MHP'li Akçay: Bu Tezkere Yüksek Sesle Bir Karşı Duruş Olacaktır

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, hükümet tezkeresinde yer alan gerekçeleri önemli bulduklarını belirterek, MHP olarak tezkereyi desteklediklerini, ‘evet’ oyu vereceklerini söyledi. Akçay, “25 Eylül’de yapılmak istenen korsan bağımsızlık referandum kararı, emperyalistlerin Sevr rüyasını yeniden hortlatmıştır. Bu aslında yüz yıllık bir hesaplaşmadır. Bu tezkerenin en önemli yanı da budur. Bu tezkere sadece güney sınırlarımızdaki tehlikeye değil, Türkiye düşmanı bütün güçlere karşı yüksek sesle bir karşı duruş olacaktır” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Meclis Başkanı İsmail Kahraman Başkanlığı’nda, Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon yetkisi veren Başbakanlık tezkeresini görüşmek üzere olağanüstü toplandı. Genel Kurul’da tezkere üzerine MHP Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Erkan Akçay, söz konusu tezkereye destek vereceklerini söyledi.

Akçay, hükümet tezkeresinde yer alan gerekçeleri önemli bulduklarını vurgulayarak, “Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozmaya ve gayrimeşru oldu-bittiler oluşturmaya yönelik, milli güvenliğimize tehlike oluşturan her türlü eylemlere karşı uluslararası hukuktan ve ikili anlaşmalardan doğan haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması milli güvenliğimiz açısından hayati önem arz etmektedir” dedi.

Söz konusunun Türkiye’nin güvenliği olduğunu dile getiren Erkan Akçay, “Türkiye'nin güvenliği, hak ve menfaatleri ile bölgemizin huzur, barış ve güvenliğidir. Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milletinin, Türk devletinin, Türk vatanının kardeşlik hukukunun kutsal bir emanet olarak savunulmasını şart görmektedir” diye konuştu.

“Tehdit Doğrudan Türkiye’ye Yöneliktir”

Kuzey Irak’ta yapılması planlanan referandumunun, doğrudan Türkiye’ye yönelik bir tehdit olduğunu vurgulayan Akçay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“MHP her zaman Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden unsurların ortadan kaldırılması ve milli hak ve menfaatlerin korunması ilkesiyle hareket etmiştir. İkinci husus ise Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü ve bölgede yaşanan kargaşa ve çatışmaların sona erdirilmesidir. Sorunların çözümü için bölge ülkeleriyle birlikte hareket edilmelidir.

Diğer önemli bir husus da yaşanan çatışmaların yol açtığı insani dramı sona erdirmek; evini, yurdunu terk edip mülteci konumuna düşen insanların kendi vatanlarında rahat ve huzur içinde yaşamalarını temin etmektir. Bize göre PKK, PYD, DAEŞ küresel projelerin taşeronu olan terör örgütleridir. Hepsi Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmektedir. Tehdit, doğrudan Türk milletine yöneliktir. Türkiye, sınırlarımız boyunca sahnelenen fitne kampanyasına karşı tüm milli güç unsurlarıyla göğüs germelidir.

Irak’ın işgali sonrasında ülkenin etnik ve mezhep olarak parçalara ayrılma projesinin bir benzeri 2011 yılından bu yana Suriye’de sahnelenmektedir. Bugün, komşumuz olan iki ülke bölünmenin eşiğine gelmiştir. Suriye ve Irak’ta yaşanan bu iç savaşlar sadece kendilerini değil çevresindeki komşu ülkeleri de derinden etkilemiştir. Suriye’de milyonlarca insan yerinden yurdundan olmuş, Türkiye üç milyonu aşkın mülteciyi kabul etmiş, Suriye’nin toprak bütünlüğü ciddi zarar görmüş, Suriye toprakları DAEŞ, PKK, PYD, Rejim ve ÖSO tarafından paylaşılmaktadır. Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PYD/YPG’ye açılan kulvar sınırlarımız açısından büyük bir güvenlik ve beka tehdidi haline gelmiştir.”

“Bu Tezkere Türk Milletinin Gazi Meclis’ten Yüksek Uyarısı Olacaktır”

Perde önünde kendilerini Türkiye ile müttefik gibi gösteren bazı ülkelerin, güneyde terör örgütlerinin hamisi, tedarikçisi konumunda olduğuna dikkat çeken MHP Grup Başkanvekili, “Türkiye’ye parasıyla silah vermeyen sözde dost ve müttefiklerimiz teröristlere son teknoloji silahları hibe etmektedir. ABD’nin YPG’ye, yani PKK’ya vermiş olduğu silah ve mühimmat desteği milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. İşte bu tezkere sadece terör örgütlerine karşı değil terör örgütlerini destekleyen, onları besleyen, semirten ülkelere karşı da Türk milletinin Gazi Meclis’ten yüksek uyarısı olacaktır” dedi.

“Referandum Kararı Emperyalistlerin Sevr Rüyasını Yeniden Hortlatmıştır”

Akçay şöyle devam etti:

“Milliyetçi Hareket Partisi olarak yıllardır ısrarla üzerine basarak yaptığımız uyarılar Ortadoğu’daki bu kirli ilişkilere yöneliktir. Suriye sınırımıza yönelik bu operasyon 30 Mart 2017 tarihinde başarıyla tamamlanmış, ülkemize Suriye’nin kuzeyinden gelecek saldırılara yönelik önlemler bir nebze olsun alınmıştır. Ancak bilindiği üzere Türkiye’nin güney sınırı güvenliği ve bekasına yönelik tehdit sadece Suriye’nin kuzeyinden gelmemektedir. 25 Eylül’de yapılmak istenen korsan bağımsızlık referandum kararı, emperyalistlerin Sevr rüyasını yeniden hortlatmıştır. Bu aslında yüzyıllık bir hesaplaşmadır. Bu tezkerenin en önemli yanı da budur. Bu tezkere sadece güney sınırlarımızdaki tehlikeye değil, Türkiye düşmanı bütün güçlere karşı yüksek sesle bir karşı duruş olacaktır. Bugün buradan ülkemizin bekasını ve bütünlüğünü tehdit eden 25 Eylül 2017 tarihli korsan referandum girişimine karşı güçlü ve kararlı bir ses çıkacaktır. Gayrimeşru ve kabul edilemez bu korsan referandum, iş işten geçmeden iptal edilmelidir. Türkiye’nin uluslararası ve ikili anlaşmalardan doğan hakları güçlüdür. Bu nedenledir ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bekasını yakından tehdit eden, egemenlik haklarını doğrudan hedef alan, varlık ve birliğini riske sokan her türlü eylem, hazırlık, kurgu, tertip, teşebbüs ve mütecaviz emellere karşı meşru müdafaa ve müdahale hakkını kullanmakla mükelleftir.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.