Öne Çıkanlar galatasaray Koronavirüs Covid19 Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar terörist rusya chp enflasyon bugünün gündemi AİLE gündem özeti cumhurbaşkanı erdoğan

Kurtulmuş: Medya Üç Sütun Üzerinde Yükselen Bir Değerdir

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, medyanın üç sütun üzerinde yükselmesi gerektiğini belirterek, bunların basın özgürlüğü, basın ahlakı ve milli, manevi ve yerel değerlere sahip çıkılması olduğunu söyledi. Kurtulmuş, “Ben beğenmediğim herhangi bir uygulamayı, Türkiye düşmanlarının zafer sarhoşluğu içerisinde kutladıkları masaların mezesi yapmam. Bu şekilde davranan medya değerli bir medya olmaz” dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Medya derneği SETA ve TVYD’nin düzenlediği Televizyon Haberciliği Çalıştayı’nda konuştu. Türkiye’deki medyanın gelişmesinin demokrasinin gelişmesiyle birebir izdüşümü gibi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, gelinen noktada tüm medya mensuplarının sözünü dinlemeye hazır olduğunu ve medyanın üzerinde olan yasakların kaldırılması için üzerlerine ne sorumluluk düşüyorsa yerine getirmeye hazır olduklarını söyledi.

-“MEDYA ÜÇ SÜTUN ÜZERİNDE YÜKSELEN BİR DEĞERDİR”-

Medyanın üç önemli sütun üzerinde yükselen bir değer olduğunu kaydeden Kurtulmuş, “değer” lafını kasıtlı kullandığını ifade etti ve şöyle açıkladı:

“Birinci ayak, bu basın özgürlüğü meseledir. Bunu yaparken, gerçekten demokrasinin mekanizmalarından birisi olduğu bilinciyle, kamuoyunu yanıltıp ‘Bu millet bir şey anlamaz, bu millet her türlü yönlendirmeye güdülemeye müsait bir millettir’ zannederek yalan yanlış birtakım değerlendirmelerle milleti yönlendirmelerden bahsetmiyorum. Kamuoyunu bilgilendirerek buna destek olalım ama buradan gelen fikirlerin de siyasete yansımasını sağlayacak mekanizma, en kuvvetli, ne doğrudan mekanizma basındır. Basının, basın özgürlüğü çerçevesinde hareket etmesini çok önemli görürüz.”

-“MEDYA, İTİBARIN ÖNCE İNSAN ONURUNU KORUMAKLA ARTACAĞINI BİLMELİ”-

Medyanın üzerinde yükseleceği ikinci ana sütunun basın ahlakı olduğunu belirten Kurtulmuş, bunu “Kişisel onurları korumak, insan haysiyetine, şerefine hürmetkar olmak” sözleriyle açıkladı. Bunu sağlamak için de gereken şeyin yalan yanlış şeyler yazmamak, söylememek olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:

“Basın ahlakının en temel hususu, siyaseten ya da toplumsal olarak rakip olarak gördüğümüz insanların hakkını hukukunu dahi en az kendi hakkımız hukukumuz kadar kutsal bilmek. Dolayısıyla medyadan beklediğimiz en temel özelliklerden birisi. Basın Ahlak Yasası var, Basın Ahlak İlkeleri var, bunların içselleştirilmiş bir şekilde insan onuru ekseninde bir yayıncılığın yapılması. Eleştireceğiz, yön göstereceğiz ama insanların onurlarıyla oynamak, insanların onurları üzerinden kendilerine medya alanı açarak bunun üzerinden bir toplumsal duyarlılık oluşturmak asla basının özgürlüğü prensibiyle bağdaşmaz.”

Medya eğer bir itibar peşinde koşuyorsa, bu itibarın önce insan onurunu korumakla artacağını vurgulayan Kurtulmuş, “Hakaret etmeden de, sövmeden de, aşağılamadan da, ötekileştirmeden de insanlar görüşlerini söyleyebilir, karşısındakinin görüşlerini çok rahat eleştirebilir” dedi.

-“YERLİ VE MİLLİ OLMAYAN MEDYA KURULUŞLARI, SUYUN ÜSTÜNDE ZEYTİNYAĞI GİBİ DURURLAR”-

Medyanın üçüncü temel ayağının ise milli, manevi ve yerel değerlere sahip çıkılması olarak açıklayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Bu ülkenin kültürüne bu ülkenin değerlerine ve birikimlerine sahip çıkmasıyla mümkündür. Yerli olmayan, milli olmayan, bu ülkenin sesi olmayan, Anadolu-Trakya topraklarının ve yakın coğrafyamızın hissiyatına sahip olmayan medya kuruluşları, suyun üstünde zeytinyağı gibi dururlar. Her medya kuruluşu farkı bir görüşe sahip olabilir ama bu ülkenin ortak değerlerini korumak ve çoğaltmak gibi bir sorumluluğun da medyanın üzerindeki toplumsal sorumluluklardan birisi olduğunun altını çizmek isterim.”

-“GENÇLER ÜNİVERSİTEDEN ALDIKLARI EĞİTİMDEN ÇOK DAHA FAZLASINI TELEVİZYONDAN ALIYOR”-

Bir araştırmaya göre, üniversitede dört yıllık eğitim sırasında verilen ders saatinin dakika olarak bin saatlik bir süre olduğunu ve 17-25 yaş grubu gençlerin bin 300 saat televizyon seyrettiğini bildiren Kurtulmuş, bu bilgiyi şöyle değerlendirdi:

“Gençlerimiz aslında üniversite eğitiminden aldıkları eğitimden çok daha fazlasını televizyon başında geçiriyorlar. Bu büyük bir imkandır. Özellikle görsel medya ve hala insanlarımızın bu yaş kuşağındaki gençlerimizin yüzde 81’i tek iletişim aracı olarak televizyonu kullanıyor. Yüzde 64’i telefonu kullanıyor. Bu görsel medyaya hem büyük bir sorumluluk veriyor, hem büyük bir imkan sağlıyor. Özellikle görsel medyanın, bu gençlerimizin eğitiminin de bir parçası olmak mecburiyeti var. Bin 300 saatin her dakikasında çok eğitici şeyler verilmez ama kaç dakikasını gençlerin eğitimiyle ilgili harcıyoruz?”

-“YÜKSEK SEÇİM KURULU MARİFETİYLE VERİLEN BU CEZALARIN HAKSIZ OLDUĞUNA İNANIYORUM”-

Seçim dönemlerinde, görsel basına partiler arasında objektif davranma zorunluluğu getirildiğini hatırlayan Kurtulmuş, “Bunu yazılı basından istemediğimize göre görsel basından niye istiyoruz. Bunun gözden geçirilmesi ve Yüksek Seçim Kurulu marifetiyle verilen bu cezaların son derece haksız cezalar olduğuna inanan birisi olarak bunu düzenleyecek çalışmaların süratle yapılmasını temenni ediyorum” dedi. Kurtulmuş medyadan beklentiyi şu örnekle dile getirdi:

“Ben şu adama ya da bu partiye kızıyorum. Bu partiyi gideyim Türkiye düşmanlarına şikayet edeyim. Türkiye’de şu uygulamayı beğenmiyorum. Beğenmiyor olabiliriz. Bu uygulamayı gelin Türkiye’de her açıdan konuşalım. Ama ben beğenmediğim herhangi bir uygulamayı, Türkiye düşmanlarının zafer sarhoşluğu içerisinde kutladıkları masaların mezesi yapmam. Bu şekilde davranan medya değerli bir medya olmaz.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.