Kılıçdaroğlu’ndan Gül’e Çağrı: Çok Açık Ve Net Açıklama Bekliyoruz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Askerler kullanılarak sarayın vesayeti demokrasinin üzerine dikilmek istenmektedir. Sayın Abdullah Gül’den çok açık ve net açıklama bekliyoruz” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret ettiği iddialarına değindi. Bu görüşmenin kamuoyundan gizlendiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Sivil kıyafetle gittiler. Yansıyan bilgilere göre, Erbakan’ın ölüm yıl dönümü dolayısıyla anma töreni var, o anma törenine ‘katılmayınız’ diyorlar. İki, ‘cumhurbaşkanı adayı olmayın’ diyorlar. Demokrasi üzerinde vesayet varsa o ülkede demokrasi yoktur ve yara almıştır” dedi.

“BU BİR ASKERİ VESAYET GİRİŞİMİ”

28 Şubat sürecini anımsatan Kılıçdaroğlu, “28 Şubat’ı hepimiz biliyoruz, siyasete yapılan baskıları çok iyi biliyoruz ama bu konuda ne Genelkurmay ne saray ne de Sayın Abdullah Gül’den bir açıklama gelmedi. ‘Efendim Suriye konusunu görüştüler’, niye şimdi Suriye konusunu görüşüyorsunuz? Sayın İbrahim Kalın’ın Suriye konusuyla ne ilgisi var? 10. Cumhurbaşkanına da gidin, bilgi verin o zaman, niye ona gitmediniz? Bu bir askeri vesayet girişimidir. Diğer vesayetlerden farkı şudur, askerler kullanılarak sarayın vesayeti demokrasinin üzerine dikilmek istenmektedir” diye konuştu. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de çağrı yapan Kılıçdaroğlu “Sayın Abdullah Gül’den de çok açık ve net açıklama bekliyoruz” dedi.

“GÖĞSÜMÜZÜ SİPER ETMEYE HAZIRIZ”

Kılıçdaroğlu, “Nasıl oluyor da Genelkurmay Başkanı kendisini, demokrasiyi sonlandırmak veya gölgelemek için kullandırtır? Eğer silah zoruyla demokrasiyi yok etmek için çare arıyorsanız biz göğsümüzü siper etmeye hazırız, buyurun gelin” diye konuştu.

İsim vermeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “askeri kendisi için kullanmakla” suçlayan Kılıçdaroğlu, “Afrin’de de kendin için kullandın. Şimdi korku dağları sarmış, ‘acaba gönderirsek Genelkurmay Başkanını, biz bu işi garantileriz.’ Bu işi garantileyecek olan bu ülkenin demokratlarıdır. Biz bunu yapacağız” dedi.

ALİ FUAT BAŞGİL BENZETMESİ: “GÜL DE TEHDİT EDİLDİ Mİ”

1961 yılında Adalet Partisi’nden cumhuriyet senatosu üyesi olan ve ardından cumhurbaşkanlığına aday olan Ali Fuat Başgil’i anımsatan Kılıçdaroğlu, “Kendisini iki general ziyaret eder, açık ve net tehdit ederler, derler ki ‘seçildiğiniz anda cumhurbaşkanı töreni için toplarınız atılmayacaktır. Sizi cumhurbaşkanlığı arabası alıp köşke götürmeyecek, aksine cipe bindirilerek Etlik’e götürüleceksiniz, orada yeriniz hazırlanmıştır, belki de Etlik’e gömülebilirsiniz’. Merak ediyorum, Sayın Abdullah Gül’e de bu tür tehditler yapıldı mı? 57 yıl önceki bir olay, 57 yıl sonra bir başka versiyonla gerçekleşiyor” dedi.

“DARBEDEN, DİKTADAN YANAYSAN ERDOĞAN’A OY VERİRSİN”

Gelinen noktanın demokrasi açısından kara bir nokta olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sarayda oturan zatın korkusu 57 yıl sonra bir olayın gerçeklemesine yol açmıştır. Askeri arkasına alarak demokrasiyi mi geliştireceksin sen? Yenikapı’da defalarca söyledim; kışlaya, adliyeye, camiye siyaseti sokmayın, dedim. Bekliyorum ne diyecekler ve bu ülkenin muhafazakar demokratlarına sesleniyorum; bütün darbelerden şikayetçiydin, darbelere karşı çıktın, mağdurlardan yana oldun, şimdi aynı şekilde darbelere karşı çıkma zamanıdır. 24 Haziran’da sandığa gideceksin, eğer darbeden yanaysan, diktadan yanaysan Erdoğan’a gider oyunu verirsin. ‘Mağdurdan, mazlumdan, demokrasiden yanayım, insan haklarından yanayım’ diyorsan farklı bir cumhurbaşkanını seçeceksin” diye konuştu.

“BİZİM CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ TARAFSIZ OLACAK”

Kılıçdaroğlu, “Bizim cumhurbaşkanı adayımız demokrasiden yana olacaktır, darbelere açık ve net karşı çıkacaktır. İnsan haklarından, mazlumlardan, ezilenlerden yana olacaktır. Herkesin düşüncesini özgürce ifade ettiği bir Türkiye’den yana olacaktır. Biz böyle bir cumhurbaşkanı istiyoruz ve tarafsız olacaktır, 80 milyonu kucaklayacaktır. Bu olmadığı takdirde bütün söylemlerimizin hiçbir anlamı kalmaz. Biz onlar gibi değiliz. Kimse şunu düşünmesin; söylediklerimizle kalbimiz aynı paraleldedir. Kalbimizde neyi düşünüyorsak dudaklarımız da onu okuyor. Biz çifte standart nedir, ahlaksızlık nedir bilmeyiz, adaletsizlik nedir biliriz ama adaletsizlikle mücadele ederiz. Bizim düşüncemiz budur” dedi.

MEHMET ŞİMŞEK’E: “SÖZÜNÜ TUTACAKSIN GELİP CHP’YE OY VERECEKSİN”

Kılıçdaroğlu, hükümetin emekliye bayram ikramiyesi kararını değerlendirirken, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in Maliye Bakanı olduğu dönemde CHP’nin emekli ikramiyesi vaadi için “Bütün bunları yapsınlar, kaynak göstersinler ben de CHP’ye oy vereceğim” sözlerini anımsattı. Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

“Emekliye ikramiye vereceğiz’, dediğimiz zaman kıyameti koparmışlardı. Şimdi ben, bütün emekli kardeşlerime sesleniyorum. Eğer bu kardeşiniz bunu dillendirmeseydi siz 1000 lira değil 1 lira bile alamazdınız. Peki göreviniz ne emekli kardeşlerim? Göreviniz namuslu insanlara ve namuslu siyaset yapanlara sahip çıkmaktır. Ben bunu istiyorum sizden.

Diyor ki, sadaka gibi bin lira verecek, ‘muhalefet gömü mü buldunuz, bu paralar nereden veriyorsunuz’ diye konuşacak. Yok efendim niye böyle konuşalım? Siz malı götürdünüz, artığını veriyorsunuz emekliye. Daha fazlasını vereceksiniz. 

Şimdi ben iki kişiden çıkıp bizden, şahsımdan özür dilemelerini bekliyorum. Birincisi Sayın, Ahmet Davutoğlu, gerçi saray darbesiyle alındı görevden, ‘kaynağı nereden bulacaksın, kimin cebinden veriyorsun o parayı?’ Kaynak var veriliyor, demek ki, ben her kuruşu hesaplamışım. Benden özür dileyeceksiniz. İki, Sayın Mehmet Şimşek, ‘Bunu yapsın CHP’ye oy veririm’ Şimdi senden bekliyorum, Sayın Mehmet Şimşek, önümüzdeki seçimlerde sözünü tutacaksın gelip CHP’ye oy vereceksin. Ben de diyeceğim ki, bravo sözünü tuttu.”

“BÜTÜN KUMPASLARI BOZDUK”

Partililerine seslenen Kılıçdaroğlu, “Bizim bir görevimiz var; demokrasiye kendi iktidarları için kumpas kurmak istediler, sözde baskın seçim yapacaklar, sözde bizi hazırlıksız yakalayacaklar, kimileri cumhurbaşkanı adayı olması diye özel numaralar yaptılar ama iyi ki bu ülkede CHP var. Bütün kumpasları bozduk, bütün ezberleri bozduk” diye konuştu.

ERDOĞAN’A TEZEK YANITI: “TESTİNİN İÇİNDE NE VARSA AĞZINDAN O DÖKÜLÜR”

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin kadın kolları kongresinde söylediği “Sen benim vatandaşımı tezekten kurtarıyor musun? Çünkü CHP demek tezek demektir” sözlerine de yanıt verdi. Salondan gelen sesler üzerine “yuh çekmeyin” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Ben bugüne kadar hiçbir kurumu siyasi parti bağlamında söylüyorum, doğrudan eleştirmedim. Ona oy veren kitlelere hep saygı gösterdim. Hangi partiden olursa olsun, herkese saygı duydum. Yeri zamanı geldi o kurumları yönetenleri eleştirdim ama ona oy veren vatandaşları eleştirmedim. Kalkıyorsunuz bir partiyi bulunduğunuz makama yakışmayacak bir dil kullanarak eleştiriyorsunuz. Buna bir atasözüyle cevap vereceğim, diyor ki atalarımız, testinin içinde ne varsa ağzından o dökülür.”

“SEÇMENE 3 SORU”

Kılıçdaroğlu, 24 Haziran seçimlerine ilişkin sosyal medyada çok sık dolaşan üç sorudan söz etmek istediğini ifade ederken, “Her vatandaş sandığa giderken bu üç soruyu lütfen kendisine sorsun ve oyunu öyle kullansın. Bir, ‘eğer Türkiye’de her şey yolundaysa niye erken seçim yapıyoruz?’ İki, ‘eğer işler yolunda değilse neden aynı tekrar kişiyi cumhurbaşkanı seçiyoruz?’ Üç, ‘eğer ülkeyi kurtaracak olan Erdoğan ise ülkeyi bu hale getiren kim?’ Bu üç soruyu bütün vatandaşlarımın vicdanına havale ediyorum. Bu üç soruyu lütfen ama lütfen kendi vicdanınıza sorunuz ve sandığa öyle gidiniz. Üç soruyu bütün vatandaşlarımın vicdanına havale ediyorum.”