İslam İşbirliği toplantısı yapıldı ve Sayın Cumhurbaşkanı kalkıp dedi ki, parasını ödemeyenler var. Pek sen vaadini yerine getirdin mi, taahhüdünü getirdin mi, Rıza Sarraf’ın dağıttığı rüşvetlerin yarısını ödese taahhüdünü yerine getiriyor. Emin olun bunların yatacak yeri yok.

 

 

KARAMAN OLAYLARI KAPANMADI

Karaman olayı sonuçlandı gibi sakın kimse görmesin. O evlatlarımızın ahını alacağız, yerde bırakmayacağız.

Bu dosya kapanmaz. Kapattırmayacağız bu dosyayı.

Sen kaçak yurt açtın? Kaçak yurt açan, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti verilmiş bir vakıf olabilir mi?

 

 

“ÇOCUKLARIN HAKKINI, NAMUSUNU, ŞEREFİNİ KORUYAMAYAN BİR VAKFIN VERGİ MUAFİYETİ OLAMAZ”

O çocukların hakkını, namusunu, şerefini koruyamayan bir vakfın vergi muafiyeti olamaz.

Sayın Milli Eğitim Bakanı, sen kaç tane bu çocuklar için yurt yaptın? Bir yurt bile yapmadın. Niçin yapmadın, bu karanlık ellere fakir ailelerin çocukları teslim edilsin... sen de vicdan var mı?

10 binin üstünde böyle kaçak yurt var.

Bütün annelere sesleniyorum, size sözüm var, bütün evlatlarınızı koruyacağız, size CHP iktidarında bir yıl içinde öğrenci yurdu sorununu çözeceğimize söz veriyorum.

 

 

ERGENEKON DAVASI

Geçen hafta bir dava daha sonuçlandı, Ergenekon Davası… Aslında tam bir çöküştü.

Ergenekon davası sürecinde 100 bin telefon izlemeye alındı. 60 bin telefon dinlendi. 3 bin kişi hakkında takibat yapıldı.

Bütün bunlar olurken Adalet ve Kalkınma Partisi zil takıp oynadı.

 

 

“ADALET VE KALKINMA PARTİSİ’NİN TÜRKİYE’YE YAPTIĞI KUMPAS OLAYIDIR”

Bu olay Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Türkiye’ye yaptığı kumpas olayıdır.

Başbakan kendi aracını savcıya tahsis etti. Ben bu davaların savcısıyım dedi. Şimdi soruyorum, sayın savcı niye konuşmuyorsun? Savcı dut yemiş bülbüle dönmüş vaziyette, konuşmuyor.

Ve döndü bu kişi şunu söyledi, ‘siz ne istediniz de biz vermedik’ diye.

Savcılarını istediler, onu verdiniz; hakimlerini istediler onu verdiniz; subaylarını istediler onu verdiniz; şimdi ben sana soruyorum, sen bizim bilmediğimizin dışında sen neleri verdin sayın savcı, neleri verdin sayın diktatör bozuntusu, sen neleri verdin?

Harp Akademilerinde konuşuyor. ‘Tüm ülke yanlış yönlendirildi’ diyor. Yaaa sen demedin mi siz ne istediniz de ben size vermedim demedin mi sen? Söyledin. Bizi kandırdılar diyor. Kim onları o göreve getirdi? Bu ülkenin masum insanları yıllarca hapishanelerde kaldı. Bunların dini imanı da yok, bunların ahlakı da yok. Bunların insanlığı da yok.

Bunların yatacak yeri yok. Emin olun yatacak yeri yok.

 

 

LAİKLİK CEVAPLARI

Özrü kabahatinden büyük, bir şey daha söylemiş. ‘Yeni anayasada laiklik tarifi bir kere olmamalı’ diyor. Emin olun bunlar laikliğin ne olduğunu da bilmiyorlar. Laiklik bütün inançların güvencesidir. Laiklik din ve vicdan özgürlüğü demektir. Devlet iki konuda kör olmak zorundadır. Bir etnik kimlik, iki inanç.  Laik devlet budur. Laiklik toplumsal barışımızın en temel güvencesidir.

 

“ORTADOĞU’DA KAN GÖVDEYİ GÖTÜRÜYOR,  HALA MI DERS ALMADIN SEN?”

Ayrıştırmaya çalışıyorlar, iç kavgaya yöneldiler, ben Sayın Meclis Başkanı’na sormak isterim, Ortadoğu’da kan gövdeyi götürüyor,  hala mı ders almadın sen? Laiklik aynı zamanda dinin siyasete alet edilmemesidir.

Laiklik aynı zamanda tasavvuf dünyamızın da güvencesidir. Her yurttaş eşittir. Laiklik insan olmaktır.

 

 

ANAYASAYI GÖSTERDİ VE İLK DÖRT MADDEYİ OKUDU

Bu anayasa. Biz ne diyorduk, Anayasanın ilk dört maddesi değiştirilemez. Biz buna karşıyız.  Anayasanın ilk dört maddesini okuyorum.

‘Devletin şekli: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir’. Nesini değiştireceksiniz. Cumhuriyetimizle gurur duyuyoruz.

Madde 2,  ‘Cumhuriyetin nitelikleri: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.’  Laiklikten rahatsız, diyorlar ya ‘ilk dört maddeyi de değiştireceğiz’. Nerden sıkıntıları olduğu biraz daha net anlaşılıyor.

Madde 3; ‘Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti…’Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.’ Neyini değiştireceğiz?

‘Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır’. Al bayrağımızla gurur duyuyoruz.

‘Millî marşı İstiklal Marşı’dır.’ İstiklal Marşımızla da gurur duyuyoruz.

Başkenti Ankara’dır, ne sıkıntımız var.

Ve dördüncü madde, ilk üç maddeyi diyor değiştirmeyeceğiz de dördü belki kaldırabiliriz diyorlardı. Dördüncü madde ne, ilk üç madde hakkında değiştirme önergesi dahi verilemez diyor.

 

 

MECLİS BAŞKANI'NA SESLENDİ

Meclis Başkanı'na söylemek isterim; ya bu devlete, cumhuriyete, hukukun üstünlüğüne, kadın erkek eşitliğine, yargının bağımsızlığına, medyanın özgürlüğüne, laik demokratik sosyal hukuk devletine inan ya da o koltuğu terk et.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.